EĞİTİM - 12 Ekim 2018 Cuma 16:56

Girne Amerikan Üniversitesi ‘sürdürülebilirlik’ temalı yeni akademik yılına başladı

A
A
A
Girne Amerikan Üniversitesi ‘sürdürülebilirlik’ temalı yeni akademik yılına başladı

Girne Amerikan Üniversitesinin (GAÜ) 34’üncü akademik yılı, ’Sürdürülebilirlik’ teması ile düzenlenen törenle başladı.

Girne Amerikan Üniversitesinin (GAÜ) 34’üncü akademik yılı, ’Sürdürülebilirlik’ teması ile düzenlenen törenle başladı.


GAÜ Spectrum Uluslararası Kongre Merkezi’nde düzenlenen törende, GAÜ Rektörü Prof. Dr. Kutsal Öztürk konuşma yaptı. Öztürk, ekonomik olarak zorlu bir dönemden geçilmesine rağmen, GAÜ olarak gelişmeye ve yatırımlara devam ettiklerini belirterek şunları söyledi:


"34 yıllık sürecimize bağlı başarımızı ileriye götürmek için gereken her türlü yatırımı ve çalışmayı yapıyoruz. Biz bu sene özellikle tıp fakültesini açmanın gururunu yaşıyoruz. Sağlık alanında önemli bölümlerimizi çağdaş teknoloji ile oluşturduğumuz 5 bin metrekarelik bir kapalı alan ilavesi ile öğrencilerimizin kullanımına açacağız. Bunun yanında özellikle Sayın Kurucu Rektörümüzün bize ve basına hep hatırlattığı eğitimin yaşam ile birlikteliği ve uluslararası diploma üzerinde hassasiyetle durduğumuzu ifade etmek isterim. Buna bağlı olarak alanında uzman 8 profesörümüz ve 40 a yakın öğretim üyemiz GAÜ ailemize katılmıştır. Onlara da hoş geldiniz diyorum ve onlarla çok başarılı işler yapacağımıza inanıyorum."



“100’ün üzerinde ülkeden öğrencimiz bu meşaleyi kendi ülkesine taşıyacak birer kültür elçisidir”


GAÜ Kurucu Rektörü Serhat Akpınar, GAÜ’nün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanından sonra KKTC’de kurulmuş ilk üniversite olarak başladıkları eğitim yolculuğunda tek amaçlarının, eğitim meşalesini olabildiğince fazla insana ulaştırmak olduğunu belirtti. Akpınar şunları kaydetti:


“35’inci yılımıza yaklaştığımız bu yılda; çıktığımız bu eğitim yolculuğunda, yaktığımız bu eğitim meşalesini ülkeler ve kıtalar aşıp dünyanın farklı merkezlerine de götürmeyi başarmış bir üniversite olmanın gururunu yaşıyoruz. Bugün içinde bulunduğumuz bu kampüste 100’ün üzerinde ülkeden öğrencimiz bu meşaleyi kendi ülkesine taşıyacak birer kültür elçisidir. Bugün dünyanın hemen her ülkesinde bir GAÜ mezunuyla karşılaşma şansınız vardır. 50. yılımıza doğru ilerlerken bizleri çok heyecanlandıran gelişmeler yaşamaktayız. Üniversitemizin ilk Tıp Fakültesi öğrencileri bu yıl ders başı yapıyor. Sağlık Bilimleri Fakültemiz morfoloji binasına ve en son teknoloji ile donatılmış laboratuvarlarına ve Sahne Sanatları Fakültemiz yeni sahne ve stüdyolarına kavuşuyor. Pilotaj Okulumuz bu yıl sonunda ilk mezunlarını verecek ve tüm Üniversitemiz öğrencilerinin katılabileceği bir Sufizm Akademisi başlatıyoruz. Bu akademinin ilk yılını birazdan bu yılın ilk dersini verecek olan Türkiye’nin önde gelen Sufi Felsefesi ve Kişisel Gelişim uzmanı değerli Hakan Mengüç ile yapıyor olmanın mutluluğu içindeyiz. Yıl boyunca kendisinin Sufi felsefesi çalışmalarını öğrenme ve kendisiyle çalışma fırsatı bulacaksınız” dedi.



