GENEL - 14 Haziran 2022 Salı 14:39

İnsanlık tarihini araştıran bilim insanları Türkiye’de bir araya geldi

A
A
A
İnsanlık tarihini araştıran bilim insanları Türkiye’de bir araya geldi

T.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve ICVB’nin destekleri ile İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Adli Tıp Eğitim ve Hizmet Laboratuvarı, Ioannina Üniversitesi ve İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin düzenlediği "4. Uluslararası Arkeolojide Biyomedikal Bilimler ve Yöntemleri Kongresi"nde araştırmacılar çalışmalarının sonuçlarını tartıştı.


İstanbul Arkeoloji Müzesi Kütüphanesi’nde gerçekleşen hibrit kongreye, dünyadan ve Türkiye’den alanının önde gelen araştırmacıları katıldı. Günümüz teknolojileri sayesinde dünya medeniyetlerinin kurduğu uygarlıkları incelemek, tanıtmak amacı ile düzenlenen kongrede insanlık tarihinin izleri arandı. Disiplinlerarası çalışmayı amaçlayan kongreye; tıp, tıp tarihi, biyoarkeoloji, tıbbi ve moleküler genetik, paleopatoloji, arkeometri, fiziksel antropoloji ve arkeoloji gibi disiplinlerden gelen katılımcılar; insanların nasıl hastalanıp tedavi edildiklerini, hangi bakterilerin salgın hastalıkları oluşturduğunu, insanların beslenme alışkanlıklarına bağlı diş çürüklerinin hangi dönemde başladığını, göçleri ve akrabalık ilişkilerini tartıştı.



“Bütün bilim alanları arkeologlarla çalışıyor”


Kongrenin uluslararası organizasyonla dördüncüsünün gerçekleştirildiğini belirten İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ersi Abacı Kalfoğlu, “Arkeolojiden öğreneceğimiz çok şey var. İnsanlık tarihi gelişiyor ve geliştiği süreçle ilgili bilgiler öğrenebilirsek o zaman gelecekle ilgili de bir projeksiyonumuz olur. Şimdiki zamanla ilgili bilgi ediniriz. Arkeologlar da temelde bunu yapıyorlar. Çok güzel bir iş birliği içerisindeler. Daha doğrusu onların şu anda avantajları büyük. Çünkü bütün bilim alanları arkeologlarla birlikte çalışıyor. Tıp, kimya, biyoloji, genetik ve fen alanındaki bütün bölümler onlarla çalışıyor. Bu alanlar da arkeologlara destek veriyor. Öyle ki eski yıllarda elde edemedikleri çok fazla bilgiye bu iş birliklerinde cevap bulabiliyorlar. O nedenle bu kongre çok önemli ve anlamlı. Teknolojiyi kullanan ve sağlıkla ilgilenen ekipler bir ayaya geldi. Ne yapıldığı ve ne yapılabileceği ile ilgili sonuçlar ortaya çıktı” dedi.



“Dünyada yapılmış olan çalışmalar kongremizde sunuldu”


Biyomedikal bilimler ile arkeolojinin arasındaki ilişkiden bahseden Kalfoğlu, “Kongremizde bu konuyla ilgili yapılan araştırılmalar sunuldu. Kemik, hastalık ve zehir araştırmaları, zehirlenme olguları ve radyolojik işlemler ile nereye kadar varacağımız sunuldu. Eski zaman mikroplarıyla günümüz mikropları arasında bir ilişki var mı? Eski zamanda insanlar neden hastalanırlar, neden ölürler? Bunları araştırabileceğiz. Bir mezarda bulunan kemiklerin bir aileye ait olup olmadıkları, aynı soydan gelip gelmedikleri gibi dünyada yapılmış olan çalışmaların kongremizde sunumu gerçekleşti. Kongremiz hibrit olarak düzenlendi. Burada bulunan araştırmacılarımızın yanı sıra sunumlarını online yapan birçok araştırmacımız da oldu” diye konuştu.


“Artık çağımız disiplinlerarası, multidisipliner çalışmalara dayanıyor” diyen Kalfoğlu, “Böyle çalışmaların yapılması gerekiyor. Çünkü sonuca böyle varabiliriz. Ancak henüz dünyada dahi disiplinlerarası çalışmanın çok yoğun bir şeklide yapılabildiğini söyleyemeyeceğim. Bilim insanlarının bunları öğrenmesi gerekiyor. Bu kongre de bunun çok güzel bir göstergesini oluşturuyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.



