EKONOMİ - 01 Ekim 2024 Salı 10:25

Paslanmaz Çelik Sanayi Derneği (PASSAD) ilk genel kurulunu gerçekleştirdi

A
A
A
Paslanmaz Çelik Sanayi Derneği (PASSAD) ilk genel kurulunu gerçekleştirdi

Türkiye’deki paslanmaz çelik sektörünün gelişimi ve desteklenmesi amacıyla kurulan Paslanmaz Çelik Sanayi Derneği (PASSAD) ilk Olağan Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. POSCO ASSAN TST, APERAM Türkiye, BAYAR Paslanmaz Çelik ve ACA Metal gibi sektörün deneyimli şirketlerinin kurucuları arasında yer aldığı PASSAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Kayabaşı, amaçlarının Türkiye’de paslanmaz çelik sektöründe sürdürülebilir büyümeyi teşvik ederken, yerli üreticileri destekleyecek projeler ve sektörün gelişimine katkıda bulunacak akademik iş birlikleri hayata geçirmek olduğunu söyledi.



Sürdürülebilir gelecek için kritik ve stratejik öneme sahip paslanmaz çelik sektöründe ortak akıl ve gelecek inşa etmek amacıyla sektörün önde gelen şirketleri tarafından kurulan Paslanmaz Çelik Sanayi Derneği (PASSAD) ilk Olağan Genel Kurul Toplantısı’nı gerçekleştirdi. Genel Kurul’da derneğin yönetimi belirlenirken; gelecek dönemde gerçekleştirilecek çalışmalar ele alındı.



Sektörün deneyimli firmaları, akademisyenler ve sektör profesyonellerinden oluşan PASSAD’ın kurumsal üyeleri arasında Türkiye’nin önde gelen paslanmaz çelik üreticisi POSCO ASSAN TST, 25 yılı aşkın süredir Türkiye’de faaliyet gösteren APERAM Türkiye ile Türkiye’nin öncü paslanmaz çelik servis merkezlerinden BAYAR Paslanmaz Çelik ve ACA Metal gibi şirketler bulunuyor.



Derneğin Kurucu Yönetim Kurulu Başkanlığına sektörün etkin isimlerinden Haluk Kayabaşı seçilirken; yönetim kurulu üyeliklerine POSCO ASSAN TST’yi temsilen Jongduk Suh, APERAM Türkiye’yi temsilen Orsa Demirel, ACA Metal’i temsilen Ahmet Cemil Abiş ve BAYAR Paslanmaz Çelik’i temsilen Ahmet Bayar oy birliği ile seçildi. PASSAD’ın Genel Sekreterliğine Dr. Erdem Şireli atanırken; kurucu üyelerden Prof. Dr. Hüseyin Çimenoğlu da Eğitim ve AR-GE Komisyon Başkanlığı’na getirildi.



"Sektörümüzün geleceğine yön vereceğiz"


Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Kayabaşı toplantının ardından yaptığı açıklamada, “Paslanmaz çelik global anlamda hem ekonomik açıdan hem de sürdürülebilirlik açısından kritik sektörlerin başında yer alıyor. Sektörümüzün ihtiyaçları doğrultusunda, ülkemizin yarınları için ortak akıl ve gelecek oluşturmamız gerektiği bilincindeyiz. Bu amaçla sektörün önde gelen şirketleriyle bir araya gelerek PASSAD’ı kurduk. Amacımız, paslanmaz çelik endüstrisinde sürdürülebilir büyümeyi teşvik etmek” diye konuştu.



Paslanmaz çelik sektörünün gelişmesinin Türkiye ekonomisine büyük katkılar sunacağının altını çizen Kayabaşı, “Bu amaçla global trendleri ve yenilikleri yakından takip ediyor, ülkemizin rekabet gücünü artıracak her türlü yeniliği uygulamaya alıyoruz. Paslanmaz çelik endüstrisinde dünya çapında söz sahibi olabilmek için sektörümüzün tüm paydaşlarıyla etkili ve sürekli bir iş birliği içinde olmayı hedefliyoruz” dedi.



