SAĞLIK - 29 Nisan 2022 Cuma 13:04

Pendik’te balonlar, primer immün yetmezliğine farkındalık oluşturmak için gökyüzüne bırakıldı

A
A
A
Pendik’te balonlar, primer immün yetmezliğine farkındalık oluşturmak için gökyüzüne bırakıldı

Pendik’te primer immün yetmezliğine farkındalık oluşturmak için gökyüzüne balonlar bırakıldı.

Pendik’te primer immün yetmezliğine farkındalık oluşturmak için gökyüzüne balonlar bırakıldı. Primer İmmün Yetmezlik Farkındalık Haftası çerçevesinde, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde doktorlar ve hasta yakınlarının katılımıyla etkinlik düzenlendi.



Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Pediatrik İmmünoloji ve Alerji Bilim Dalının düzenlediği etkinlik ile, 22-29 Nisan Primer İmmün Yetmezlik Farkındalık Haftası kutlandı. Kutlamada klinik doktorları, hasta ve hasta yakınları tarafından balonlar gökyüzüne bırakılarak farkındalık oluşturuldu.



Düzenlenen Primer İmmün Yetmezlik Farkındalık Haftası etkinliğinde, hastalığa dikkat çekmek ve erken tanı ve tedavinin önemini anlatmak amacıyla hastanenin konferans salonunda sunum da gerçekleştirildi.



“500 farklı primer immün yetmezlik hastalığı var”


Pediatrik Alerjik ve İmmünoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Safa Barış, günümüzde 500 farklı Primer İmmün Yetmezlik hastalığının olduğunu, dünyada yaklaşık 6 milyon kişinin bu hastalıkları taşıdığının tahmin edildiğini ve Türkiye’de bu hastalığın sıklığının çok daha fazla olduğunu belirterek, "Bunun temel nedeni hastalıkların genetik kalıtım göstermesidir. Ne yazık ki yüzde 70 veya yüzde 80’ine yetersiz bilgi nedeniyle tanı konulamamaktadır. Farkındalık haftası ile erken tanı ve tedavi çok önemli. Tüm Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de 22-29 Nisan haftası Primer İmmün farkındalık haftası olarak kutlanıyor. Çeşitli etkinlikler yaparak bu hastalığa dikkat çekmek, hastalık ile ilgili farkındalık oluşturmak için böyle bir etkinlik yaptık” şeklinde konuştu.



Primer immün yetmezlik hastalıkları; bağışıklık sisteminin işlevindeki bozukluklar nedeniyle sık veya ağır enfeksiyon geçirmeye, sık ya da uzun süreli hastanede kalmaya sebep olmakta.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Depremde yaşadıklarını unutmak için sanata yöneldi Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ve çok sayıda akrabasını kaybeden 3 çocuk annesi Nazan Taştan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak seramik ustası oldu. Asrın felaketinden önce özel okulda ve kurs merkezinde öğretmenlik yapan Nazan Taştan Yapıcı, depremde evi yıkılınca ailesiyle Mersin’e yerleşti. Bir yıl Mersin’de yaşadıktan sonra tekrar memleketi Adıyaman’a dönen Yapıcı, öğretmenlik yerine seramik ve çini sanatına yöneldi. Depremin acılarını unutmak için başlarda terapi amaçlı başladığı seramik ve çini sanatında ustalaşan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak atölye kurdu. Kendi elleriyle yaptığı eserlere şekil veren ve bunları vitrin ve raflara dizerek satışını yapan Yapıcı, bir taraftan da başka kadınlara bu sanatı öğretmeye başladı. Çocuk ve eğitim üzerine kitap da yazan Nazan Taştan Yapıcı’nın hayatı depremden sonra değişti. Öğretmenliği bırakıp sanata yönlendiğini söylendiğini söyleyen Nazan Taştan Yapıcı, "Deprem sürecinde öğretmenlik mesleğini icra ediyordum. Depremden sonra hepimizin bir çıkış yolu araması gibi Mersin’e gittik. Bir yıl oraya yerleştik. Çocuklarım vardı. Sonra bir yıldan sonra memlekete dönmek zorunda kaldık. Sonra dönünce seramik sanatıyla, çini sanatıyla, öğretmenlik mesleği arasında gidip geldim. Hatta bir sürede devam ettim öğretmenliğe. Ancak sonrasında sanatın daha ağır bastığını gördüm. Çünkü belki depremden sonra yaşadığım tramvaydı, o acılarla o üzüntülerle inanılmaz derece ruhumu rehabilite ediyordu. Bana çok iyi geliyordu çini ve seramikle uğraşmak. Ve neden olmasın ki dedim? Başkaları da neden faydalanmasın? Başkaları da neden iyi gelmesin? Bana iyi geldiyse başkalarına da iyi gelebilir diye düşündüm. Bunu bir mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Hali hazırda zaten gerekli eğitimleri almıştım. Ondan sonra işyeri açma kararı aldım. Çevremdeki insanların desteğiyle beraber. Sonra işyerini açtıktan sonra böyle güzel bir konseptimiz oldu. İnsanlar gelip burada isterlerse çini ve seramik yapabiliyorlar. Yardım isterlerse yardımcıda olabiliyorum veya ürün satın alıp götürebiliyorlar. Bende hem gelenlere yardımcı oluyorum, hem ürün yapıp satışını yapıyorum" dedi. Zozan Tümüç isimli vatandaş, "Sanatıyla da buluşturduğu eserleri görmek, böyle tanımak, iç detayını öğrenmek böyle bana çok şey kattı açıkçası. Buraya geldikten sonra bir çalışma yaptım. Bir bardak boyama yaptım. Bir de kendimce bir sevgi tabağı hazırladım. Kendi el emeğimle. Kendisi bu süreçte bana yardımcı oldu. Açıkçası çok keyif aldım. Tekrar da gelip yapmayı istiyorum. Fırsat buldukça ilk geldiğim yer açıkçası burası" diye konuştu.