POLİTİKA - 30 Kasım 2024 Cumartesi 20:54

Bakan Şimşek: "Türkiye savunma sanayisinde küresel oyunculardan biri oldu"

A
A
A

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin savunma sanayisindeki başarısına değinerek, "Binin üzerinde savunma sanayisi projesi yaptık, sektörde yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranına ulaştık. Savunma sanayisi ihracat performansımızla küresel oyunculardan biri olduk" dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen TRT World Forum 2024’ün kapanış oturumu olan "Küresel Ekonomik Belirsizliğin Ele Alınması: Dayanıklılık Stratejileri" başlıklı panelin açılışında konuştu. Son yıllarda küresel ticarette yaşanan korumacılığa değinen Bakan Şimşek, "Küresel jeostratejik rekabetin sonucu olarak, ticarete getirilen sınırlamalar 2009 yılına göre yaklaşık 9 kat arttı. Korumacılığın bu şekilde devam etmesi durumunda küresel gayri safi yurt içi hasılada düşüşler görebiliriz. Artan tarifeler sonucunda ABD’de daha yüksek bir enflasyon ve daha yüksek uzun vadeli faiz oranları görebiliriz. Bu durum gelişmekte olan ülkeler ve küresel ekonomi için önemli bir sıkıntı. Çin’in bu tarifelere cevap olarak ihracatını başka ülkelere yönlendirme senaryosu gündeme gelebilir. Dolaylı olarak bizim pazarlarımız da risk altında olacak. ABD’nin daha fazla tarife uygulaması gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkileyecek. Peki Türkiye buna nasıl yanıt verecek? Türkiye ticarette artan korumacı eğilimlere karşı dirençlidir. Gümrük Birliği’ni de eklediğimizde 54 ülkeyle serbest ticaret anlaşmamız var. Bu da toplam ihracatımızın yüzde 62’sine karşılık geliyor. Şu an kapsamlı ticaret anlaşmaları için görüştüğümüz başka ülkeler de var. Türkiye yakın ve dost ülkelerden tedarik eğilimlerinde de avantajlı konumda. Çünkü Orta Asya, Orta Doğu, Balkanlar, Avrupa Birliği, Kuzey Afrika ile hem yakınız hem de dostuz. Bununla birlikte ulaşım yolları kanalıyla bölgesel bütünleşmeyi ve bağlantısallığı güçlendirmek konusunda avantajlarımız var" dedi.

"Türkiye’nin borçluluk oranı hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülke ortalamalarına göre oldukça düşük"

Türkiye’nin toplam borçluluk oranının hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülke ortalamalarına göre oldukça düşük olduğunu ifade eden Bakan Şimşek, "Bu hem özel sektörde hem de kamuda böyle. Türkiye’nin milli gelirine göre tüm sektörlerdeki toplam borçluluk oranı yüzde 99. Gelişmekte olan ülkelerde bu oran yüzde 245. Düşük borçluluk oranımız, ülkemizin direncini artıran önemli bileşenlerden birisi. Türkiye, çalışma çağındaki nüfus artışı açısından göreceli olarak güçlü bir konumda. Ayrıca Türkiye’nin ciddi demografik potansiyeli var. Kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 36, hedefimiz bu oranı OECD ortalamasına yaklaştırmak. Bunu başardığımızda ciddi bir potansiyeli ortaya çıkarmış olacağız" diye konuştu.

"Türkiye savunma sanayisinde küresel bir oyuncu oldu"

Türkiye’nin savunma sanayisindeki başarısına değinen Bakan Şimşek, "Binin üzerinde savunma sanayisi projesi yaptık, sektörde yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranına ulaştık. Savunma sanayisi ihracat performansımızla küresel oyunculardan biri olduk. Geçen yıl en büyük 11’inci ihracatçıydık. Yaşanan jeopolitik gerilimler elbette istenen bir durum değil, ancak her ülke buna hazır olmalı. Türkiye de bu bağlamda caydırıcı güce ve dirence sahiptir" diye konuştu.

Yapısal reformlar için gereken adımları attıklarını ve kararlı olduklarını söyleyen Bakan Şimşek, Türkiye için oldukça kapsayıcı yapısal reformların gündemlerinde bulunduğunu ifade etti.

