POLİTİKA - 19 Nisan 2025 Cumartesi 16:23

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan uyarı: "Nüfusumuzdaki azalış sorunu ülkemiz için savaştan daha önemli bir tehdit"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KADEM 5. Olağan Genel Kurulu’nda açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İçinde bulunduğumuz asrın sonunda nüfusumuzun 10 milyon gerilemesi bekleniyor. Yani ülkemizi ve milletimizi özellikle nüfus konusunda endişe verici bir gelecek bekliyor. Cumhuriyet döneminde 1960’larda yanlış bir iş yaparak doğum kontrol sistemiyle Türk nüfusunu azalttılar. Bu, ülkemiz için savaştan çok daha önemli bir tehdittir. Kadın düşmanı zihniyet AK Parti iktidarıyla artık tarihe karışmıştır. Türkiye Yüzyılı’nı kadınlarla inşa edeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) 5. Olağan Genel Kurulu’na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada derneğin 5. Olağan Genel Kurulu’nun Türkiye’ye, millete ve özellikle de kadınlara hayırlar getirmesini diledi. Erdoğan, kuruluşundan bugüne KADEM çatısı altında kadınların haklarının korunması ve demokrasinin geliştirilmesi konusunda emek veren herkese teşekkür ederek, "Hep olduğu gibi bundan sonra da hayra destek, şerre engel olmaya matuf tüm çabalarınızda yanınızda olmayı, sizlere her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz. KADEM, ülkemizin iki önemli meselesini aynı çatı altında buluşturarak, aslında konumuzun insanın bizatihi kendisi olduğunu ortaya koymak suretiyle, hayırlı bir görevi yerine getirmektedir. Fıtraten kadın ve erkekten oluşan insanı ayrıştırarak, birbirine rakip ve hatta düşman yapma, birbiriyle çatıştırma zihniyeti, bizim medeniyetimize ait değildir. Kadını ve erkeği karşı karşıya getiren anlayış, asırlarca yönünü şaşırmış bir vaziyette, insanlığa en karanlık deneyimleri yaşatan Batı’ya aittir. Bu müflis ve müfsit zihniyet, daha bir-iki asır öncesine, hatta 1960’lı, 1970’li yıllara kadar devam eden utanç tablolarını örtmek için, kendine sahte bir tarih inşa etmeyi başarmıştır. Evet, ülke olarak biz de işte bu sahte ama parıltılı, içinde yine istismarı barındıran ama hak, özgürlük, eşitlik ambalajıyla reklamı yapılan bu çarpık demokrasi anlayışının albenisine, uzunca bir süre, ne yazık ki kapıldık. Bunun da sıkıntılarını çok farklı alanlarda yaşadık. Halen de yaşıyoruz. 18 aydır Gazze’de devam eden soykırım başta olmak üzere, son dönemde yaşanan hadiseler, Batı değerleri denilen kavramların aslında içlerinin ne kadar boş olduğunu hepimize göstermiştir" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan uyarı:

"Medeniyetimiz kadın erkek demeden yaratılanı eşit görür"

Katledilen her masum çocukla, kadınla, bebekle birlikte Batı’nın zaten iyice zayıflamış olan ahlaki üstünlüğünün de yok olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geldiğimiz noktada demokrasi kavramının Batı’nın boyunduruğundan kurtarılarak hakiki manada bir hak ve özgürlük meşalesi olarak insanlığa kazandırılması şart. Kadın haklarıyla ilgili Batı patentli kampanyalara ve argümanlara da aynı zaviyeden bakmamız gerektiğine inanıyorum. Bizim inancımızda ve kültürümüzde erkekle kadın arasında ne bir rekabet, ne bir üstünlük yarışı, ne de insanın eşref-i mahlukat sıfatına aykırı bir durum söz konusu değildir. Çünkü medeniyetimiz kadın erkek demeden yaratılanı eşit görür, hayatı, insanı, canı kutsal görür, dokunulmaz görür. Üstünlüğün de asla cinsiyette, kökende, renkte, ırkta değil, ilimde, ahlakta, takvada, merhamette ve erdemde aranması gerektiğini emreder. Bunları söylerken kimi toplumlara sirayet etmiş yanlış uygulamaları inkar etmedik. Hatalı yorumlardan kaynaklanan kötü örnekler ve pratikler esas değil, istisnadır. Bertaraf edilmesi gereken marazlardır. Su-i misal, emsal olmaz. Bizim ülkemizde kadınlarla ilgili sizlerle beraber omuz omuza verdiğimiz mücadelenin özünde işte bu yaklaşım vardır. Sorunlarımızı halının altına hiçbir zaman süpürmedik. Her meselemizle cesaretle yüzleştik, üzerine kararlılıkla gittik. Kimi zaman töre denilerek, kimi zaman güya dinimize atfedilerek meşrulaştırılmak istenen hatalı uygulamalar yerine doğruyu, iyiyi, güzeli, insani olanı ikame etmeye çalıştık" şeklinde konuştu.

