YEREL HABERLER - 05 Temmuz 2023 Çarşamba 11:15

Cumhuriyet döneminin İstanbul’daki ilk abidevi yapısı Şişli Camii restore edilmeyi bekliyor

A
A
A
Cumhuriyet döneminin İstanbul’daki ilk abidevi yapısı Şişli Camii restore edilmeyi bekliyor

İstanbul’un ilk abidevi eseri olan ve içinde tarihi Kabe kapı örtüsü bulunan Şişli Camii’nin süslemeleri zarar görürken, minaresindeki taşlar da düşmeye başladı. Erken Cumhuriyet döneminde halkın desteğiyle yapılan cami, bağlı bulunduğu kurum olan Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmeyi bekliyor.

Halaskargazi Caddesi’nden, Abide-i Hürriyet Caddesi’ne giden yol üzerinde bulunan Şişli Camii, Neo-Osmanlı ve Erken Cumhuriyet dönemi mimari üslubunu taşıyor. Bir dönem Vakıflar Başmimarı olan Vasfı Egeli, Şişli Camii’nin mimari tasarımını yaptı. Osmanlı ile Erken Cumhuriyet dönemlerini birbirine bağlayan Egeli, birinci ulusal mimarlık üslubunun son temsilcilerinden biri olarak tanınıyor. Cumhuriyet döneminin İstanbul’daki ilk abidevi dini yapısı olan ve klasik Osmanlı mimarisini yansıtan Şişli Camii, günümüze kadar inşa edilen birçok Neo-Osmanlı yapısı için örnek oluyor. Tarihi yapının inşası için 1940’larda "İstanbul’da Şişli’de Bir Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği" kurulmuştu. Caminin yapımı, dernek çatısı altında bir araya gelen Müslüman ve gayrimüslim semt sakinleri tarafından 1945 yılında başlanmıştı. Halkın ortak çabasıyla yapılan ilk cami olma özelliği taşıyan ve 1949’da kısmen ibadete açılan caminin yapımı, 1950’de sona ermişti. İçinde tarihi bir Kabe kapı örtüsü de bulunan Şişli Camii 2. dereceden tarihi eser olarak Vakıflar Genel Müdürlüğüne devredilmişti. Tarihçi Ömer Faruk Yavaşçay, cami içi süslemeleri bozulan ve minaresinden taşlar düşmeye başlayan ilk abidevi yapının en kısa sürede restore edilmesi gerektiğini söyledi.

“Cumhuriyet döneminde İstanbul’da yapılan ilk cami burası”

Yaklaşık 100 kişinin maddi desteğiyle yapılan ve erken Cumhuriyet döneminde İstanbul’da yapılan ilk cami olma özelliği taşıyan yapı hakkında konuşan tarihçi Ömer Faruk Yavaşçay, “Beyoğlu ve Nişantaşı’ndaki insanlar 1940’larda yoğunluktan dolayı bu bölgeye taşınmaya başlamışlar ve bu nedenle bir cami ihtiyacı doğmuş. Uzun yıllar bu bölgede bir cami yapılmaması üzerine 1940’lı yıllarda ise ‘Şişli Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği’ kurulmuş. O dernek bağışlar toplanmaya ve dönemin önemli mimarlarından Vasfı Egeli tarafından bu bölgede cami inşaatına başlanmış. Cami sadece bu bölgedeki insanların katkısı ve bazı kurumların yardımlarıyla yapılmış. İnşaat süresi 4 yıl süren cami 1949 yılında ibadete açılmış, 1950 yılında ise inşaatın tamamı bitmiş. Caminin karşısında 2 katlı kütüphane bulunuyor. Camiyi önemli kılan bazı etkenler var. İçinde Kabe’den getirilen kapı örtüsü bulunuyor. Caminin tam ortasında çok güzel bir su çeşmesi ve avlusunda 12 köşeli bir şadırvan var. Cumhuriyet döneminde İstanbul’da yapılan ilk cami burası. Cami yapılırken Eminönü’nde bulunan Yeni Camii örnek alınarak yapılmış. Bu caminin 3 tarafında yarım kubbe bulunuyor ve tek minaresi olan bir camidir. 20 penceresi bulunuyor. Bu tarz mimari özelliklere sahip. Caminin içinde bir bölümde camiyi yaptırmaya yardımcı olan kişilerin ismi yer almaktadır. Normalde çoğu camide tek kişi tarafından yaptırıldığı için tek bir kişinin ismi oluyor. Burada ise yaklaşık 100 isim bulunmaktadır” dedi.

“Hala restorasyon konusu çözülmedi”

Şişli Camii’nin en kısa sürede restore edilmesini gerektiğini söyleyen Yavaşçay, “Cami yapıldığı andan itibaren Şişli Cami Vakfı’na aitti, daha sonra 2. dereceden tarihi eser olduğundan dolayı Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredildi. Yaklaşık bir buçuk sene öncesinde caminin minaresinden taşlar düşmeye başladı. Bununla alakalı Şişli Cami Vakfı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile iletişime geçti. Şu an hala restorasyon konusu çözülmedi. Minaresi restore edilmedi, içerideki duvar süslemeleri onlarda dökülmüş halde hala bu olumsuzluklara karşı bir restorasyon çalışması başlatılmadı. Şişli Camii’nin sağ ve sol kanatlarında bazı çeşitli geometrik ve bitkisel bezemeler bulunmakta ama şu anda maalesef dökülmeye başlamış, burasının en kısa sürede restore edilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet döneminin İstanbul’daki ilk abidevi yapısı Şişli Camii restore edilmeyi bekliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.