“Sürdürülebilirlik kavramı; ekolojik, ekonomik ve toplumsal boyutları kapsayan bütünsel bir yaklaşımdır”


GAÜ Kurucu Rektörü Serhat Akpınar, sürdürülebilirlik kavramının ekolojik, ekonomik ve toplumsal boyutları kapsayan bütünsel bir yaklaşım olduğunu ifade etti. Akpınar, "Özünde, gelecek nesillere her açıdan ‘yaşanılabilir bir dünya bırakmak’ vardır. Klişe bir yaklaşımla ’çevre koruma’ ile hep ilişkilendirilse de aslında doğa-çevre, ekonomi ve toplum değerlerinin; gelecek kuşakların olanaklarını çalmadan sürekliliğini sağlamayı amaçlayan bir düşünce biçimidir. Üniversite yıllarınız kendinizi yenilemenin ve kendi hayatınızın miladını yaratmanız için bir fırsattır. GAÜ’nün sunduğu tüm fırsatları sonuna kadar değerlendirmeniz ve sürdürülebilir bir yaşam şekli yakalamanızı diler, hepimize güzel bir akademik yıl dilerim” diyerek konuşmasını sonlandırdı.



“Eğer ney üflüyorsanız ister istemez bu felsefenin içinde oluyorsunuz”


Girne Amerikan Üniversitesi 2018-2019 akademik yılının açılış töreninin bu yılki açılış dersini, ünlü Psikoterapist ve Yaşam Koçu Hakan Mengüç gerçekleştirdi. Mengüç açılış dersinde sürdürülebilirlik temasını ele alarak, şunları söyledi;


“Sürdürülebilirlik, sadece akademik yerlerde veya bir kurumda değil; hayatımızın her anında mevcuttur. Bir bilge şöyle demişti; ’Bizim hayatımızı, geleceğimizi ve kaderimizi ara sıra yaptığımız değil; her gün yaptığımız şeyler belirler.’ O yüzden hepimiz bazen motive olup coşkun bir hale geliyoruz, bir şeyler yapmaya başlıyoruz ama; bizim kaderimizi değiştiren bizi o noktadan ilerleten en önemli konu onu sürdürebilmemiz oluyor. İnşallah bunu başarabiliriz. Bu açıdan baktığımızda ben sufi felsefesini anlatıyorum. Bu benim çocukluğumdan beri ilgi duyduğum bir konu. 15 yaşından beri ney çalıyorum. Neyzenlik diğer enstrümanlardan birazcık farklı. Eğer ney üflüyorsanız ister istemez bu felsefenin içinde oluyorsunuz. Üflediğiniz ilahilerin içinde bu tarz sufi sözleri vardır.Bugün Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli gibi büyük Sufilerin sözleri, dünyanın her yerinde hala dinleniliyor. Buna bizzat ben şahidim. Çünkü Sufizimi her yerde anlattım. Geçen hafta Avrupa’daydım. Orada da dinliyorlar, Amerika’da, Kanada’da da dinliyorlar. Peki nedir onların sözlerini zamandan ve mekandan bu kadar bağımsız kılan. 1000 yıldır bu sözler dünyanın her yerindeki insanlara her yüzyılda bu kadar hitap edebiliyor."


Konuşmaların ve açılış dersinin ardından, Hakan Mengüç ve beraberindeki ekip, ney dinletisi ve Semazen gösterisi gerçekleştirdi. Ardından, GAÜ Uluslararası öğrencileirnin oluşturmuş olduğu koroda, bir müzük dinletisi düzenledi.


