ASAYİŞ - 14 Mart 2018 Çarşamba 18:12

Helin Palandöken davasında sanığın yargılanmasına devam edildi

A
A
A
Helin Palandöken davasında sanığın yargılanmasına devam edildi

Pendik’te lise öğrencisi Helin Palandöken’i okul çıkışı pompalı tüfekle öldüren sanık ve sanığı aracıyla olay yerine götüren şahsın yargılanmasına devam edildi.

Pendik’te lise öğrencisi Helin Palandöken’i okul çıkışı pompalı tüfekle öldüren sanık ve sanığı aracıyla olay yerine götüren şahsın yargılanmasına devam edildi. Sanık, “Helin’e zarar verdiğim için çok pişmanım. Ailesine başsağlığı diliyorum” dedi.


Pendik’te lise öğrencisi Helin Palandöken’i okul çıkışı pompalı tüfekle öldüren sanık Mustafa Yetgin ve Yetgin’i aracıyla olay yerine götüren Halis Can D.’nin yargılanmasına devam edildi. Anadolu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Mustafa Yetgin cezaevinden getirilirken tutuksuz sanık Halis Can D. ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu.


Duruşmaya, Helin Palandöken’in babası Nihat Palandöken, olayda yaralanan müştekiler Deniz Morsümbül, Cemil Yıldız ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı ile Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatı da katıldı.



“Onu her şeyden çok seviyordum”


Sanık Mustafa Yetgin, mahkemeye 3 sayfalık yazılı savunmasını sundu. Yetgin yazılı savunmasında, maktül Helin Palandöken’le 2 yıllık arkadaşlığı olduğunu belirterek, “Onu her şeyden çok seviyordum. Helin bitirme kararını aldığını söyledi. Ben de onu çok sevdiğim için bitirmek istemiyordum. O beni bunalıma itse dahi ona onu sürekli gözetleyip kollamak istiyordum. Tutkulu bir aşk ile kendisine bağlanmıştım. İlişkimizi gözden geçirmek için ara verdik. Helin kesin karar aldı ve benimle görüşmek istemediğini söyledi. Tekrar arkadaşlık yapmak istedim. Ortak arkadaşlarımızı arayıp kendisi ile ilgili bilgi alıyor ve kendisini görmek için bahaneler arıyordum” dedi.



“Çocukluğumdan beri silahlara tutkum vardı”


“Olay günü yeni aldığım silah ile Aydos Tepesine gidip silahı denemek istedim” diyen sanık, “Çocukluğumdan beri silahlara tutkum vardı. Halis’i arayarak arkadaşım ile babasını havalimanına götürmek istediğimi belirterek yalan söyledim. Onu ikna ettim. Beni araba ile aldı. Hazır araba varken okulun oraya gidip Helin ile konuşmak istedim. Bu sırada Helin bir grup arkadaşla bana doğru geliyordu. El kol hareketleri ile ‘Bunu dövelim mi?’ dediler. Deniz de, ‘Değmez’ gibi laf söyledi. Gururuma yediremedim” dedi.



“Silahı alıp onları korkutmak istedim”


Sanık yazılı savunmasında Helin’in de aralarında bulunduğu arkadaş grubunun araba ile önlerine doğru gittiğini kaydederek, “Halis’e arabayı sürmesini ve onları görünce durmasını istedim. Silahı alıp onları korkutmak istedim. Helin’e silahı doğrulttuğumun farkına varmadan silah ateşlendi. Nereye ve kime doğrulttuğumun farkına varamadım. Ne yaptığımın bilincine varamadım. Okulun merdivenlerinde silahla kafama doğru ateş ettim ancak mermi bitmişti” cümlelerini kullandı.



“Öldürmek istesem bunu okulda yapmazdım”


Sanık ayrıca yazılı ifadesinde, “Helin’e ne olmuştu bilmiyordum. Ona bir şey oldu düşüncesi beni kahrediyordu. Öldürmek istesem bunu okulda veya herkesin gözü önünde yapmazdım. Allah bu şekilde bir olayı kimseye yaşatmasın. Helin’e zarar verdiğim için çok pişmanım. Ailesine başsağlığı diliyorum” ifadelerine yer verdi.



“Helin ile aramızda 3 metre vardı”


Sanık Yetgin, duruşmadaki çapraz sorgusunda da, nişan almadığını rastgele ateş ettiğini söyleyerek, “İlk patlama elim tetikte olduğu için istem dışı oldu. İlk vurulanın Deniz olduğunu zannediyorum. Helin bana dönerek ‘ne yaptın sen’ dedi. Millet kaçışmaya başladı. Birden ortada kaldım, paniğe düştüm. Helin ile aramızda yaklaşık 3 metre mesafe vardı. Sonraki olaylarda bilinçli davranmadım. O yüzden hatırlamıyorum” dedi.


Savunmasının sonunda sanık gülümseyince baba Nihat Palandöken ve avukatı sanığa tepki gösterdi.



“Haberim yoktu”


Söz alan tutuksuz sanık Halis Can D., böyle bir olayın gerçekleşeceğinden haberinin olmadığını, Yetgin’in kendisine bir arkadaşı ve babasını havalimanına götürmek için talepte bulunduğunu söyleyerek suçlamaları kabul etmedi. Müştekiler Cemil Yıldız ve Deniz Morsümbül ile okul müdürü ve kantin görevlisi de olay anını ayrıntılarıyla anlatırken, 3 kişi de tanık olarak dinlendi.



“Buradan çıkan ceza herkese örnek olsun”


Duruşmada söz alan baba Nihat Palandöken, “Hepinizin evlatları vardır. Benim burada bir evladım gitti, canım gitti. Buradan öyle bir cezası çıksın ki örnek bir ceza, caydırıcı bir ceza olsun. Başka canlar yanmasın. Ben Helin’in hem annesi hem babasıydım. Ben evladı ölen bir babayım, canım yanıyor. Buradan çıkan cezanın herkese örnek olmasını istiyorum” diye konuştu.


