POLİTİKA - 19 Eylül 2025 Cuma 15:48

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Özel sektörümüz bir yandan biz bir yandan Türkiye’yi daha da büyütecek, kalkındıracak, inşallah güzel başarılarla beraberce buluşturacağız"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Özel sektörümüz bir yandan biz bir yandan Türkiye’yi daha da büyütecek, kalkındıracak, inşallah güzel başarılarla beraberce buluşturacağız"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Destek programından bir defa faydalanan kooperatiflerimizin 5 sene geçmeden tekrar başvuru yapamaması kuralını 4 yıla indiriyoruz. Ayrıca Kredi Garanti Fonu bünyesinde kooperatiflerimizin kullanımına münhasır yeni bir destek mekanizması oluşturuyoruz. TESKOMB tarafından yatırılacak 100 milyon liralık fonla kooperatiflerimize toplam 3 milyar liralık kredi imkanı sunacağız" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2025-2029 Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı Tanıtım Töreni’ne katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye Kooperatifler Buluşması 2025-2029 Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı Tanıtım programında sizlerle bir arada olmaktan, sizlerle hasret gidermekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Programımızı teşrifleriniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Allah muhabbetimizi ve dayanışmamızı daim eylesin diyorum. Bu güzel buluşmaya vesile olan Ticaret Bakanlığımız ile Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonumuza şükranlarımı iletiyorum. Birazdan genel hatlarını paylaşacağımız 2025-2029 Türkiye Kooperatifçilik Strateji ve Eylem Planı’nın ülkemiz ve milletimiz için, kooperatiflerimiz için hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Yine konuşmamın hemen başında, siz kardeşlerimin şahsında Türkiye’nin kalkınma çabalarına alın teriyle, sermayesi ve emeğiyle destek olan tüm girişimcilere, bütün kooperatiflerimize minnettarlığımı ifade ediyorum" ifadelerini kullandı.


"Kooperatifçilik; kişinin emeğini kolektif güce dönüştüren adil bir sistemdir"


"Bu ülkenin, bu milletin bir ferdi olarak esnaf ve sanatkar kardeşlerimle yol yürümekten her zaman gurur duydum. Her zaman şeref duydum. Asırlardır Anadolu’yu ve Trakya’yı mamur eden, dahası ebedi vatanımız olan bu topraklarda dayanışmanın bir nevi kitabını yazan Ahilik geleneğimizin günümüzdeki temsilcileri sanatkar ve esnaf kardeşlerimizdir. Hırsın, tamahın, fırsatçılığın, bir an evvel köşeyi dönmenin dünyada veba gibi yayıldığı şu günlerde, bu köklü geleneğimizin temsil ettiği ticaret ahlakına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Ahilik kültürümüzün özünde yer alan dürüstlük, paylaşma, karşılıklı yardım ve güven ilkeleri, aslında bugünün kooperatifçilik ruhunu şekillendiriyor. Milletimizin yüzyılların içinden süzülüp gelen imece kültürünün de ete kemiğe büründüğü modern yapıların başında kooperatifler geliyor. Kooperatifçilik; birlikte üretme, birlikte yönetme, birlikte kazanma felsefesiyle kişinin emeğini kolektif güce dönüştüren adil bir sistemdir. Bu sistem, özellikle dezavantajlı grupların ekonomik hayata katılımını kolaylaştıran, yerel kalkınmayı destekleyen özgün bir iş birliği modelidir. Küçük üretici de, girişimci kadın da, genç çiftçi de kooperatif çatısı altında birdir, beraberdir, tek başına olduğundan çok daha güçlüdür. Değerli misafirler, bakınız burada şunun altını özellikle çizmek istiyorum. Türkiye olarak gerçekten çok dinamik bir ticari hayata sahibiz. İnsanımız yetiştiriyor, üretiyor, satıyor. 81 vilayetimizle birlikte dünyaya el emeği, göz nuru ürünlerini ulaştırmanın mücadelesini veriyor. Hanım kardeşlerimiz, gençlerimiz, üreticilerimiz kooperatifler bünyesinde güç birliği yaparak zorlukları birlikte aşıyorlar. Aynı zamanda birlikte kazanıyorlar. Özellikle tarımdan sanayiye, kadın girişimciliğinden enerjiye birçok alanda kooperatifler, yerel kalkınmanın temel aktörleri haline gelmiştir" diye konuştu.


