GÜNDEM - 30 Mayıs 2025 Cuma 13:18

Oğuz Murat Aci’nin annesinin gözyaşları: "Geçen bayram 3 kez kapıya gittim, torunumu 6 aydır görmüyorum"

A
A
A
Oğuz Murat Aci’nin annesinin gözyaşları: "Geçen bayram 3 kez kapıya gittim, torunumu 6 aydır görmüyorum"

Geçtiğimiz yıl yaşanan feci kazada yaşamını yitiren Oğuz Murat Aci’nin annesi ve babası, gelinleri Şükriye Aci’nin torunlarını kendilerine göstermediğini iddia ederek dava açtı. Yaşananları gözyaşları içinde anlatan anne Pervin Aci, "Niye üzülüyorum; bir giden oğluma bir de oğlumun yavrusuna sanki biz Eylem Tok olduk, çocuğu 6 aydır görmüyorum. Hiç olmazsa eşine saygı göstersin, geçen bayram 3 kez kapıya gittim, yavrumu göremedim, bir baktım ki başka yerlerde çocuğumla beraber bayram ziyareti yapıyor, çok ağırıma gitti ama ne yapayım elimden bir şey gelmedi" dedi.


Eylem Tok ile Op. Dr. Bülent Cihantimur’un 17 yaşındaki oğlu T.C. iddiaya göre 1 Mart 2024’te Kemerburgaz’da kullandığı lüks otomobille bozulan ATV’lerini yol kenarına çeken kişilere çarpıp Oğuz Murat Aci’nin (29) ölümüne neden olurken annesi Eylem Tok tarafından Mısır’a oradan da ABD’ye kaçırılmıştı. ABD’de tutuklu bulunan ve iade kararı verilen anne oğulun Türkiye’ye getirilmesi beklenirken vefat eden Aci’nin eşi Şükriye Aci ve yaralanan 4 kişi geçtiğimiz günlerde şikayetlerinden vazgeçmişti. Olayla ilgili süreç devam ederken Özer Aci ile anne Pervin Aci, gelinleri Şükriye Aci hakkında 2 yaşındaki torunlarını kendilerine göstermediği iddiasıyla İstanbul Aile Mahkemesi’ne dava açtı. Oğlunun mezarını ziyaret eden baba Özer Aci, gelininin şikayetini geri çekmesi hakkında konuşurken acılı anne baba torunlarını göremediklerini söyledi. Anne Pervin Aci yaşananları anlatırken gözyaşlarına hakim olmadı.



"Şükriye bize gelin olmamış artık ona bir sıfat uyduramıyorum"


Gelininin şikayetinden vazgeçmesine yönelik konuşan baba Özer Aci, "Gelinimiz kandırıldı, bana İstanbul’u verseler neyleyeyim, oğlum mezardan kalkıp geri mi gelecek? Ben bedeli ne olursa olsun ne verirse versinler davamdan vazgeçmeyeceğimizi söyledim. Avukatları, kandırdılar, düpedüz kendileri para alabilmek için sözde aracı oldular, yazık oldu, davanın seyri değişti. Birileri ‘Oğlum için yaptım, kaçtım diyor, birileri de ‘Oğlum için aldım’ diyor. Büyük bir çerçeve içinde bakınca ikisinin arasında çok bir fark yok, bu yolda U dönüşü yok. Zengin, ‘Para veririm, bu işi çözerim’ olmasın, suçlular suçunu çeksinler, örnek teşkil etsin. Gelinimiz bir gün aklıselim düşünürse doğru yolu bulacağına inanıyorum, inşallah üzerinden çok geçmiş olmaz. Bu tam tersi olsaydı oğlum yapmazdı diye düşünüyorum, oğlum asla böyle bir şey yapmazdı. O katillerin bir lokması boğazımdan geçmesin, Allah bana nasip etmesin ama 1,5 yaşında yetim kalan çocuğun hakkını da onlara yedirmeyeceğimizi söyledim. Bir olamadık, Şükriye bize gelin olmamış artık ona bir isim, sıfat uyduramıyorum. Şimdi bakalım daha neler göreceğiz, onu da zaman gösterecek. Allah biliyor ya, kimler görüşmüş o dönemde benim avukatım da olan şu anki çocukların da avukatı bu görüşmeleri yapmış fakat çok kolay bir şekilde almış oldukları paraya bir kılıf uydurmaya çalışıyorlar, yazık" ifadelerini kullandı.