Törene KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı Zorlu Töre, Girne Kaymakamı Sinan Güneş, TC Lefkoşa Büyükelçiliği yetkilileri, YÖDAK temsilcileri, GAÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Mehduh Erdal, Kurucu Rektör Serhat Akpınar, Röktör Prof. Dr. Kutsal Öztürk, Başkan Vekili Cemile Esenyel, Rektör Yardımcıları, Akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Eski eşi tarafından bıçaklanan kadın hastaneden yardım istedi Bursa’da evine girdiği esnada eski eşi tarafından 6 yerinden bıçaklanan Sevda Çakmak, hastanede yardım çağrısında bulundu. Telefonuyla çektiği videoda yaşadı olayı anlatan Çakmak, “Ben bir anneyim kanım yerde mi kalacak” dedi. Olay, 19 Mayıs günü akşam saatlerinde İnegöl ilçesi Turgutalp Mahallesi Malazgirt Caddesi üzerinde meydana geldi. Evine giren Sevda Çakmak (30), apartmanın önünde bekleyen ayrıldığı eşi Sezgin Aslan ile karşılaştı. Konuşma sırasında Aslan, eski eşi Çakmak’a tekrar bir araya gelme teklifinde bulundu. Ret cevabını alarak öfkelenen Aslan, iddiaya göre eski eşini bıçaklayıp kaçtı. Polis ekipleri tarafından yakalanan Aslan, çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. “Öldükten sonra gelen adalet, adalet değildir” Hastanede video çekerek yardım isteyen Sevda Çakmak, “Müzisyenlik yaparak geçimimi sağlıyorum. 19 Mayıs gecesi kına gecesine gittiğim bir köyden dönüşte, arabamdan enstrümanlarımı indirirken eski eşim Sezgin Aslan pusuya yatmış, kendini kamufle etmiş. Evime kolonlarımı taşırken merdivenden indiğim sırada karşımda belirdi. Cebinden çıkardığı bıçakla beni 6 yerimden bıçakladı. Sadece bacağım değil kalbimin altını da bıçakladı. Benim canım yandı, bana dikiş atıldı. Ben çocuğunu okutmaya çalışan güçlü bir anne olarak çalıştığım, ayakta durduğum, hiç kimseden bir beklentim olmadığı için durduk yere yaralandım. Bizim sesimiz olun, bu adamı nasıl serbest bırakırsınız. Benim ailem, çocuğum ve kardeşlerimle tehdit eden bir adamı nasıl serbest bırakısınız. Daha önceden benim bir sürü şikayetim var. Elim ve bacağımda kesikler var. Her yere yazdık ama bizim sesimiz neden duyulmuyor. Öldükten sonra gelen adalet, adalet değildir. Lütfen bana, çocuklarıma ve aileme yardımcı olun. Çok zor durumdayım. Ben bir anneyim benim kanım yerde mi kalacak” şeklinde konuştu. Daha önce de şiddet görmüş Daha önceden de birçok kez şiddet gördüğünü söyleyen Çakmak, “Bir okulun önünde, öğrenci ve velilerin gözleri önünde şiddete uğramış bir bayanım. Ben artık onurumu gururumu işimi koruyamaz bir duruma geldim. Tek bir canım kalmıştı, onu da parçalamaya kalktı” dedi.
Düzce YÖK Başkanı Düzce Üniversitesi’ne konuk oldu Düzce Üniversitesi’ni ziyaret eden Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, onur konuğu olarak bir dizi programa katılım sağladı. İlk olarak Rektörlük önünde karşılanan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, daha sonra Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir ve Düzce Üniversitesi Yönetimiyle bir araya geldi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Düzce Üniversitesi Anı Defteri’ni imzaladı. Rektör Sözbir, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın Düzce Üniversitesi’ne ziyaretinden onur duyduklarını dile getirerek kendilerine hediye takdiminde bulundu. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, daha sonra Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi (DAGEM) tarafından Yığılca’daki DAGEM merkezinde düzenlenen “20 Mayıs Dünya Arı Günü Seremonisi” ile Düzce Üniversitesi programına devam etti. Ardından Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi’nin açılışı gerçekleştirildi. Açılış kurdelesi Prof. Dr. Erol Özvar, Prof. Dr. Nedim Sözbir, Prof. Dr. İlhan Genç, Prof. Dr. Ali Öztürk, Prof. Dr. Serkan Torun, Genel Sekreter Nihat Yıldız ve öğretim üyeleri tarafından kesildi. Botanik ve Doğa Müzesi, İstanbul’da Bahçe ve Çiçek Sergisi ile Botanik Bahçesi’ni ziyaret eden Erol Özvar, Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy