SAĞLIK - 07 Ocak 2020 Salı 13:18

Uzmanlardan soğuk havalarda mevsimsel grip uyarısı

A
A
A
Uzmanlardan soğuk havalarda mevsimsel grip uyarısı

Kış aylarında havaların soğumasıyla beraber uzmanlar, vatandaşları mevsimsel gribe karşı uyardı.

Kış aylarında havaların soğumasıyla beraber uzmanlar, vatandaşları mevsimsel gribe karşı uyardı. Diğer adı influenza olan gribin Ekim ayından Nisan ayına kadar sıkça görülebildiğini belirten enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Yeşim Uygun Kızmaz, “İnfluenza virüsleri hasta kişiden diğer kişilere kolaylıkla bulaşabilmekte, insanların kapalı alanlarda daha çok vakit geçirdikleri kış aylarında hastalık en yoğun dönemine ulaşmaktadır” dedi.


Kuş aylarında havaların soğumasıyla birlikte mevsimsel grip riski de arttı. Uzmanlar, vatandaşları gribe karşı uyararak, hastalığın ne koşulda bulaşacağı, belirtilerinin neler olduğu ve hastalıktan korunma yöntemleri konusunda uyarılarda bulundu.


Grip hakkında uyarıda bulunan Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde enfeksiyon hastalıkları uzmanı Uz. Dr. Yeşim Uygun Kızmaz, “Grip (influenza) genellikle yıl içerisinde Ekim ayından başlayarak Mart sonu Nisan başına kadar olan dönemde sık görülen oldukça bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Toplumun özelliklerine göre her yıl belirli sayıda insanı etkiler ve hastalandırır. Bu nedenle sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başı arasında beklenen sayıda kişide görülen bu hastalık mevsimsel grip olarak ifade edilmektedir. Bu aylarda hasta kişi sayısının belirgin şekilde artması beklenen bir süreçtir ve salgın olarak değerlendirilmemeli, mevsimsel grip hastalığı aktif dönemi olarak ifade edilmelidir.


İnfluenza virüsleri hasta kişiden diğer kişilere kolaylıkla bulaşabilmekte, insanların kapalı alanlarda daha çok vakit geçirdikleri kış aylarında hastalık en yoğun dönemine ulaşmaktadır. Grip genellikle hasta olan kişilerin konuşma, öksürme ve hapşırma gibi davranışları ile saçılan ve virüs içeren damlacıkların, hasta kişiye 1 metre ve daha yakın olan kişilerin ağız, burun ve göz mukozalarına geçmesi ile bulaşmaktadır. Daha nadir olarak virüs içeren damlacık ile kirlenmiş, kontamine olmuş yüzeylere, araç ve gereçlere kişilerin önce elleri ile dokunması ve sonrasında ellerini ağız, burun veya gözlerine götürmeleri ile de bulaşabilmektedir. Kapı kolu, masa, bardak, vb. yüzeylerde virüs 2-8 saat canlı kalmaktadır. Hasta kişiler belirtilerin ortaya çıkmasından 1 gün öncesinden başlayarak hastalığın 5.-7. günlerine kadar bulaştırıcıdır.


Hastalıktan korunmak için grip sezonunda mümkün olduğunca kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak durulmalı, hasta kişiler ile temas etmemeye, sarılmamaya ve tokalaşmamaya çalışılmalı, eller sık sık yıkanmalı ve kişisel hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. Hasta kişiler belirtilerin ortaya çıkmasından 1 gün öncesinden başlayarak hastalığın 5.-7. günlerine kadar bulaştırıcıdır” dedi.



Hastalığın belirtilerinden bahseden Uz. Dr. Yeşim Uygun Kızmaz, “Grip belirtileri, virüsün vücuda girmesinden sonraki 1-3 gün içerisinde ortaya çıkar. Ateş (koltuk altından ölçülen 38 C ve üzeri), titreme, kuru öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve tıkanıklığı, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, şiddetli halsizlik, çocuklarda bu duruma kusma ve ishal eşlik edebilir, küçük çocuklarda dikkat edilmesi gereken ek belirti huzursuzluk, iştahsızlık ve uyku halidir.


Şikâyetler genellikle 7 gün sürer, ilk 2-3 gün içerisinde şiddetlenir ve sonrasında düzelme başlar, ancak iyileşme süresi 1- 2 haftaya kadar da uzayabilir” dedi.



