ASAYİŞ - 08 Şubat 2025 Cumartesi 10:03

İstanbul’da sahte iş ilanıyla dolandırıcılık şüphelilerine operasyon: 9 gözaltı

A
A
A
İstanbul’da sahte iş ilanıyla dolandırıcılık şüphelilerine operasyon: 9 gözaltı

İstanbul’da polis ekipleri tarafından sahte iş ilanıyla dolandırıcılık gerçekleştiren şüphelilere yönelik operasyon düzenlendi. Operasyonda, vatandaşlara uygunsuz iş teklifinde bulunan ve şantaj sonucu 872 bin TL dolandıran 9 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.


İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, "nitelikli dolandırıcılık" suçları ile ilgili çalışma yürüttü. Yapılan çalışmalarda, sosyal medya üzerinden bazı şüphelilerin sahte ilanlar vererek vatandaşlara ait kimlik ve iletişim bilgilerini öğrendikleri tespit edildi. Şüphelilerin, öğrendikleri bilgiler ile vatandaşlara "uygunsuz iş teklifinde bulundukları" içeriklerle mesaj attıkları belirlendi. Mağdurları arayarak "uygunsuz içeriklerle ilgili aile yakınlarınıza bilgi vereceğiz" şeklinde şantaj yapan şüpheliler, tehditler sonucu şahısları 872 bin TL dolandırdı. Şahısları dolandıran şüphelilerin yakalanması için polis ekipleri düğmeye bastı. Harekete geçen ekipler, Güngören, Bağcılar, Esenyurt, Zeytinburnu ve Bakırköy ilçelerine 4 Şubat’ta eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda, 9 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüphelilerden 1’i sevk edildiği adli makamlarca tutuklanırken, 8 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.



