SPOR - 27 Ekim 2024 Pazar 15:15

Hasan Arat: "Beşiktaş ticari menfaatlerinizi tatmin etme yeri değildir"

A
A
A

Beşiktaş Başkanı Hasan Arat, önceki yönetimin faaliyetlerini eleştirerek, "Beşiktaş ticari menfaatlerinizi tatmin etme yeri değildir" dedi.

Beşiktaş Kulübü’nün Olağan İdari ve Mali Genel Kurul Toplantısı, İstanbul Kongre Merkezi Harbiye Oditoryumu’nda yapılıyor. Toplantıda konuşan Beşiktaş Başkanı Hasan Arat, geçmiş dönemde yapılan usulsüzlüklere, camiaya ait mülklerin sahipsiz bırakılmasına değinerek, kendi yönetimlerinde kulübe ait olan taşınmazların siyah-beyazlı camiaya geri kazandırıldığını söyledi. Göreve geldiklerinde kulübün mali açıdan oldukça zor durumda olduğunu dile getiren Arat, "Göreve geldiğimiz günden itibaren 328 gün geçti. Ben yaklaşık 10 aylık bu süreçte gecesini gündüzüne katan tüm yönetim kurulu üyelerimize huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bu süreçte çok zor zamanlar geçirdik ve yanımızda var gücüyle duran tüm kulüp çalışanlarımıza ve tüm takımlarımıza teşekkür ediyorum. Seçim zamanı kilometrelerce uzayan kuyruklarda sabırla bekleyip bizleri bu göreve layık gördüğünüz için bugün burada size hesap vereceğiz. Yaptığımız icraatları size anlatacağız. Ben ne zaman huzurunuza gelsem sizlere gerçekleri anlattım. Bize yapılması gereken devir teslim bile yapılmadı. Bir görevi bırakıyorsanız düzgün bir şekilde gelip devir edeceksiniz. Öyle kalabalık koruma ordularıyla kongreye gelmekle olmaz. Ben size Beşiktaş başkanına kimsenin parmak sallayamayacağını söyledim. Bunu da size göstermeye devam edeceğiz. Beşiktaş ağır taştır, altında kalırsınız. Beşiktaş’ın kurumsallaşmasının önünü tamamen açılmıştır. Yapılan tüzük değişikliğini yıllar sonrada kulübe olan yararını herkes hatırlayacaktır" diye konuştu.

Hasan Arat:

"Kulüpte paralel yapılar kurarak, para kazanma derdine düşmüşler"

Eski başkan Ahmet Nur Çebi dönemine ait mali konular hakkında konuşan Başkan Hasan Arat, "Beşiktaş ticari menfaatlerinizi tatmin etme yeri değildir. Kulübe usulsüzce üye yapılan kişilerin çoğu gönderildi. Birçoğu mahcup olup, özür dilediler. Bazıları da evraklarını tamamladı ve üyeliklerini tam anlamıyla doğru bir şekilde sonuçlandırdılar. İktidar hırsı sizlere neler yaptırmış. Bu işler artık bitti. Sizin küçümsediğiniz insanlar Beşiktaş’a üye oldular. Gerçek Beşiktaşlılar üye oldu kulübe. Beşiktaş’ın malına çökme dönemi sona ermiştir. Kulübün parasıyla şehir dışlarında otellerde keyif sürme dönemleri sona erdi. Kulüpte paralel yapılar kurulup, üyelikler üzerinden para kazanma derdine düşmüşler. Bunların hepsini gün yüzüne çıkarttık" şeklinde konuştu.

Hasan Arat: Kendi yönetimleriyle birlikte dernekçilik anlayışının da değiştiğini söyleyen Arat, "Her zaman konuşulan bir dernekler meselesi var. Seçim zamanında ararlar, ’Bana oy at’ derler. Dernekçilik işleri bizimle birlikte değişti. İstanbul dışındaki birçok derneğin kulübe bağışladığı arazilere kurulacak enerji santralleri de kulübe mali açıdan destek sağlayacaktır" şeklinde konuştu.