Zöhre Alagöz-Ahmet Faruk Sarıkoç

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Türkiye’de bir ilk: 10 bin iskelet ve fosil dijital arşive taşınıyor Türkiye’de bir ilk olarak 10 bin insan iskeleti ve fosili dijital ortamda arşivlenecek. Üç boyutlu taramalarla oluşturulacak bu dijital arşiv, arkeoloji ve antropoloji dünyasına önemli bir katkı sağlayarak Anadolu’nun tarihi zenginliklerini uluslararası bilim camiasına sunacak. Teknolojinin hızla ilerlediği günümüzde, bilim dünyasında dijitalleşme önemli bir rol oynamaya başladı. Özellikle antropoloji ve arkeoloji gibi geçmişi anlamaya yönelik disiplinlerde, dijital teknolojiler bilimsel araştırmaların seyrini değiştiriyor. Bu alandaki en dikkat çekici gelişmelerden biri, iskelet ve fosil koleksiyonlarının dijitalleştirilmesiyle oluşturulan geniş arşivlerin hazırlanması. Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilecek olan bu dijital arşivleme projesi, arkeolojik verilerin ve insanlık tarihine dair keşiflerin dijital ortamda saklanmasını ve dünya çapında paylaşılmasını sağlayacak. "Dijitalleşme ile arkeolojik zenginlikler gün yüzüne çıkıyor" Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Antropoloji Bölümü Fiziki Antropoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ahmet İhsan Aytek, bu dijital dönüşümün önemli örneklerinden birine öncülük ediyor. Aytek konuşmasında, “Antropoloji Laboratuvarlarında çok zengin bir iskelet ve fosil koleksiyonumuz var. Yaklaşık 7 bin insan kemiğinin yanında Türkiye’deki yaklaşık 30 farklı alandan gelen hayvan kemikleri ve yine bizim kendi kazımızı yaptığımız Denizli’den birçok fosilimiz bulunuyor. Bunların üzerinde birçok bilimsel araştırma gerçekleştiriyoruz” dedi. Aytek, bu bilimsel çalışmaların yanı sıra, dijitalleştirmenin nasıl bir fayda sağladığını şu şekilde vurguladı: “Ancak artık teknolojinin de gelişmesiyle beraber dünyanın birçok yerinde üç boyutlu teknolojileri de kullanmaya başladılar. Böylelikle geleneksel metotlarla bizim metrik ölçülerimiz, morfolojik değerlendirmelerimizin yanında üç boyutlu görüntü elde ederek kemiğin ya da fosilin bütün noktalarından çok daha fazla bilgi elde edip bunları dijital anlamda çok daha üst düzey yayınlara dönüştürebiliyoruz. Hem kemiklerin tanımlanması, hastalıkların tanımlanması tür tahlillerinin yapılmasında elimize daha fazla veri geçiyor, hem de bu verilerin daha sonra üst düzey yayınlara dönüştürülmesi noktasında da çok büyük avantaj sağlıyoruz.” Türkiye’de bir ilk: Dijital arşiv oluşturuluyor Proje kapsamında, laboratuvardaki iskeletlerin ve fosillerin dijitalleştirilmesiyle oluşturulacak dijital arşiv, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirecek. Bu arşiv ile hem kemiklerin hem de fosillerin dijital ortamda saklanması sağlanacak, ayrıca dünya çapında bilim insanlarının kullanımına sunulacak. Aytek, projedeki hedeflerini, “Bizim bu taramalardaki bir diğer amacımız dijital oluşturmak. Bu da Türkiye’de ilk olacak. Bizim burada çok zengin bir koleksiyonumuz var. Bu koleksiyon sadece iskeletlerden oluşmuyor. Çok önemli patoloji ve hastalıklardan da oluşuyor. Bazıları dünyada ilk ki biz bir tane örneğimizi dünyada ilk kayıt olarak yayınladık. Onun dışında yine dünyada ilk kayıt olarak yayınlayacağımız birkaç örneğimiz daha var. Bunları da üç boyutlu taramalarla yapıp tanımlayacağız" sözleriyle açıkladı. Bu dijital arşiv projesinin sadece arkeologlar ve antropologlar için değil, aynı zamanda bilimsel araştırmalar için önemli bir kaynak oluşturacağını da belirten Doç. Dr. Aytek, “Dijital arşivde de amacımız, tabii bu kısa bir sürede olmayacak ama uzun bir vadede elimizdeki bütün tanımlanabilir iskeletleri ve fosilleri dijital ortama aktarıp üç boyutlu taramalarını yapıp bir web sitesi vasıtasıyla dünyaya açmak. Bunu da bir yüksek lisans öğrencimiz bir çalışma başlatacak. Tabii ki bu bir yüksek lisansa