"Garip ve hatta ürkütücü bir dönemden geçiyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hangi engellerle karşılaştığımızın en yakın şahidi sizlersiniz. Kabul edelim ki bu mücadelede çoğu zaman rüzgara karşı yürüdük. Ülkemizde özellikle 1960’lı yıllardan itibaren Batı’nın desteği ve teşvikiyle yürütülen siyasi, sosyal ve ekonomik politikalar işimizi zorlaştırmıştır. Bu sinsi politikalar, kendi dinamiklerimizle çözebileceğimiz pek çok konu gibi kadınlarla ilgili sorunlarımızı da farklı bir mecraya taşımıştır. Önceleri televizyon, radyo, gazete, dergi gibi medya araçlarının, son dönemde etrafımızı örümcek ağı gibi saran sosyal medya platformlarının yıkıcı etkileri karşısında direnebilmek gerçekten meşakkatliydi. Aynı zorlukları halen iliklerimize kadar hissediyoruz. Tahribat öyle büyük ki telafisi kolay olmuyor. Sosyal medyanın kaotik atmosferi ise çabalarımızı daha da güçleştiriyor. Açık konuşmak gerekirse kendi insanımızın bir kısmının evlatlarının inancıyla, hayat biçimiyle, siyasi algısıyla, sosyal çevresiyle bambaşka dünyalara kapılıp gitmesine engel olamamanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Sosyal medyadaki yarısı yalan, yarısı yanlış, tamamı belirli amaçlara dönük algoritmaların ürünü paylaşımların etkisinin ailenin telkinlerinin üstüne çıktıkça garip ve hatta ürkütücü bir dönemden geçiyoruz. Çocuklarımızın zihinleri ve gönülleri kontrolü tamamen bizim dışımızda olan sanal bir dünyanın tesiri altındadır. Bu sadece ülkemize mahsus bir sorun da değildir. Batılı devletler dahil herkes insanın kendi elleriyle ortaya çıkardığı bu Frankenstein ile mücadele içindedir. Burada şunu da ifade etmek durumundayım. Demografik yapımızdaki dramatik değişimi bundan ayrı göremeyiz. Birileri yüzleştiğimiz tehditlere gözlerini kapatmış durumda. Bu konuyu her gündeme getirdiğimizde bizi eleştirmek, bizi yaftalamak, ezberlenmiş cümlelerle bize saldırmak dışında hiçbir şey yapmıyorlar. Ama en iyimser projeksiyonlar bile Türkiye nüfusunun 10 yıl sonra artıştan azalışa döneceğine işaret ediyor" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan uyarı:

"LGBT paçavralarıyla donattıkları belediyelerde ortaya çıkan yolsuzlukları ise hepimiz ibretle takip ediyoruz"

