KÜLTÜR SANAT - 09 Ağustos 2022 Salı 11:45

Yüzyıllardır bedene ve ruha şifa olan zeytinin hikâyesi : Zeytin Yaprakları

A
A
A
Yüzyıllardır bedene ve ruha şifa olan zeytinin hikâyesi : Zeytin Yaprakları

Ketebe Yayınları’ndan çıkan “Zeytin Yaprakları / Yunanî Tıbbı, Doğal Tedavi ve Hücresel Beslenme” kitabı bütüncül tıbbın önemli kaynaklarından birisi. Dr. Athanasia İfianassa Karabatsou’nun yazdığı eser, Antik Yunan’dan günümüze uzanan zeytinin hikâyesini merkeze alarak şifa veren bu ağacın önemini ve kullanım alanlarını anlatıyor.

“Süregelen geleneksel tedavilerin bilim karşıtı olduğu sebebiyle reddedilmesi hiç de bilimsel değildir” diyen yazar, kitap boyunca en güzel tedavinin hastalığı önlemek olduğunun altını çiziyor.

Kutsal kitaplarda özel bir önem atfedilen bitkilerden biridir zeytin. Kur’an-ı Kerim’de “Yemin olsun incire ve zeytine” denilmiş; Eski Ahit başta olmak üzere tüm kutsal kitaplarda zeytin ağacı kutsallığın, bolluğun, adaletin, sağlığın, gururun, zaferin, refahın, bilgeliğin, aklın, arınmanın ve yeniden doğuşun sembolü olmuştur.

Zeytin ağacı sadece sembolize ettiği değerlerle değil yüzyıllar boyu verdiği şifa ile de insanlık tarihinde önemli bir yere sahiptir. Kadim zamanlardan bugüne tıp alanında kullanılan zeytinin, hastalıkların önlenmesinden tedavisine uzanan bir yeri vardır. Ketebe etiketiyle raflardaki yerini alan “Zeytin Yaprakları / Yunanî Tıbbı, Doğal Tedavi ve Hücresel Beslenme” kitabı zeytinin tarihteki yolculuğundan bugüne uzanan ve tıptaki yerini anlatan bütünlüklü bir eser.

Zeytin Yaprakları tıbba dair geniş bir yelpaze sunuyor
Athanasia İfianassa Karabatsou’nun kaleme aldığı çalışma, zeytinden yola çıkarak Yunanî tıbbının tarihine, sağlıklı beslenmeye, insan fizyolojisinden kadim tedavi metotlarına, pek çok hastalığın sebebine ve tedaviye yardımcı birtakım formüllere, modern tıbbın sağlığa bakışıyla alakalı bilimsel makalelere, türlü bitkilerden doğal ve yapay besin maddelerine ve sağlıklı yemek tariflerine kadar tıbba dair oldukça geniş bir yelpaze sunuyor.

Dr. Karabatsou 1957 yılında Atina'da doğdu. Paris Graduate School’da zeytin yaprağı özü ve doğal tedavi metotları üzerine dersler verdi ve bütüncül (holistik) tıp ve beslenme üzerine çalışmalar yaptı. Yunanistan’da yayın yapan TV programlarına zaman zaman konuk olan yazar, geleneksel tedavi yöntemlerinin bilimin karşısında yer aldığına dair algıyı kırmak için uzun süre mücadele verdi. 1990 yılından beri zeytin yapraklarının işlenmesine öncülük eden Dr. Karabatsou, önleyici tıpta önemli işlere imza atmakla kalmadı, zeytini yüzyıllardır süregelen bir kültürel değer haline de getirdi.

