GÜNDEM - 16 Ekim 2025 Perşembe 09:39

Depremin ardından eve kapanan genç sanal dünyaya bağımlı hale geldi

A
A
A

Hatay’da 3 yıla yakın süredir evden çıkmayarak sadece telefonla ve bilgisayarla oynayan 23 yaşındaki genç, sanal dünyaya bağımlı hale gelmesiyle 3 yıl önceki halinden eser kalmadı.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde evlerini kaybeden ve Defne ilçesinde yaşamlarını sürdüren 50 yaşındaki Semra Özbay ve 23 yaşındaki oğlu Barış Özbay, depremin ardından hayata birlikte tutundu. Depremde hem evlerini hem yakınlarını kaybeden aile, 3 yıldır zorlu bir süreçle mücadele ediyor. Depremin ardından yaşama hevesini kaybeden ve okuduğu üniversiteyi yarıda bırakarak sürekli bilgisayar ve cep telefonuyla oynamaya başlayan Barış Özbay’ın asrın felaketinin yaşandığı 6 Şubat gecesinde de telefonla oynadığı ortaya çıktı. Asrın felaketinin yaşandığı 6 Şubat günü 04.17’de de telefonla oynarken depreme yakalandığını ve o esnada dahi telefonla oynamaya devam ettiğini ifade eden Barış Özbay, "Depremde uyumuyordum ve akşama kadar oturup telefonla oynadım. Depremde sallanmaya başladık, sonra ilk başta küçük bir deprem oluyor sandım ama hızlandı. Elektrik gidince ciddi bir şey olduğunu anladım ama telefonla oynamaya devam ettim. Deprem sırasında oyunumu kaydediyordum. Nenem ilk başta deprem olduğuna inanmadı ve benim salladığımı sandı. O esnada sallanmaya devam ederken telefonla oynamaya devam ettim. Deprem durdu ve bizimkileri evin dışına çıkardım" dedi.

Depremin ardından eve kapanan genç sanal dünyaya bağımlı hale geldi

"Keşke tüm gün uyuyabilseydim"

Evden pek çıkmadığını, tüm gün telefonla oynadığını anlatan Özbay, "Dışarı çıkmadığımızda iki arkadaşımın evine bakıyorum, evleri müsait değilse evden çıkmıyorum. O zamanlarda da yine telefonla oynuyordum. Eve gelince yine telefonla oynuyorum. Telefonda izlediğim videoların isimlerini pek bilmem. Müzik türü sorsan Allah bilir. Yine evde kalıp banyo yapabilirdim ama ben bir şey yapmak istemiyordum. Sadece yemek yiyorum ve tuvaletimi yapıyorum. Onları da mecbur olduğum için yapıyorum. Sedef hastalığı yüzünden banyo yapmam da zor oluyor ama sedef hastalığıyla alakası yok. Sedef hastalığı olmasa da banyo yapmazdım. Elimde olsa yemekte yemem ve tuvalete de kalkmam. Keşke tüm gün uyuyabilseydim" dedi.

Depremin ardından eve kapanan genç sanal dünyaya bağımlı hale geldi

"Depremden önce her zaman bakımlıydı"

Barış’ın depremden sonra çok değiştiğini anlatan arkadaşı Furkan Çakmak, "Ben Barış’la ortaokul arkadaşıyım, birlikte büyüdük. Kendisinin derslerle arası iyi değildi ama her şeye kafası çalışıyordu. Kendisi daha çok bilgisayar ve telefon oyunları oynuyordu. İngilizce altyazılı filmler izleyerek biraz İngilizce de öğrenmişti. Hayata karşı neşesi ve heyecanı azalmıştı. Kendisinin psikolojik sorununun ötesinde sanki kendisiyle çözemediği sorunları vardı. Bu yüzden onu hiç yalnız bırakmadık ve arkadaşları olarak yanında olarak elimizden geleni yaptık. Üniversite sonrası bizler dağılınca kendisi yalnız kaldı. Yalnızlaşınca da kendisini daha fazla eve kapattı. Depremden önce her zaman bakımlıydı ve normal sıradan insanlar gibi duş alırdı ve duş almayı çok severdi. Bizler üniversiteye gidince kendisinin hayata bakış açısı çok değişti. Eskisi gibi duş almak istemiyor. Deprem de olunca tamamen kendisini kapattı. Bir şansının olamayacağını düşündüğü için hayata karşı kendini kapattı. Yaklaşık 3 yıldır tırnaklarını kesmiyor ve bakımını yapmıyor. Eski güzel günlere dönmeyi istiyoruz" şeklinde konuştu.

Depremin ardından eve kapanan genç sanal dünyaya bağımlı hale geldi

Anne Semra Özbay ise oğlunun depremden önce arkadaşlarıyla takılırken depremden sonra kendini eve kapatıp telefonla oynadığını söyleyerek, "Depremden önce oğlum arkadaşlarıyla takılıyordu. Arkadaşlarıyla parklarda gezip bir şeyler atıştırıyorlardı. Depremden önce oğlumun durumunu fark etmedim ama depremden sonra fark ettim. Depremden önce fark ettim ama geçici olduğunu düşündüm. Sürekli telefonda ne yaptığını bilmiyorum ama genelde video veya müzik dinliyor. Depremden önce tırnaklarını asla uzatmazdı ve kendi bakımına bakardı. Depremden sonra tamamen değişti. Banyo da yapmıyor. Oğlum sağlığına kavuşsun, başka bir şey istemiyorum" ifadelerini kullandı.

