ASAYİŞ - 04 Ekim 2021 Pazartesi 19:52

Aleyna ölmeden önce şüpheli hakkında şikayette bulunmuş

A
A
A
Aleyna ölmeden önce şüpheli hakkında şikayette bulunmuş

Iğdır’da tecavüze uğradığı için intihar ettiği iddia edilen 18 yaşındaki genç kızın ölümünden bir gün önce polise şüpheli hakkında şikayette bulunduğu ortaya çıktı.

Iğdır’da tecavüze uğradığı için intihar ettiği iddia edilen 18 yaşındaki genç kızın ölümünden bir gün önce polise şüpheli hakkında şikayette bulunduğu ortaya çıktı.


Iğdır’da 30 Eylül gecesi evlerinin bulunduğu apartmanın yan tarafındaki apartmanın önünde cansız bedeni bulunan ve intihar ettiği iddia edilen Aleyna Ağgül (18) ile ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. Ağgül’ün ölümünden sonra ’Ölümümden Gökhan A. sorumludur’ yazılı bir nota ulaşan emniyet güçleri, perşembe günü saat 05.00’te Gökhan A. (43) ile oğlu Göktürk A.’yı (19) gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Göktürk A. serbest bırakılırken, baba Gökhan A. ise adli kontrol ve yurt dışına çıkma yasağıyla serbest bırakıldı. Baba-oğlun serbest bırakılmasına Aleyna Ağgül’ün ailesi, kadın toplulukları, sosyal medya kullanıcıları sert tepki gösterdi. Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı, Gökhan A.’nın serbest bırakılması üzerine Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesindeki bir üst mahkeme olan Sulh Ceza Mahkemesi’ne itiraz etti.



Olayla ilgili yeni detaylar çıktı


Aleyna Ağgül’ün ölmeden bir gün önce şüpheli Gökhan A. hakkında, ’şantaj, kasten yaralama, tehdit, hakaret ve özel hayatın gizliğini ihlal’ suçlamasıyla şikayette bulunduğu ortaya çıktı. Şikayetinde Ağgül’ün daha önce Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı’na şüpheli Gökhan A. hakkında cinsel saldırı suçlamasında bulunduğunu, daha sonra şikayetini geri aldığını anlattığı ortaya çıktı. Ağgül’ün ifadesinde, şikayeti geri aldıktan sonra Gökhan A. ile sevgili olduklarını ve ona ait bir evde buluştuklarını, Gökhan A.’nın sürekli kendisini ‘fotoğraf ve videolarla’ tehdit ettiğini söylediği öğrenildi. Aleyna Ağgül’ün ifadesinde Gökhan A.’dan ayrılmak istediğini ancak Gökhan A.’nın bunu kabul etmediğini, Instagram hesabından engellediği halde kendisine sahte hesaplardan ulaştığını belirttiği kaydedildi. Gökhan A.’nın ‘Git kendini öldür. Yoksa ben seni öldüreceğim’ diyerek tehdit etiğini ifadesinde belirten Ağgül’ün doktora giderek darp raporu alıp emniyete suç duyurusunda bulunduğu ortaya çıktı.