"Torunumu emri vaki gittiğim takdirde görebiliyorum, Şükriye Hanım telefonlarıma çıkmıyor"


Yaşananlardan büyük üzüntü duyduğunu aktaran baba Aci, "Üzen nokta nedir; klişe lafmış efendim maddi ve manevi. Ne yüzle oğlumun huzuruna çıkacak, ne diyecek? O demeyecek mi ‘Senin paraya mı ihtiyacın vardı, sen babamın sofrasına oturdun da önünden tabak mı aldı?’ yok, villa aile üzerineymiş ne fark ediyor, tasarruf, kullanan kim? Seyirci, izleyici sınıfında içeri girebilir, bu saatten sonra istemiyorum, oraları farklı yönlere çekmesin, gelmesin mahkemeye niye gelsin ki? ‘Manevi olarak da karşılığını aldım’ diyor ya, aldığına göre hakimin gözlerinin içine baka baka o maneviyattan nasıl bahsedecek, insan utanır biraz. Torunumu emri vaki gittiğim takdirde görebiliyorum, Şükriye Hanım telefonlarıma çıkmıyor, 6 aydır hatta işimiz olsa, bir şey sorma ihtiyacı hissetsek bile telefonlara cevap vermiyor. Tüm tanıdıkları, bildiği kadarıyla bilmedikleri kalmış, sosyal medyadan, telefondan engelleme yapmış, yeni hayatında başarılar dilerim. Artık geriye dönmesin, önüne baksın diyorum" dedi.



"Geçen bayram 3 kez kapıya gittim, 6 aydır görmüyorum"


Gelini hakkında konuşan ve torununu göremediğini söyleyen anne Pervin Aci, "Onu çok sevdim çünkü bir evlat gitmiş bir evlat bir de torunum kalmış fakat kendime bakacak dahi halim yok. Niye üzülüyorum biliyor musunuz; bir giden oğluma bir de oğlumun bir lokma yavrusu, hiç savunmasız, hiçbir şeyden anlamayan bir yavru. Ne diyeyim sanki biz Eylem Tok olduk, tersine oldu. Benim oğlumun oğluysa olacakları şimdiden fark ediyorum. Yaş gelene kadar bir takım etrafından dolduruşa gelir. Dolduruşa gelirse ama bir gün beni, oğlumun yavrusu beni bir gün anlayacak. Benim yavrum o, yavrumun yavrusu o, çocuğu 6 aydır görmüyorum. Utanmazsa gelsin ne yapayım, eşinin davasını veren, satan, üç kuruş paraya satan oğlumun davasına nasıl gelecek, neyi savunacak ki? Hiç olmazsa eşine saygı göstersin, bize göstermiyorsa ya biz ona zaten sevgi gösteriyoruz. Bayram benim neyime, kurban geliyor, kurbanını bağışladım. Ne olur bir daha benim g ibi anneler ağlamasın, bu dava da devam etsin. Bir zengin çocuğu kalkıp da birilerinin, bir ailenin hayatını karartmasın. Geçen bayram 3 kez kapıya gittim, yavrumu göremedim, bir baktım ki başka yerlerde çocuğumla beraber bayram ziyareti yapıyor, çok ağırıma gitti ama ne yapayım elimden bir şey gelmedi" diye konuştu.


Öte yandan Aci ailesinin 2 yaşındaki torunlarını göremedikleri iddiasıyla açtığı davanın dilekçesinde, "Müvekkillerin oğulları Oğuz Murat Aci, meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybetmiştir. Oğuz Murat Aci, daha önce Şükriye Aci ile evlenmiş olup, çiftin bu evliliğinden ‘Pars’ isimli bir çocuğu dünyaya gelmiştir. Ölüm olayından sonra gelin Şükriye Aci, eşinin ölümüne sebep olan şüpheli Timur Cihantimur’un yakınları ile görüşmeler yapmıştır. Para karşılığında şikayetinden vazgeçmiştir. Bugüne kadar tüm ihtiyaçları müvekkiller tarafından karşılanmıştır. Sonrasında gelişen olaylar neticesinde Şükriye Aci, haber sitelerine yapmış olduğu röportajlarda açıkça çocuğu babaannesi ve dedesiyle görüştürmeyeceğini ilan etmiştir. Bu nedenle torunlarının yaşları itibarıyla psikolojik gelişim sürecinde oldukları göz önüne alındığında, mahkemece belirlenecek gün ve saatlerde çocuğun dedesi ve babaannesiyle görüştürülmesini talep ediyoruz. Haftada en az bir gece kalacak şekilde, dini ve resmi bayramlarda, sömestr ve yaz tatillerinde müvekkillerim ile küçük torun ‘Pars’ ile kişisel ilişki tesisi sağlanmasını talep ederiz" ifadelerine yer verildi.