Cumhuriyet Savcısı, tutuksuz sanık Halis Can D.’nin “tasarlayarak küçük yaştaki bir insanı öldürmeye yardım etmek” ve “çocuk yaştaki bir insanı öldürmeye teşebbüs etmeye yardım etme” suçundan tutuklanmasını istedi.


Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık ve sanık avukatlarına ek savunmalarını hazırlamaları için süre verdi. Tutuksuz sanık Halis Can D.’nin tutuklanmasına ilişkin talebini reddederek, yurtdışına çıkışını yasakladı. Sanık Mustafa Yetgin’in tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme duruşmayı erteledi.


Duruşma öncesinde açıklama yapan baba Nihat Palandöken, kadına yönelik şiddet ve tacizin arttığını belirterek, “Kadın cinayetlerinin durdurulması ve önlenmesi için caydırıcı cezaların uygulanması lazım. Biz Helin için adalet talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.



İddianameden


Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli Mustafa Yetgin’in "tasarlayarak kasten öldürme", "kasten öldürmeye teşebbüs", "kasten yaralama", silahla nitelikli yağma", "ölümle tehdit" ve "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 39 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.


Halis Can D. hakkında ise “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım” ve “öldürmeye teşebbüs etmeye yardım” suçlarından 21,5 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası istenmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.
İstanbul Bayraktar TB3 SİHA yerli motor ile rekor irtifaya çıktı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA, Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. Bayraktar TB3, yerli motor ile 33 bin feet irtifaya çıkarak rekor kırdı. Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen silahlı insansız hava aracı Bayraktar TB3’ün test süreci başarıyla devam ediyor. İlk uçuşunu Cumhuriyet’in 100. yılına armağan olarak 27 Ekim 2023 tarihinde yaptıktan sonra orta ve yüksek irtifa performans testlerini başarıyla sürdüren SİHA, bir testi daha başarıyla tamamlayarak rekor kırdı. Yerli motorla rekor irtifa Bayraktar TB3 SİHA, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen uçuşta 33 bin feet irtifaya çıkarak Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, gerçekleştirilen yüksek irtifa uçuş testi sırasında yerli bir motorla şimdiye kadar çıkılan en yüksek irtifaya ulaştı. Bayraktar TB3 SİHA yerli motorla kırdığı irtifa rekoru ile Türk havacılık tarihine önemli bir imza attı. Milli havacılık tarihinin irtifa rekoru ise 45 bin 118 feet ile Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA’ya ait bulunuyor. Toplam uçuş 327 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 327 saat 35 dakika havada kaldı. Milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etmişti. Milli SİHA, milli kamera Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. TCG Anadolu’dan ilk uçuş 2024’te Öte yandan Bayraktar TB3 SİHA’nın katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacağı öğrenildi. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Böylece keşif, gözetleme, istihbarat ve taşıdığı akıllı mühimmatlar ile taarruz görevlerini deniz aşırı hedeflere karşı icra ederek Türkiye’nin caydırıcı gücünde çarpan etkisi yapacak. İhracat şampiyonu Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Dünyanın en büyük SİHA ihracatçısı olan Baykar’ın halihazırda imzalanan sözleşmelerinin yüzde 97.5’i ihracat kaynaklı gerçekleşti. Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.
Nevşehir Nevşehir’deki dolandırıcılık operasyonunda 5 tutuklama Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğü ekiplerince sahte ilanlarla yaklaşık 350 kişiyi 3 milyon lira dolandıran çeteye yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 27 şahıstan 5’i tutuklandı. Nevşehir’de ikamet eden Emrah A. isimli vatandaş internet sitesinde yayınlanan satış ilanında gördüğü elektrikli bisikleti almak istedi. Piyasa değeri yaklaşık 20 bin lira olan elektrikli bisikleti ikinci el olarak 5 bin 250 liraya pazarlık yaptı. Dolandırıcılar bir İnternet satış platformunun benzerini yaparak bu site üzerinden ödeme yapılmasını sağladı. Emrah A. almış olduğu 2. el elektrikli bisikletin ödemesini yaptı. Ödemenin gelmediğini söyleyen dolandırıcılar Emrah A. ile tekrar iletişime geçti. Bunun üzerine dolandırıldığını anlayan Emrah A. şikayette bulundu. Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı ile koordineli olarak çalışma başlatan Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 3 ay fiziki ve teknik takip yaptı. Ekipler Sosyal medyada yer alan ikinci el ürün satış ilanları aracılığıyla, sahibinden.com isimli alışveriş sitesinin benzerini/sahtesini yapmak suretiyle, sahte "güvenli ödeme" siteleri aracılığıyla; dolandırıcılık işlemi yapıldığını belirledi. Nevşehir Merkezli Iğdır, Van, Mardin, Gaziantep, Adana, Mersin, Kocaeli, Sakarya, Samsun, Tekirdağ ve İzmir illerinde yapılan operasyonlarda 27 şüpheli şahıs gözaltına alınmıştı. Yapılan operasyonda 27 şüpheli şahıs yakalanarak gözaltına alınırken, yapılan aramalarda; dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanılan 34 cep telefonu, 38 sim kart, 5 SD kart, 3 laptop ile çok sayıda dijital materyal ve 1 adet kurusıkı silah ele geçirildi. Nevşehir Emniyet Müdürlüğüne getirilen şüphelilerin Emniyetteki işlemleri sonrasında Adli makamlara sevk edilen 27 şüpheliden 7’si tutuklandı. 5 şüpheli adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken 15 şahısta savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı.