MAGAZİN - 08 Temmuz 2019 Pazartesi 13:16

Gökhan Güney’den ünlü isimlere sert eleştiri

A
A
A
Gökhan Güney’den ünlü isimlere sert eleştiri

Arabesk müziği yorumculardan Gökhan Güney, katıldığı bir radyo programında Serdar Ortaç, Hülya Avşar ve Gülben Ergen’in yorumculuğu ile ilgili ilginç iddiada bulunarak, ’’Onlar şarkıcı değil’’ dedi.

Arabesk müziği yorumculardan Gökhan Güney, katıldığı bir radyo programında Serdar Ortaç, Hülya Avşar ve Gülben Ergen’in yorumculuğu ile ilgili ilginç iddiada bulunarak, ’’Onlar şarkıcı değil’’ dedi.


Kariyeri boyunca 52 film ve 34 albüme imza atan bu yıl müzik kariyerinin 40’ıncı yılına giren Arabesk müziğinin tanınan yorumcusu Gökhan Güney, CRI TURK’te konuk olduğu Michael Kuyucu’nun programında müzik dünyasında gündem oluşturacak açıklamalarda bulundu.



Gökhan Güney, Arabesk müziğinin 90’lı yıllarla beraber popun gerisine itilmeye çalışıldığını söyledi ve arabesk müziğin hala revaçta olduğunu, pop şarkıların geçici olduğunu ama üretilen Arabesk şarkıların yıllara meydan okuduğunu belirtti. Müslüm Gürses’in hayatta olduğu dönemlerde çok yıpratıldığını söyleyen Güney, Gürses’in daha uzun yaşabileceğini de iddia etti. Gökhan Güney, Serdar Ortaç, Hülya Avşar ve Gülben Ergen’in yorumculuğu ile de ilgili ilginç bir iddiada bulunarak ’’Onlar şarkıcı değil’’ dedi.



’’Arabesk şarkılar 100 sene sonra olacak ama o pop şarkılar olmayacak’’


Gökhan Güney, son yıllarda üretilen pop müziğin hiç kalıcı olmadığını söylerken , üretilen Arabesk şarkıların daha uzun ömürlü ve kalıcı olduğuna vurgu yaptı. Güney şöyle devam etti: ’’Pop müzik çıktıktan sonra bence değişim diye bir şey olmadı. Bir hevesle gençliği o tarafa çektiler. Gençlik sonra baktı ki bir şey vermiyor pop müzik, ondan da vazgeçti. Şimdi büyük şehirlerde mesela bakıyorsunuz entel tarzı gençlik var. Bunlar rock müzik dinliyor, işte bilmem ne müzik dinliyor. Şimdi bunları görüp de Anadolu’da görüp de heveslenen gençler çok fakat o bir tarz, bu rap gibi bir şey, rap şarkı söylemek değil ki anlatıyor. Şiir gibi, yani şiir nasıl adam Ahmet Selçuk İlkan çıkıyor şiir albümü yapıyorsa bu da rap yapıyor anlatıyor. Gerçek anlamda müzik dinlemek istiyorsan, melodi dinlemek istiyorsan türküler, Türk sanat müziği, arabesk dinleyeceksin. Yoksa bir şey anlatmaz, bir şey vermez. Bana hiçbir şey vermiyor mesela o pop dediğimiz müzik. Ama müthiş beğendiğim isimlerde var.Ancak genel anlamda baktığımızda hiçbir şey yok. Sırf alt yapı var ’dıstap dıstap’ üstünde böyle bir şey koyuyorlar, melodi yok, bir şey yok. Orhan Gencebay’ın ’Bir Teselli Ver’, ’Hor Görme Garibi’ ve ’Hatasız Kul Olmaz gibi’, bizim seslendirdiğimiz ’Melek Yüzlüm’, ’Hasret Rüzgarları’, İbrahim Tatlıses’in okuduğu ’Mutlu Ol Yeter’ler inanın 50 sene sonra bu şarkılar yine dinlenecek. ’Dönülmez Akşamın Ufkundayım’ gibi. Münir Nurettin Selçuk Allah rahmet eylesin 100 sene sonra da yine şarkısı okunacak ama o pop şarkılar olmayacak’’.