Nüfus sorununa ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mevcut tablonun devam etmesi halinde içinde bulunduğumuz asrın sonunda nüfusumuzun 10 milyon gerilemesi bekleniyor. Yani ülkemizi ve milletimizi özellikle nüfus konusunda endişe verici bir gelecek bekliyor. Bakınız bu durumu bir tarihçimiz nasıl değerlendiriyor. ‘Türkiye bir kabusa gidiyor. Anadolu’daki Türk nüfusu hızla yaşlanıyor. Milletimiz kendisini toparlayamazsa bu topraklardaki yaşama kabiliyetini kaybeder. Bu bir beka sorunudur. Prut Savaşı’nda 1711’de Rusları yendiğimizde bizim nüfusumuz 30 milyon, Rusların nüfusu 16 milyondu. Meşhur 93 Harbi dediğimiz 1877-78 büyük bozgununa gelindiğinde Ruslar 100 milyona ulaşmıştı, Osmanlı 26 milyondu. Birinci Dünya Savaşı’nda Rusya 175 milyona çıkarken Osmanlı 22 milyona gerilemişti. Cumhuriyet döneminde 1960’larda yanlış bir iş yaparak doğum kontrol sistemiyle Türk nüfusunu azalttılar. Bu, ülkemiz için savaştan çok daha önemli bir tehdittir. Biz içi boş kavramlar uğruna birbirimizle didişirken, kavga ederken, vaktimizi ve enerjimizi fütursuzca harcarken milli bünyemizi işte böyle zayıflattılar, böyle içerden çökerttiler. Ülkemize açıkça söylemek gerekirse büyük bir pusu kurdular. Yanlış eğitim politikasıyla, yanlış nüfus kontrolü politikasıyla milletimize güç ve zaman kaybettirdiler. Ancak ihanet kelimesinin tarif edebileceği bu yanlışı bugün de muhalefet eliyle, muhalefet belediyeleri eliyle halen devam ettirmeye çalışıyorlar. Batı’nın bile kurtulmak için yollar aradığı cinsiyetsizleştirme politikalarının ülkemizdeki savunuculuğunu dikkat ederseniz muhalefet yapıyor. Belediyelerde personele maaş dahi ödeyemezken bakıyorsunuz milletin kaynaklarını sapkın akımlara peşkeş çekmekten utanmıyorlar. LGBT paçavralarıyla donattıkları belediyelerde ortaya çıkan yolsuzlukları ise hepimiz ibretle takip ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan uyarı:

"Aile kurumu tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tehdit ve tehlike altındadır"

Aile kurumunun tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tehdit ve tehlike altında olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Elbette mesele sadece muhalefetin ihanetiyle sınırlı değil. Neoliberal kültürün özendirdiği hayat tarzının olumsuz etkileriyle de karşı karşıyayız. Toplumun temeli olan aile kurumu tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tehdit ve tehlike altındadır. Ailenin, aile kurmanın, çocuk sahibi olmanın daha önce hiç olmadığı kadar örselendiği bir dönemin içindeyiz. Biliyoruz ki bugün pek çok aile 25 yaşına, 30 yaşına, 35 yaşına gelmiş çocuklarını evlenip yuva kurmaya, çocuk sahibi olmaya ne yazık ki ikna edemiyor. İnşaat sektörü artık 4+1 veya 3+1 değil, daha ziyade stüdyo tarzı 1+1 konutlar yapmaya yöneldi. Asıl tehlike burada. Çünkü gençler tek başlarına yaşıyor ve 1+1 ev onlara yetiyor. Avrupa devletleri kendi nüfusları ülkenin çarklarını çevirmeye yeterli olmadığı için sürekli dışarıdan göçmen alıyor. Bunun için sosyal medya mecraları dahil her türlü propaganda aracını kullanıyorlar. Türkiye’yi sürekli karalayan, ülkemizi kötüleyen paylaşımların önemli bir kısmı bu kara propagandanın ürünüdür. Muhalefet de bu algı operasyonuna taşeronluk yapıyor. Eş zamanlı olarak yabancı düşmanlığı körüklenerek ülkemiz ekonomisine ve insani diplomasiye zarar verilmek isteniyor. Ülkemizde birilerinin kin kustuğu Suriye’den, Türk Cumhuriyetlerinden, diğer coğrafyalardan gelen misafirlerimiz olmasa pek çok sektörün ciddi sıkıntıya düşeceğine bizler inanıyoruz. Bu tabii ki bizim tercih ettiğimiz bir durum değil. Ama vaka böyle. Daha önemlisi karşımızdaki tablonun felaketimiz olduğunu anlamak için 10 yıl daha beklemeye gerek yok. Kendi nüfusumuzu kendi insanımızla artırmak için bir dizi önlem aldık ve uygulamaya başladık. Ancak meselenin maddi teşviklerin ötesinde bir inanç, bir kültür, bir medeniyet tasavvuru olduğunu unutmamalıyız. Zihinleri değiştirmeden, kalpleri mutmain etmeden, bilhassa yanlış algıları yıkmadan hedeflediğimiz noktaya varamayız. Her şeyi pozitivizmi esas alan bizimle izah etmeye ve çözmeye çalışmak bize patinaj yaptırır, vakit kaybettirir, kaynak israf ettirir" dedi.

"Kadınların başörtülerinden, inançlarından, düşüncelerinden dolayı ayrımcılığa uğradığı karanlık günler artık geride kaldı"

Erdoğan, "Unutmayın yitik kaybedildiği yerde aranır. Biz irfanımızı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Hatta pek çok noktada irfanımızı kaybettiğimiz de bir hakikattir. Ecdat 10 yıllar süren savaşlar, yokluklar, yoksulluklar, baskılar, zulümler döneminin taşlı yollarını irfanın rehberliğinde aşmayı başarmıştır. Biz de öyle yapacağız. Önce irfanımıza sahip çıkacağız, önce onu dirilteceğiz ve böylece kendimize geleceğiz. Bizim yapmamız gereken ister bilinçli bir projenin, ister çıkarcı bir popülizmin ürünü olsun, milletimize özellikle de kadınlara ve çocuklarımıza yapılan dayatmalara itibar etmemektir. Özümüze dönecek, köklerimize yeniden sarılacağız. Yönümüzü, yolumuzu, istikametimizi inancımızın aydınlığında, kültürümüzün zenginliğinde, irfanımızın rehberliğinde kendimiz bulacağız. Milletimizin geleceğini, ülkemizin kadınlarının, kızlarının, çocuklarının gönüllerini milli ve manevi hasretlerimizin bereketiyle fethederek biçimlendireceğiz. KADEM’in bu husustaki liderliğine güveniyorum. Kadınların eğitimden siyasi temsiline, çalışma hayatına katılımından teşebbüs desteğine kadar sayısız başlık altında hayata geçirdiğimiz uygulamaları en iyi sizler biliyorsunuz. Keza kadına yönelik şiddetle mücadele hususundaki samimiyetimizin, kararlılığımızın, sıfır tolerans yaklaşımımızın en yakın şahidi sizlersiniz. Kadına ve çocuğa karşı şiddetle mücadele, aile kurumunu güçlendirmeyi amaçlayan politikalarımızın en önemli unsuru olmayı sürdürüyor. Hükümetlerimiz döneminde yürürlüğe giren 6284 sayılı kanunun tavizsiz uygulanmasına verdiğimiz önemi bugün bir kere daha ifade ediyorum. Sözleşme değil, kanun yaşatır. Bu anlayışla, bu konudaki dirayetli tutumumuzu bundan sonra da devam ettireceğiz. İş dünyası, eğitim ve siyaset başta olmak üzere kadınların kazanımlarında herhangi bir geriye gidişe izin vermeyiz, vermeyeceğiz. Unutmayalım, uzatılan her mikrofona, yapılan her paylaşıma, gördükleri her habere kin kusanlar şunu çok iyi bilsin ve anlasın; Kadınların başörtülerinden, inançlarından, düşüncelerinden dolayı ayrımcılığa uğradığı karanlık günler artık geride kaldı. Kadınlar 23 senede sizin buram buram kibir kokan düzeninizi yerle bir etti. Yıllarca büyük bir titizlikle inşa ettiğiniz o cam tavanlar paramparça oldu. Kadınların başörtüsüne, kılık kıyafetine, inancını kamusal alanda yaşama iradesine saygı duymayı öğreneceksiniz. Kamunun ve özel sektörün tepe noktalarında daha fazla kadın görmeye alışacaksınız. Kadınların hayatın her alanında özgürce yer aldığı, düşüncelerini özgürce ifade ettiği, inançlarını özgürce yaşadığı Yeni Türkiye’ye eninde sonunda uyum sağlayacaksınız" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan uyarı:

"Kadın düşmanı zihniyet AK Parti iktidarıyla artık tarihe karışmıştır"