Oğuz Murat Aci’nin annesinin gözyaşları: "Geçen bayram 3 kez kapıya gittim, torunumu 6 aydır görmüyorum"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’da 30 köy yolu ulaşıma kapandı Bartın’da 3 gündür devam eden kar yağışı nedeniyle 30 köy yolu ulaşıma kapandı. Hasankadı Beldesi’nde evinde kar nedeniyle mahsur kalan bir hastanın ise yardımına sağlık ekipleri yetişti. Bartın’da aralıklarla yağan kar, kırsal kesimlerde hayatı durma noktasına getirdi. Kar nedeniyle il merkezine bağlı 1 köy, Ulus ilçesine bağlı 29 köy olmak üzere toplam 30 köy yolu kar ve tipi nedeniyle ulaşıma kapandı. İl Özel İdaresine ait iş makineleri ile gece gündüz yürütülen çalışmalarla yolların yeniden ulaşıma açılabilmesi için çalışma yürütülüyor. Çalışmalar hakkında bilgi veren İl Genel Meclisi Başkanı Turhan Kalaycı, "İlimizin yüksek kesimlerinde ciddi bir kar yağışı oldu. Halen devam eden kar yağışı öncesinde gerekli hazırlıklarımızı tamamlamıştık. Sabah saatlerine kapanan yol sayısı 80’e çıktı ama yürütülen çalışmalarla bu sayıyı 30’a düşürdük. Devam eden yağışla açılan yollar yeniden kapanabiliyor. Ulaşımın sağlanabilmesi için gece gündüz karla mücadelemizi sürdürüyoruz" dedi. Evinde mahsur kalan hastanın yardımına yetiştiler Bartın’ın merkez Hasankadı Beldesi Doğancılar Mahallesi’nde nefes darlığı ve kronik akciğer rahatsızlığı bulunan 66 yaşındaki hastanın yardımına ise Acil Sağlık Hizmetleri ekipleri yetişti. Evinde mahsur kalan hastayı kurtarmak için harekete geçen sağlık ekipler, yola devrilen ağaç ve tipi gibi engelleri aşarak hastaya ulaştı. Ekipler, hastayı branda sedye ile güvenli şekilde ambulansa kadar taşıyarak, oksijen desteği sağladı. İlk tıbbi müdahalenin ardından hasta, Bartın Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne getirilerek tedavi altına alındı. Zamanında hastaneye yetiştirilen hastanın sağlık durumunun iyiye gittiği öğrenildi.
Rize Rize Valisi Baydaş 1 yıllık asayiş bilançosunu açıkladı Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, yıl boyunca yürütülen asayiş ve diğer kurumlara ait çalışmalara ilişkin ayrıntılı değerlendirmelerde bulundu. Rize Valisi İhsan Selim Baydaş 2025 yılı boyunca Rize’de yürütülen güvenlik, asayiş, uyuşturucuyla mücadele, trafik, düzensiz göç, sahil güvenlik, 112 çağrıları ve kamu hizmetleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Asayiş olaylarında 2024 yılına nazaran düşüş olduğuna dikkat çeken Vali Baydaş "2024 Ocak-Aralık ve 2025 Ocak-Aralık dönemlerini karşılaştırdığımızda, kişilere karşı işlenen suçta bir azalma görüyoruz. 2024’te 2 bin 368 olay meydana gelmişken, 2025’te olay sayısı 265 azalarak 2 bin 103’e düşmüştür. Bu yaklaşık yüzde 11’lik bir azalmaya tekabül ediyor ve bu tabloyu memnuniyetle müşahede ediyoruz" dedi. Mal varlığına karşı işlenen suçlara da değinen Vali Baydaş, "Mal varlığına karşı işlenen suçta da azalma devam etmektedir. 2024’te 549 olay meydana gelmişken, 2025’te bu sayı 173 azalarak 376’ya düşmüştür. Hem kişilere karşı işlenen suçlarda hem de mal varlığına karşı işlenen suçlardaki bu düşüş, kolluk birimlerimizin, emniyetimizin ve jandarmamızın dikkatli takibi ve önleyici çalışmalarıyla mümkün olmuştur" ifadelerini kullandı. Rize’de terörle mücadele kapsamında 2025 yılı içerisinde 31 operasyon gerçekleştiğini kaydeden Baydaş "Terörle mücadele kapsamında 2025 yılı Ocak-Aralık döneminde, 25’i kırsal alanda jandarma sorumluluk bölgesinde, 6’sı şehir merkezinde olmak üzere toplam 31 operasyon gerçekleştirilmiştir. Bu operasyonların 4’ü FETÖ, 3’ü DEAŞ, 2’si PKK, 1’i DHKP-C, MLKP ve diğer terör örgütleri kapsamındadır. Bu 31 operasyonla ilgili faaliyetler 2025 yılında da aralıksız şekilde sürdürülmüştür" şeklinde konuştu. Olayların yüzde 100’e yakını aydınlatılıyor Rize’de suç olaylarının tamamına yakının aydınlatıldığının altını çizen Baydaş "Evet, olaylar yaşanıyor ama burada aydınlatma oranı çok önemli. Kişilere karşı işlenen suçlarda aydınlatma oranımız yüzde 99,67. Mal varlığına karşı işlenen suçlarda ise bu oran yüzde 97,72. Bu küsuratlı kısım devam eden soruşturmalardan ve delil toplama süreçlerinden kaynaklanıyor. Bu işlemler tamamlandığında oranlarımızın yüzde 100’lere ulaşmasını hedefliyoruz. Bu alanda arkadaşlarımızın üstün gayretine özellikle teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu. "360 bin 112 acil çağrısının 141 bini asılsız" 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan çağrıları da değerlendiren Vali Baydaş, bu çağrılarından asılsız olanların büyüklüğüne dikkat çekerek "112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan çağrıların toplamı 360 bin 904’tür. Maalesef bu çağrıların 141 bin 250’si asılsız çağrı" ifadelerini kullandı.