SPOR - 17 Ekim 2025 Cuma 13:46

Cumhuriyet Rallisi için geri sayım başladı

A
A
A
Cumhuriyet Rallisi için geri sayım başladı

İstanbul’un ikonik manzaralarının eşliğinde 24-26 Ekim 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek olan Uluslararası FIVA World Rally İstanbul Cumhuriyet Rallisi için geri sayım başladı.


Üyeleri arasında otomotiv sektörünün önde gelen isimleri, klasik otomobil sahipleri, kolleksiyoner, müze sahibi ve en önemlisi, var olan değerleri koruma amacı güden otomobil meraklılarının yer aldığı ve 600’ü aşkın üyesi olan Klasik Otomobil Kulübü’nün organize ettiği yarış öncesi hazırlıklar son aşamasına geldi.



Sencer Sivridağ: "Kültürlerin harmonisi"


Klasik Otomobil Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Sencer Sivridağ, yoğun tempo içinde devam eden çalışmalara dair açıklamalarda bulundu. FIVA World Rally İstanbul Cumhuriyet Rallisi’nin bu yıl uluslararası statüde koşulacak olmasından duyduğu mutluluğun altını çizen Başkan Sencer Sivridağ, "Bu görkemli etkinlik, hem kültürlerin ortak harmonisine hizmet edecek, hem de ülkemizin en güzel turizm bölgelerinden, dünyanın incisi İstanbul’un çevresinde yaşanacak olması nedeniyle önemini net bir biçimde ortaya koyuyor. Yarışın ikinci gününde, İstanbul Park Formula 1 Pisti’nde gerçekleşecek mücadele de ralliye ayrı bir güzellik katarken hem yarışmacılara, hem de izleyenlere renkli görüntüler verecek" dedi.



TOSFED takviminde, FIVA’nın destekleriyle


Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) takviminde yer alan ve Uluslararası Antika Otomobil Federasyonu’nun (FIVA) Uluslararası Antika Otomobil Federasyonu’nun Gençlik ve Kültür Komisyonu tarafından da desteklenen bu rallinin bu yılki mottosu, "Endüstrinin Tekerlekleri, Zaman Yolcuları, Geçmiş Gelecekle Buluşuyor, Hareket Yankıları, Durgunluktaki Duygu, Eskidikçe Değerlenen Klasikler" gibi başlıklar altında belirlendi.



25 ila 50 yaş aralığında araçlar kozlarını paylaşacak


Geçtiğimiz yıllarda her yaştan insanın büyük bir heyecanla izlediği ralliye bu yıl yaklaşık 120 klasik otomobil kayıt yaptırdı. 25 ila, 50 yaş aralığındaki araçların İstanbul’un merkezinden geçerek Anadolu Yakası’nın en güzel yerlerinden biri olan Ömerli-Şile arasındaki yollarda kozlarını paylaştığı mücadelelerin ardından, Türkiye’nin ilk ve tek Formula 1 pisti olan İstanbul Park’ta da birbirleri ile rekabete girecekler.



