GÜNDEM - 21 Ekim 2024 Pazartesi 14:05

15 Temmuz şehidinin ağabeyi Fuat Yavuz: “Fethullah Gülen Amerikan ajanıydı”

A
A
A

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in ölümü üzerine konuşan şehit Fahrettin Yavuz’un ağabeyi Fuat Yavuz, “Fethullah Gülen Amerika’nın bir numaralı ajanıydı. Yani Türkiye’nin başına koymuş olduğu bir ajandı. Fethullah Gülen bir piyondu. Böyle vahşi bir yaratığı toprak bile kabul etmez. Geberdi gitti. Asıl mücadele bundan sonra başlıyor" dedi.

Fahrettin Yavuz, 15 Temmuz gecesi TRT Harbiye binası önünde darbecilere karşı koyarken şehit olmuştu. Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşısı Fethullah Gülen’in hayatını kaybetmesinin ardından 15 Temmuz gecesi şehit düşen Fahrettin Yavuz’un ağabeyi Fuat Yavuz açıklamalarda bulundu. Yavuz, kardeşinin 15 Temmuz gecesi Türk bayrağı ve tekbirlerle sokağa çıkıp şehit düştüğünü söyledi. Fethullah Gülen’i toprağın bile kabul etmeyeceğini söyleyen Yavuz, Gülen için Amerika’nın bir numaralı ajanı olduğunu ifade etti.

“15 Temmuz gecesi Türk bayrağı ve tekbirlerle sokağa çıktık”

Fahrettin Yavuz’un ağabey Fuat Yavuz, “15 Temmuz’da Fethullahçı Terörist Örgütü bu ülkeyi bölüp parçalamak istedi. Ve çok planları vardı. Her yeri işgal etmek istediler. Biz çok büyük bir badire atlattık. 15 Temmuz bizim için bir varoluş gecesiydi. Allah bizlere güç verdi. İnsanlara ateş ettiler. Bizim elimizde hiçbir şey yoktu. Türk bayrağı, tekbirleriyle sokağa çıktık. Biz o gece Harbiye’de şehidimizi verdik. Harbiye’ye nasıl gittiğimizi bilmiyoruz. 3 tane şehidimiz var orada ve kardeşim o gece orada şehit düştü. Bunlar çok büyük bir cani. Teröristte bile biraz yani insaf olur. Bunlarda insanlıktan kalma hiçbir şey yok. Bunlar acımasız, duygusuz insanları öldürmek için bahane arayan bir örgüt” diye konuştu.

“Bunlar geberdi gitti, asıl mücadele bundan sonra başlıyor”

FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen’in ölümüyle ilgili konuşan Yavuz, “Ona öldü demeyelim de geberdi diyelim ahlaksız terörist. İnsanlar ölür, bunlar geberdiler. Bunların ateşi bol olsun. Şimdi ben inanıyorum ki onları toprak bile kabul etmeyecek. Böyle vahşi bir yaratığı toprak bile kabul etmez. Bunlar geberdi gittiler. Asıl mücadele bundan sonra başlıyor. Fethullah Gülen bir piyondu. CIA ile beraber Türkiye Cumhuriyeti’ni bölüp başa geçmek için için başa getirilen biriydi. Dini kullanarak insanları kandırdı. Bu örgüt 15 Temmuz’da başarılı olsaydı da inanın çok büyük şeyler olacaktı. Bu ülkeyi tamamen bölüp parçalayacaklardı. Ondan sonra da Amerika istediği gibi yönetecekti. Cumhurbaşkanımız 22 senedir ülkenin başında Allah da başımızdan eksik etmesin. O geldikten sonra artık diş geçiremiyorlar. Onlar ne diyorsa biz aksini iddia ediyoruz. Ve başarılı olamadıkları için şu an CIA de bitmiş vaziyette. Amerika’da bitmiş vaziyette” ifadelerini kullandı.

“Fethullah Gülen Amerika’nın bir numaralı ajanıydı”

FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in Amerika’nın ajanı olduğunu söyleyen Yavuz, “Fethullah Gülen Amerika’nın bir numaralı ajanıydı. Yani Türkiye’nin başına koymuş olduğu bir ajandı. Fethullah Gülen 15 Temmuz’da başarılı olabilseydi CIA bu işi tamamen ele alacaktı ve Fethullah Gülen yönetmeyecekti bizi. CIA bu işi tamamen ele alacaktı. Yine CIA yöneticisi yönetecekti. Yine Amerika yönetecekti bizi. Amerika’nın bir numaralı uşağı Fethullah Gülen” dedi.

