SPOR - 23 Mayıs 2024 Perşembe 22:53

Beşiktaş, Türkiye Kupası’nı 11. kez kazandı

A
A
A

Ziraat Türkiye Kupası Finali’nde Trabzonspor’u 3-2 mağlup eden Beşiktaş, 11. kez bu organizasyonda mutlu sona ulaşmış oldu.

Ziraat Türkiye Kupası Finali’nde Beşiktaş ile Trabzonspor, Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda karşı karşıya geldi. Siyah-beyazlılar, rakibini Ghezzal, Salih Uçan ve Al-Musrati’nin golleriyle 3-2 yenerek kötü geçen bir sezonun ardından taraftarına kupa sevinci yaşattı.

Beşiktaş, Türkiye Kupası’nı 11. kez kazandı

11. kez mutlu sona ulaştı

Bugüne kadar 17 kez final oynayan, 11. kez kupayı kazanmayı başardı. 1974-1975, 1988-1989, 1989-1990, 1993-1994, 1997-1998, 2005-2006, 2006-2007, 2008-2009, 2010-2011 ve 2020-2021 sezonlarında kupayı müzesine götürmeyi başaran Kartal, 1965-1966, 1976-1977, 1983-1984, 1992-1993, 1998-1999 ve 2001-2002 sezonundaki finalleri ise kaybetti.

Beşiktaş, Türkiye Kupası’nı 11. kez kazandı

Gelecek sezon Avrupa garantilendi

Süper Lig’de kötü bir sezon geçiren Beşiktaş’ın, kupayı almasıyla gelecek sezon Avrupa kupalarında mücadele etmesi de kesinleşti. Siyah-beyazlılar, 2024-2025 sezonunda UEFA Avrupa Ligi play-off turundan Avrupa macerasına başlayacak.

Finallerdeki eşitlik bozuldu

Beşiktaş ile Trabzonspor, Türkiye Kupası’nda şimdiye kadar 4 kez final oynadı. 1974-1975 sezonundaki finalde 1-0 ve 2-0’lık skorlarla kazanan siyah-beyazlılar olurken, 1976-1977’de ise 1-0 ve 0-0’lık skorlarla zafere bordo-mavililer ulaştı. 1983-1984 sezonunda rakibini 1-0 yenen bordo-mavililer kupayı müzesine götürmüş, 1989-1990 da yine aynı skorla bu sefer sevinen siyah-beyazlılar olmuştu.

62. Ziraat Türkiye Kupası finalinde rakibini mağlup etmeyi başaran Kara Kartal, böylelikle eşitliği de bozmuş oldu.

Beşiktaş, Türkiye Kupası’nı 11. kez kazandı

Hasan Arat ve Serdar Topraktepe’nin ilk kupa sevinci

Beşiktaş Kulübü Başkanı Hasan Arat ile Teknik Sorumlu Serdar Topraktepe de bu zaferle birlikte ilk kez kupa sevinci yaşadı.

3 Aralık 2023 tarihinde yapılan seçimli olağanüstü genel kurulda göreve gelen Başkan Arat, siyah-beyazlı kulübün başındaki ilk kupasını elde etti.

Uzun süre Beşiktaş’ın alt yaş gruplarında antrenörlük yapan 47 yaşındaki Topraktepe de bu sezon ortasında Burak Yılmaz’ın, daha sonra ise Portekizli teknik adam Fernando Santos’un ayrılışlarının ardından futbol A takımının başına geçti.

Serdar Topraktepe, bu kupayı siyah-beyazlı takımda futbol oynarken 1997-1998 sezonunda da kazanmıştı.

Beşiktaş, Türkiye Kupası’nı 11. kez kazandı

Al-Musrati ilk golünü attı, kupa geldi

Beşiktaş’a devre arasında Braga’dan transfer olan Al-Musrati siyah-beyazlılarda çıktığı toplamda 13. maçında ilk golünü kaydetti. Finalde 90+4. dakikada ağları sarsarak takımını öne geçiren Libyalı futbolcu, hem ilk kez gol sevinci yaşadı hem de siyah-beyazlılara kupayı getirdi.

Maçtan dakikalar

5. dakikada Ghezzal’ın pasında topla buluşan Muçi’nin ceza sahası içi sol çaprazdan plase vuruşunda top uzak kale direğinin yanından auta gitti.

14. dakikada Onuachu’nun sol kanattan çalımlarla ceza sahası içe girdikten sonra sol çaprazdan vuruşunda meşin yuvarlak filelerle buluştu. 0-1

16. dakikada Muleka’nın sağ taraftan çalımlarla ceza sahası içine girip yaptığı vuruşta kaleci Uğurcan, iki hamlede topun sahibi oldu.