Kitap zeytin yaprağının Antik Yunan'daki yeri ve kudsiyeti üzerine bir girişle başlıyor. Dört bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde yazar, zeytinin Yunan geleneğindeki yeri, bütüncül tıp anlayışının ortaya çıkışı, dönemin öne çıkan hekimleri gibi pek çok konuya değiniyor. İkinci bölümde insan vücudu fizyolojisi hakkında detaylı araştırmalar sunuluyor. Üçüncü bölümde doğal beslenmenin altı çizilerek sentetik ve yapay gıda maddelerinden uzak durulması gerektiği vurgulanıyor. Dr. Karabatsou bu bölümde “insanın ne yiyorsa odur” ilkesine dikkat çekerek modern tıptaki yanlış görülen “doğal tedavi” yöntemlerinin verdiği olumlu sonuçları anlatıyor. Dördüncü bölümde ise yazarın esas meselesi olan “bütüncül tıp” hakkında genel bilgiler verilirken hücresel beslenme, çocuk hastalıkları, aşılar ve çeşitli hastalıklar sırayla anlatılıyor.

İlk kez orijinal dilinden çeviri ile zeytin yapraklarının önemi vurgulanıyor
Kitap boyunca bütüncül bir bakış açısını okura sunan kitabın tıp danışmanlığı olmadığı sık sık belirtiliyor ve çeşitli hastalıklar konusundaki tavsiyeler yer alıyor. Türkçeye ilk kez orijinal dili olan Yunancadan çevrilen “Zeytin Yaprakları”, zeytinden yola çıkarak şifalı otlar, kadim tedavi yöntemleri ve doğal beslenme yollarını okuyucuya aktarıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da denize sıfır çardaklarda yangın: 2 çardak kül oldu Antalya’da otellere komşu, denize sıfır inşa edilen çardaklarda çıkan yangında 2 çardak kül oldu. Aynı bölgede geçtiğimiz yıl da yangın çıkmış ve 4 çardak küle dönmüştü. Olay, saat 21.45 sıralarında Aksu ilçesi Kumköy Sahili’ndeki çardaklarda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Neriman Yıldız’a ait çardakta henüz nedeni bilinmeyen bir sebeple yangın çıktı. Kısa sürede yayılan yangında, alevler yan tarafında bulunan başka bir çardağa da sıçradı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin çalışmalarının ardından yangın kontrol altına alındı. Yangında 2 çardak tamamen yanarak küle dönerken, can kaybı ya da yaralanma yaşanmadı. "Bir anda alev aldığını görmüşler" Kumköy Kültürü Koruma Geliştirme ve Yaşatma Derneği Başkanı Abdullah Kaya, yangını gören bölge sakinlerinin çatı kısmında yer alan güneş panelinden kıvılcım çıktığını, ardından bir anda çardağın alev aldığını ve tüp patlama sesi duyduklarını söylediğini belirtti. Ekipler yangının çıkış nedeni ile ilgili inceleme başlattı. Geçtiğimiz yıl 4 çardak küle dönmüştü Öte yandan geçtiğimiz yıl Nisan ayında da aynı bölgede yine yangın çıkmış ve 4 çardak küle dönmüştü. O yangında ise bölge sakinleri kundaklama iddiasında bulunmuştu.
Kastamonu İki futbolcusu yaralanan Kastamonuspor’a taraftarlardan muhteşem karşılama Iğdır FK ile oynanan karşılaşma öncesinde ve sonrasında taşlı saldırıya uğrayan Kastamonuspor kafilesi, Kastamonu’da taraftarlar tarafından coşkuyla karşılandı. GMG Kastamonuspor Kulüp Başkanı Cengiz Aygün, Iğdır’daki 3 günlük mücadelenin sonunda takımın Kastamonu’ya gelebildiğini söyledi. TFF 2. Lig Kırmızı Grup 3. Play-Off karşılaşmasında Iğdır Futbol Kulübü ile karşılaşan GMG Kastamonuspor, sahadan 2-1 yenik ayrıldı. Karşılaşma öncesi ve sonrasında GMG Kastamonuspor kafilesine yönelik Iğdır Futbol Kulübü taraftarları tarafından taşlı, şişeli saldırılar yapıldı. Iğdır Futbol Kulübü taraftarları tarafından Kastamonuspor