Ayrıca hastalıktan korunma yöntemlerinden bahseden Uz. Dr. Yeşim Uygun Kızmaz, “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından hastalıktan korunmada en etkili yöntemin her yıl grip aşısı olduğu vurgulanmaktadır. Grip hastalığının etkenleri olan influenza virüslerinin çok fazla sayıda alt tipleri bulunmaktadır. Yıllar içerisinde toplumda sık görülen influenza virüsleri sürekli değişmekte, bir önceki yıl görülen virüsten oldukça farklı virüsler sonraki yıllarda insanları hastalandırabilmektedir. Bu durum neden her yıl grip olabildiğimizi açıklamaktadır. Grip aşısı içerisinde bir önceki yıl toplumu en çok hastalandırılan virüsleri içeren 3 veya 4 alt tip influenza virüsü aşı içerisine dâhil edilmekte ve her yıl aşı yeni hazırlanmakta, bir önceki yılın aşıları kullanılmamaktadır.


Grip aşısı grip mevsimi boyunca (ekim-mart ayları arasında) yaptırılabilir.


Gripten korunmanın en önemli yollarından biri de kişisel hijyen kurallarına dikkat etmek ve ellerin bol su ve sabun ile yıkanmasıdır.


Kalabalık ortamlarda uzun süre bulunmak grip bulaşmasında etkili olduğundan, gerekli olmadıkça bu gibi ortamlardan uzak durulmalıdır


Hasta kişiler ile yakın temastan kaçınılmalıdır.


Ağız, burun ve gözlere kirli eller ile temas edilmemelidir.


Hastanın temas ettiği veya virüsün bulaşmış olabileceği sık kullanılan ve dokunulan yüzeyler sık sık temizlenmelidir. Bu yüzeylerin sık sık temizlenmesi ve ellerin sık sık yıkanması, bulaşma riskini de en aza indirecektir.



"Kimler risk altında"


Hastalık bebeklik döneminden yaşlılığa kadar her yaş grubunu etkilemektedir. Bununla birlikte risk grubunda yer alan kişilerde hastalık diğer kişilere göre daha ağır seyredebilmektedir. Bu kişilerde zatürre, bronşit, sinüzit, orta kulak iltihabı ve oldukça nadiren beyin ve sinir sisteminde hasar oluşması, kalp kası hasarı gibi ciddi tablolara neden olabilir.


65 yaş ve üzeri ve 2 yaş altı kişiler, 6 ay- 18 yaş arasında olup uzun süre aspirin kullanması gerekenler, şeker hastalığı dahil herhangi bir metabolik hastalığı olanlar, astım dahil kronik solunum yolu hastalığı olanlar, kronik böbrek hastalığı olanlar, kronik kalp ve damar sistemi hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler (kronik kan hastalığı olanlar, kanser hastaları, immunsupresif ilaç kullananlar, HIV/AIDS hastaları), huzurevi, bakımevi vb. ortamlarda yaşayanlar, aşırı kilolu olanlar, gebeler.


