GENEL - 24 Nisan 2012 Salı 15:34

VAN`A SON TEKNOLOJİ YAPILAR KAZANDIRILACAK

A
A
A
VAN`A SON TEKNOLOJİ YAPILAR KAZANDIRILACAK

Dünyanın en gelişmiş ekolojik ve pasif yapı sistemleri üreticisi Orca, Yıldız Sporcular ve Sanatçılar Köyü projesi kapsamında Van depreminde evsiz kalan öğretmenler için Pamuk Prenses Evleri, öğrenciler için de okul ve yurt yapımı için kolları sıvadı.
Orca Yapı Yönetim Kuru Başkanı Gonca Gül, Yönetim Kuru Başkan Yardımcısı Dr. Serhat Tuncel ve Van Vali Yardımcısı Zafer Coşkun`un katılımıyla Legacy Ottoman Otel`de gerçekleştirilen basın toplantısında, Van`da yapılacak binalar hakkında bilgiler verildi. Van`daki okulların sıkıntı içinde olduğunu belirten Van Vali Yardımcısı Zafer Coşkun, 95 okulun yıkıldığını ve yıkılmaya da devam ettiğini ifade etti. Yıkılan okulların ortalama bin 500 derslik anlamına geldiğini vurgulayan Coşkun, "Ben buradan bütün
hayırseverlere de teşekkür ediyorum. Van depremi boyunca tüm Türkiye`nin kalbi Van`da attı. 53 hayırsever 53 okul yaptıracak. Bu da 650 derslik manasına geliyor. Yine hayırseverlerimiz bin 200 yataklı öğrenci yurdu yaptıracak. Devletin de yapımına başladığı okullara rağmen halen okul ihtiyacımız devam ediyor. 35 büyük okula ihtiyaç duyuyoruz. Bu da 800 dersliğe tekabül ediyor" dedi.
Deprem sonrası Van merkezindeki 26 bin öğrenciyi her gün gidecekleri okullara servis etiklerini anlatan Coşkun, konuşmasına şöyle devam etti:
"Mevcut okullarımızda ikili öğretim yapıyoruz. Yani bir binada iki okul olarak hizmet veriyoruz. Böyle olunda dersler saat sabah 06.00`da başlıyor. Cumartesi günleri de derslere devam ediyoruz. Bu durum öğrencilerimizi oldukça zorluyor. Sabah saat 06.00`da okula gelecek öğrenci çok erken bir saatte uyanmak zorunda kalıyor. Van Valiliği olarak konteynır kentlerimizde halkı deprem psikolojisinden uzaklaştırmak için başlattığımız meslek edindirme kursları gibi etkinliklerimize ara vermeden devam ediyoruz.
Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan`ın talimatıyla Van`da TOKİ tarafından 15 bin konut yapılacak."
"KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ EN ACI YAŞAYAN ŞEHİR"
Kocaeli depreminde görev yaptığını ve bu sebepten ötürü depremi en iyi bilen insanlardan biri olduğu vurgulayan Orca Yapı Yönetim Kuru Başkanı Gonca Gül ise, Van`da yeniden bir şehir inşa edileceğinin unutulmaması gerektiğini bildirdi. Kentsel dönüşümün Türkiye`nin en önemli projelerinden biri olduğunu aktaran Gül, "Van, kentsel dönüşümü en acı şekilde yaşayan ilimiz. Kentsel dönüşümlerin böyle acı bir şekilde, can kayıplarıyla yaşanmaması için bizim geliştirdiğimiz yapı sistemleri kullanmalı. 9
şiddetinde depreme dayanacak yapılarımız, istenilen kat yüksekliğinde yapılabilmekte ve içinde enerjiye ihtiyaç duyulmadan yaşanılabilmekte. Bize inanan ilk kişi Sayın Valimiz Zafer Coşkun idi. Biz de kendilerine olan şükran borcunu yerine getirmek üzere üstümüze düşeni yerine getireceğiz" diye konuştu.
Türkiye`nin geleceğinin çocuklar olduğunu dile getiren Gül, Vanlı 50 bin öğrencinin deprem sonrasında başka şehirlere gönderildiğine dikkat çekerek, "Hızlı bir şekilde bu öğrencilerimiz için okul yapmamız gerekiyor" dedi.