oyuncularının bulunduğu otobüsün camlarını kırdı, futbolcuları da yaraladı. Çıkan olaylarda GMG Kastamonuspor futbolcularından kaleciler Abdullah Yiğiter ve Yasin Davuş yaralandı. Ayrıca olaylara biber gazı kullanarak önüne geçmeye çalışan bir polis memuru da yaralandı. Yaşanan olayların ardından Iğdır’dan polis eşliğinde ayrılan Kastamonuspor kafilesi, Kastamonu’ya dönüş yaptı. Kastamonuspor kafilesi, Kastamonu’da Cumhuriyet Meydanı’nda taraftarlar tarafından karşılandı. Taraftarlar, meşaleler yakarak, “Şampiyon Kastamonuspor” sloganları attı. Taraftarlar, Kastamonuspor kafilesine yönelik saldırılara tepki gösterdi. "3 günlük savaşın sonunda geldiler" Kendilerini büyük coşkuyla karşılayan Kastamonuspor taraftarına sağduyu çağrısında bulunan Kastamonuspor Kulüp Başkanı Cengiz Aygün, “Kastamonu, bu ülkenin incilerinden bir tanesidir. Şeyh Şabanı Veli Hazretlerinin, Şehit Şerife Bacıların, daha birçok kahramanın var olduğu muhteşem bir şehir. Ben, Ankara’dan takımımızı alıp burada taraftarımızla buluşmaya geldik. Bizim futbolcularımız maalesef Iğdır’a gitti. Takımımız Iğdır’ı indikten sonra Sayın Vekilimiz Alagöz’ü aradım. Bu olayları yapan herkesi yuhulayacağız ama şahıslar üzerinden ben, sizin bir kardeşiniz, ağabeyiniz olarak hiç kimseye küfür ettirmem. Bu etik değil, doğru da değil. Tepkilerinize sonuna kadar katılıyorum. Futbolcularımız maalesef Iğdır’da darp edildi. Bir takım olaylar yaşandı. Bu saatte bunları uzun uzun anlatmayacağım. Sonuç olarak bu gençlerimiz, bu aslan parçaları ile Iğdır’da üç günlük savaş yaşadık. 3 günlük savaşın sonunda geldiler, taraftarımızın bağrına teslim oldular. Bundan sonrası sizin işiniz” dedi. "Kastamonu her zaman kendisine yakışanı yapacaktır" Taraftarlara seslenen Kastamonu Belediye Başkanı Hasan Baltacı ise, “Kastamonu’yu ne kadar anlatsak az. Öfkenizi, tepkinizi anlıyoruz. Ama şunu bilin, kim ne yaparsa yapsın Kastamonu her zaman kendisine yakışanı yapacaktır. Mücadele henüz bitmedi. Mücadele devam ediyor. Bu mücadeleyi Kastamonu’nun kazanacağına yürekten inanıyorum. Bizler, Kastamonu’ya yakışanı yapacağız. Iğdır’da yaşananlara sessiz kalanı, orada yaşananları görmezden geleni biz kamuoyuna anlatacağız. Bu işin peşini de bırakmayacağız. Onun da mücadelesini sonuna kadar vereceğiz. Ama şimdi kenetlenme ve takımımızın arkasında durma zamanıdır. Ben tekrar takımımıza başarılar diliyorum. Başaracaklarına da yürekten inanıyorum” diye konuştu. GMG Kastamonuspor Takım Kaptanı Abdulaziz Solmaz da, “Bizler sahada gereken mücadeleyi verdik. Allah’ın izniyle de pazartesi günü burada taraftarımızla birlikte turu geçerek en güzel cevabı Kastamonu halkı olarak tüm Türkiye’ye göstereceğiz” şeklinde konuştu. Çıkan olaylarda yaralanan GMG Kastamonusyor kalecisi Yasin Davuş ise, “Biz, takım olarak hocalarımızla, oyuncularımızla, idarecilerimizle sahanın dışında olsun içerisinde olsun bir hayli mücadele verdik. Hoş olaylar yaşanmadı. Ama şunu da unutmasınlar kimse Kastamonuspor armasından büyük değil. Yarından itibaren tamamen maça konsantre olup turu en iyi şekilde geçebilmenin yoluna bakıp hep beraber bizler saha içerisinde taraftarımızda sahanın dışında tribünde hep beraber görevimizi yerine getirerek finale gideceğiz inşallah” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından, GMG Kastamonuspor takım otobüsü konvoyla tesislere kadar uğurlandı.