GENEL - 04 Mayıs 2021 Salı 14:06

Tuzluca’da Arı sütü sağımı başladı

A
A
A
Tuzluca’da Arı sütü sağımı başladı

Tuzluca’da Arı Sütü sağımı başladı.

Tuzluca’da Arı Sütü sağımı başladı.


Iğdır’ın Tuzluca ilçesinde insan vücuduna çok sayıda faydası olan arı sütünün sağımına başlandı. Kilosu 10 bin liraya kadar satılan sütün sayısız faydası olduğu uzmanlarca dile getiriliyor. Arı sütünün genellikle genç işçi arıların ana arı adaylarını ve ana arıları beslemek için ürettiği sütünün sağımı, Çiçeklerin açtığı nisan ayından başlayarak Ağustos ayına kadar sürüyor.


Iğdır bölgesinde yılardır arıcılığın olmasına rağmen ilk defa bu işi 2 arkadaş bir araya gelerek gerçekleştirdi. Üretici Onur Kolçak, daha önce kendisinin şehirler arası otobüs şoförlüğünü yaptığını arkadaşı Yusuf Akpolat’ın da İstanbul’da tekstil işiyle uğraştığını belirterek, "İkimiz bir araya gelerek ilçemiz olan Tuzluca da ne yapabiliriz diye, arıcılığın yaygın olduğu ama ana sütünün bu bölgelerde üretilmediğini fark ettik. İnsan sağlığı için son derece önemli olan bir sütün neden üretimini yapmayalım diye karar verdik bu işe. Bunun eğitimini de alarak bu sene başladık. Herkes bize yapamazsınız diyerek bizi ciddiye almazken çok şükür yüzde 50 kapasitelere çıktık. Fiyat olarak çok zahmetli ve gramla toplandığı için fiyatta haliyle kilosu 10 bin TL’yi buluyor. İnşallah önümüzdeki günlerde bölgemize ve ilçemize herkesin bu işe yönelmesi içinde destek ve katkıda da bulunmak istiyoruz. Özellikle Covit salgının insan sağlığına büyük zarar verdiği bu dönemlerde arı sütünde ona karşı büyük bir bağışıklık kazandığı da uzmanlarca kanıtlanmıştır. Şuan taleplerde artmaya başladı, inşallah yeni olmamıza rağmen bu işin üstesinden geleceğiz" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Bitki özlerinden ekmekte küflenmeyi geciktirecek katkı maddesi ürettiler Zonguldak’ta 6. sınıf öğrencisi Ayşe Eslem Yangın, bitkilerin küflenme üzerindeki etkisine bakmak için çalıştığı projesiyle, TÜBİTAK Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’nda bölge birinciliği kazandı. Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı Bilim ve Sanat Merkezi 6. sınıf öğrencisi Ayşe Eslem Yangın, ekmeklerin daha geç küflenmesini sağlayacak doğal bir madde üretti. Danışman öğretmeni Burcu Atabey Özdemir ile birlikte çalışmaya başlayan Yangın, doğadaki bitkileri ve özelliklerini araştırdı. Yangın, çevresinden öğrendiği tüketilebilir bitkilerin özelliklerine yoğunlaşarak bitki özütleri elde etti. Bu özütleri kullanarak ekmekler hazırladı. Özütlerin bitkilerde küflenme süresi üzerindeki etkisini inceledi. Ot çayı özütünün küflenmeyi geciktirdiğini gözlemleyen Yangın, aynı özütleri kullanarak oluşturduğu biyobozunur ambalajlarında ekmeklerde aynı etkiyi gösterdiğini gözlemledi. Ayşe Eslem Yangın, projesiyle TÜBİTAK 2204-B Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Ankara Bölge Finali’nde 1. olarak Türkiye Finali’ne katılmaya hak kazandı. Projesini gazetecilere anlatan Yangın, “Doğal gıda katkı maddeleriyle küflenmeyi önleyelim adlı proje yaptım. Bu projeyi yapmamın sebebi de bitkilerin küflenmeye olan ilgisine bakmak. Küflenme dünyanın bir sorunu olduğu için ben bu sorunu biraz da olsa engellemek istedim. Bazı bitkileri kullanarak bunların özlerini çıkartıp hem biyobozunur ambalaj hem de bunlardan ekmek yaptım. Bitki özütlerini soxhlet ekstraksiyon cihazında özütledim. Özütleme işlemi sonunda da özütleri kahverengi cam şişelere koyarak +4 derecede buzdolabında sakladım. Sonra bunlardan ekmek yaptım. Ekmekte sadece su yerine bitki özütlerini kullandım. Kullandığım bitkiler ot çayı, kuşburnu, ayva yaprağı, çakal eriği bu bitkilerin özütleriyle hazırlanan ekmekleri streç filme sararak her hafta boyunca ne kadar küflenip küflenmediğine baktık. Sonra bunları bir grafik haline getirdik. Ot çay özütü katkılı ekmek üç hafta boyunca küflenmeden dururken diğerleri küfleniyor. Ot çayı özütü katkılı ekmek dördüncü hafta başlarında küfleniyor. Ekmekleri desteklemek için biyobozunur gıda ambalajları yaptık. Biyobozunur gıda ambalajlarının içerisine gliserin, saf su, bitki özütü ve jelatin kattık. Bunları yaptıktan sonra kalıplara dökerek 24 saat boyunca oda koşullarında beklettik. Katkısız ekmekleri bunların içerisinde iki hafta boyunca beklettik. Ne kadar küflenip küflenmediğine baktık. Ot çayı özütü katkılı biyobozunur ambalajına sarılı ekmek dilimlerinde hiç küflenme olmuyorken katkısız biyobozunuru gıda ambalajına sarılı ekmek diliminde küflenme en fazla oluyor. Benim önerilerim ot bitkisinin kimyasal içeriği konusunda üst derece bilimsel araştırmalar yapılabilir. Küflenmeyi önleme mekanizması anlaşılabilir. Hem sadece ekmekte değil diğer gıdalar ve raf ömrünün arttırılıp arttırılmayacağına bakılabilir. Ben bu projem ile TÜBİTAK Ankara bölge birinciliğini elde ettim” dedi. Projesinin ekmek israfına da olumlu katkılarının olabileceğini sözlerine ekleyen Yangın, “İnsanlar ekmeği çok alıyor. Çok alınınca da yenmeden çöpe atılıyor. Ayrıca bu bitki özütlerini katarak ekmeğin ömrünü uzattıkça yenme süresini arttırıyor. Bu bitkileri ben amcamla yazın tarlaya çıktığımda topluyordum. Bu bitkilerden ot çayı bölgemize has bir bitkidir” ifadelerini kullandı.