EKONOMİ - 18 Haziran 2018 Pazartesi 10:05

Kısa vadeli dış borç stoku Nisan’da arttı

A
A
A
Kısa vadeli dış borç stoku Nisan’da arttı

Kısa vadeli dış borç stoku, Nisan sonu itibarıyla 2017 yıl sonuna göre yüzde 6,5 oranında artışla 125,5 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Kısa vadeli dış borç stoku, Nisan sonu itibarıyla 2017 yıl sonuna göre yüzde 6,5 oranında artışla 125,5 milyar dolar olarak gerçekleşti.



Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2018 yılı Nisan ayı kısa vadeli dış borç istatistikleri gelişmelerini açıkladı. Buna göre; Nisan sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2017 yıl sonuna göre yüzde 6,5 oranında artışla 125,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 5,7 oranında artarak 70,7 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 7,6 oranında artarak 54,8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.



Bankaların yurtdışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2017 yıl sonuna göre yüzde 1,4 oranında azalarak 17 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Banka hariç yurtdışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 4,8 oranında artarak 20,5 milyar dolar, yurtdışı yerleşik bankaların mevduatı da yüzde 8,6 oranında artışla 18,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ayrıca, yurtdışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları geçen yıl sonuna göre yüzde 12,4 oranında artarak 14,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları, 2017 yıl sonuna göre yüzde 5,4 oranında artışla 42,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir.



Borçlu bazında incelendiğinde, büyük çoğunluğu kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2017 yıl sonuna göre yüzde 12,1 oranında artarak 27,8 milyar dolar olurken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 5,2 oranında artarak 100,7 milyar dolar oldu.



Alacaklı bazında incelendiğinde, özel alacaklılar başlığı altındaki parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar yıl sonuna göre yüzde 7,9 oranında artarak 55,9 milyar dolar, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar yüzde 5,1 oranında artarak 68,1 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. 2017 yıl sonunda 111 milyon dolar olan kısa vadeli tahvil ihraçları yüzde 188,3 oranında artışla 2018 Nisan sonu itibarıyla 320 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı dönemde resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçlar 1,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2018 Nisan sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu yüzde 49,9’u dolar, yüzde 31,7’si euro, yüzde 15,6’sı TL ve yüzde 2,8’i diğer döviz cinslerinden oluştu.