“Müslüm Gürses’i çok hırpaladılar”


Gökhan Güney, Müslüm Gürses’in daha uzun yaşayabileceğini iddia ederken, eşi Muhterem Nur’a göndermede bulunarak onun çok yıpratıldığını söyledi.


Müslüm Gürses’i erken kaybettik diyen Güney, ’’Bunun sebebi de bir insan 365 gün çalışmaz. Biter, ben şimdi mesela gidiyorum bir işe diyelim 1 ay çalıştım diyorum kardeşim ben dinleneceğim kendime geleceğim. Onun için yani ben Müslüm’ü tanıdığımdan beri hep çalıştı, hep çalıştı ama. Bazen sazlarıyla konuşuyordum. ’Ya diyordum ki bıkmış gibi şarkı söylüyor abi’ dediler nasıl bıkmasın ya adam. Aynı şarkılar düşünebiliyor musun? Her gün önüne bir yemek koyuyorlar onu yiyorsun. İnsan demez mi yeter ya? Onun için Müslüm’ün bir de rahatsızlıkları vardı. Onu daha önceden tedavi etselerdi yaşardı. Çok yordular onu. Mesela biz çalışırken bazen erken inmek isterdi sahneden, kızarlardı. Hanımı kızardı Muhterem hanım veya gazinonun sahibi ’’Aman’’ derdi. ’’Hemen inme çünkü bunun fanatikleri çok fena’’. Çok baş ağrısı çekerdi. Allah rahmet eylesin yani’’ şeklinde konuştu.



’’Bugün popçular arabeskten ekmek kazanıyor’’


Gökhan Güney, günümüzde yapılan pop müziğin hala Arabesk müzikten beslendiğini söylerken, pop müzik yorumcularının müziklerinde Arabesk müziğini kullandıklarını belirtti.


Güney şöyle devam etti: ’’Yemin billah ediyorum şu an yapılan müziklerin hepsi arabesk müzik, şarkıların hepsi arabesk. Nedir? İşte çalınış şekli farklıdır, yani sen buradan gidersin ben buradan giderim ama ileride buluşuyoruz. Yapılan iş aynı iş, bütün yapılan şarkılar arabesk şarkılar. Dinlensin, bu işi bilen insanlar dinlesin enstrüman olarak farklıdır sadece, yani enstrümanları farklı koyuyorlar. Bugün Demet Akalın İbrahim’in şarkılarını okuyor bütün albümlerinde ,’Türkan’ı yaptılar mesela. ’Türkan’ arabesk bir şarkı yani melodiler arabesk. Bugün eğer popçu olarak bu piyasada ekmek kazanıyorlarsa hepsi arabeskten kazanıyor’’.



“Onlar şarkıcı değiller”