"Kooperatifler sadece ülkemizde değil, son yıllardır dünyada da ön plana çıkmaya başlamıştır"


Türkiye’de 6,5 milyonu aşkın vatandaşın ortağı olduğu 62 bin kooperatifin faaliyet gösterdiğini kaydeden Cumhubaşkanı Erdoğan, "Bunu Türkiye’nin ticari ve ekonomik hayatı adına çok kıymetli bir kazanım olarak gördüğümüzü hassaten ifade ediyorum. Ancak Avrupa Birliği’nde 165 milyonu aşkın kooperatif ortağı ile 250 bin kooperatif olduğu düşünüldüğünde, bu alanda henüz arzu edilen seviyede olduğumuzu ne yazık ki söyleyemeyiz. Dikkate değer bir başka husus şudur. Kooperatifler sadece ülkemizde değil, son yıllardır dünyada da ön plana çıkmaya başlamıştır. Vahşi kapitalizmin acımasız dişlileri arasında ezilmek istemeyen yerel üreticiler, güvenli bir limanı olarak kooperatiflere sığınıyor. Bilhassa bütçe, network, teknolojik kapasite itibariyle pek çok devleti geride bırakan küresel şirketlerle rekabette, değil bireyler, değil makro işletmeler, yerel ölçekte büyük firmalar bile çoğu zaman yetersiz kalıyor. Belli başlı alanlarda tekelleşen bu şirketlerin agresif fiyat politikalarıyla küçükleri yuttuğuna şahit oluyoruz. Giderek daha ürkütücü boyutlara ulaşan bu durum, kooperatifçiliği teşvik eden temel faktördür. Şu rakamlar, küresel düzeyde bir arayışın en somut işaretidir. Uluslararası Kooperatif Birliği’nin verilerine göre, dünya genelinde 3 milyon kooperatif bulunuyor. Dünya nüfusunun yüzde 12’si bir kooperatifin iş ortağıdır. Kooperatiflerin toplam cirosu ise 2,4 trilyon doları geçiyor. 2025 yılının Birleşmiş Milletler tarafından Uluslararası Kooperatifler Yılı ilan edilmesini bu bakımdan çok yerinde bir karar olarak görüyoruz" dedi.


"Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı’nın ülkemizin kooperatifçilik vizyonunu bir adım daha ileriye götüreceğine inanıyorum"


Hükümet olarak kooperatifçilik kültürünü daha da yaygınlaştırmaya özel önem verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2012 yılında açıkladığımız eylem ve strateji planımızın önceliği, mevzuatla ilgili sıkıntıların aşılması ve dağınıklığın giderilmesiydi. Hamdolsun bu doğrultuda ciddi yol aldık. Ama halen önümüzde kat etmemiz gereken bir mesafe var. 2025-2029 yıllarını kapsayan yeni planla inşallah bunu başaracağız. Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı’nın ülkemizin kooperatifçilik vizyonunu bir adım daha ileriye götüreceğine inanıyorum. Strateji belgesinin temel gayesi, kooperatifçiliğe daha elverişli bir ortam oluşturma, sektöre olan güveni artırma, kooperatifleri daha verimli, etkin, sürdürülebilir, rekabet edebilir bir yenilikçi kılmaktır. Plan beş politika ekseninde, iki amaç, altı hedef ve 23 faaliyet ile bunlara ilişkin performans göstergelerinden oluşuyor. Strateji belgesinde dijitalleşmeden yeni kooperatif türlerine, mevzuatın güncel gelişmelere uyarlanmasından kooperatiflerin kurumsal ve finansal kapasitelerinin artırılmasına kadar pek çok hedefe yer verdik. Türk kooperatifçiliğinin gelecek beş yılına kılavuzluk yapacağına inandığım planın hazırlanmasında emeği geçenleri gönülden tebrik ediyorum. Kooperatiflerin