"ÇOCUKLARIMIZ YAZIN TERLEYİP, KIŞIN ÜŞÜMEYECEK"
Van`da yapılacak konutlarda daha dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Gül, "Kafa yapımızın değişmesi lazım. Türk halkı olarak artık başımızı bir eve sokmak yerine yaşam garantimizin olduğu yerlerde oturmamız gerekiyor. Orca Yapı olarak bizim sloganımız `Depremde evinize kaçınız`. Deprem pazar günü meydana geldi. Ya hafta içi meydana gelseydi? Çocuklarımızın okulda olduğu bir saatte meydana gelecek depremde binlerce evladımızı kaybedebilirdik. 21. yüzyıl Türkiye`sine, afetlerden sonra çadırda
yaşamak ve bu çadırda yanarak ölmek yakışmıyor. Özellikle de yapı sektöründeki en büyük buluş Türkiye`den çıkmışken. Bu sebepten ötürü biz Van için elimizden geleni yapmaya hazırız. Van`da 9 şiddetindeki depreme dayanıklı okullar yapacağız. Vanlı vatandaşlarımızın çocukları yazın terleyip, kışın üşümeyecek. Van`da görev yapan öğretmenler için de Pamuk Prenses adıyla evler yapacağız. Van`da hayatını kaybeden öğretmenlerimizin hemen hiçbiri Vanlı değildi. Başka şehirlerden görevli olarak gelmişlerdi. O
açıdan hayatını kaybeden öğretmenlerimiz için Van şehitleri diye bahsetmek istiyorum. Bunu spor ve sanat camiasıyla birlikte yapacağız" diyerek sözlerini tamamladı.
Tamamı Orca Sistem`in Türk mühendisleri tarafından bulunan pasif ve ekolojik yapı sistemleri, Van`daki öğretmen ve öğrencilerin yaz ve kış şartlarında daha az enerji tüketmesine olanak sağlayacak. Projede katkı sağlayacak hayırseverlerin isimleri de yapılacak binalara verilecek.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Başkan Albayrak: "EBB kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır" AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak AK Parti Daraltılmış İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, "Eskişehir Büyükşehir Belediyesi kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır" dedi. AK Parti il binasında ’yerel yönetimler’ gündemli toplantı düzenlendi. AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, toplantı sonrasında CHP’den istifa edip AK Parti’ye geçen Odunpazarı Belediye Meclisi Üyesi Berke Akyel’e rozetini taktı. Ayrıca Gürhan Albayrak, toplantıda gerçekleştirdiği konuşmada, kentte son günlerde yaşanan su kesintilerine de değindi. "EBB kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır" Başkan Albayrak, AK Parti Daraltılmış İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, güneme dair açıklamalarda bulundu. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin (EBB) çalışmalarını eleştiren Başkan Albayrak, "AK Parti belediyeciliği; reklam değil hakikat, makam değil insan belediyeciliğidir. Bizim anlayışımızda israfı önlemek ve şeffaflık temel esastır. Ancak, bugün Eskişehir’de hem yönetim zafiyeti hem de vatandaşa yüklenen haksız maliyetlerle karşı karşıyayız. Bakınız, Evsel Katı Atık Bedelleri konusunda tam bir karmaşa ve sorumluluktan kaçma hali yaşanıyor. Kanun açık: Katı atık bertaraf tesislerini kurmak ve bu sistemi bir bütün olarak yönetmek Büyükşehir Belediyesi’nin görevidir. Ancak, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır. Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyelerinden gelen; personel, araç ve şişirilmiş giderlerle dolu raporları meclisten aynen geçirerek vatandaşımıza yüksek faturalar çıkarılmasına göz yummuşlardır. Buradan soruyorum, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, katı atık tesisinden 2023 ve 2024 yıllarında elde ettiği toplam 110 bin MW’ın üzerindeki elektrik gelirini neden maliyetlerden mahsup etmiyor. Kayıt dışı işletmelerin maliyetini, neden esnafımızın ve vatandaşımızın omuzlarına yüklüyorsunuz. Belediyecilik, vatandaşı ’gelir kapısı’ olarak görmek değil, tam aksine vatandaşın derdine derman olmaktır. Bizler AK kadrolar olarak, bu bedellerin gerçekçi maliyetlerle minimuma indirilmesini hemşehrilerimizin adına özellikle istiyoruz. Buradan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yetkisini kullanmaya davet ediyoruz. Geçtiğimiz gün, Tepebaşı ilçemizde yaşanan su krizi, mevcut altyapının ve bu köhne yönetim anlayışının iflas ettiğinin resmidir. Eskişehir artık, CHP’li ’eski’ zihniyetten kurtulmayı, modern ve çözüm odaklı bir vizyonla yönetilmeyi hak ediyor. Halkımızı mağdur eden her krizin, her haksız bedelin hesabını sormak bizim boynumuzun borcudur. Peki, ESKİ’de yaşanan bu krizler neden bitmiyor. Çünkü Eskişehir’in altyapısı, hâlâ rahmetli Selami Vardar döneminden kalma, miadını çoktan doldurmuş borularla ve yarım asırlık yorgun sistemlerle can çekişiyor. Şehrin altyapısı çürürken üstüne makyaj yapıp ’çağdaş kent’ masalları anlatanlar, bugün acı gerçekle yüzleşiyor. 19 Aralık’tan beri Eskişehirli vatandaşlarımızı bir damla suya muhtaç eden bu liyakatsizlik, sadece bir arıza değil, bir yönetim iflasıdır. ESKİ Genel Müdürü su hesabı yapıp, belediye meclisinde üstten bakan bir tavırla konuşacağına işini yap. 2025 yılında Eskişehir’in yarısı, sizin iş bilmezliğinizden dolayı saatlerce susuz bırakılarak mağdur edilmiştir. Yapay zeka çağında şu konuştuklarımız akıl alır gibi değil. Artık bu şehir S.O.S veriyor. Bugün sözde planlı bir tamiri bile günlerce onaramayan, halkına bir damla suyu veremeyen bu zihniyetle; Allah korusun yarın bir deprem yaşasak halimiz nice olur" dedi.