Serdar Ortaç, Hülya Avşar, Gülben Ergen konusunda açıklama yapan Güney, ’’Bir röportajımda söylemiştim, tekrar söyleyebilirim. Bu bir gerçek, ben iddiaya girerim Serdar Ortaç gelsin çıplak sesle bir şarkı okusun. Sessiz, müziksiz burada okusun o şarkıya, o duyguyu veremez. Şarkı okumak o kadar basit değil. Yani mesela bu çok büyük paralar kazanan arkadaşlarımı da Hülya Avşar’ı ben çok severim gerçekten ama şarkıcı değil yani. Gurbet Kervanı’na ilk şarkıcı olarak bizimle geldi uçakta dediler ki ne yapacak? Kimler yok ama turneyi anlatayım Neşe Karaböcek, ben, Emrah, Hülya Avşar, Mustafa Topaloğlu, Vahdet Vural, Ümit Besen, Hülya Süer, Necla Nazır. Böyle bir kadroyu düşün Hülya’ya dediler ki ’’ne okuyacaksın?’’, ’’Mavi Mavi’yi biliyorum’’ dedi. Filmden ötürü, bir de Türk Sanat Müziği Necdet Tokatlıoğlu’nun bir şarkısı vardı onu okuyacaktı. Yani iki tane şarkı. ’’Peki ne olacak’’ dediler o zaman 3’er dakikadan altı dakika yapar. Hadi şöyledir böyledir 10 dakika de. Dediler ki, ’’Ahmet Selçuk İlkan sunucu Ahmet halktan soru alır Hülya Hanım’a sorar Hülya cevaplar’’. Böyle bir şey işte bir şarkıyı okur ara verirler 10 dakika sorular sorulur bir şarkı daha final yapar bilmem ne yarım saat toparlar gider. Böyle başladılar şimdi, bunun gibi Gülben Ergen de öyle Gülben de sinemacı. Ama bunlar korkunç paralar kazanıyorlar.Hülya Avşar belki kendini yetiştirmiştir bilmiyorum jüri olarak çıkıp şarkı yarışmasında jürilik yaptı . Bu detone oldu diyor bilmem ne diyor. Serdar Ortaç besteyi güzel yapıyor o ayrı bir konu. Bir sürü besteci var, ille de şarkı okumalı diye bir şey yok, adam besteci olmuş ama şarkı okuması yetersiz. Yorumcu değil ben yine söylüyorum yorumcu değil, beste yapıyor böyle tutturmuş gidiyor tabi yani arkasına 10 tane kız koyuyor bilmem ne yapıyor falan sahnede bir şekilde paketliyor kendisini’’ ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Oltu’da sağanak yağış heyelana neden oldu Erzurum’un Oltu ilçesinde sağanak yağmur sonrası Sitare Dağı’nda heyelan oluştu. Oltu’da etkili olan sağanak yağmur sonrası Sitare Dağı’nda sabah saatlerinde büyük bir gürültü ile dağın bir kısmında heyelan meydana geldi. Dağdan kopan devasa kayalar Kısık Dere Boğazı’nda meraya giden yolu kapattı. Oltu’nun Halit Paşa Mahallesi’nde evlere 50 metre uzaklıktaki heyelan mahalle sakinlerini korkuttu. Dağdan kopan kayaların evlere zarar vermemesi mahalle sakinlerini sevindirdi. Halitpaşa Mahallesi Muhtarı Orhan Kul, "Sabaha doğru adeta bir afet oldu. Sitare Dağı sanki aşağı doğru geldi. 50 metre ileride evlerimiz var. Bu kayaların bir an önce kaldırılıp meraya giden yolumuz açılmasını istiyoruz. Bu yol hayvanlarımızın meraya giden yolu. Mağduriyetimizin bir an önce giderilmesini yetkililerden talep ediyoruz" dedi. Mahalle sakinlerinden Emrah Akyol ise, "Dün akşam sabaha karşı aşırı bir gürültü duyduk. Gece olduğu için çok fark edemedik. Sabah geldiğimizde dün yağan yağmurlardan dolayı büyük bir heyelan olduğunu gördük. Dağın bu bölgesi komple aşağı inmiş durumda ve yolu tamamen kapatmış" şeklinde konuştu. Mahalle sakinlerinden Vehbi Çakmak, "Sabah namazından sonra benim evimle buranın arası 50 metre var. Gürültüye kalkıp manzarayı gördüm ve sonra da muhtara haber verdim" şeklinde konuştu. Cemil Cengiz Sabah ise, "Büyük bir gürültü duyduk ve çok korktuk. Evimiz uçuyor sandık" ifadelerine yer verdi. Her gün Sitare Dağı’na sabah akşam tırmanan Nizam Kul, "Bu sabah dağa çıkmak için geldiğimde büyü bir gürültü ile dağ uçmaya başladı. Ben de korkup geri kaçtım, sonra da baktığımda dağın yarısının uçtuğunu gördüm" dedi.