Hasta kişiler, hekim önerisi olmadan ilaç kullanmamalıdır. Grip tedavisi olan bir hastalıktır, ancak yapılan çalışmalar ile tedavinin erken dönemde (belirtileri başladıktan sonraki ilk 48 saat) başlanmasının önemi vurgulanmaktadır. Ayrıca grip olan kişiler bol sıvı almalı, beslenmelerine dikkate etmeli, ellerini sık sık yıkamalı, öksürme ve hapşırma sırasında ağızlarını kâğıt mendille kapatmalı ve sonrasında mendili tekrar kullanmadan atmalı, mümkün ise birkaç gün evde istirahat etmelidir” diye ifade etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Türkiye’nin dış göç politika analizi ve belediyeler için politika önerileri DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Araştırma Dekanlığı tarafından düzenlenen "Proje Başarı Hikayeleri" toplantısında, Akçakoca Bey Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hicran Hamza Çelikyay’ın yürütücülüğündeki "Yüzyıllık Süreçte Türkiye’nin Dış Göç Politika Analizi ve Belediyeler İçin Politika Önerileri" başlıklı projesinin kapanış programı gerçekleştirildi. Rektörlük Çalıştay Salonu’nda gerçekleştirilen programa; Düzce Vali Yardımcısı Dr. Ömer Yılmaz, Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İlhan Genç ve Prof. Dr. Ali Öztürk, Düzce Üniversitesi Araştırma Dekanı Prof. Dr. Emine Tekin, Akçakoca Bey Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hicran Hamza Çelikyay ile öğretim üyeleri katıldı. "Projeyle Kamu Politikalarına ve Yerel Yönetim Uygulamalarına Somut Katkı" Düzce Üniversitesi Araştırma Dekanı Prof. Dr. Emine Tekin, "Son yüzyılda Türkiye’nin siyasal, ekonomik ve toplumsal yapısını derinden etkileyen çok boyutlu bir olgu olmuştur. Bu noktada desteklenen bu proje, Türkiye’nin dış göç politikalarını analiz etmesi ve en önemlisi belediyeler için uygulanabilir öneriler geliştirmesi bakımından son derece kıymetli bilimsel katkı sunmaktadır" şeklinde konuştu. "Proje yapmak bilime, topluma ve insanlara katkı sunması açısından önemli bir görev" Programda konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Öztürk, proje yapmanın büyük emek ve sabır gerektirdiğini belirterek sosyal bilimler alanında proje kabul oranlarının yüksek olmaması açısından projenin kabulünün oldukça değerli olduğunu vurguladı. Proje yapmanın bilime, topluma ve insanlara katkı sunması açısından önemli bir görev olduğunu ifade eden Öztürk, Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Hicran Hamza Çelikyay ve emek verenlere teşekkür etti. "Göçle ilgili sorunların tespit edilmesi ve öneriler geliştirmesi noktasında kıymetli bir akademik çalışma" Vali Yardımcısı Dr. Ömer Yılmaz, akademik çalışma vesilesi ile bir arada olduklarını ifade ederek, 5 yıl eğitim dolayısıyla göçmenlik tecrübesi bulunduğunu, 6,5 yıl da Kuzey Suriye’de görev yaptığını dile getirdi. Göç açısından; hedef, kaynak ve transit göçe maruz kalma bakımından ülkemizin dünyadaki ender ülkelerden biri olduğunu söyleyen Yılmaz, ülkemizin göçle ilgili politik alanlarda gelişme gösterdiğini ve terörden arındırılmış bölgelerde ciddi çalımalar yürüttüğünü sözlerine ekledi. Projenin sorunların tespit edilmesi ve öneriler geliştirmesi noktasında kıymetli bir akademik çalışma olduğunu belirterek proje ekibine teşekkür etti. "Yüzyıllık süreçte türkiye’nin dış göç politika analizi ve belediyeler için politika önerileri" Açılış ve protokol konuşmalarının ardından, Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Hicran Hamza Çelikyay, "Yüzyıllık Süreçte Türkiye’nin Dış Göç Politika Analizi ve Belediyeler İçin Politika Önerileri" başlıklı TÜBİTAK 1001 projesinin başarı hikayesini paylaştı. Cumhuriyetimizin 100. yılı çağrısı olması bakımından oldukça anlamlı bir proje yürüttüklerini dile getiren Çelikyay, proje sürecinden bahsederek Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinde en fazla geçici koruma kapsamında yabancı nüfusa sahip illerin belediyelerini çalışma sahası olarak belirlediklerini sözlerine ekledi. İstanbul, İzmir, Konya, Samsun, Mersin, Gaziantep ve Van’da çalışma yaptıklarını söyleyen Çelikyay; 93 toplantı, 7 saha çalışması, 29 belediye ziyareti, göçmenlikle ilgili 23 birim görüşmesi ve 106 kişiyle derinlikli mülakat ile projeyi oluşturduklarını ifade ederek kitaplaştıracaklarını belirtti. Çelikyay’ın konuşmasının ardından proje ekibinin saha çalışmalarıyla ilgili bilgi ve gözlemlerini aktarmasıyla devam eden program, "Mevzuat, Uyum ve Kurumlar Arası İlişkiler" başlıklarındaki politika önerilerinin paylaşılmasıyla sona erdi. Programın sonunda proje ekibine teşekkür belgeleri takdim edildi.