26. dakikada sağ taraftan kullanılan köşe vuruşunda önde direkte Necip’in kafayla arkaya gönderdiği topa Omar Colley’in vuruşunda az farkla üstten auta gitti.

33. dakikada Masuaku’nun pasında topla buluşan Gedson’un savunmada Denswil’i çalımladıktan sonra sol çaprazdan vuruşunda kaleci Uğurcan, iki hamlede meşin yuvarlağı kontrol etti.

Beşiktaş, Türkiye Kupası’nı 11. kez kazandı

45+1. dakikada Salih'in ceza sahasına çevirmek istediği topa Bardhi, ceza sahası içerisinde elle müdahale etti. Hakem Ali Şansalan penaltı noktasını gösterdi.

45+3. dakikada penaltıyı kullanmak üzere topun başına geçen Ghezzal'ın vuruşunda meşin yuvarlak kaleci Uğurcan'ın sağından filelerle buluştu. 1-154. dakikada Muleka’nın ortasında Salih Uçan’ın kafa vuruşunda meşin yuvarlak sol köşeden ağlarla buluştu. 2-1

70. dakikada Visca’nın ceza yayı önünden sert vuruşunda kaleci Mert’in parmaklarıyla dokunduğu top üst direğe çarparak kornere gitti.

84. dakikada Rashica’nın ceza yayının gerisinden sert vuruşunda kaleci Uğurcan, sağ köşeye giden topu kornere çeldi.

89. dakikada Visca’nın sağ taraftan kullandığı köşe vuruşunda Meunier’in kafa vuruşunda Mert topu çeldi. Pozisyonun devamında Pepe’nin sol çaprazdan vuruşunda meşin yuvarlak filelerle buluştu. 2-2

Beşiktaş, Türkiye Kupası’nı 11. kez kazandı

90+4. dakikada Al Musrati’nin ceza sahası dışından vuruşunda top sol köşeden ağlara gitti. 3-2

Beşiktaş, Türkiye Kupası’nı 11. kez kazandı

Hakemler: Ali Şansalan, Serkan Ok, Serkan Olguncan

Beşiktaş: Mert Günok, Svensson, Necip Uysal (Worrall dk. 90+7), Colley, Masuaku, Salih Uçan, Al Musrati, Gedson, Ghezzal (Rashica dk. 64), Muçi (Semih Kılıçsoy dk. 90+7), Muleka (Aboubakar dk. 75)

Yedekler: Ersin Destanoğlu, Onur Bulut, Cenk Tosun, Chamberlain, Demir Ege Tıknaz, Zaynutdinov

Teknik Sorumlu: Serdar Topraktepe

Trabzonspor: Uğurcan Çakır, Meunier, Mendy, Denswil, Eren Elmalı, Berat Özdemir (Pepe dk. 68), Umut Güneş (Umut Bozok dk. 83), Visca, Bardhi, Fountas (Trezeguet dk. 55), Onuachu
Yedekler: Taha Tepe, Baniya, Fernandez, Kerem Şen, Mehmet Can Aydın, Arif Boşluk, Orsic

Teknik Direktör: Abdullah Avcı

Goller: Rachid Ghezzal (dk. 45+3 pen.), Salih Uçan (dk. 54), Al Musrati (dk. 90+4) (Beşiktaş), Paul Onuachu (dk. 14), Pepe (dk. 89) (Trabzonspor)

Kırmızı kart: Serdar Topraktepe (Teknik Sorumlu) (Beşiktaş)
Sarı kartlar: Jonas Svensson, Al Musrati, (Beşiktaş), Thomas Meunier, Enis Bardhi (Trabzonspor)