2018 Nisan sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 183,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu stokun 21,2 milyar dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurtdışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluştu. Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün yüzde 17,4, Merkez Bankası’nın yüzde 0,3, özel sektörün ise yüzde 82,3 oranında paya sahip olduğu gözlendi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa (Özel) 20 gündür ağlamaktan gözyaşları kurudu...96’lık Zeliha Nine 20 gündür balkonda evladını bekliyor Bursa’da Uzun ekmek almasını istediği 96 yaşındaki annesi fırından "yuvarlak ekmek aldı" diye evi terk eden 44 yaşındaki Bülent Dalgın, 20 gündür kayıp. Oğlunun hayatından endişe ettiği için kayıp başvurusunda bulunan Zeliha nine 20 gündür evinin balkonundan bir an olsun bile ayrılmadan onun geri dönmesini bekliyor. Gözyaşları içinde çocuğunu görenlerden yardım isteyen ve ona "eve dön" çağrısı yapan Zeliha Dalgın, "Artık ağlamaktan gözyaşlarım kurudu. 20 gündür yemek yemiyorum, onu balkonda bekliyorum, yolunu gözlüyorum" dedi Edinilen bilgiye göre Mustafakemalpaşa ilçesinde 96 yaşındaki annesi Zeliha Dalgın ile birlikte yaşayan 44 yaşındaki Bülent Dalgın, fırına ekmek almaya gönderdiği annesinden uzun ekmek almasını istedi. Fırına gittiğinde uzun ekmek bulamayan 96 yaşındaki yaşlı kadın yuvarlak ekmek alarak eve geldi. Uzun ekmek alıp almadığını soran oğluna uzun ekmek kalmadığı için yuvarlak ekmek almadığını söyleyince de anne ve oğlu arasında tartışma çıktı. Akşam saat 17.00 sularında annesine "sen uzun ekmek almamak için yalan söylüyorsun" diyen Bülent Dalgın evden çıktı ve bir daha da eve geri dönmedi. Oğlunun hayatından endişe eden Zeliha Dalgın polisi ve jandarmayı arayarak kayıp ihbarında bulundu. 20 gündür evinin balkonundan biran olsun ayrılmayan Zeliha Dalgın yaşlı gözlerle oğlunun eve dönmesini ve ona bir an önce kavuşmayı hayal ediyor. Ağlamaktan göz pınarları kuruyan Dalgın," 20 gün oldu. Karşılıklı televizyon izliyorduk. Bana sebepsiz yere kızdı. "Anne ekmek al ama uzun ekmek al" dedi. "Tamam uzun ekmek alırım çocuğum" dedim. Uzun ekmek yoktu fırında yuvarlak ekmek aldım. "Geldim uzun ekmek yoktu çocuğum" dedim. "O zaman sen yalan söylüyorsun uzun ekmek almak istemiyorsun" dedi kızdı ve gitti. Düzenli ilaç kullanıyordu. Saatini hiç geciktirmiyordum. 20 gündür balkonda onu gözlüyorum, ne olur yalvarıyorum. Dön evine çocuğum, yavrum seni çok özledim ben. Ne olur dön evine" dedi. Oğlunun bir anlık öfke ile evden çıkarken yanına para ve nüfus cüzdanını dahi almadığını aktaran Zeliha Dalgın, "İstanbul’da tanıdıklarımız vardı. "Oraya gitmiş olabilir" dedik. Kardeşim araştırdı oraya da gitmemiş. Beş kuruş yanında para yok. Nüfus kağıdı bile evde, öylece çıkıp gitti" diye konuştu. Oğlunun evi terk ettiği günden bu yana evin balkonundan bir an olsun ayrılmadan oğlunun dönmesini bekleyen 96 yaşındaki Zeliha Dalgın, "Çocuğum bulunursa bayram ederim. Sizlere ölünceye kadar dua ederim" dedi. Gözüne uyku girmeyen, yeme içmeden kesilen Zeliha Dalgın, oğluna dönmesi için yalvarırken, "Çocuğum ne olur artık dön evine. Göz yaşlarım bitti artık akmıyor. Göz pınarlarım kurudu. Her gece "Allah’ım çocuğumu kötü insanlardan koru" diye dua ediyorum. Ondan başka kimsem yok. Yalvarıyorum. Ne olur bulun oğlumu" şeklindeki sözleri yürekleri dağladı. Bülent Dalgın ile en son konuştuğunda tövbe ettiğini belirtip bir daha gitmeyeceğim dediğini anlatan Teyze Teşrife Kaman ise "Ne oldu neden gitti bilmiyorum. Ablam koca gece balkonda oğlu için ağlıyor. Daha önce de Balıkesir’e gitmişti. Askerler bulmuş. Orada onlara dayısının numarasını vermiş. Dayısını aramışlar, dayısı gidip almıştı. Hastanede bile yattı. İlaç kullanıyordu. İnşallah geri gelir" diye konuştu. 96 yaşındaki Zeliha Dalgın’ın 20 gündür en büyük dramı yaşadığını hatırlatan Orta Mahalle Muhtarı Ali Yaşar Seyis ise Bülent Dalgın’ın geleceğini umut ettiğini belirtti. Muhtar Seyis, "Annesi 20 gündür gece gündüz sürekli o balkonda. Kendisine "inşallah bulacağız" diyoruz. 3 Mayıs’tan bu yana gözüne uyku girmiyor. 96 yaşında bir nine. Sağlığından korkuyoruz. Bülent’e sesleniyorum "Bir an önce gel. Anneni bu ısdıraptan kurtar. İnşallah gelecektir diye ümit ediyorum" şeklinde konuştu.