"Tekrar söylüyorum. Kadın düşmanı zihniyet AK Parti iktidarıyla artık tarihe karışmıştır" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz sorumluluk makamında olduğumuz sürece de orada kalacaktır. Son 23 yılda Türkiye’yi kadınlarla birlikte büyüttük, kalkındırdık. Demokrasi ve özgürlüklerde parmakla gösterilen bir konuma getirdik. Türkiye Yüzyılı’nı da inşallah yine siz kadınlarla birlikte omuz omuza inşa edeceğiz. Kadınlarla dayanışma içinde tesis ettiğimiz güçlü hukuki ve sosyal altyapı üzerinde KADEM ve benzeri sivil toplum kuruluşlarımızın çok daha etkin çalışmalar yürüteceğine yürekten inanıyorum. Sizlere veda etmeden önce bir hususa dikkat çekmek istiyorum. Cumhur İttifakı olarak az konuşup çok iş yaparak büyük bir hassasiyetle yürüttüğümüz terörsüz Türkiye çalışmalarımıza sizlerden güçlü destek bekliyoruz. 40 yıldır ağır bedeller ödediğimiz terör sorunu en fazla kadınlara zarar verdi. Diyarbakır kadınlarını bir kenara koyamayız. Onları yaraladı. Terörün yol açtığı acı ve gözyaşı herkesten fazla kadınların yüreklerini dağladı. Annelerin yüreklerini dağladı. Terörün olmadığı bir Türkiye’den de en büyük faydayı Allah’ın izniyle kadınlar görecektir. Türkiye güvenli, huzurlu ve terörsüz bir geleceğe sizlerin sahiplenmesiyle yürüyecek. Tüm kadınlar için verdiğiniz anlamlı mücadele dolayısıyla sizleri bir kez daha içtenlikle tebrik ediyorum. Rabbim yar ve yardımcınız olsun diyorum."