Eğitim programları, uluslararası iş birlikleri


Türkiye’de paslanmaz çelik üretiminin hem iç pazarın ihtiyaçlarını karşılamak hem de ihracat kapasitesini arttırmak amacıyla hızla geliştiğinin altını çizen Haluk Kayabaşı, “Türkiye paslanmaz çelik sektöründe, özellikle Avrupa pazarında önemli bir yer edindi, bugün dünya standartlarında üretim yaparak kalitesini kanıtladı. Türkiye’nin bu alandaki başarısı, aynı zamanda teknolojik yeniliklere ve sürdürülebilir üretim yöntemlerine yaptığı yatırımlarla da destekleniyor. Gelecek dönemde, paslanmaz çelik kullanımını artıracak ve sektörün sürdürülebilir büyümesine katkı sağlayacak projeleri hayata geçireceğiz. Türkiye paslanmaz çelik sektörünü güçlendirmek amacıyla yerli üreticileri desteklemek için çalışacağız, üniversitelerle yapacağımız iş birlikleriyle de sektörün geleceğine katkı sağlayacağız. PASSAD olarak, paslanmaz çelik sektörünün gelişimi için atılacak her adıma öncülük edeceğiz. Eğitim programları, ortak projeler ve uluslararası iş birlikleri ile sektöre yeni bir soluk kazandırmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.



Sektör paydaşlarına çağrı


Sektör temsilcileriyle daha geniş katılımlı toplantılar ve çalıştaylar düzenleyerek, sektörün nabzını tutmaya devam edeceklerini belirten Kayabaşı, “PASSAD, ortak akıl ile yönetilen ve tüm paydaşlara fayda sağlayacak bir platform olması amacıyla kuruldu. Bu nedenle, paslanmaz çelik sektöründeki tüm firmaları ve bu alana gönül vermiş herkesi PASSAD çatısı altında değer üretmeye davet ediyoruz” dedi.