sıkışıp kalmayacak. Uzun vadede her şeyi tarayarak bilimsel çalışmasını gerçekleştirdiğimiz, yayınını yaptığımız bütün malzemeleri uluslararası bilim camiasına açacağız. İsteyen herkes bu malzemelere online olarak ulaşıp üç boyutlu görüntüleri indirip kendi çalışmalarında karşılaştırma materyali olarak kullanacaklar. Böylelikle hem bilime önemli bir katkımız olacak. Bizim malzemelerimizin, Anadolu’nun malzemelerinin önemli yayınlarda kullanılarak daha fazla bilinir olmasını sağlamak amacındayız” ifadesini kullandı. "10 bin iskelet ve fosil dijital arşivde" Dijitalleştirme projesi tamamlandığında, 10 bin insan iskeleti ve 10 binden fazla hayvan iskeleti ve fosilinin dijital arşivde yer alması hedefleniyor. Bu verilerin çok büyük bir kısmı, 30 farklı arkeolojik alandan toplanan materyallerden oluşuyor. Doç. Dr. Ahmet İhsan Aytek de bu koleksiyonun büyüklüğüne dikkat çekerek, "Biz yaklaşık olarak 30 farklı arkeolojik alanda çalışıyoruz ve buralardan gelen 7 bin civarı insan iskeletimiz var. Tabii hayvan iskelet ve fosillerini birey anlamında saymamız mümkün değil. Onlara binlerce diyebiliriz hatta 10 binin üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Bu 7 bin insan iskeletinin yanında bizim alanlarda çalıştığımız, buraya getirmediğimiz insanlarımız da var. İleriye dönük onları da tarayacağız arkeolojik alanların içerisinde yer alan. Biz bunları da dahil ettiğimizde belki 10 bine yakın insan iskeleti üzerinde çalışma yapacağımızı söyleyebilirim" dedi. Gelecekteki etkileri: Uluslararası paylaşım ve iş birlikleri Proje, sadece dijitalleştirme süreciyle sınırlı kalmayacak; elde edilen veriler dünya çapında bilim insanlarının erişimine sunulacak. Bu dijital arşiv sayesinde, arkeologlar ve antropologlar geçmişe dair bilgileri daha kolay ve hızlı bir şekilde karşılaştırabilecek ve çalışmalarını daha geniş bir veri havuzuyla zenginleştirebilecekler. Bu arşiv ile Anadolu’nun tarihinin herkes tarafından bilinmesinin büyük anlamda sağlanacağını da belirten Doç. Dr. Aytek, “Dijitalleştirdiğimiz verileri, bilim dünyasına sunarak Anadolu’nun tarihi ve arkeolojik zenginliklerini daha geniş bir kitleyle paylaşmayı amaçlıyoruz” ifadelerine yer verdi. Bu projeye katkı sağlayanlardan biri olan yüksek lisans öğrencisi Aybüke Yeşilada, dijital modelleme ile tanışmasının lisans dönemine dayandığını, bu teknolojiyi kullanarak arkeolojik alanlarda yaptığı taramaları açıkladığı konuşmasında, "Benim üç boyutlu modelleme ile tanışmam lisans bitirme tezimde gerçekleşti. Juliopolis’te mezar odaları taradım ve bunları kullandık yayınlarımızda. Şimdi ise bunu ilerletip arşivlemeye geçmek istiyorum. O yüzden yüksek lisans tezimi dijital model arşivlemesi üzerine yapıyorum” dedi. Yeşilada, projede kullanılan dijital arşivleme yöntemlerini ve amaçlarını da açıklayarak, “Bu arşivi oluşturmak için çeşitli yöntemlerden faydalanıyoruz. Bu yöntemler fotogrametri ve lidar. Bu yöntemleri uygulama ve arşiv oluşturmamızın nedenlerini saymamız gerekirse erişilebilirliği kolaylaştırmak, çalışmalara yardımcı olabilmek, herkesin eşit imkanlarda erişim sağlamasına imkan tanımak ve materyalleri doğru bir şekilde aktarabilmek” sözlerini sarf etti. Dijital arşiv oluşturma projesi yalnızca Türkiye’nin değil, dünya çapında bilimsel araştırmaların önünü açacak, antropoloji ve arkeoloji alanlarında yeni bir dönemin kapılarını aralayacak. Bu dijital arşivle, Anadolu’nun zengin arkeolojik mirası daha geniş bir kitleye tanıtılacak ve küresel ölçekteki bilimsel iş birliklerine katkı sağlanacak.