Şüheda Kıroğlu - Berk Soydan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenler Belediyesi’nin düzenlediği ’6. Esenler Film Festivali’ ödülleri sahiplerini buldu Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 6.’sı düzenlenen ’Esenler Film Festivali’nde "Kısa Film Yarışması" ve "Kısa Film Yapım Desteği" ödülleri sahiplerini buldu. Esenler Belediyesi tarafından düzenlenen 6. Esenler Film Festivali, kapanış ve ödül törenine ev sahipliği yaptı. "Dijital Hayat" temasıyla sinemaseverlere unutulmaz bir deneyim yaşatan festivalde, "Kısa Film Yarışması" ve ‘Kısa Film Yapım Desteği’ ödülleri sahiplerine verildi. Beyoğlu’ndaki bir sinemada gerçekleşen festivale, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Yönetmen Senarist ve Yapımcı Reis Çelik, Görüntü Yönetmeni Cevahir Şahin, Yazar Cihan Aktaş, Oyuncu Hakan Karsak, Oyuncu Nursel Köse ve sanatseverler katıldı. Açılış konuşmalarının ardından kürsüye salondakilere seslenen Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, "İnsanı diğer canlardan ayıran temel özellik adalet anlayışı, doğruyla yanlışı birbirinden ayırt etme yeteneğidir. İşte insan yanlışla doğruyu birbirinden ayırt etme yeteneğine sahip olduğu için akım sahiptir. Akıl sahibi olduğu için de nefes aldığı günden itibar yaşadığı her bir hayatın hikâyesinde sorumluluklar taşır. Bu sorumlulukları taşırken bazınız duygularımızla hareket ederiz. Bazılarımız akıllarımızla hareket ederiz. Bazılarımız inançlarımızla, değerlerimizle hareket ederiz. Ama hepimizin dayandığı ve baktığı bir yer vardır. Hepimiz bir şehir arayışındayız. İyiyi aramak isteriz. Güzele ulaşmak isteriz. Doğruya ulaşmak isteriz. Hakikate ulaşmak isteriz. Hepimiz hep iyi ve güzelin yanında yer alarak kendimizi orada bir yer biçeriz. Bunu bazen iş ortamında ararız. Bazen beyaz perdede ararız. Bazen okulda ararız, bazen makalede ararız, bazen resim yaparken ararız. Ama kendimizi resim yaparken de en iyinin güzeli yanında isteriz. Makale yazarken de kendimizi iyi bir güzelin yanında yazarız. Beyaz perdede sinemayı izlerken de kendimizi iyi ve güzel olanın yanında buluruz" dedi. Göksu’nun konuşmalarının ardından festivale katılan yarışmacıların ödülleri takdim edildi.
Ankara HAK-İŞ: "Mevcut asgari ücret tespit komisyonundan sağlıklı bir ücret çıkmaz" HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulundan, asgari ücretin açıklanmasının ardından yapılan açıklamada, "Mevcut asgari ücret tespit komisyonundan sağlıklı bir ücret çıkmaz" dedi. HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulundan yapılan açıklamada, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısından çalışanları memnun edecek ve toplumu rahatlatacak sağlıklı bir asgari ücret çıkarılmayacağını her platformda dile getirdik. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısı, 1970’li yılların koşullarına göre şekillenmiş, çağın gerisinde kalmış ve çoğulcu temsilden uzak bir yapıdır. Milyonlarca emekçiyi ilgilendiren ve bu yönüyle Türkiye’nin en büyük toplu iş sözleşmesi olarak değerlendirilebilecek asgari ücretin, çok daha güçlü, kapsayıcı ve temsil kabiliyeti yüksek bir komisyon yapısı içerisinde belirlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Komisyonun; konfederasyonların temsil gücünü yansıtan, sosyal diyalogu esas alan ve toplumsal uzlaşıyı önceleyen bir yapıya kavuşturulması, sürecin sağlıklı işlemesi açısından zorunludur" ifadelerine yer verildi. Asgari ücretin Türkiye’de çalışanların yaklaşık yarısının geçim ücreti olduğuna değinilerek, "Asgari ücret, ülkemizde artık yalnızca ‘asgari’ bir ücret değil; çalışanların yaklaşık yarısının geçim ücreti haline gelmiştir. HAK-İŞ olarak asgari ücretin; bir kişiyi değil, dört kişilik bir ailenin insanca yaşam koşullarını esas alması gerektiğini savunuyoruz. Gıda, kira, ulaşım, enerji ve eğitim gibi zorunlu harcamaların merkeze alındığı, gerçekçi ve kapsayıcı kriterlere dayanan bir yaklaşım ile daha güçlü, daha gerçekçi ve daha adil kriterlere ihtiyaç olduğu açıktır. Öte yandan, asgari ücrete endeksli olarak kamuda yer alan çok sayıda düzenleme, ücret artışlarını baskılayan bir mekanizma haline gelmiştir. Mevcut bağlantılar ortadan kaldırılmadan, asgari ücretin özgür, gerçekçi ve çalışanların ihtiyaçlarını karşılayacak bir düzeyde belirlenmesi mümkün değildir. Asgari ücret, emeğin yaşam standardını koruyan temel bir güvence olarak ele alınmalıdır" denildi. Komisyonun yapısının yeniden ele alınması beklentisine dikkat çekilen açıklamada, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak beklentimiz; Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının demokratik, katılımcı ve çoğulcu bir anlayışla yeniden ele alınmasıdır. Asgari ücreti belirleme yetkisinin, dünyadaki örneklerde olduğu gibi işçi ve işveren temsilcilerinde olduğu, objektif ve güvenilir verilerle çalışan bağımsız bir mekanizmanın oluşturulması talebimizi yineliyoruz. Ancak bu şekilde hem çalışanların beklentilerini karşılayan hem de toplumsal huzuru güçlendiren bir asgari ücret politikasının hayata geçirilmesi mümkün olacaktır. 2026 yılı için belirlenen asgari ücretin emek camiamıza, çalışma hayatımıza ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.