“Bu kongrede biyoarkeoloji hakkında yeni yaklaşımlar tartışılacak”


Kongrenin açılışında bir konuşma yapan T.C. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz “Günümüzde arkeoloji büyük ölçüde kimya, biyoloji, coğrafya gibi başka bilim alanları ile iş birliği içerisindedir. Bu şekilde bizler teorilerimizi test eder, tarihsel gerçekler hakkında daha net bilgi edinebiliriz. Bu toplantıda önemli bilim adamı ve araştırıcılar farklı alanlarda biyoarkeoloji hakkında yeni yaklaşımları tartışacak, aynı zamanda uluslararası iş birliği temelinde çalışmalar için yeni adımlar atacak" dedi.



“Ülkemizde halen 680 arkeolojik kazı sürmektedir”


Sözlerinde arkeolojik çalışmalara da dikkat çeken Yavuz, “Kültür ve Turizm Bakanlığımız arkeolojik çalışmaları ciddi anlamda desteklemekte, ayrıca uluslararası iş birliklerine de ciddi anlamda önem vermektedir. Ülkemizde halen 680 arkeolojik kazı sürmektedir. Bunlar büyük ölçüde Türk Üniversitelerce gerçekleştirilmekte ise de yabancı üniversitelerle iş birlikleri söz konusudur. Bu konuda ayrıca arkeoloji müzelerimizde çalışan arkeologlar, sanat tarihçileri ve diğer bilim adamları da destek vermektedir” dedi.


İstanbul Arkeoloji Müzesi Kütüphanesinde gerçekleşen hibrit kongrede ayrıca Ayşenur Köksal, Işıl Güleçyüz, M.Gizem Enuysal, Joel Menemşe ve Yağmur Yılan’ın eserlerinin yer aldığı Artifex sanat sergisi düzenlendi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da doğal gaz patlamasıyla ilgili flaş gelişme Bursa’da kirada oturduğu evi doğal gaz borularını spiralle keserek havaya uçuran kiracı yoğun bakımdan çıktı. Normal odaya alınan kiracının psikolojik sorunlarının olduğu bildirildi. Yaşanan patlamanın ardından oturdukları evleri neredeyse başlarına yıkılan diğer mağdur ev sahipleri ise çaresiz her gün sitenin bahçesinde sandalyelere oturup zaman geçiriyor. Mağdurlar geceyi hangi yakınlarında geçireceklerini ise sabahın ilk saatlerinden itibaren düşünmeye başlıyor. Olay, Salı günü akşam saatlerine doğru merkez Nilüfer ilçesi Kayapa Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, eşinden ayrıldıktan sonra psikolojik sorunlarının olduğu öne sürülen ve 3 katlı binanın giriş katında 1 yıldır kirada oturan Atakan A., oturduğu evin doğal gaz vanalarını açtı. Boruları spiral yardımıyla kesmesiyle birlikte evde gaz sıkışması yaşandı ve büyük bir patlama meydana geldi. Çevre sakinlerinin büyük bir gürültüyle duyduğu ses olay yerini adeta savaş alanına çevirdi. Cam ve kapıların paramparça olduğu olay yerine çok sayıda polis, sağlık, itfaiye, Bursagaz ile AFAD ekipleri sevk edildi. Mahalleli sokağa döküldü Doğal gazın sıkışmasıyla büyük bir patlama yaşanırken, mahalle sakinleri panik halinde sokağa döküldü ve olan biteni anlamaya çalıştı. Kiracı Atakan A. ise patlamayla birlikte yanarak yaralandı. Sağlık ekiplerince ilk müdahalesinin ardından Bursa Şehir Hastanesi’nde bulunan Yanık Merkezi’ne götürülerek tedavi altına alındı. Atakan A.’nın 2 gün yoğun bakımda süren tedavisinin ardından normal odaya alındığı bildirildi. Misafir eden olmazsa geceyi sitenin bahçesinde geçiriyorlar Olay sonrası evlerine giremeyen bina sakinlerinden kimi kızının yanına kimi de oğlunun yanına giderek geceyi geçiriyor. Kendilerine kalacak yer bulamayanlar ise geceyi sitenin bahçesinde sandalye üzerinde geçiriyor. Mağdur olan onlarca kişi sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yine evlerinin önüne gelerek beklemeye başlıyor. Öte yandan halen incelemenin devam ettiği olay yerinde Belediye ekiplerinin enkaz yığınını kaldırması bekleniyor. Patlamayla birlikte çevrede bulunan evlerde zarar görürken vatandaşlar evlerini tadilatlarına başladı. Öte yandan bina sakinleri, Atakan A.’nın doğal gazı açtığı sırada eve ev sahibi Hüseyin Ballı’yı çağırdığını ve patlamayı bu zaman gerçekleştirmek istediğini öne sürülmüştü.