kuruluşunu teşvik etmek, mevcut kooperatiflerimizin ise ticari kapasitelerini artırmak üzere çalışmaya devam ediyoruz. Bu minvalde, beş sene önce, 2020 yılında Kooperatiflerin Desteklenmesi Programı KOPDES’i uygulamaya geçirdik. KOPDES’le ülkemiz genelinde 772 kooperatifin 826 projesine toplam 110,5 milyon liralık hibe desteği verdik. Geçtiğimiz yılbaşında kooperatiflerin faydalanabileceği destek kalemlerinde iki kat artışa gitmiştik. Bu yıl destek rakamını 2,5 katına çıkardık. Kooperatiflerimize sunulan makine, ekipman, demirbaş alım desteği 400 bin liradan 1 milyon liraya; sergi ve fuar katılım desteği 60 bin liradan 150 bin liraya; nitelikli personel istihdamı desteği bir personel için yıllık 204 bin liradan 266 bin 400 liraya, iki personel için 408 bin liradan 532 bin 800 liraya yükselttik. Kooperatiflerimizin merakla beklediği 2025 yılı için başvuru sonuçlarını 22 Eylül’de inşallah açıklıyoruz. Şimdiden hayırlı, uğurlu olsun diyorum” diye konuştu.


"Kooperatiflerimize toplam 3 milyar liralık kredi imkanı sunacağız”


Konuşmasında müjde üstüne müjde açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kooperatiflerimizden gelen yoğun talep üzerine önümüzdeki sene inşallah desteğe ayırdığımız bütçeyi kayda değer ölçüde artıracağız. Bir diğer müjdemiz şudur. Destek programından bir defa faydalanan kooperatiflerimizin beş sene geçmeden tekrar başvuru yapamaması kuralını dört yıla indiriyoruz. Ayrıca Kredi Garanti Fonu bünyesinde kooperatiflerimizin kullanımına münhasır yeni bir destek mekanizması oluşturuyoruz. TESKOMB tarafından yatırılacak 100 milyon liralık fonla kooperatiflerimize toplam 3 milyar liralık kredi imkanı sunacağız. İhracat desteklerinden kooperatiflerimizin yararlanabilmesi için de ayrı bir çalışma yürütülüyor. Yöresel ürünlerin perakende sektöründeki payının artırılması bir başka önceliğimizdir. Büyük mağaza ve zincir mağazaların satış alanlarında yöresel ürünlere ayrılan en az yüzde 1’lik raf oranını kooperatiflerimiz tarafından üretilen ürünlere ayırıyor ve bu oranı yüzde 2’ye çıkartıyoruz. Yine, kadın kooperatiflerinin ürünlerindeki barkod ücretleri ile gıda kontrol laboratuvarlarınca yapılan gıda analizi için ödedikleri ücretlerde indirime gidiyoruz. Kadın kooperatiflerimizin elektronik ticaret pazar yerlerine ödedikleri komisyon oranlarının düşürülmesi için Ticaret Bakanlığımız ile elektronik ticaret firmaları arasında iş birliği protokolü yapılacak. Engelli kardeşlerimiz ile gençlerimizi de tabii ki unutmadık. Yüzde 80 engelli ve 18-24 yaş arası gençlerin emek ve ticari gayretlerinin ekonomiye kazandırılması gayesiyle sosyal kooperatifçilik kanun taslağı için çalışmalara başlıyoruz. Kendileri kargaşa, kaos ve kriz içindeler. İstiyorlar ki Türkiye de aynı girdabın içinde debelenip dursun. Şimdiye kadar bu uğurda her yolu denediler ama muvaffak olamadılar. Kendi şahsi ikbal kavgalarının faturasını millete ödetmeyi başaramadılar. Bundan sonra da ülkemize ve ekonomimize zarar veremeyecekler. Kalbi ülkemiz için çarpan tüm kardeşlerimi, Türkiye Yüzyılı ve Ticaretin Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda daha güçlü, daha müreffeh bir gelecek için dayanışma ruhunu büyütmeye ben sizleri davet ediyorum. Vatanımızın dört bir ucunda büyük bir özveriyle çalışan tüm esnaflarımıza ve kooperatiflerimize teşekkür ediyorum" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da Üç Aylar başlangıcında Terzibaba Külliyesi’nde sabah namazı programı düzenlendi Erzincan’da Üç Aylar’ın başlaması dolayısıyla İl Müftülüğü tarafından Terzibaba Külliyesi’nde özel bir sabah namazı programı düzenlendi. Programa vatandaşlar yoğun ilgi gösterirken, manevi bir atmosferde geçmesi dikkat çekti. Sabah namazının hep birlikte kılınmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı ve dualar edildi. İl Müftülüğü yetkilileri, programın Üç Aylar’ın ruhuna uygun şekilde düzenlendiğini belirterek, vatandaşların bu dönemi ibadet ve dua ile değerlendirmelerinin önemine değindi. Programa katılan vatandaşlar, bu tür dini etkinliklerin toplumsal birlik ve dayanışmayı güçlendirdiğini ifade ederek, manevi duyguların pekişmesine vesile olduğunu söylediler. İl Müftülüğü yetkilileri, ilerleyen günlerde Üç Aylar boyunca çeşitli dini sohbet, mevlit ve programların da düzenleneceğini duyurdu. Erzincan’da düzenlenen sabah namazı programı, hem bireysel hem de toplu ibadet imkanını sunarak, vatandaşlara ruhani bir deneyim yaşattı. Etkinlik, yerel halkın dini değerler ve toplumsal bağlılık açısından bir araya gelmesini sağladı ve özellikle aileler ile gençlerin yoğun katılımıyla dikkat çekti. İl Müftülüğü, Üç Aylar boyunca bu tür programların devam edeceğini belirterek, vatandaşları dini faaliyetlere katılmaya davet etti. Bu sayede hem manevi kazanımlar sağlanacak hem de toplumda birlik ve beraberlik duygusu pekiştirilecek.
Kocaeli 7 kez üst üste Türkiye şampiyonu olmuştu, bugün sporu bıraktı Artistik Buz Pateni’nde üst üste elde ettiği başarılarla piste imzasını atan ve uluslararası organizasyonlarda Türkiye’yi başarıyla temsil eden milli sporcu Burak Demirboğa kariyerini noktaladı. Alkışlar arasında son kez piste çıkan başarılı sporcu, "25 yılın ardından sporculuğumu sonlandırdığım için mutlu, huzurlu ve hüzünlüyüm. Geriye bakınca pişman olmayacağım. Başardıklarım için mutluyum" dedi. 18-21 Aralık tarihleri arasında Kocaeli’de düzenlenen Artistik Buz Pateni Türkiye Şampiyonası son günkü büyükler kategorisi performanslarıyla tamamlandı. Kocaeli Olimpik Buz Sporları Salonu’ndaki şampiyonanın son gününde Buz Pateni Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Derya Aksoy, Kocaeli Gençlik ve Spor İl Müdürü Gökhan Yavaşer de takip etti. Şampiyonanın son gününe, 7 yıl üst üste Türkiye şampiyonu olan ve 235 puanlık rekoru elinde tutan milli sporcu Burak Demirboğa’nın son kez piste çıkarak veda etti. Son şampiyonada sporculuk kariyerini 186.77 puanla ikinci olarak noktalayan başarılı milli sporcuya gösterilen yoğun ilgi, sevgi ve saygı zaman zaman duygusal anların yaşanmasına neden oldu. "25 yılın ardından sonlandırdığım için mutlu ve hüzünlüyüm" Kariyerine antrenör olarak devam etmeyi planlayan başarılı sporcu Burak Demirboğa, duygularını İHA mikrofonuna paylaştı. Demirboğa, "Ağabeyimin başlamasının ardından onu takip ederek buz sporculuğuna başladım. Burada başladık. 