Cumhuriyet Rallisi için geri sayım başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Doç. Dr. Erden: "Dünyada her yıl yaklaşık 2 buçuk milyon insana akciğer kanseri teşhisi konulmaktadır" Akciğer kanserinin en önemli risk faktörünün sigara kullanımı olduğunu vurgulayan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ersin Şükrü Erden, "Dünyada yaklaşık her yıl 2 buçuk milyon insana akciğer kanseri teşhisi konulmaktadır. Akciğer kanseri teşhisi koyulan insanların her yıl 2 milyonu hayatını kaybetmektedir" dedi. Elazığ Medilines Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ersin Şükrü Erden, akciğer kanseri farkındalık ayı nedeniyle açıklamalarda bulundu. Akciğer kanserinin gerek dünyada gerekse de Türkiye’de giderek sayısı artan ve yüksek ölüm oranlarına sahip çok ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ersin Şükrü Erden, "Dünyada yaklaşık her yıl 2 buçuk milyon insana akciğer kanseri teşhisi konulmaktadır. Akciğer kanseri teşhisi koyulan insanların her yıl 2 milyonu hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde duruma bakacak olursak her yıl yaklaşık 40 bin yeni akciğer kanseri vakası tespit edilmektedir. Akciğer kanserleri, hücre tipine bağlı olarak 2 ana gruba ayrılmaktadır. Küçük hücreli akciğer kanseri ve küçük hücre dışı akciğer kanserleridir. Küçük hücreli akciğer kanseri, yaklaşık vakaların yüzde 10-15’ini oluşturmaktadır. Küçük hücre dışı akciğer kanserleri ise vakaların yüzde 85-90’ını oluşturmaktadır. Küçük hücreli akciğer kanserleri oldukça hızla seyirli ve kötü promozlu türü oluşturmaktadır. Küçük hücre dışı akciğer kanserleri ise küçük hücreli akciğer kanserine göre daha yavaş gelişim göstermektedir" diye konuştu. Çoğu vakanın erken dönemde sessiz olduğunu aktaran Erden, "Herhangi bir şikayete sebep olmaz. Akciğer kanseri; 3 haftadan fazla süren öksürük, daha önceden var olan öksürüğün karakter değiştirmesi, balgam çıkarma, kanlı balgam çıkarma, öksürükle ağızdan kan gelmesi, nefes darlığı, ses kısıklığı, yutma güçlüğü, omuz ağrısı ve sırt ağrısı gibi birçok şikayete sebebiyet vermektedir. Akciğer kanserinin teşhisinde öncelikli olarak hastanın ilgili hekime başvurması gerekmektedir. Hekim tarafından hastanın başlangıçta muayenesi yapılmakta, kan tahlilleri alınmakta ve akciğer grafisi çekilmektedir. Akciğer grafisinde herhangi bir şüphe tespit edilen hastalarda akciğer tomografisi çekilmektedir. Gerekli vakalarda pet-ct kullanılabilmektedir. Akciğer kanserinin en önemli risk faktörü sigara kullanımıdır. Vakaların yüzde 90’ında etken sigara olmaktadır. Sigara dışında yine kansere sebep olacak risk faktörleri, pasif sigara içimi, radon gazı, asbest maruziyeti, arsenik maruziyeti ve herhangi bir sebeple göğüs bölgesine daha önceden radyoterapi görmesi ve verem gibi hastalıkların bıraktığı izler akciğer kanseri açısından risk faktörlerini oluşturmaktadır" ifadelerini kullandı.
Hatay Yılların ustasının deprem anında canından önce fırın küreğini düşündüğü anlar kamerada Hatay’da depreme fırında çalışırken yakalanan Erol Gezginci’nin lavaşları fırına attıktan sonra küreğini yanmaktan kurtararak ustalıkla kaçtığı anlar kameraya yansıdı. AFAD verilerine göre, geçtiğimiz günlerde Defne ilçesi kent merkezinde yerin 13.22 kilometre derinliğinde 3.9 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. Depremin etkisiyle panik yaşayan vatandaşlar soluğu sokakta aldılar. Defne ilçesi Çekmece Mahallesi’nde bulunan çarşıda fırıncılık yapan Erol Gezginci, fırında çalıştığı esnada depreme yakalandı. Pişirmek için 3 lavaş ekmeği küreğe koyan Gezginci; lavaşları fırına koyup, küreğini kurtardıktan sonra kaçmaya başladı. Meslek ustalığıyla küreğini yanmaktan kurtaran Gezginci’nin kaçış anı gülümsetti. Görüntülerde; fırında çalışan personelerin panik yaşadığı görüldü. "Deprem olduğu esnada fırının içinde 3 lavaş ekmeği vardı, onları bırakıp kaçtım, sonra içeride bıraktığım lavaşlar yandı" Daha önce hiçbir depreme fırında yakalanmadığını dile getiren Erol Gezginci, "Ben fırındayken lavaş ekmeği yapıyordum. Lavaş ekmeğini içeri attıktan sonra küreğim içeride kaldı. Kürek içerideyken deprem oldu ve güm diye ses geldi. Deprem olduğu anda küreği çektim ve emniyet açısından dışarıya kaçtım. Depremin ardında kaçtıktan sonra elim ayağım hala titriyordu. Bu yüzden 20 dakika sonra içeriye girdim. Depremden kaçtığımız görüntüleri izlerken bayağı güldüm. Deprem olduğu esnada fırının içinde 3 lavaş ekmeği kaldı, içeride bıraktığım lavaşlar yandı. Ben 40 yıllık fırıncıyım. Yıllardır fırıncılık yaparım küçük depremlere yakalandık ama böylesine şiddetlisine yakalanmadım" ifadelerini kullandı.