"Hala kadromuzda düşünmediğimiz yabancı oyuncularımız var"

Beşiktaş Futbol A Takımı’nın yapılanmasına devam edildiğini söyleyen Hasan Arat, "Göreve geldiğimizde ciddi sorunlarla karşılaştık. Eski yönetim giderken bu takım başarılı olursa bize pay verin demişti. Gece yarısı alınan Eric Bailly için mi pay verelim size? Yoksa hiçbir faydası olmayan Ante Rebic için mi? Yüzde ellisini bankadan kredi alarak transfer ettiğiniz ismini vermek istemediğim savunma oyuncusu için mi pay biçelim size? Göreve geldik ve hedefimizi Ziraat Türkiye Kupası’nı almak ve Avrupa’ya gitmek olarak belirledik. Süper Lig’i de zaten 6. olarak bitirdik. Kupayı kazanmakla birlikte 8.5 milyon gelir elde etmiş olduk. Beşiktaş’ta son 3 sezonda 36 oyuncu alınmıştı. Ciddi bir gruplaşma vardı. 37 oyuncuyu kulüpten gönderdik ve sadece 8 futbolcu transfer ettik. Aldığımız oyuncular kilit noktalara yapılan transferler oldu. Hala kadromuzda düşünmediğimiz yabancı oyuncularımız var. Kış transfer dönemi geldiğinde ekibimiz yine çalışmalarını o yönde gerçekleştirecekler" ifadelerini kullandı.