tarafından Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi hakkında bilgi aldı. “Fındık Üreticilerinin Mikro İşletmelere Dönüşümü Projesi” dahilinde Düzce Üniversitesi’nde hizmet vermeye başlayan Fındık Dönüşüm Merkezi’ni de ziyaret eden Özvar, daha sonra Düzce Üniversitesi öğretim üyelerinin ve öğrencilerinin de yer aldığı Düzce Üniversitesi Senatosu’na katıldı. Öğrencilerle ve akademisyenlerle bir arada olmayı önemsediklerini, YÖK’ün fikirlerini, vizyonunu ve perspektifini üniversitelerle paylaşmak istediklerini belirten YÖK Başkanı Özvar, üniversitelerin de görüşlerini alarak sinerji oluşturmak istediklerinin altını çizdi. Düzce Üniversitesi’nin genç nesil üniversite olarak önemli mesafeler kat ettiğini dile getiren Prof. Dr. Erol Özvar, daha sonra Türk yükseköğretim sistemi hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Yükseköğretim sisteminin dünya ile mukayese edildiğinde diğerlerinden farklılık gösteren özelliklerinden birini, erişilebilir olması şeklinde açıklayan Prof. Dr. Erol Özvar, üniversitelerin dışarıya açılmasını, yabancı öğrencilerle yabancı akademisyenlerle daha fazla beraber olmasını istediklerini ve yabancı düşmanlığına karşı olduklarını sözlerine ekledi. Üniversitelerin nitelikli eğitimin yanı sıra, ülkemizin hem genel, hem de bölgesel kalkınmasına daha fazla katkı sağlaması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Erol Özvar, bunun yetişmiş, üretken, dinamik araştırma kapasitesi ile olacağını vurguladı. Öğrencilerle de sohbet ederek onların üniversite eğitimi, kampüs yaşamı ve kariyer noktasındaki görüşlerini de dinleyen Prof. Dr. Erol Özvar’a Düzce Üniversitesi öğrencileri, kendileriyle bir araya gelmesi ve yakın ilgisinden dolayı teşekkür etti. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın Düzce Üniversitesi programı, Düzce Üniversitesi Senatosu’nun ardından sona erdi.
Zonguldak Devrek’te “Tarla Günü” etkinliği Devrek İlçesinde çiftçilere yönelik “Tarla Günü” etkinliği düzenlendi. Zonguldak’ın Devrek İlçesinde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Devrek İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün organizasyonu ile hayata geçirilen “Tarla Günü” programında ilçe protokolü bir araya geldi. Devrek’in Dedeoğlu Köyünde düzenlenen programda Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı Yenilik Yayım Projesi kapsamında Yem Bitkileri Gülü Gelemen Üçgülü’nün tarladaki temsili hasadı gerçekleştirildi. Düzenlenen etkinlikte konuşan Zonguldak İl Tarım ve Orman Müdürü Nihat Ağan,” Tarla günü etkinliği düzenlememizin temel amacı çiftçiliğin ve tarımın önemini gündemde tutmak, hem de tarımdaki yeni gelişmeleri ve bakanlığımızın getirdiği yenilikleri size aktarmak amacıyla burada bir araya gelmiş bulunmaktayız. Değişen iklim koşullarına uygun verimi yüksek, kaliteli üretim hedefiyle ekim yapmaktayız. Bugün burada hep birlikte ekimi yapılan baklagil yem bitkisi olan Gelemen Üçgülü’nün biçimini ve hasadını yapacağız. Gelemen üçgülü Yenilik Yayım Projesi kapsamında Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından 2020 yılında tescil edilen, tek yıllık serin iklim yem bitkisidir. Ortalama bir metreye kadar uzar yeşil ve kuru ot verimi yüksek olan bir bitkidir. Gelemen Üçgülünün avantajı erken gelişme gösterir ve değişik toprak tiplerinde yetişebilmekte, yüksek oranda tohum üretme yeteneğine sahiptir. Gelemen Üçgülü yabancı tozlaşma ile tozlanır. Bunun için bambus ve balarısı kolonileri için iyi bir nektar ve polen kaynağıdır. Tozlaşma arıların etkinliği büyük önem arz etmektedir. Dedeoğlu Köyümüzde 153 adet büyükbaş hayvan bulunmakta köyümüz bazında 2023 yılı destekleme ödemesi yapılmıştır.2022 yılı buzağı desteklemesinde 26.000 TL ödeme yapılmıştır” diye konuştu. Düzenlenen programa; Devrek Kaymakamı Muhammed Evlice, Devrek Belediye Başkanı Özcan Ulupınar, Zonguldak İl Tarım ve Orman Müdürü Nihat Ağan, İlçe Tarım ve Orman Müdürü Volkan Hızarcı’nın yanı sıra çok sayıda daire müdürleri vatandaşlar katıldı