Ramazan İlın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Başkan Çeliker’den gazetecilere yapılan saldırıya sert tepki Adıyaman’da bir polis memurunun intihar ettiği olay yerinde görevini yapan gazetecilerin polisler tarafından darp edilmesi üzerine Adıyaman Basın Kartı Sahipleri Derneği Başkanı Murat Çeliker çok sert bir açıklama yaptı. Başkan Murat Çeliker, yaşanan saldırıyı "Vahim, utanç verici ve asla kabul edilemez" diyerek kınadı. Altınşehir Mahallesi’nde polis memuru Z.K.’nin yaşamına son verdiği olayda bilgi almak için bölgede bulunan Anadolu Ajansı muhabirleri O.P. ve A.G., görevlerini yaparken polislerin ağır fiziksel şiddetine maruz kaldı. Tekme ve yumruklarla darp edilen, hakaret edilen gazeteciler hastaneye giderek tedavi olurken, vücutlarında belirgin darp izleri tespit edildi. Yaşananların ardından açıklama yapan Adıyaman Basın Kartı Sahipleri Derneği Başkanı Murat Çeliker, olayın sadece gazetecilere değil, topluma yönelik bir saldırı olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı. Çeliker, "Olay yerinde çalışan gazetecilere yönelik bu barbarca saldırıyı şiddetle kınıyorum. Bu ülkenin basın emekçilerine el kaldırmak, milletin haber alma hakkını gasp etmektir. Kimsenin, hele ki kamu gücünü elinde bulunduranların, gazetecilere tekme-tokat saldırma hakkı yoktur. Bu saldırı, hukuk devletine, demokrasiye ve meslek onurumuza yapılmış bir meydan okumadır. Gazeteciler suçlu değildir, suçun üstünü örtmeye çalışanlar suçludur. Olayın üzeri kapatılmaya çalışılırsa bu kez biz buna izin vermeyiz. Bu olayın peşini bırakmayacağız. Saldırgan polisler hakkında en ağır yaptırımlar uygulanmalı, benzeri vakaların bir daha yaşanmaması için gerekli tüm adımlar ivedilikle atılmalıdır. ’Basına uzanan eller kırılsın’ diye değil, ’bir daha kimse cesaret edemesin’ diye hukuk işletilmelidir" diye konuştu.
Ankara Çubuk’taki tarihi konak ilçedeki kadınların yeni dünyası oldu Ankara’nın Çubuk ilçesinde kadınlara yönelik hayata geçirilen Kadın El İşleri Atölyesi, Türkiye’ye örnek gösterilen bir sosyal dönüşüm projesine dönüştü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025 yılının ‘Aile Yılı’ ilan edilmesinin ardından Çubuk Belediyesi, aile yapısını güçlendirecek, kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılımını artıracak örnek bir projeye imza attı. Yavuz Selim Mahallesi Hükümet Caddesi’nde yıllarca atıl durumda kalan tarihi Mazhar Balcı Konağı, yapılan restorasyonun ardından Çubuk Belediye Başkanı Baki Demirbaş’ın talimatıyla Kadın El İşleri Atölyesi olarak hizmete sunuldu. 80 kadının atölyede aktif olarak eğitim aldığı belirtilirken, 6 eğitmenin ise buradaki kadınlara eğitim verdiği açıklandı. Ayrıca tüm malzemelerin belediye tarafından ücretsiz sağlandığı ifade edildi. Unutulmaya yüz tutan el sanatları yeniden canlanıyor Kadın El İşleri Atölyesi’nde aynı zamanda Çubuk’un kültürel kimliğinin yeniden hayat bulacağı düşünülen projede kadınların amigurumi tekniğiyle yaptığı örgü Turşu Canlar, ilçenin meşhur turşusunu mizahi ve sanatsal bir dille yeniden yorumluyor. İlçeye gelen turistler artık sadece turşu değil, Çubuklu kadınların ürettiği hediyelik ürünleri de satın alıyor. "Çubuk’ta aileyi, kadını, üretimi ve dayanışmayı güçlendirecek bir adım atmak istedik" Çubuk Belediye Başkanı Baki Demirbaş, tarihi konağın kadınlara tahsis edilmesinin yalnızca bir kurs değil, ilçenin geleceğine yönelik bir yatırım olduğunu belirterek, "Cumhurbaşkanlığımız tarafından 2025 yılının Aile Yılı ilan edilmesinin ardından biz de Çubuk’ta aileyi, kadını, üretimi ve dayanışmayı güçlendirecek bir adım atmak istedik. Mazhar Balcı Konağı’nı restore ederek Kadın El İşleri Atölyesi’ne dönüştürdük. Bu konak artık bir bina değil; kadınlarımızın hayallerinin, emeğinin, üretiminin ve mutluluğunun merkezi. Burada sadece kurs yapılmıyor. Burası aynı zamanda bir okul, bir terapi merkezi, bir sosyalleşme alanı, bir sanat evi ve bir üretim üssüdür. Kadınlarımız hem meslek ediniyor hem üretiyor hem de hayatın stresinden uzaklaşıp kendilerine değer katan bir ortamda günlerini en verimli şekilde geçiriyor" dedi.