Hasan Arat: Yunus Kılıç - İsmail Yasin Akçın - Samet Yalçın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Hayırsever esnafın ihtiyaç sahipleri için başlattığı ’Askıda simit’ uygulaması suiistimal edildi Eskişehir’de esnaflık yapan Elvan Dönmez, ihtiyaç sahibi vatandaşların faydalanması için hayata geçirdiği ’Askıda simit’ uygulamasının suiistimal edildiğini, bu sebeple bağışlanan simitleri artık gerçekten maddi durumunun iyi olmadığını gözlemlediği insanlara dağıttığını anlattı. Odunpazarı’nda simitçilik yaparak geçimini sağlayan Elvan Dönmez, ’Askıda Simit’ uygulaması çerçevesinde hayırsever vatandaşların bağışladığı simitleri maddi durumu olmayan insanlara ücretsiz veriyor. Askıya konulması için alınan simitleri bir defterde not ederek ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaya gayret eden Dönmez, iyi niyetinin bazı vatandaşlar tarafından suiistimal edilmesi nedeniyle artık simitlerini askıya takmıyor. Uygulamasını gerçekten ihtiyacı olduğunu gözlemlediği kişilere simit dağıtarak sürdüren hayırsever esnaf, durumu yerinde olan vatandaşların maddi açıdan yetersiz kalan insanların rızkına göz dikmemesini istiyor. "Boynunda bir parmak altın zincir ve kolunda bilezik var ama askıdan simit almaya geliyor" Simitçi Elvan Dönmez, artık askıda simit bulundurmamasıyla ilgili olarak, "Askıda simit uygulamamız bayağı ilgi gördü. Askıya simit veren vatandaşlardan Allah razı olsun. Vermek isteyip veremeyenlere de Allah vermeyi nasip etsin inşallah. Fakat maalesef bunun son derece suiistimal edildiğini gördüm. Bakıyorsun, boynunda bir parmak altın zincir ve kolunda bilezik var ama askıdan simit almaya geliyor. Ben bunu gerçekten ihtiyacı olan insanlar faydalansın diye askıya koyuyorum. Bu nedenle artık gerçekten ihtiyacı olduğunu düşündüklerime askıdan simit veriyorum. Artık askıya simit takmıyorum. Kendi gözümle gördüğüm ve askıdaki simitlerin gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmasına boynuma vebal bildiğim için böyle yapıyorum. Ben bu vebalin altında kalmak istemiyorum" dedi. "Durumu yerinde olan vatandaşlar ihtiyaç sahibi insanların rızkına göz dikmesinler" Çok eski zamanlardan beri bu uygulamayı yaptığını söyleyen Dönmez, sözlerinin devamında, "Uygulamanın ismini yaklaşık 2 ay önce yazıya dökerek simit arabamın camına yapıştırdım, öyle daha fazla ilgi gördü. İnsanlar, ’Askıda simit uygulamanız varmış, bu da benden olsun’ deyip para üstünü almamaya başladı ya da ayrıca destek sağladı. Bu insanlar, ’Emanetlerimiz sizdedir’ diyorlar. O yüzden ben de yerine ulaştırmak için elimden gelen gayreti gösteriyorum. Dolayısıyla lütfen durumu yerinde olan vatandaşlar ihtiyaç sahibi insanların rızkına göz dikmesinler. Bu hem Allah katında büyük günah hem de ayıp. Beni kandıranın eline bir şey geçmez ancak öbür tarafta onlar vebalini verir" ifadelerini kullandı.
Konya Kasım ayı indirim çılgınlığında dolandırıcılar iş başında Kasım ayında alışveriş sitelerinin indirimlerinde dolandırılma tehlikesine dikkat çeken uzmanlar, güvenli alışveriş için vatandaşlara uyarılarda bulundu. Uzmanlar, her yıl kasım ayında alışveriş siteleri tarafından düzenlenen indirimlerde vatandaşların mağdur olmamak için bilinçli olmalarını istedi. Çok fazla dolandırıcılık yönteminin olduğunun altını çizen uzmanlar, bazen bir mesajla bazen popüler sitenin kopyası ile dolandırıcıların vatandaşları ağlarına düşürdüğünü ifade etti. “Kişisel bilgileri kaybetme riski ile karşı karşıya kalınıyor” KTO Karatay Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ali Osman Çıbıkdiken, indirimlerin vatandaşlar tarafından büyük bir ilgi ile karşılandığını belirterek, “Kasım ayı indirimleri ile insanlar ‘nerede ne indirim var, fiyatlar nasıl’ bunları takip etmek için yoğun bir çaba sarf ediyor, sosyal medyadan da etkileşim içerisinde kalıyorlar. Burada süreçlerin çoğu online alışveriş siteleri üzerinden yapılıyor. Vatandaşlar, online taraftan bu işlemler yürürken insanlar iki tür sorunla karşı karşıya. Birincisi alışverişlere olan ilgi karşı tarafın bilgilerini ele geçirmek için kullanılıyor olabilir. Bunun en basit örneği bir ‘Bir mağazanın bir indirimi var, bu indirim için şu linke tıklayın’ dediği zaman orada bir zararlı yazılım varsa kullanıcı bu zararlı yazılımı bilgisayarına indirdiği için kişisel bilgilerini kaybetme riski ile karşı karşıya kalıyor. Diğer husus ise genellikle popüler olan alışveriş sitelerinin kopyaları yapılıyor. Kullanıcı birebir görüntüye sahip olan o sitede alışveriş yapıyormuş gibi düşünürken kredi kartı bilgilerini paylaştığı zaman ciddi bir zarara uğramış oluyor” şeklinde konuştu. “Bedava peynir fare kapanında olur” İkinci bir yöntemin ise ucuz fiyatlı ürünler üzerinden olduğunu belirten Çıbıkdiken, “İkinci nokta ise gerçekten bu alışveriş sitesi üzerinde dolandırıcılık yöntemi ile insanların aldatılması. Bir ürünün fiyatının çok cazip gösterilmesi, o ürünle ilgili kampanya yapılıyor gibi gösterip ödemeyi aldıktan sonra o ürünün olmadığını, bittiğini söyleyerek süreçler yönetiliyor. Bu süreç içerisinde kullanıcı epey mağdur oluyor. Parası da karşı tarafta kalmış oluyor. Bu ürünlerin karşılaştırılma sürecinde mutlaka farklı yerlerden bakılması gerekiyor. Ana fikri hiçbir zaman