Beşiktaş, Türkiye Kupası’nı 11. kez kazandı

Uygar Aydın- Yunus Kılıç - Samet Yalçın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa En başarılı ihracatçılar ödüllerini aldı İSHİB, 2023 yılında sektörel bazda en fazla ihracat yapan üyelerini ödüllendirdi. Birlik toplamında en fazla ihracat yapan 10 firma da düzenlenen törenle ödüllerini aldılar. İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (İSHİB) 2023 yılının en başarılı ihracatçılarını ödüllendirdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen ödül törenine ihracatçı birlik başkanları yanı sıra sektörün önde gelen firma ve derneklerinin temsilcileri katıldı. İhracatın lideri Banvit oldu Birlik toplam ihracatında ilk sırayı Banvit alırken, Şen Piliç ikinci, Has Tavuk ise üçüncü oldu. Paktavuk, Kemal Balıkçılık, Dardanel Önentaş, Bu Piliç, Orallar Zirai Ürünler, Fokacı Su Ürünleri ve Sahra Gıda ise toplamda en fazla yapan ihracatçı firmalar arasında yerini aldı. Sektörel bazda bakıldığında ise Beyaz Et kategorisinin ihracat lideri Banvit olurken, Balıklar ve Su Ürünleri kategorisinde Kemal Balıkçılık, Yumurta kategorisinde Pak Tavuk, Süt ve Süt Ürünleri kategorisinde Ak Gıda, Kırmızı Et Ürünleri kategorisinde Rapak ve Arı Ürünleri kategorisinde Yılmaz Gıda zirvenin sahibi oldu. Konuşmasında Türkiye’nin gıda ihracatını değerlendiren İSHİB Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Sezer, son 12 aylık dönemde su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatının 3.7 milyar dolar olarak gerçekleştiğini bildirdi. Sezer, başta Irak, Rusya, Venezuela, İtalya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suriye başta olmak üzere; İSHİB üyelerinin son 12 ayda 1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini söyledi. Hedef pazarlar içinde olan Çin ve Japonya’ya ihracatın artırılması için yoğun bir tanıtım çalışması yaptıklarını kaydeden Müjdat Sezer, kanatlı ürünleri ihracatının Avrupa Birliği ülkelerine açılmasını sağlamak için ise hükümetten destek beklediklerini sözlerine ekledi. Konuşmasında gıda sektöründe ihracat kısıtlamalarına da değinen İSHİB Başkanı Müjdat Sezer, sektör olarak bu konunun yeniden gözden geçirilmesi için ekonomi yönetimine başvurduklarını, belirterek, “Günübirlik alınan ve hemen uygulamaya geçilen kararlar, uluslararası pazarlarda firmaları zor duruma düşürüyor. Sektörü krize sokmamak adına beklentimiz, kısıtlamanın acil olarak tümüyle kaldırılması yolunda. Eğer bu mümkün olamıyorsa en azından tüketicilerin yoğun olarak satın aldığı, zaten maliyet fiyatının da altında sunulan bütün tavuk dışındaki tüm ürünlerin kısıtlamasının acilen kaldırılması gerekmektedir” dedi.
İstanbul Prof. Dr. Volkan: "İsrail, hala geçmişindeki Nazi hayaleti ile savaştığı için Gazze’de bu kadar acımasız" Politik psikoloji biliminin kurucularından Prof. Dr. Vamık Volkan, savaşları politik psikoloji perspektifinden ele aldı. Prof. Dr. Volkan, Ukrayna savaşını başlatan faktörlerden birinin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in narsistik eğilimleri olduğunu belirtirken, İsrail’in Gazze’ye saldırılarına yönelik ise "Nazi hayaleti" değerlendirmesinde bulundu. Politik psikoloji biliminin kurucularından olan dünyaca ünlü bilim insanı Kıbrıs Türkü Prof. Dr. Vamık Volkan, Yakın Doğu Üniversitesi’nde verdiği konferansta savaşların başlamasının altında yatan psikolojik unsurları günümüzden örneklerle değerlendirdi. Kariyerinin önemli bir bölümünde politik psikoloji kapsamında savaşların psikanaliz boyutunu ele alan Prof. Dr. Vamık Volkan, "Neden Savaşlar Var?" konferansı ile günümüzde süren savaşlarla ilgili dikkat çeken yorumlarda bulundu. Yakın Doğu Üniversitesi Mükemmeliyet Merkezi’nin düzenlediği "Konferans Serisi" kapsamında, ana vatanında "savaşı" ele alan Prof. Dr. Volkan’ın konferansı, ücretsiz olarak halka açık gerçekleştirildi. Tarihten günümüze savaşların nedenlerinin detaylı bir şekilde incelendiği konferans, güncel uluslararası krizler hakkında önemli bir perspektif sundu. Yoğun katılımla gerçekleşen konferansın açılış konuşmasını üniversitenin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Nur Köprülü yaptı. Konuşmasında son yıllarda yaşanan savaşların, bilim insanlarını savaşları yeniden analiz etme ve irdelemeye yönlendirdiğini belirten Prof. Dr. Nur Köprülü, savaşların yalnızca askeri strateji ve politikalarla değil, aynı zamanda sosyolojik, ekonomik ve insani boyutlarıyla da ele alınması gerektiğini