İstanbul Karadeniz alası somon balığının fiyatı düştü, halk ozanları balıklar için mani okudu Beylikdüzü’nde bulunan Türkiye Deniz Canlıları Müzesi tesislerinde Karadeniz Alası Somon Balığı’nın kilosunun 300 liradan 120 lira düşmesini 2 halk ozanı sazlarıyla mani okuyarak kutladı. Son yıllarda yaşanan aşırı pahalı fiyatlara tepki amacıyla Beylikdüzü’nde bulunan Balıkçı Kenan tesislerinde Karadeniz Alası Somon Balığı’nın kilosu 300 liradan 120 liraya kadar düşürüldü. Vatandaşlar tarafından durum memnuniyetle karşılanırken, tezgah başına gelen iki halk ozanı durumu saz çalıp mani söyleyerek kutladı. Ortalama kilosu 2-4 ile arası gelen yerli somonlar için okunan maniler renkli görüntülere sahne oldu. Vatandaşların balığa daha çok önem vermesi için çeşitli kampanyalar yaptığını ifade eden Türkiye Deniz Canlıları Müzesi’nin sahibi Kenan Balcı, “ Efendim denizlerimiz o kadar güzel balıklarımız o kadar lezzetli ki her evde balık pişsin istiyorum. Balığı çok sevelim istiyorum. Bakın hastalıklar kol geziyor. Bakın balık anne sütü ile eş değer denizlerimizden balık fışkırıyor. Herkes enflasyondan pahalılıktan bahsediyor. Efendim uygun ucuz olan balıklarımız var. Haftada bir değil haftada üç gün balık öneriyorum. Halkımızın bunu daha güzel çözsün istiyorum. Bakın efendim bir kilo balık çok değerli 120 lira. Karadeniz alası, Türk somonu Karadeniz somonu çok lezzetli. Hem de kılçığı yok. Herkes çok yesin istiyorum. Karadeniz alası 300 liradan 120 liraya düştü. Karadeniz somonu kılçığı yok 300 liradan 120 liraya düştü. Efendim çok sevinçliyiz. 100 kilo yerine ton satıyoruz. Halkımız balığa daha çok önem göstersin diye yapıyoruz. Yoksa biz bu yaştan sonra Kenan yese ne olur yemese ne olur. Gelecekte torunlarımız var. Bakın Karadeniz, Marmara Türk halkına bir armağandır. Karadeniz’den balık fışkırıyor. Şimdi de Karadeniz alası, Karadeniz somonunun mevsimi. Neredeyiz, Beylikdüzü merkezde Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Balıkçı Kenan tesislerinde. Değerli abilerim ablalarım, balık yiyelim sağlık için neşemizi bulalım keyiflenelim. Balık ekmek yemek gerek, balık ekmek keyif demek. O incelikleri hiç unutmayalım” dedi. “ 45 yıllık halk sanatımda ilk defa balıklara mani söyledim” Balıkçı Kenan tesislerinde tezgaha gelerek 45 yıllık meslek hayatında ilk defa balıklara maniler söylediğini ifade eden halk ozanı, “ Ben 45 yıllık halk sanatımda her şeye türkü yazdım ama Balıkçı Kenan sağolsun balıklara da türkü söyletti. Balıklara da türkü söyleniyormuş. Bu ilki Balıkçı Kenan’da yaşadık. Daha önce yine Balıkçı Kenan’da yaptık bunu” diye konuştu.