25 yılın ardından bu buzda sporculuğumu sonlandırdığım için hem mutluyum, huzurluyum, biraz da hüzünlüyüm. Ama başardıklarım ve yaptıklarım için mutluyum. Geçmişe baktığımda pişman da olmayacağım. Emekleri ve destekleri için aileme, hocalarıma, federasyonumuza, herkese teşekkür ederim" dedi. "Olimpiyat kotası için beklemiştim. Bu sene sonlandırmam planlanan bir şeydi" Burak Demirboğa, sporu bırakma kararını ve kariyerinin devamıyla ilgili şunları söyledi: "Uzun yıllardır bu seneye göre kendimi planlamıştım. Olimpiyat kotası almak için beklemiştim. Onu da kaçırdık, alamadık. Bu sene sonlandırmam planlanan bir şeydi. Bundan sonra antrenörlük kısmında devam edeceğim. Kendi antrenörümün yanında yeni sporcular yetiştirmek için mücadelemize devam edeceğiz. Bundan sonra buzdan kopamam. Doğduğumdan, gözümü açtığımdan beri buzun içindeyim. Yine buz pistinde bu sefer pistin dışında devam edeceğim." "Benden iyi sporcular yetiştirmeyi hedefliyorum" Başarılı sporcular yetiştirmeyi hedeflediğini sözlerine ekleyen Demirboğa, "7 kere Türkiye şampiyonu oldum. 6 kere Avrupa ve Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi temsil ettim. Avrupa Şampiyonası’na finallere kalmayı 4 kere başardım. Bir de challenger seride tek madalya sahibiyim. Bu şekilde kariyerimi sonlandırmış oldum. Benim yaptığımın daha iyisini yapacak sporcular yetiştirmek hedefindeyim. İnşallah gelecek sporcular çok daha üstünü başarabilir" temennisinde bulundu. "Antrenörüm şansımdı. İlk Avrupa şampiyonamda finallere kaldığım anı hiç unutamıyorum" 25 yıllık süreçte unutamayacağı olay ve kişileri de paylaşan Demirboğa, "Kişi kesinlikle antrenörüm. Çok şanslıyım o konuda. Allah bana böyle bir antrenör nasip etti. Onun sayesinde, buz içinde ve buz dışında, her yerde yanımdaydı. Sürekli beni motive etti. Bu konuda çok şanslıydım. Unutmadığım olaylar ise; ilk Avrupa şampiyonasında finallere kaldığım anı hiç unutamıyorum. Benim için de, Türkiye için de çok mutluluk vericiydi. Bir de challenger seride tek madalya olduğum ilk yarışmada da çok farklı duygular hissetmiştim. Bu iki anım mutluluk ve gurur vericiydi" diye konuştu. "Aileler çocuklarını güvenle buz pistine gönderebilir. Korkuları olmasın" Son olarak çocuklarını buz sporlarına göndermek isteyen ailelere mesaj veren milli sporcu Burak Demirboğa, "İnsanlar buzu duyunca tedirgin olabiliyor. Ayaklarını kırarım ya da kafamı vururum korkusu falan oluyor. Ama diğer sporlara göre çok daha az riskli bir spor. Çünkü sakatlık oranına baktığınızda hiç korkulacak düzeyde değil. Tabii ki sakatlık da oluyor. En bilindik spor olan futbolda çok daha fazla sakatlık yaşayabiliyorlar. Buz pistine çok rahat bir şekilde, güvenle gönderebilirler. Akıllarında soru işaretleri olmasın" ifadelerini kaydetti. Antrenör Rana Belkıs Göçmen: "Birlikte bir devri kapattık" 25 yıl boyunca Burak Demirboğa’yı çalıştıran, önemli müsabakalarda kürsüye taşıyan antrenör Rana Belkıs Göçmen, "Burak ile beraber bir çeyrek asrı, bir devri kapattık. 