ASAYİŞ - 13 Eylül 2022 Salı 11:35

Başsavcı vekili oğlunu cinayete azmettiren sanık, hakim karşısına çıktı

A
A
A
Başsavcı vekili oğlunu cinayete azmettiren sanık, hakim karşısına çıktı

Bakırköy’deki bir AVM’nin otoparkında Murat Bayırköylü’nün eski kız arkadaşı Yağmur Sönmez’i vurarak öldürdükten sonra aynı silahla intihar etmesi olayına ilişkin davaya başlandı.

Bakırköy’deki bir AVM’nin otoparkında Murat Bayırköylü’nün eski kız arkadaşı Yağmur Sönmez’i vurarak öldürdükten sonra aynı silahla intihar etmesi olayına ilişkin davaya başlandı. Murat Bayırköylü’yü azmettirdiği gerekçesiyle hakkında iddianame düzenlenen arkadaşı Halil İbrahim Yavuz ilk kez hakim karşısına çıktı.


Bakırköy’de 18 Mart’ta meydana gelen olayda, bir alışveriş merkezinin otoparkında Murat Bayırköylü eski kız arkadaşı Yağmur Sönmez ile tartışmıştı. Bayırköylü eski kız arkadaşının silahla öldürdükten sonra intihar etmişti. Olayın ardından Bayırköylü’nün annesinin hakim, babasının ise başsavcı vekili olduğu öğrenilmişti. Olayın ardından araç içerisinde intihar mektup bulunduğu ortaya çıktı. İntihar mektubunda iki tarafın da arkadaşı olan Halil İbrahim Yavuz’la olan konuşmaları çıktı. Yavuz’un Murat’ı intihara ve Yağmur’u vurmaya azmettirmesinden dolayı yargılandığı dava görülmeye başlandı. Bakırköy 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Halil İbrahim Yavuz, Murat Bayırköylü’nün annesi hakim İsmihan Boza ve taraf avukatları katıldı.



“Merminin 2 buçuk TL olduğunu şaka olarak söyledim”


Duruşmada savunmasını yapan sanık Halil İbrahim Yavuz, “Kimseyi suç işlemesi için azmettirmedim. Ben Murat ile okul boyunca 3 yıldır yakın arkadaştık. Maktul Yağmur’u ise 6 yıldır tanırım. Lisede de aynı arkadaş ortamındaydık. Kendisine ilgi duyuyordum bu konuyu ona açtım. Benimle sadece arkadaş kalmak istediğini söyledi. Murat’la Yağmur arasında bir duygusal bağ oluşmuştu. Murat’ın intihar etmek istediğini öğrendim. İlk buna inanmadım. Yağmur’u aradım. Bir binanın 17. katında olduklarını söyledi. Murat’ı inmesi için Yağmur ikna etti. O akşam Murat’ı evine bıraktık. Sonraki akşam beni aynı konu için tekrar aradılar. Yanımda Şehver Dik vardı. Birlikte Murat’ın 17. katta kiraladığı evden atlamaması için ikna ettik. Murat indiğinde çok sarhoştu. Ayakta duracak hali yoktu. Koluna girerek onu evine bırakmak için gittik ve evine girdik. Annesine intihar etmeye çalıştığını söyledik. Durumunu annesine anlattık. Yağmur’u takıntı yaptığını söyledik. Annesi çok şaşırdı bu durumu babasıyla konuşacağını söyledik. Bizim de telefon numaralarımızı aldı. Ertesi gün Murat beni arayarak pişman olduğunu söyledi. İsmihan Teyze beni arayarak teşekkür etti. Murat’ın en iyi arkadaşları olduğumuzu söyledi. Murat’ın hayatını bize borçlu olduğunu, her şeyi çözeceklerini söyledi. İki gün sonra AVM’de otururken Murat beni aradı daha sonra yanımıza geldi. Yağmur’un arabasını gördüğünü ve onun arabasının çıkamayacağı şekilde kendi aracını park ettiğini söyledi. Ben ona ikaz ettim. Bana Yağmur’a zarar vermek istediğini, içini soğutmak istediğini söyledi. Ben başına iş alacağını söyledim. Bu olaydan bir iki gün sonra Yağmur beni aradı. Murat’ın kendisine araçla çarpmaya çalıştığını ve kaza yaptığını, kendisini tehdit ettiğini söyledi. Olay günü beni karakola çağırdılar. Mesajlardan bahsettiler. Ben mesajları hatırlamıyorum. Geri getirmeye çalıştım ancak getiremedim. Bana mesajlar okutulduğunda Murat’a yapmaması gerektiğini söylediğimi gördüm. Merminin 2 buçuk TL olduğunu şaka olarak söyledim. Bu bir komedi videosudur. Ben Yağmur’u öldürmeye yönelik telkinlerde bulunmadım. 6 aydır tutukluyum. Ailemi, annemi, babamı hiçbir sevdiğimi göremiyorum. Hukuk fakültesi öğrencisiyim. Haksız yere içeri atıldım. Hayallerim var. Bir gün belki de sizin yerinizde ya da avukat beylerin yerinde oturacağım. İftiradan dolayı buradayım. Kesinlikle ölmesini, öldürmesini istemedim. İkisi de benim arkadaşımdı. Kötü bir insan değilim. Cani değilim. Suçlamaların hiç birini kabul etmiyorum. Ben kimseyi azmettirmedim. Murat’ın intihar etmesini isteseydim kendisini iki kez intihardan kurtarmazdım. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.