Paslanmaz Çelik Sanayi Derneği (PASSAD) ilk genel kurulunu gerçekleştirdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Trump’ın Venezuela hamlesi küresel ticareti geriyor Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Donald Trump yönetiminin Venezuela’ya uyguladığı baskılar, Karayip Havzası’nda tansiyonu yükseltirken, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden Doç. Dr. Berat Akıncı, yaşananların bölgesel bir gerginliği küresel krize dönüştürebileceğini belirterek, ülkelerin güvenlik ve ticaret planlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacağını söyledi. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Trump yönetimi Aralık 2025’te Venezuela’nın petrol ticaretine karşı baskıyı sertleştirerek, yaptırımlı petrol tankerlerinin Venezuela’ya giriş-çıkışına ‘tam ve eksiksiz abluka’ emri verdiğini açıkladı. Bu kapsamda ABD’nin, Venezuela açıklarında uluslararası sularda bir tankeri durdurup denetlediği ve bunun "gölge filo" üzerinden yaptırımları delmeye karşı bir hamle olduğu aktarıldı; Venezuela ise adımı "uluslararası korsanlık" diye niteledi. Bölgede ABD’nin sadece Venezuela değil Karayip Havzası’ndaki birçok ülkede de yaptırımları arttırıyor. Ayrıca Trump, Venezuela petrolü ithal eden ülkelere yüzde 25’e kadar ek tarife uygulanabilmesini öngören kararnameyi de devreye alarak üçüncü ülkeler üzerinden ticareti caydırmayı amaçladı. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berat Akıncı, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu. "Bölgesel kriz, küresel krize dönüşüyor" Doç. Dr. Akıncı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Birleşmiş Milletler’e üye olan bir ülkeye dahi tehditler savurduğunu belirterek, "Trump’ın Amerikan dış politikasında Venezuela ile yaşadığı gerginlik, bölgesel gerginlik ortamından çıkarak küresel bir boyut kazandı. Artık Amerika’nın dış politikası, Trump’ın baş aktör olarak bu dış politikayı güç ekseninde değerlendirmesi ve Amerika’nın hegemonik gücünü diğer ülkelere baskılamasıyla bölgesel bir krizi küresel bir krize dönüştürme evresindeyiz" dedi. "Ülkeler ticaret ve güvenlik planlarını yeniden gözden geçiriyor" Trump’ın son dönemde içerik ve kullanılan ifadeler açısından bağımsız, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkeye müdahale niteliği taşıyan bir yaklaşım sergilediğini anlatan Akıncı, "Küresel olarak düşünüldüğünde ülkelerin kendi güvenlik ve kendi ticaret altyapılarını, ikili ticaret ilişkilerini yeniden baştan dikkate alacağı konuma eviriliyoruz. Bütün ülkeler artık Amerika Birleşik Devletleri’nin istemediği, onların kendi çıkarlarına uygun olmayan durumda biz ikili ticaret ilişkilerimizi nasıl dengeye oturacağız. Bu şu an ciddi anlamda belirsizlik oluşturuyor" ifadelerini kullandı. "Venezuela’nın rezervi büyük, payı sınırlı" Venezuela’nın küresel ölçekte en büyük petrol rezervlerine sahip ülkeler arasında yer aldığını, ancak istikrarsızlık nedeniyle pazardan sınırlı pay aldığını söyleyen Akıncı, "Her ne kadar Venezuela, küresel anlamda petrol ihracatçısı olmasa da aslında en büyük rezervlere sahip. Ancak bölgenin istikrarsızlaştırılması sonucu Venezuela minimize bir pay alıyor" diye konuştu. "Ticaret anlayışı ‘haydut devlet’ çizgisine evriliyor" Trump’ın "kural tanımayan ve belirsiz" dış politika anlayışının hem bölgesel hem de küresel ticareti sorgulattığını kaydeden Doç. Dr. Berat Akıncı, "Uluslararası ticaret hukukunu ve ulus devletlerinin bağımsız ticaret yapabilme özgürlüğünü de sınırlayan bir hale dönüştü. Burada özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin ticaret anlayışını ‘haydut devlet’ üzerine kurduğu bir noktaya eviriliyoruz. Bu aslında Birleşmiş Milletlere üye bütün ulus devletlerinin sorunu haline geliyor. Şu anda Latin Amerika’da, Karayip Denizi’nde veya bize uzak gibi gözüken bölgesel krizler, bir bakışa uluslararası ticaret hükümlerini yeniden dizayn eden bir noktaya evriliyor" dedi. "Kısa vadede petrol fiyatlarında sert etki yok" Bölgeye yönelik yaptırımların şimdiye kadar petrol fiyatlarında ciddi bir sıçrama üretmediğine işaret eden Akıncı, "Bu bölgeye yönelik yapılan yaptırımların çok etkisini görmedik. Petrol fiyatlarının çok artmadığını görüyoruz. OPEC üyelerinin bu tür şoklara karşı üretimi arttırma kapasitesi var. Venezuela’nın rezervi çok ama bunları işleyip satma noktasında küresel pazardan çok pay alamıyor. Özellikle petrol rezervlerinin talebi karşılamasından dolayı şu anda bölgede oluşan savaş tehdidi fiyatları etkilemiyor. Kısa vadede böyle ama orta ve uzun vadede OPEC üyeleri petrol rezervlerini arttırma kapasitesine sahip. Tedbir alacaklardır" şeklinde konuştu. "Küresel sistem belirsizlik dönemine giriyor" Uluslararası ortamda ülkelerin ardı ardına yaşanan krizlerden yorulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Akıncı, daha sonra şunları söyledi: "Orta Doğu’daki gelişmeler, Ukrayna-Rusya savaşı ve son yaşanan bu olaylar ulus devletlerinin istemediği durumlar. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması konuşulması lazımken küresel sistemin oyuncusu olan Amerika Birleşik Devletleri’nin ulus devletlerinin serbestçe yapabileceği ticareti de kendi çıkarları doğrultusunda evrimleştirilebildiği ve küresel ticaret anlamında bir belirsizlik dönemine ilerliyoruz."
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.