6 yaşında teknik olarak çalışmaya başladık ama ben onu 4 yaşından beri tanıyorum. Çalıştırmak için çok peşinden koştum. ‘Asla bir kadın hoca ile çalışmam’ diyerek ağladığı günlerden bugünlere diyebilirim. 25 senedir hiç ayrılmadan; iyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla büyük bir savaşın içinden geçerek 25 seneyi tamamladık. Hala çok formda. Çok formda ama zamanı gelmişti, tatlı bitirmek istedik. Bundan sonra Burak ile beraber çok daha iyi sporcular yetiştirip olimpiyatlara hazırlanmaya çalışacağız. Çok büyük ihtimalle beraber çalışacağız. Kocaeli’de çok yetenekli sporcular var. Bugünün junior şampiyonu keza yine Kocaeli’den. Bundan sonra yola beraber devam edeceğiz" şeklinde duygularını paylaştı. Gökhan Yavaşer: "Türk sporuna verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür ederim" Kocaeli Gençlik ve Spor İl Müdürü Gökhan Yavaşer, ise başarılı kariyere sahip sporcu hakkında şöyle konuştu: "Burak Demirboğa güzel bir kariyerin ardından sporu bıraktı. Türk sporuna ve özellikle Kocaeli’mize ve milli takıma verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. Kocaeli birçok branşta şampiyon sporcular yetiştiriyor. Olimpiyat ve Avrupa şampiyonları yetiştiriyor. Bu sporculardan biri de Burak. İnşallah Burak teknik adam olarak ülkemize hizmet edeceğini düşünüyorum. Daha birçok şampiyon sporcular yetiştirecek. Emeği geçen anne ve babasına, ailesine, antrenörüne, tüm ekibe, gençlik ve spor ekibine, bakanlığımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Kocaeli’nin ve ülkemizin sporcu için çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. Yeni Türkiye şampiyonu en güçlü rakibine duygusal veda etti Son olarak bu yıl kürsünün en tepesine çıkan ve ikinci kez Türkiye şampiyonluğunu elde eden Alp Eren Özkan, buza veda eden güçlü rakibiyle ilgili değerlendirmede bulundu. Alp Eren Özkan, "Burak abiyi çok uzun zamandır tanıyorum. 10-12 yaşındayken onun ilk Türkiye şampiyonluğunda bende minikler kategorisindeydim ve ailesiyle birlikte onun şampiyonluğunu kutlamıştım. Kendisiyle çok iyi bir ilişkimiz var. Bana çok iyi rol model oldu. Onunla mükemmel zamanlar geçirdik. Buz patenini bana çok iyi anlattı, tanıttı. Onunla buzu paylaşmak benim için gurur verici. Sporu inanılmaz derecede ilerleten, bir önceki nesil için imkansız görünen şeyleri norm haline çeviren ve çocuklar için çok güzel yol açan bir sporcumuz. Burak ağabey onu ne kadar çok sevdiğimi biliyor. Onunla son kez buzu paylaşmak benim için de gurur vericiydi. Onu çok seviyorum" ifadelerini kaydetti. "Umarım benim yaptığımın çok üstünde başarılar elde edecektir" Türkiye şampiyonluğunda birincilik kürsüsünü devrettiği Alp Eren Özkan’ın kendisiyle ilgili değerlendirmesi üzerine Burak Demirboğa, "Geçen sene de Türkiye şampiyonu o olmuştu. Ben ondan önceki 7 yılın şampiyonu oldum. Onun için çok gururlu ve mutluyum. Umarım benim yaptığımın çok daha üstünde başarılar elde edecektir. Yolu açık olsun. Hep destekçisiyiz ve bundan sonra takipçiyiz. Elimizden ne geliyorsa ona yardımcı olacağız" diye karşılık verdi.