“Bana intihar eyleminden bahsedilmedi”


Mahkemede söz verilen Murat Bayırköylü’nün annesi Hakim İsmihan Boza beyanında, “Ben sanığı ve arkadaşlarını tanımıyordum. Bir kez Murat’ı eve alkollü eve getirdiklerinde tanıştım. Murat’ın neden alkollü olduğunu anlamak için çocuklara kahve yapmak istedim. Mutfağa giderken sanığa işaret ederek, mutfağa çağırdım. Murat’ın neden bu halde olduğunu sordum. Bana ‘Murat’ın bir kız arkadaşı olduğunu, kız arkadaşının Murat’a çok yanlış yaptığını, Murat ile Yağmur’u kendisinin tanıştırdığını, tanıştırdığım güne lanet olsun’ dedi. Bana herhangi bir şekilde intihar etmek istediğini söylemediler. 1 gün sonra olayı Murat’ın babası Muhittin’e anlattım. Bana kesinlikle intihar eyleminden bahsedilmedi. Benim bir oğlum var. Onu engellemeye çalışırdım. Sanık her şeyi saatine kadar hatırlıyor mesajları hatırlamıyor. Beni uyarsaydı. En azından oğlumu kurtaramasaydım da o yavruyu kurtarabilirdim belki. Halil İbrahim’in elinde Yağmur’un kanı var. Sanıktan şikayetçiyim” dedi. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına eksik hususların giderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.



İddianameden


Bakırköy Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan iddianamede, AVM’nin otoparkında 18 Mart 2022 tarihinde Murat Bayırköylü duygusal hisler beslediği Yağmur Sönmez’i vurarak öldürdüğüne, araç içerinde kendi kafasına da sıkarak intihar ettiğine yer verildi.


İddianamede araçta bulunan intihar mektubun ve mektupta yazılanlara yer verilerek, “Yağmur Sönmez’i öldürme fikri aklımda yoktu. 1 ay önce 2 kere yüksek bir yerden atlama suretiyle intihar girişiminde bulundum. Ancak yükseklik korkumu yenemiyordum. Silah alıp kafama sıkma fikri aklıma geldi. Silah alacağımı Halil İbrahim Yavuz’a söyledim. İlk başta şaka yaptığımı düşündü. Ancak daha sonra yaptığımız konuşmada ciddi olduğumu anladı. Ardından bana ‘intihar edeceksen kaybedecek bir şeyimin olmadığını bana zarar veren Yağmur Sönmez’i de öldürmemi onu öldürdükten sonra kendimi öldürmemi’ söyledi” denildi.


İddianamede, tespiti yapılan konuşmalarda, Murat’ın Halil İbrahim’e psikolojisinin iyi olmadığından ve Yağmur’u unutamadığından bahsettiğine yer verildi. Murat Bayırköylü’nün kendi kafasına sıkmaya karar verdiğinden, tüfek aldığından bahsettiğine de değinildi. Halil İbrahim Yavuz’un ise “Geçen haftada 17. kattan atlayacağım diyordun” şeklinde ifadeleri bulunduğu, Murat’ın buna cesaret edemeyeceğini ima ettiği kaydedildi. Halil İbrahim Yavuz’un konuşmaları teşvik edip kararını kuvvetlendirdiği, yazışmanın ilerleyen kısımlarında Murat’ın niyetinin ciddi olduğunu anlaması üzerine Murat’ı bu intihar eyleminden vazgeçirmeye çalışmadı. Yazışmaların içeriğinden anlaşıldığı iddianamede yer aldı. Halil İbrahim’in Murat’ın silah alması ile ilgili öncesinde bilgi sahibi olduğundan dolayı intihara yönlendirme suçunu işlediğine de değinildi. İddianamede, Halil İbrahim Yavuz’un Murat’ın Yağmur’u öldürme gibi bir iradesi yok iken Murat’a hedef gösterecek şekilde Yağmur’u öldürmesi için azmettirdiği belirtildi.


Cumhuriyet Savcısı sanık Halil İbrahim Yavuz için “ Tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme“ suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve ‘intihara yönlendirme’ suçundan 4 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.