Konya Trendyol Süper Lig: Konyaspor: 0 - Kayserispor: 0 (İlk yarı) Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Konyaspor, sahasında Kayserispor ile karşılaşıyor. Müsabakanın ilk yarısı golsüz beraberlikle tamamlandı. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 7. dakikada sol kanattan gelişen Kayserispor atağında Mendes’in arka direğe yaptığı ortaya boş pozisyondaki Mane kafayla vurdu ancak kaleci Bahadır gole izin vermedi. 13. dakikada savunma arkasına derin gönderilen pasla kaleciyle karşı karşıya kalan Mane çalım denedi ancak kaleci Bahadır kritik bir müdahaleyle topu kontrol etmeyi başardı. 14. dakikada Konyaspor’da sağ kanattan içeriye yapılan ortada Umut topu göğsüyle Bjorlo’ya indirdi. Bjorlo’nun bekletmeden verdiği pasta Pedrinho ceza sahası içi sol çaprazından vurdu, top yandan dışarı gitti. 18. dakikada Bardhi’nin sol kanattan arka direğe doğru gönderdiği topu Andzouana ön direğe çevirdi. Umut’un kafa vuruşunda meşin yuvarlak az farkla yandan dışarı çıktı. 39. dakikada Kayserispor’da merkezde topla buluşan Furkan ceza sahasının önünden sert vurdu, top az farkla yandan auta gitti. 45. dakikada ceza sahası sol çaprazında Mendes ile verkaç yapan Mane’nin şutunda kaleci Bahadır gole izin vermedi. Hakemler: Ömer Tolga Güldibi, Erkan Akbulut, Osman Gökhan Bilir Konyaspor: Bahadır Güngördü, Andzouana, Uğurcan Yazğılı, Yasir Subaşı, Guilherme, Jo Jin-Ho, Bardhi, Pedrinho, Bjorlo, Muleka, Umut Nayir Yedekler: Deniz Ertaş, Tunahan Taşçı, Stefanescu, Calusic, Jevtovic, Melih Bostan, İsmail Esat Buğa, Utku Eriş, Kaan Akyazı, Melih İbrahimoğlu Teknik Direktör: Çağdaş Atan Kayserispor: Bilal Bayazit, Opoku, Bennasser, Denswil, Ramazan Civelek, Furkan Soyalp, Benes, Mane, Mendes, Cardoso, Onugkha Yedekler: Onurcan Piri, Deniz Dönmezer, Mehmet Eray Özbek, Tuci, Dorukhan Toköz, Mustafa Tarık Obut, Kayra Cihan, Arif Kocaman, Arda Kaya, Talha Sarıarslan Teknik Direktör: Radomir Djalovic Sarı kart: Andzouana (Konyaspor)
Düzce Düzce Belediyesi’nden musiki ziyafeti Düzce Belediyesi, Türk sanat müziğinin yaşayan efsanesi Amir Ateş’i sanatseverler ile buluşturdu. Konserde, Ayşe Taş şefliğindeki Türk Sanat Müziği Korosu ile birlikte sahneye çıkan Amir Ateş, sevilen bestelerini seslendirerek sanatseverlere unutulmaz bir gece yaşattı. Türk musikisinin yaşayan en önemli bestekarlarından Amir Ateş’in birbirinden kıymetli eserleri, Ayşe Taş Sanat Akademisi Türk Sanat Müziği Korosu’nun icrasıyla Düzce’de sanatseverlerle buluştu. Prof. Dr. Erol Güngör Kültür Merkezi’nde düzenlenen konser, izleyenlere unutulmaz bir musiki gecesi yaşattı. Konsere; Vali Selçuk Aslan, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, Ayşe Taş Sanat Akademisi Korosu Başkanı Birgül Devrim, onur konuğu Amir Ateş ve eşi ile çok sayıda davetli katıldı. Ayşe Taş şefliğinde sahne alan koro, Türk sanat müziğinin yaşayan çınarı, son mevlidhan ve bestekar Amir Ateş’in hafızalara kazınan eserlerini seslendirdi. Sahneye davet edilen Amir Ateş koroya eşlik ederken, sanatseverler usta bestekârı canlı dinlemenin mutluluğunu yaşadı. Konserin ardından Düzce Valisi Selçuk Aslan ve Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü tarafından Ayşe Taş ve Amir Ateş’e çiçek takdim edildi. Programda konuşan Düzce Valisi Selçuk Aslan, Amir Ateş’i Düzce’de ağırlamaktan büyük gurur duyduklarını belirterek, "Amir Ateş hocamızı bugün Düzce’mizde misafir etme noktasında gösterdiği özveri ve ev sahipliği noktasında Sayın Başkanımız Dr. Faruk Özlü’ye teşekkür etmek istiyorum. Gelişen büyüyen bir Düzce’miz var, iddialıyız. Türkiye’de birçok sosyo ekonomik parametrede önde giden bir vilayetiz. Kültür sanat noktasında da Düzce Belediyemizin, sayın bakanımızın liderliğinde kültüre, sanata, estetiğe vermiş olduğu değer her türlü takdirin üzerinde ve alkışı hak eden bir değerdir. Ben tekrar Amir Ateş hocamıza vilayetimize hoş geldiniz diyor, emek veren Ayşe Taş hanımefendiye, Birgül Devrim hanımefendiye ve koroda ve sazende heyette yer alan arkadaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum" dedi. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ise Amir Ateş’i Türk sanat müziğinin günümüzde yaşayan en büyük ustalarından biri olarak nitelendirerek, "Hocamız yaşayan son hafız bestekar, çok kıymetli, çok değerli. Hocam Düzce’mize şeref verdiniz, sağ olun" ifadelerini kullandı. Ayşe Taş, Amir Ateş’in eserlerini seslendirmenin kendileri için büyük bir onur olduğunu vurgulayarak, sanata ve sanatçıya verilen destekten dolayı teşekkür etti. Geceye duygusal sözlerle katkı sunan Amir Ateş ise, Düzce’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Musikimizi seven, destekleyen insanlar oldukça Türk Sanat Müziği yeniden güçlenecek ve ülkemizin dört bir yanına yayılacaktır" dedi. Sanatseverlerin yoğun ilgisiyle gerçekleşen konser, izleyicilerden aldığı uzun süreli alkışlarla taçlandı.