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Gül: "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" dedi. TBMM Genel Kurulu, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, birleşimi açtıktan sonra bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi. Bütçe üzerine konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Bu bütçe milletimizin AK Parti’ye vermiş olduğu 24’üncü bütçe. Her zaman çıkıp ‘Bu millet sizi gönderecek. İşte bu son bütçeniz, bir daha burada oturamayacaksınız’ diyenleri gördük. Ama milletimiz her şeyi çok iyi görüyor, her şey milletimizin hakemliğinde gidiyor ve milletimiz hamdolsun 24’üncü bütçeyi de AK Parti’ye verdi, Cumhur İttifakı’na verdi. İnanıyorum ki daha nice bütçeyi, 2026’ları, 27’leri, 28’leri ve daha nice bütçeleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu milletimiz güçlü desteğiyle inşallah verecek çünkü milletimiz bize güveniyor. Dünya demokrasi tarihinde benzeri az görülmüş bir siyasi süreklilik, siyasi istikrar ve büyük bir toplumsal güven ve mutabakat var. İşte biz de milletimize layık olmak için bütün yürütme olarak, gece gündüz çalışıyoruz ve hedefimiz Türkiye Yüzyılını kurmak" diye konuştu. Konuşmasının devamında milletin çizdiği istikametten yollarına devam edeceklerini dile getiren Gül, "Birçok şey yaptık değerli arkadaşlar; yollar, köprüler, birçok yapılar yaptık. Değerli arkadaşlar, bugün elde ettiğimiz bütün başarıların arkasında devlet ve millet arasındaki bir kaynaşması var. Gazi Meclisimiz, kurucu Meclis olması hasebiyle de dünya parlamentolarında çok önemli bir yere sahip ve Cumhuriyetimizi kurdu. Bu Cumhuriyetimiz ne zaman kök salsa kökü budanmaya çalışıldı, ne zaman demokrasi güçlense hep kesmeye; darbelerle, vesayetlerle, muhtıralarla bu milletin önü kesilmeye çalışıldı, darağacına gönderilen başbakanlar oldu ve bu ülke ne zaman kenetlense hep düşmanlar karşımıza çıkarıldı. Bu düşmanlar, bu ötekileştirilen kesimler kimi zaman dindarlar oldu, kimi zaman Aleviler oldu, kimi zaman Kürtler oldu ve bu kesimler dışlandı, hedef gösterildi. Rövanşist vesayetçi anlayışı, tepeden bakan bir anlayışı, milletin tepesinde boza pişiren zihniyetleri, dönemleri yaşadık" ifadelerini kullandı. "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" Terörsüz Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Gül, "İç cephemizi ne kadar güçlendirirsek dışarıdaki meydan okumalara karşı daha güçlü olacağız, daha güçlü bir meydan okumalara karşı ülkemizin gücünü daha da güçlendirmiş olacağız. Dolayısıyla terörün sona ermesi, varlığını sona erdirmesi ve Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması bu anlamda çok önemlidir ve Suriye’nin Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Nusayri’siyle, hep birlikte, beraber kardeşçe yaşamasını, demokratik katılım ve istikrarını son derece önemli görüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, İran’da yaşayan Kürt kardeşlerimizi kendimizden ayrı görmüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Esad zamanında da oradaki Kürtlerin kimlik problemlerini bire bir sorun eden, onların tanınmasına yönelik her türlü politikalarda Kürt kardeşlerimizin yanında olmuştur. Şimdi de varlıkları ve güçlü temsilleri için her zaman bölgedeki tüm Kürtlerin yanında güçlü bir şekilde olacağız, o kardeşlerimiz her zaman bizleri yanlarında görecekler ve böylece hem ülkemizde hem bölgede huzurlu, kalıcı bir barışı temin ediyoruz" dedi.