Balıkesir Edremit’in 20 yıllık su sorunu çözüldü Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı merkez mahallelerin içme suyu ihtiyacını karşılayan Koçero Deresi’nde yıllardır ihmal edilen kaptajı yenileyen Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ), yağışlar nedeniyle yaşanan tıkanmalar ve su kesintilerine neden olan sorunları çözerek bölge halkını sağlıklı suyla buluşturdu. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, körfez genelindeki altyapı çalışmalarına öncelik verileceğini duyurmuştu. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) Genel Müdürlüğü, Edremit’in 20 yıllık su sorununu çözdü. Merkez mahallelere içme suyu sağlayan Koçero Deresi’nde yıllardır ihmal edilen kaptajı yenileyen BASKİ ekipleri, yağışlar nedeniyle yaşanan tıkanmalar ve su kesintilerine neden olan isale hattında meydana gelen sorunları gece gündüz süren özverili bir çalışmayla giderdi. Yapılan bu çalışmalar sonucunda, 300 litre/sn suyun dağdan gelmesi sağlanarak hem içme suyunda tasarruf sağlandı hem de daha kaliteli, içilebilir su Edremit halkına kazandırıldı. Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) Genel Müdürü Erdoğan Öztürk, il genelinde sondajdan öte doğal su kaynaklarını bulup depolara yönlendirmek adına birçok çalışma yaptıklarını söyledi. Bu kapsamda Edremit’te bulunan Koçero Deresi’ndeki çalışmalarla ilgili bilgi veren BASKİ Genel Müdürü Erdoğan Öztürk, “Edremit’teki Koçero Deresi’nde yıllardır boşa akan inanılmaz kaliteli bir su kaynağıydı. Bizler bu su kaynağını Edremit geneline hizmet eden, öncelikle Darsofa-1, Darsofa-2 ve Ülkü Tepe depolarımıza yönlendirmek adına kaptaj çalışmamızı yaptık dere üzerinde ve bu suyu depolarımıza ulaştırabildik. Bunun bize faydası ne oldu? Öncelikle ciddi bir enerji tasarrufunda bulunduk. Daha önce suların iletilmesi için kullanılan 8 adet pompa sayımız şu an 2’ye düştü ve 15-20 yıla yetecek. Direkt halkımızın hizmetine sunduk” ifadelerini kullandı. Daha önce Edremit’e 8 kuyudan sağlanan su temini ve buralarda tüketilen enerjiden tasarruf sağlandı. Tamamen cazibe ile temin edilen su sayesinde 6 pompa devreden çıkarıldı. Bu doğal su ile Edremit’teki bin 400 metreküp ve 2 bin metreküp kapasiteli Merkez Ülkü Tepe su depoları, 500 metreküp kapasiteli Darsofa Mahallesi deposu ve 400 metreküp kapasiteli TOKİ deposunun su ihtiyacı karşılandı. Toplamda 31 bin aboneye hizmet veren bu depolar, artık tamamen dağ suyuyla doluyor. Koçero Deresi’nin yıllardır kullanılmayan potansiyelini açığa çıkaran bu proje, bölgeye ekonomik fayda sağlamasının yanı sıra Edremit halkını daha sağlıklı ve içilebilir suyla buluşturuyor. Çalışmalar kapsamında yenilenen kaptaj ve isale hattı, uzun vadede sürdürülebilir bir su yönetimi hedeflenerek tasarlandı.
Antalya Manavgat ELO Satranç Turnuvası 250 sporcunun katılımıyla gerçekleştirildi Manavgat’ta 250 sporcunun katılımıyla 2 gün süren ELO Satranç Turnuvası düzenlendi. Dereceye giren sporculara ödül olarak madalya ve İngilizce bursu verildi. Antalya’nın Manavgat ilçesinde özel bir kursun katkıları ile ELO Satranç Turnuvası 250 sporcunun katılımı ile Manavgat Gençlik Merkezinde düzenlendi. Her kategoride birinci olan sporcuya kupa ilk üçe madalya, nakdi ödüller ve İngilizce bursu verildi. Büyük çekişmeye sahne olan turnuvaya Antalya’nın ilçelerinin yanı sıra ve çevre illerden de sporcular katıldı. İki gün süren ve çekişmeli geçen turnuvanın sonunda dereceye giren sporculara ödülleri verildi. Ödül törenine, Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Süleyman Karakaya, Şelale Yurt Müdürü Ali Yıldırım ve Ardıl Baydemir katıldı. Ödül töreninde konuşan Manavgat Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Süleyman Karakaya, Manavgat’ta bir ilk olan ELO turnuvasının gerçekleşmesine vesile oldukları, satranç sporuna destekleri ve verdikleri değer için Ardıl Baydemir’e teşekkür etti. Karakaya, ayrıca satranç sporcusu ve velilerine turnuvaya gösterdikleri yoğun ilgi ve katılımları için teşekkür etti. Ardıl Baydemir ise katılım sağlayan tüm sporculara velilere, gece gündüz emek veren hakemlere, personellere teşekkür ederek, spora verdikleri önem ve desteğin katlanarak devam edeceğini belirtti.