İstanbul’da sahte iş ilanıyla dolandırıcılık şüphelilerine operasyon: 9 gözaltı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde NÖHÜ’de Yeni Medya ve İletişim Çalışmaları Merkezi kuruldu Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi bünyesinde yeni medya, dijital iletişim ve medya ekosistemi üzerine disiplinler arası araştırmalar yürütmek amacıyla ’Yeni Medya ve İletişim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’ kuruldu. Yapay zeka destekli iletişim, dijital içerik üretimi, dezenformasyonla mücadele ve medya okuryazarlığı gibi alanlarda projeler geliştirmeyi hedefleyen merkez; yerel medya kuruluşları, teknoloji firmaları ve sivil toplum örgütleriyle iş birliği yaparak akademi, sektör ve toplum arasındaki etkileşimi güçlendirmeyi amaçlıyor. Ayrıca iletişim alanında yenilikçi araştırmalar yürütmek, dijital medya teknolojilerini akademik üretimle buluşturmak ve bölgesel-toplumsal katkıyı artırmak da merkezin hedefleri arasında yer alıyor. "Dijital iletişim çağının ihtiyaçlarını gözetiyoruz" Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu, merkezin öğrenciler ve akademisyenler için uygulama temelli eğitim, araştırma ve proje imkanı sağlayacağını belirtti. Uslu; "Yeni Medya ve İletişim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ile iletişim alanında yenilikçi bir yaklaşım geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu merkez, üniversitemizin iletişim alanındaki potansiyelini güçlendirecek ve Niğde’nin ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtımına katkı sunacaktır" dedi.
Diyarbakır Şehit ve gazi kızları Diyarbakır’ın tarihi mekanlarını geziyor Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle düzenlenen "Maziden Atiye" programı kapsamında, 14 farklı ilden gelen toplam 51 şehit ve gazı kızı olan öğrenci kafilesi, Diyarbakır’ın tarihi ve kültürel mekanlarını geziyor. Program, şehit ve gazi çocuklarının milli ve manevi değerlerle buluşmasını, ülkenin kültürel mirasını yakından tanımalarını amaçlıyor. 9-15 Kasım tarihleri arasında sürecek etkinlikte öğrenciler, Diyarbakır’ın kadim tarihini ve kültürel zenginliklerini yerinde inceleme fırsatı bulacak. Etkinlik boyunca öğrencilerin surlar, Ulu Cami, Hasan Paşa Hanı, Ongözlü Köprü gibi şehrin önemli tarihi noktalarını ziyaret etmeleri planlanıyor. Programın sonunda ise çeşitli atölye çalışmaları ve kültürel etkinliklerle öğrencilerin birlikte vakit geçirmeleri sağlanacak. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Şehit Yakınları ve Gaziler Genel Müdürlüğü tarafından program kapsamında görevlendirilen Şehmus Sırlı, "Maziden Atiye" programı kapsamında, 14 ilden şehitlerin kıymetli emanetleri ile gazilerin kız çocuklarını 9-15 Kasım tarihleri arasında Diyarbakır’da ağırladıklarını söyledi. Sırlı, "Bu kapsamda ilimizdeki tarihi mekanlar ile turistik alanlarda geziler gerçekleştirilmektedir. Programın amacı, şehit ve gazi çocuklarımızın birbirleriyle kaynaşmalarını sağlamak ve akademik kariyerlerine katkı sunmaktır. Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş birliğiyle gerçekleştirilen bu anlamlı program dolayısıyla her iki bakanlığa da teşekkür ederiz" dedi. Kafilede görevli olan Ayşe İlknur Batur ise şehit ve gazilerin emanetleri olan kızlarla birlikte Maziden Atiye programı kapsamında Diyarbakır’da bulunduklarını söyledi. Batur, "Kıymetli gazilerimizin ve şehitlerimizin kızlarını çeşitli kültürel programlarda ve gezilerde misafir ediyoruz. Programın ilk ayağında Ergani Mağaralarını, ikinci ayağında ise Eğil Peygamberler türbesini ziyaret ettik. Bugün ise Suriçi’nde Diyarbakır Müzesi gezisini gerçekleştiriyoruz. Kızlarımızla birlikte kültürel projeler ve etkinlikler düzenleyerek güzel anılar biriktiriyoruz" ifadelerini kullandı. Bingöl’den gelen Melek Cansuoğlu, Diyarbakır’a geldiği için çok mutlu olduğunu aktardı. Cansuoğlu, "Gezmeyi çok severim. Daha önce Diyarbakır’a gelmiştim ancak bu kadar kapsamlı bir geziye katılmamıştım. Burada yeni arkadaşlar edindim, yeni yerler gördüm ve yapılan sunumlar sayesinde birçok bilgi öğrendim. En çok ilgimi çeken yer Atatürk Müzesi oldu; içinde çok güzel şeyler vardı. Ayrıca Keçi Burcu ve Dört Ayaklı Minare de gezdiğim en güzel yerler arasındaydı" dedi. Diyarbakır’ı temsilen gezi ve tanıtım noktasında 51 çocuğa yardımcı olan şehit kızı Zeynep Kaçar, "Maziden Atiye" programı kapsamında, 14 farklı ilden gelen şehit ve gazi çocuklarına Diyarbakır’ın kültürünü seminerler, geziler ve çeşitli tanıtım etkinlikleriyle tanıtmaya çalıştığını ifade ederek, "Program süresince misafir öğrencilerimizle sürekli kaynaşma ve etkileşim içerisindeyiz. Onlar da Diyarbakır’ı çok beğendiklerini ve yeniden gelmek istediklerini ifade ettiler" şeklinde konuştu.
Antalya Antalya’da polis memuru babanın silahından çıkan kurşunlarla can veren eşi ve 2 kızının cenazesi teslim alındı Antalya’da yıllık izindeki polis memurunun eşi ve iki kızını beylik tabancasıyla öldürdüğü olayın ardından, anne ve çocukların cenazeleri yakınları tarafından Antalya Adli Tıp Kurumu morgundan alınarak memleketleri Çankırı’ya götürüldü. Olay, dün saat 16.30 sıralarında Kepez ilçesi Varsak Demirel Mahallesi 1964 Sokak üzerindeki iki katlı binanın birinci katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 112 Acil Çağrı Merkezi’ne gelen silahla yaralama ihbarı üzerine adrese çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Apartman girişinde, yıllık izinde olduğu öğrenilen ve Antalya Emniyet Müdürlüğü Varsak Polis Merkezi Amirliği’nde görev yapan polis memuru M.G. ekipler tarafından oturur halde bulundu. M.G.’nin elindeki beylik tabancası meslektaşları tarafından alınırken, daireye içerisine giren ekipler salonda M.G.’nin eşi Fatma Gıyar’ı (31), oturma odasında ise çiftin kızları Meral Ebrar Gıyar (10) ve Merve Gıyar’ı (4) hareketsiz halde buldu. 112 Acil Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde anne ve iki çocuğun hayatını kaybettiği belirlendi. Cenazeleri ailesi teslim aldı İhbar üzerine olay yerine Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ve Olay Yeri İnceleme ekipleri sevk edildi. Savcılık ve olay yeri ekiplerinin dairedeki incelemelerini tamamlamasının ardından anne ve çocukların cansız bedenleri Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Bugün morga gelen aile yakınları, Fatma Gıyar ile çocuklarının cenazelerini teslim alarak defin işlemleri için memleketleri Çankırı’ya götürdü. Aile yakınlarının morg önündeki üzüntüsü dikkat çekti. Depremden eşi ve çocuklarını kurtarmış Öte yandan polis memuru M.G.’nin Diyarbakır’da görev yaptığı sürede depreme yakalandıkları ve ailesini kurtardıktan sonra Antalya’ya yakınlarının yanına gönderdiği ve bir süre sonra da Antalya’ya tayininin çıktığı öğrenildi. Çiftin bir süredir ailevi problemler yaşadıkları iddia edildi. Soruşturma çok yönlü olarak sürerken polis memuru baba M.G.’nin emniyette ifade vermek istemediği ve susma hakkını kullandığı öğrenildi.