vurguladı. "Putin’in kurtarıcı fantezisi var" Siyasi güce sahip bir politik liderin psikolojik yapısının savaşlarda önemli bir rol oynadığını vurgulayan Prof. Dr. Vamık Volkan, bu kapsamda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i ele aldı. Vladimir Putin’in kişisel tarihinin ve narsistik eğilimlerinin, lider olarak Ukrayna savaşını başlatmasında önemli bir rol oynadığını belirten Prof. Dr. Vamık Volkan, şu tespitlerde bulundu: "Vladimir Putin, narsisizmi olan biri. Bu aslında abartılı olmadığı takdirde gerekli olan bir özellik. Bu özelliği abartılı olan bazı liderler kötü olurken, bunu dengede tutanlar ise kurtarıcı lider olabiliyor. Putin’in hayatı ise buna bir örnek olabilir. Putin’in babası askerdi, Putin doğmadan yıllar önce ülkede yaşanan olaylarda halk açlıktan ölüyor ve toplu mezarlara gömülüyordu. 2. Dünya Savaşı’nda, St. Petersburg kuşatması sırasında ağabeyi Naziler tarafından alınmış ve sonrasında ölmüştü. Putin’in babası kurşun yarası aldığı için hastanedeydi ve taburcu olup eve gittiğinde eşinin de açlıktan ölen kişilerle aynı çukura götürülmek için alınacağını gördü. Eşinin yaşadığını anladı ve bu duruma engel oldu. Eşini alıp evlerine götürdü ve kurtardı. Ölen oğlu ise binlerce kişiyle gömüldü ve nerede olduğunu bile bilmiyorlardı. Almanlar gidince 9 yıl sonra Putin doğdu. Anne ve babası Putin’e yaşadıklarını anlatmadı ama konuşulanları duyarak büyümüştü. Bu durum Putin’de ’kurtarıcı fantezisi’ geliştirdi. Bu fantezi ile büyüyüp lider oldu. Putin lider olduktan sonra ülkede bir kurum oluşturuldu ve Putin’in yıllar önce ölen kardeşinin gömüldüğü yer bulundu. O yıllarda ülkede yavaşça 1940’lı yıllara dönüş başlamıştı. Akabinde Putin’in Ukrayna’da çatışmaları başlatmadan önce yaptığı konuşmalar incelendiğinde, yaşadığı geçmişin izlerini taşıdığını gözlemledik." İsrail, geçmişten bugüne taşıdığı hayali Naziler ile mi savaşıyor? Prof. Dr. Volkan, "Savaşların başlatılmasına ve sürdürülmesine neden olan ekonomik, hukuki ve politik pek çok gerçekçi faktörler vardır. Ancak bu faktörlerin ardında çeşitli psikolojik unsurların da bulunduğu aşikardır" dedi. Bu noktada "Büyük Grup Kimliği" kavramına değinen Prof. Dr. Volkan, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü yıkıcı savaşı da bu kavram üzerinden ele aldı. Etnik veya dini grupların kendilerini saldırı altında hissettiklerinde, sahip oldukları "Büyük grup kimliği" duygusunun daha yoğun ve "toplam" hale geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Vamık Volkan, aynı zamanda kendilerine yönelen şiddetin, geçmişte yaşadıkları aşırı şiddet içeren felaketlerin dayanılmaz anılarını da uyandırabileceğini söyledi. Bu felaketleri "seçilmiş travmalar" olarak değerlendiren Prof. Dr. Volkan, bunların nesilden nesile aktarılan ve grubun kültürel ve politik kimliğini oluşturan hikayenin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini belirtti. Yahudi toplumunun "seçilmiş travmasının" 2. Dünya Savaşı’nda Naziler tarafından uğradıkları "soykırım" olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Volkan, "Bu travmalar, daha önce mağdur olmuş grupların geçmiş ve şimdiki tehditler arasında ayrım yapmasını zorlaştırıyor. Bir zamanlar yok edilmekle tehdit edilen ve bu dehşeti güncel olaylarla hatırlayanlar, etkili bir şekilde geçmişte yaşıyorlar. Geçmiş ve şimdiki tehditler karşılaştırılabilir olmasa bile, travma mağdurları yeni düşmanı eskisiyle eş tutma eğilimindedir ve bir halk olarak hayatta kalmak istiyorlarsa tehdit edici gücü ortadan kaldırmaları gerektiğine inanırlar. İsrail, hala geçmişindeki Nazi hayaleti ile savaştığı için Gazze’de bu kadar acımasız" ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Vamık Volkan, yaşadığı savaş anılarını anlatarak sözlerini şöyle noktaladı: "Ben Kıbrıslı bir Türküm, her yıl buraya geliyorum, bizim kimliğimizin gelişimini etkileyen birçok unsur var. Ben çocukken Kıbrıs üzerinde süren çatışmalarda bir İngiliz Spitfire uçağının bir İtalyan askeri uçağı vurduğunu gördüm. Yerlere yayılan cam parçalarını anımsıyorum. Küçücük bir cam parçasını almış ve uzun yıllar evimde saklamıştım. Hala Amerika’daki evimde saklıyorum. Aradan geçen onca yıldan sonra gördüm ki; Filistin’deki 1974’deki savaşı ve Mısır-İsrail savaşından sonra Filistinliler topladıkları taş parçacıklarını kendi bayraklarının renkleri ile boyatıp cebinde taşıyormuş. Hepimiz savaşlardan sonra bizi korkularımızdan koruması için tutunacak bir şeyler buluruz."