Bingöl Yıllar birbirini kovalıyor, yürekteki acılar bir türlü dinmiyor Bingöl’de 24 Mayıs 1993 yılında sivil ve silahsız bir şekilde bölücü terör örgütü PKK mensupları tarafından 33 erin şehit edilmesinin üzerinden tam 31 yıl geçti ama acısı halen hafızalardan geçmedi. Bingöl-Elazığ karayolunda 24 Mayıs 1993 yılında usta birliklerine giden sivil ve silahsız 33 askeri şehit eden bölücü terör örgütü PKK’lı teröristlerin hain saldırısı, aradan geçen 31 yıla rağmen hafızalardaki yerini koruyor. Farklı şehirlerde 31 yıl önce acemi birliklerini tamamlayan askerler, usta birliklerine gitmek üzere Malatya’daki toplanma merkezine teslim oldu. Malatya’da araçlara bindirilen çoğu acemi ve aralarında öğretmenlerin de bulunduğu silahsız askerleri taşıyan otobüsler, 24 Mayıs 1993’te Bingöl’e doğru yola çıktı. Otobüsler aynı gün saat 18.00 sıralarında Bingöl-Elazığ kara yolu Bilaloğlu köyü mevkisinde bölücü terör örgütü PKK mensupları tarafından pusuya düşürüldü. Teröristler, otobüsten indirip kırsala götürdükleri sivil kıyafetli askerleri, sabaha doğru şehit etti. Bu hain saldırıda 3 asker de yaralı kurtulmuştu. Hain saldırının üzerinden 31 yıl geçti Aradan geçen 31 yıla rağmen 33 şehit için Bingöl-Elazığ karayolunda yapılan anıt her zaman vatandaşlar tarafından ziyaret ediliyor. 33 erin anıtını ziyaret ederek karanfil bırakan Bingöl Şehit Aileleri Gazileri ve İnsan Hakları Derneği yönetimi, şehitler için dualar etti. Bingöl Şehit Aileleri Gazileri ve İnsan Hakları Derneği Başkanı Vahap Baysal, her zaman vatan için göreve hazır olduklarını belirtti. Baysal, ’’24 Mayıs 1993 yılında hain, alçak PKK terör örgütü tarafından sivil, savunmasız askerlerimizi araçlardan indirerek burada kurşuna dizerek şehit ettiler. 93 yılından beri biz bu şehitlerimizi yüreğimize, bağrımıza basarak her zaman gelip burada dualar okuyarak şehitlerimizi yad ediyoruz. Bu şehitler sadece şehit ailelerin değil Bingöl halkının aileleri oldu. Devamlı gelip burada ziyaret edip, dualar okuyarak şehitlerimizi anıyoruz. PKK terör örgütünü her zaman lanetledik, lanetlemeye devam edeceğiz. PKK terör örgütü dış güçlerin bir piyon taşıdır. Alçakça, kalleşçe, haince askerlerimize saldırarak burada askerlerimizi şehit ettiler. Kahrolsun PKK diyoruz ve Bingöl halkı olarak devletimizin yanındayız, şehit ailelerimizin yanındayız, vatanımızın yanındayız ve vatanımızın yanında dik durmaya devam edeceğiz” dedi. 33 erin anıtı ziyaret ederek dualar eden Pençe Kilit Harekatında gazi olan Abdulsamet Kalan, “Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirilen Pençe Kilit Harekatında yaralandım, EYP sonucu gözlerimi kaybettim. O tarihten itibaren halen tedavilerim devam ediyor. 24 Mayıs 1993 tarihinde gerçekleştirilen kalleşçe saldırı sonucu 33 askerimizi burada şehit verdik. 33 askerimizin gerek seneyi devriyesinde gerekse haftada bir buraya gelip şehitlerimizi anıyoruz, dualar ediyoruz” şeklinde konuştu. Hain saldırıda şehit olan askerlerin isim ve memleketleri şöyle: ’’Abdullah Kara-Antalya, Adem Zongur-Kırıkkale, Ahmet Apak-Denizli, Ahmet Aran-Manisa, Ali Arar-Konya, Aydın Kuzey-Çanakkale, Baki Umutlu-Denizli, Birol İrfan Askar-Afyonkarahisar, Cavit Yaman-Samsun, Ercan Çobanoğlu-Denizli, Erkan Kaçan-Konya, Hasan Gültutan-Hatay, Haydar Aslan-Trabzon, Hikmet Özdemir-Malatya, Hilmi Şahin-Konya, Hüseyin Çelik-Denizli, İbrahim Erten-Konya, İlyas Uyar-Konya, Mehmet Öztürk- Denizli, Mehmet Tura-Adana, Mevlüt Özkan-Konya, Murat Elibol-Çanakkale, Murat Menteş-Bolu, Musa Sarıgöz-Osmaniye, Mustafa Koçanoğlu-Denizli, Mustafa Yılmaz-Konya, Nihat Odabaşı-Kastamonu, Ramazan Akkaya-Kastamonu, Selahattin Aysan-Isparta, Şenol Cansız-Samsun, Şeref Tay-Denizli, Uğur Bozacı-İstanbul, Ünal Kalafat-İstanbul.”
Çankırı Bahar yağmurları tarlalara can suyu oldu Çankırı’da kurak geçen kış mevsiminin ardından etkili olan mayıs yağmurları tarlalarda verimi arttırdı. Çankırı’da kış mevsiminin kurak geçmesi sebebiyle tedirgin olan çiftçilerin yüzünü Mayıs ayındaki yağışlar güldürdü. Kentte etkili olan soğuk sebebiyle bazı meyve ağaçları zarar görürken, yağışlar ise tarlalara can suyu oldu. Türkiye’nin önemli tarım kentlerinden birisi olan Çankırı’da etkili olan yağışlar, tarlalarda verimi arttırdı. Konu ile ilgili açıklama yapan Çankırı İl Tarım ve Orman Müdürü Dr. Hüseyin Düzgün, yağışların devam etmesi ile verimli bir sezon yaşanmasını beklediklerini söyledi. “Günümüzde yağan yağışlar sebebiyle çiftçilerimizin yüzü gülüyor” Yağan yağışların çiftçileri mutlu ettiğini ifade eden Düzgün, “Çiftçilerimizin yoğun çalıştığı yaz sezonu başladı. Günümüzde yağan yağışlar sebebiyle çiftçilerimizin yüzü gülüyor. İlimiz açısından verimli bir yıl olacağını tahmin edebiliyoruz. Çiftçilerimizi meteorolojik olaylara karşı hemen uyarıyoruz. Yağan her yağmurun tarla bitkilerine faydası var, ilimizde de yağan yağmurlar ekinleri canlandırdı. Bu hafta da yağış bekliyoruz, inşallah böyle devam ederse verimli bir geçeceğini tahmin etmekteyiz” dedi. “İnşallah daha verimli bir yıl olur” Çankırı’da çiftçilik yapan Fahri Çalışkan da, “Yağmurlardan yana bir problemimiz olmadı ama soğuk etkiledi. Toprak biraz daha yağış istiyor. İnşallah daha da verimli bir yıl olur” dedi.