Olay günü polis tarafından olay yerinde gözaltına alınan oğul Göktürk A.’nın ise ifadesinde babasıyla Aleyna’nın ilişkisi olduğunu öğrendiğini, ayrılmaları için Aleyna ile konuşmaya gittiğini söylediği öğrenildi. Polislerden Aleyna’nın vefat ettiğini öğrendiğini belirten Göktürk A.’nın Aleyna’nın ölümüyle ilgisi olmadığını belirttiği öğrenildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Lösemiyi yendi mücadelesini ve başarı hikayesini arkadaşlarıyla paylaştı Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu’nda (MYO) Sosyal Sorumluluk Projeleri dersi kapsamında lösemi farkındalığı etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlikte lösemiyle mücadelesini ve tedavi sürecini anlatan lösemiyi yenen Elif Naz Holoğlu’nun konuşması oldukça duygulandırdı. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu’nda (MYO) Sosyal Sorumluluk Projeleri dersi kapsamında düzenlenen lösemi farkındalığı etkinliğinde, daha önce lösemi hastalığına yakalanan ve tedavi olan MYO öğrencisi Elif Naz Holoğlu, lösemi ile mücadele ve tedavi süreci, ailenin desteği ve başarı hikayesini arkadaşlarıyla paylaştı. Öğr. Gör. Yasemin Durmaz’ın yürüttüğü Sosyal Sorumluluk Projeleri dersi kapsamında gerçekleştirilen etkinlikte lösemi ve onunla mücadele ve tedavi süreci konusunda sosyal güvenlik bölümü öğrencileri Esma İrem Temur, Senanur Kezban Balta, Elif Yıldız ve Ayşe Yakar tarafından öğrencilere bilgiler verildi. Daha önce lösemi hastalığına yakalanan ve tedavi olan MYO öğrencilerinden Elif Naz Holoğlu, Lösemi, tedavi süreçleri, tedavi süreçlerinde yaşadıkları, ailesinin destek ve ilgileri konusunda yaşadıklarını öğrenci arkadaşları ile paylaştı. Öğr.Gör. Yasemin Durmaz “Lösemi hastalığını tanıtmak, farkındalık oluşturarak bu hastalıkla ile mücadele yolları konusunda bilinç kazandırmak, lösemili çocukların ve ailelerinin sıkıntılarını topluma aktarmak ve toplumu bilinçlendirmek amacıyla lösemi konusunda çevremizde duyarlılık oluşturulmasına katkı sunmak istiyoruz” dedi. Lösemiyi yendi, okumayı kendi öğrendi Küçük yaşta lösemi teşhisi konulan Holoğlu, kemoterapi ve ışın tedavisi süreci ile iyileştiğini anlattı. Bu süreçte yaşadığı zorlukları ve doktorların kendisine okuyamayacağına dair söylediklerini paylaşan Holoğlu, "Ben ortaokula başladığımda okuma yazmayı kendim öğrendim. Bu süreçte çok zorlandım. Adalet lisesini kazandım. Çalışarak ve kendi çabamla. Anneannemle yaşıyorum ben, onlar dedi ki üniversiteye gerek yok. Zaten yeterince zorlandın lisede. Ama ben kendi çabamla üniversiteyi kazandım. Sonrasında da işte burada yaptığım bir çok etkinlik, çalışmalar var devam da ediyorum." dedi. Holoğlu, lösemi ile mücadelede pes etmenin ve hayallerinden vazgeçmenin asla bir çözüm olmadığını vurgulayarak, "Bu süreci çocukluğumdan beri yaşadım. Şimdi gördüğünüz gibi sağlıklıyım. Yaşadıklarımdan öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Sizlerde lütfen Lösemi ile ilgili burada öğrendiklerinizi cevrenizle paylaşarak Lösemi farkındalığı oluşturunuz, birlikte bunu oluşturalım" diyerek katılımcılara lösemi ile ilgili farkındalık çağrısı yaptı.
Ankara Bakan Bayraktar: “Türkiye, yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Bugün gelinen noktada Türkiye yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depolama Tesisi’nde incelemelerde bulundu. Bayraktar, depolama tesisini gezdikten sonra yetkililerden bilgi aldı. Ardından tesiste çalışan işçilerin 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı’nı kutlayan ve onlarla sohbet eden Bayraktar, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Doğal gaz boru hatlarıyla, Türkiye’nin Rusya, Azerbaycan ve İran’dan uzun yıllar doğal gaz tedariki yaptığını hatırlatan Bayraktar, 2016 yılından sonra “Milli Enerji ve Maden Politikası” kapsamında doğal gazı sıvılaştırılmış şekilde alabilmek için altyapıyı şekillendirmeye başladıklarını ifade etti. Bu hedefleri doğrultusunda Türkiye’nin yaklaşık 30 milyon metreküp günlük sıvılaştırılmış LNG alabildiğini söyleyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bugün itibarıyla 160 milyon metreküp doğal gazı sıvı halde alabilecek hale geldik. Bu bir anlamda Türkiye’deki hane halkının kışın en soğuk zamanında ihtiyacı olan gazı, sıvı olarak gemilerle tedarik edebilecek altyapıya sahip olduğumuz anlamına geliyor. Hem boru hatları hem de LNG alabilecek altyapılarımızı gerçekleştirdik.” Tuz Gölü Yer Altı Doğal Gaz Depolama Projesi’nin çok önemli olduğunun altını çizen Bayraktar, “Burada da hem kapasite artışı, ikinci faz, üçüncü fazda da Türkiye’nin doğal gaz depolama kapasitesini artırmayı ve doğal gazdaki arz güvenliğimizi daha güçlü hale getirmeyi hedefliyoruz. Doğal gazda bir başka önemli hamlemiz, yeni boru hatları, depolama tesislerimiz” dedi. “1 milyon 800 bin hanenin doğal gazını kendi doğal gazımızdan karşılar hale geldik” Sıvı olarak doğal gazı almanın ötesinde Türkiye’nin şimdi de kendi doğal gazını üretir hale geldiğini vurgulayan Bayraktar, “Bugün itibarıyla üretimimiz yaklaşık 4,6 milyon metreküp günü buldu. 1 milyon 800 bin hanenin doğal gazını kendi doğal gazımızdan karşılar hale geldik. Bunu da artırmayı hedefliyoruz. İlk etapta, önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde 10 milyon metreküpe ulaşmış olacağız” diye konuştu. Son 8 yılda yaklaşık 4,3 milyar dolar altyapı yatırımlarına kaynak ayırdıklarını ve yatırım yaptıklarını belirten Bayraktar, depolamada ve tesislerin kapasitesinin artırılmasında yatırımların yaklaşık 4.3 milyar doları bulduğunu ifade etti. “Türkiye yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor” Özellikle Tuz Gölü’nde çok büyük bir depolama potansiyelinin var olduğunu aktaran Bayraktar, “Türkiye yaklaşık 5.8 milyar metreküp gazını depoluyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde yani 2028 yılına geldiğimizde Türkiye kullandığı yıllık doğal gazın yüzde 20’sini depolar hale gelecek. Türkiye’nin tüm ihtiyacının yüzde 50’sini depolayabilecek altyapıya sahip olabiliriz. Bu yatırımları hedefliyoruz. Hem bu bölgede hem de diğer bölgelerde hızlı bir şekilde bu yatırımlarla Türkiye’nin arz güvenliğini tamamen sağlamış olacağız. Onun ötesinde bütün bunlar kendi üretimimiz, farklı kaynaklardan doğal gazı almamızla beraber Türkiye’yi bir doğal gaz merkezi haline getirmiş olacağız. Bu proje bizim için çok önem arz ediyor. Onun için ara ara buraya geliyoruz” şeklinde konuştu. Bakan Bayraktar basın açıklamasının ardından yetkililerle ve işçiler ile yemek yedi.