Lokman Sarıkurt - Semanur Kaygısız

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Oltu Nene Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden yıl sonu sergisi Erzurum’un Oltu ilçesinde bulunan Nene Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, yıl boyunca yapılan çalışmaların yer aldığı yılsonu sergisini okul bahçesinde düzenledi. Renkli görüntülere sahne olan etkinlikte öğrencilerin el emeği göz nuru ürünleri büyük ilgi gördü. Serginin açılış törenine Oltu Kaymakamı Mustafa Çelik, Başsavcı Mustafa Küçükbekir, İlçe Milli Eğitim Müdürü İlhami Şahin ve ilçedeki okul müdürleri katıldı. Açılışta protokol üyeleri, okulun Karadeniz bar ekibi tarafından gösteriyle karşılandı. Öğrenciler tarafından hazırlanan ürünlerin sergilendiği etkinlikte, Yiyecek İçecek Hizmetleri bölümü öğrencileri de kendi elleriyle hazırladıkları ikramları gelen misafirlere sundular. Unutulmaya yüz tutmuş yöresel yemeklerin de yer aldığı ikramlar büyük beğeni topladı. Okul Müdürü Yunus Efiloğlu, yaptığı açıklamada, "Okulumuzdaki tüm alanların yıl içerisinde hazırladığı çalışmaları halkımızla paylaşmak istedik. Çocuk Gelişimi bölümünün yaptığı oyuncaklar, El Sanatları çalışmaları, Yiyecek İçecek bölümünün hazırladığı özel tariflerle okul bahçemizi bir sergi alanına dönüştürdük. Sergiden elde edeceğimiz geliri aşçılık bölümündeki öğrencilerimizin ihtiyaçları için kullanacağız." dedi. Yiyecek İçecek Hizmetleri Alanı Öğretmeni Mustafa Tosun ise, "Öğrencilerimizle birlikte unutulmaya yüz tutmuş yöresel yemeklerimizi hazırladık. Bu yemekleri genç nesillere aktarmak ve ilçemizin tanıtımına katkıda bulunmak istiyoruz" şeklinde konuştu. Etkinlikte görev alan öğrencilerden Filiz Gümüşsoy, "Bu etkinliği özellikle 8. sınıf öğrencilerine okulumuzu tanıtmak amacıyla düzenledik." derken, Gamze Beyazlı ise, "Amacımız okulumuzu en iyi şekilde tanıtmak. Umarım yeni öğrencilerimize güzel bir örnek oluruz." ifadelerini kullandı. Oltu Nene Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin yıl sonu sergisi, hem öğrenci ve öğretmenlerin özverili çalışmalarını gözler önüne serdi hem de okulun tanıtımı açısından önemli bir organizasyon oldu.
Bartın Rusya’da Türkiye’nin reklam yüzü Amasra oluyor Kruvaziyer turizm ile Türkiye’ye gelen Rus turistlerin en çok beğendiği yer olan Bartın’ın Amasra ilçesi, Rusya’daki turizmcilerin hazırladığı Türkiye reklamlarında ana lokasyonu oluyor. Astoria Grande gemisinin son seferi ile turizm firmalarının reklam ajansı, sosyal medya ekipleri, sanatçı ve mankenlerden oluşan ekipler de ilçeye gelerek, bölgede gün boyu çekimler yaptı. Kruvaziyer turizmde Rusya’dan Türkiye’ye gerçekleştirilen seferlerde, Rus turistlerin en beğendiği durak olan Amasra ilçesi, Rusya’nın en önemli reklam yüzü oluyor. Rus turistleri Türkiye’ye getiren Astoria Grande gemisi, her geçen gün daha da artan ilgi nedeniyle bölgeye düzenlediği sefer sayısını arttırdı. Kış döneminde ayda bir yada 15 günde bir gerçekleşen seferler her hafta düzenlenmeye başladı. Bu yıl 11., toplamda ise 70. kez ilçeye gelen gemi bu haftaki seferinde 988 yolcu, 441 mürettebat olmak üzere toplamda 1429 turisti bölgeye getirdi. Turist sayısı 87 bini aştı Bu yılki Ocak-Mayıs ayları arasınd düzenlenen 11 seferde gelen yolcu sayısı 9 bin 768, mürettebat sayısı ise 4 bin 813 olmak üzere toplamda 14 bin 581 kişi oldu. Seferlerin sürdüğü 34 ay bonca ise gerçekleşen 70 seferde yolcu sayısı 57 bin 40, mürettebat sayısı 30 bin 294 olmak üzere toplamda turist sayısı 87 bin 334 ’e ulaştı. Rus ses sanatçıları ve mankenler de Amasra’da Gelen turistlerin arasında Rus ses sanatçıları ve mankenlerin yanı sıra turizm firma ile acentelerin sosyal medya, tanıtım ve reklam ekiplerinin de bulunduğu öğrenimdi. Türkiye’nin reklam yüzü Amasra olacak Çekim ekipleri, manken ve sanatçıların gün boyu Amasra’nın muhteşem doğası eşliğinde video görüntüleri aldı. Görüntülerin ise hazırlanan kısa klipler halinde Astoria Grande gemisinin sosyal medya hesabı ile gemiyle çalışan turizm firmalarının sosyal medya hesaplarında yayınlanacak. Hazırlanan yayınlanmaya başlanan ilk reklam, tanıtım kliplerindeki görüntülerin büyük bölümünde Amasra’nın yer aldı. Rus ses sanatçısının anlatımıyla yayınlanan klipte ise Amasra’nın muhteşem manzaralarına bol bol yer verilirken dünyanın bildiği İstanbul ile turizm şehirleri İzmir, Antalya gibi şehirlerden ise çok az görüntülere yer verilmesi dikkat çekti. Gemi seferleri ile ilgili bilgi veren Amasra Belediyesi Meclis Üyesi Galip Kaan Başaran, "İlçemizin tanıtımı için dünya genelinde yürütülen reklam ve tanıtım çabalarımız olumlu sonuçlar vermeye başladı. Özellikle Rus turistler Amasra’mızı çok sevdi. Astoria Grande gemisinin ve birlikte çalıştığı turizm acentelerinin sosyal medya tanıtım ve çekim ekipleri de bölgemize geldi. Onlar da çekimler yaparak doğal ve kültürel güzelliklerimizi ülkelerinde tanıtacaklar" diye konuştu.