unutmamak lazım; bedava peynir fare kapanında olur. Bir ürün çok ucuzsa mutlaka onda bir hile ve istenmeyen bir durum olabilir” diye konuştu. “Alışveriş yaparken mutlaka sanal kart kullanmalarını özellikle tavsiye ediyoruz” En önemli konunun gerçek satıcıya ulaşmak ve alışverişlerde bilinçli olmak olduğunun altına çizen Çıbıkdiken, “Gerçek satıcıları bulabilmek için de tarayıcının adres satırına birebir yazmalarını istiyoruz. Arama motoru ile popüler bir alışveriş sitesini ararken onun kopyası olan ve arama motorunda kendini üst sıraya çıkarmış olan siteler olabilir. Özellikle isim konusunda harflerin benzerlerinin oluştuğu web siteleri isimleri var. Örneğin a ile başlayan bir web sitesi ismi olsun a’nın üzerine nokta koyuluyor. Alışveriş yaparken mutlaka sanal kart ve sanal kart limiti kullanmalarını özellikle tavsiye ediyoruz. En azından kötü bir durumla karşılaştıklarında tüm varlıklarını değil belirli bir miktarlarını kaybetmeye yönelik bir çalışma olursa iyi olur. Bir diğer konu da doğrulama sistemleri uygun olan yerlerden alışveriş yapmaları öneriyoruz. Örneğin bir mesaj ile şifrenin gelmesi gibi yöntemleri tercih eden sitelerden alışveriş yaparlarsa uygun olacaktır” ifadelerini kullandı.
Rize 49 yıllık hatıralarını okulun müzesine hediye etti 49 yıl önce mezun olduğu okula müze açıldığını duyan 68 yaşındaki emekli eğitimci mezun olduğu yılın anı defterini vakit kaybetmeden okula hediye etti. 1975-1976 Eğitim Öğretim Yılı’nda Rize’nin Çayeli ilçesinde bulunan Çayeli Lisesi’nden mezun olan 68 yaşındaki Fethi Karadeniz, eğitim öğretim hayatının ardından camiayı terk etmedi. 7 yıl öğretmenlik, 8 yıllık okul idareciliği yapan Karadeniz sonrasında 17 yılda Milli Eğitim Müfettişliği görevini yürüttü. Emekliliğin tadını çıkaran Karadeniz mezun olduğu yılki adı ile Çayeli Lisesi, şimdiki adıyla ise Çayeli Anadolu Lisesi’nde bir müze kurulduğunu öğrendi. Okul Müdürü Dilek Kantarcı’nın çağrısına kulak veren Karadeniz 49 yıldır gözü gibi sakladığı anı defterini alarak Rize’ye geldi. ’49 yıl ben sakladım, şimdi sıra sizde’ diyen Karadeniz anı defterini müzesinde sergilemek üzere okula hediye etti. Yeni nesillere bir örnek olması, ışık tutması için 49 yıl önce tuttuğu hatıra defterini okulun yeni açılan müzesine hediye ettiğine vurgu yapan Karadeniz “1975-1976 yılında okulumuz öğrencileri, öğretmenleri ile ilgili bir hatıra defter tutmuştum. Bundan 49 sene önce o tuttuğum hatıra defterini okulda bir müzeye açıldığını öğrenince gelip okula hediye ettim. Yalnız bende kalmasın herkes faydalansın, herkes görsün. Herkes kendini görsün. Alttan gelen nesiller de onlara da bir ışık tutsun diye düşündüm” dedi. “Hepsiyle can ciğerdik” Bazı arkadaşlarıyla halen irtibatta olduklarını ve anı defterinin yazıldığı 1975 yılına geri dönüp baktığında hiç kötü bir anısının olmadığını dile getiren Karadeniz “Hepsiyle görüşemiyorum da 5 - 6 tanesiyle çok yakinen görüşüyorum. Vallahi hepsiyle çok güzel anılarımız var. Hiç kötü anımız yok. Hepsiyle can ciğerdik, o zamanlar iyiydik. Defterde öğretmenlerimiz var, okul müdürümüz var, okul müdür başyardımcımız var, felsefe öğretmenimiz var. Felsefe öğretmeni deyince; benim derslerim çok iyiydi hep 10 alırdım. Felsefe öğretmenim de bana o kadar güvenirdi ki yazılı yapınca ‘Kağıtları sen oku’ derdi. Cevap anahtarı verirdi, ona göre yapardım. Derdi ki ‘Bak benden iyi not veriyorsun’. Hatta ben biraz da fazla verirdim arkadaşlarıma. Öyle bir anı var yani” ifadelerini kullandı. “49 sene sonra geldim. Çok duygulandım” 49 yıl sonra mezun olduğu okula adım atmanın kendisini duygulandırdığının ve okulda çok iyi ağırlandığının altını çizen Karadeniz “Çok duygulandım. Yani Kendi mezun olduğun okulda tekrar geri gelmek çok değişik bir duygu yani. 49 sene sonra geldim. Hele yeni müdürümüz Dilek Hanım. Sağ olsun. Çok iyi davrandılar. Çok iyi karşıladılar. O bakımdan çok memnunum yani” şeklinde konuştu. Okul müdürü: “Kuruluş yılını duyunca ‘Bana buradan malzeme çıkar’ dedim” Okulun eski mezunlarından belgeler istediklerinde gelen belgelere çok şaşırdıklarını dile getiren Çayeli Anadolu Lisesi Müdürü Dilek Kantarcı “Ben zaten idarecilikten önce tarih öğretmeniydim. Buraya geldiğinde okulun 1970 yılında kurulduğunu öğrendim. ‘Tamam’ dedim. ‘Bana buradan malzeme çıkar’. Arşivleri seviyorum. Bu tarz belgeleri biriktirmeyi seviyorum. Benden önceki müdür tarafından küçük bir arşiv oluşturulmuştu. Onu toparladık. Daha sonra eski mezunlardan belge istedik. Gelen belgeleri bir araya getirdik. Bizi bile çok şaşırtan belgeler geldi” ifadelerini kullandı. “1970’li yıllarda basılmış üniversite kitapçığı” Gelen materyaller arasında kendisini en çok Fethi Karadeniz’in hediye ettiği anı defteri ve bir başka mezunun getirdiği 1970’li yılların Üniversite Seçme Sınavı (ÜSS) yani bu zamanın ÖSYM kitapçığının şaşırttığını sözlerine ekleyen Kantarcı “Fethi Bey’in anı defteri, ya da 1970’li yıllarda basılmış üniversite kitapçığı, çok farklı belgeler geldi. Eski fotoğraflar var içerisinde. Eski gazete kupürleri var. Vefat etmiş öğretmenlerin, öğrencilerin yazıları var. Gerçi artık öğrenci diyemiyorum. Şu an hepsi 70 yaş üstü, 65 yaş üstü büyüğümüz. Hepsi iyi yerlere gelmiş insanlar” dedi. (HFD-EK