Erzurum Oltu’da sağanak yarış heyelana neden oldu Erzurum’un Oltu ilçesinde sağanak yağmur sonrası Sitare Dağı’nda heyelan oluştu. Oltu’da etkili olan sağanak yağmur sonrası Sitare Dağı’nda sabah saatlerinde büyük bir gürültü ile dağın bir kısmında heyelan meydana geldi. Dağdan kopan devasa kayalar Kısık Dere Boğazı’nda meraya giden yolu kapattı. Oltu’nun Halit Paşa Mahallesi’nde evlere 50 metre uzaklıktaki heyelan mahalle sakinlerini korkuttu. Dağdan kopan kayaların evlere zarar vermemesi mahalle sakinlerini sevindirdi Halitpaşa Mahallesi Muhtarı Orhan Kul, “Sabaha doğru adeta bir afet oldu. Sitare Dağı sanki aşağı doğru geldi. 50 metre ileride evlerimiz var. Bu kayaların bir an önce kaldırılıp meraya giden yolumuz açılmasını istiyoruz. Bu yol hayvanlarımızın meraya giden yolu. Mağduriyetimizin bir an önce giderilmesini yetkililerden talep ediyoruz” dedi. Mahalle sakinlerinden Emrah Akyol ise “Dün akşam sabaha karşı aşırı bir gürültü duyduk. Gece olduğu için çok fark edemedik. Sabah geldiğimizde dün yağan yağmurlardan dolayı büyük bir heyelan olduğunu gördük. Dağın bu bölgesi komple aşağı inmiş durumda ve yolu tamamen kapatmış” şeklinde konuştu. Mahalle sakinlerinden Vehbi Çakmak, “Sabah namazından sonra benim evimle buranın arası 50 metre var. Gürültüye kalkıp manzaratı gördüm ve sonrada muhtara haber verdim şeklinde konuştu. Cemil Cengiz Sabah ise şöyle konuştu, “Büyük bir gürültü duyduk ve çok korktuk. Evimiz uçuyor sandık.” Her gün Sitare Dağı’na sabah akşam tırmanan Nizam Kul, “Bu sabah dağa çıkmak için geldiğimde büyü bir gürültü ile dağ uçmaya başladı. ende korkup geri kaçtım sonrada baktığımda dağın yarısının uçtuğunu gördüm” dedi. (DMA-NK)
İzmir Altay’da kaleciler gidiyor Altay’ın bu sezon kalesini emanet ettiği Mustafa Çalışkan ve Ozan Evrim Özenç’in takımdan ayrılmasına kesin gözüyle bakılıyor. Mali ve sportif açıdan tarihinin en karanlık günlerini geçiren Altay, Trendyol 1. Lig’i 17. sırada tamamlayarak TFF 2. Lig’e düştü. Oyuncularının maaşlarını ödeyemeyen ve 670 Milyon TL borcu bulunan siyah-beyazlılarda sezonun tamamlanmasıyla yaprak dökümü de başladı. Takımda öne çıkan Enes Öğrüce ve Eren Erdoğan gibi önemli oyunculara Süper Lig’den ve 1. Lig’den takımlar ilgi gösterirken, birçok oyuncunun da takımdan ayrılmak istediği için farklı kulüplerle temas kurduğu öğrenildi. İzmir ekibinde ilk olarak ayrılması beklenen futbolcular arasında ise kaleciler yer alıyor. Bu sezon ligin ilk devresinde siyah-beyazlıların U19 takımında oynadıktan sonra ikinci devrede A takımda şans bulmaya başlayan 20 yaşındaki Mustafa Çalışkan ile 2020-2021 sezonundan bu yana Altay’da forma giyen 31 yaşındaki Ozan Evrim Özenç, 30 Haziran’da sözleşmelerinin sona ermesiyle yeni bir sözleşme imzalamayıp takımdan ayrılmalarına kesin gözüyle bakılıyor. Böylece iki file bekçisiyle yollarını ayırmaya hazırlanan Altay’da birinci kaleci konumuna 2005 doğumlu Ulaş Hasan Özçelik’in geçmesi bekleniyor. Özçelik, bu sezon sadece Göztepe maçında sakatlanan Mustafa’nın yerine müsabakanın ikinci yarısında oyuna dahil olup kalesinde 3 gol görmüştü. Öte yandan bu sezon Ozan 14, Mustafa 10 ve devre arasında Manisa FK’ya transfer olan Eren Karataş da 14 müsabakaya çıktı. Altay, bu süreçte oynadığı lig maçlarında kalesinde 76 gol görerek, ligin en fazla gol yiyen takımı oldu.