ASAYİŞ - 10 Haziran 2024 Pazartesi 17:37

Polis memuru Hakan Telli’nin şehit edildiği saldırıya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı

A
A
A
Polis memuru Hakan Telli’nin şehit edildiği saldırıya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı

Kağıthane’de polis memuru Hakan Telli’nin şehit edildiği, 1 polis memurunun ise ağır yaralandığı silahlı saldırıya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, 51 şüphelinin 5’er yıldan 146’şar yıla kadar değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması talep edildi.


Kağıthane’de 25 Ağustos 2023’te uyuşturucu ticareti yapıldığı ihbar edilen adreste düzenlenen operasyon sırasında kendilerine açılan ateş sonucu polis memuru Hakan Telli’nin şehit edildiği, polis memuru A.Y.Ç.’nin ise ağır yaralandığı olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şehit polis memuru Hakan Telli ‘maktul’, aralarında olayda ağır yaralanan polis memuru A.Y.Ç.’nin de bulunduğu 15 kişi ‘müşteki’ ve 51 kişi ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı.



Vatandaşın ihbarı üzerine adres izlenmeye alındı


Hazırlanan iddianamede, olay günü bir vatandaşın bir adreste uyuşturucu madde ticaretine yönelik faaliyetler yapıldığını ihbar ettiği, ihbar üzerine görevli polis memurlarınca adresin izlenmeye alındığı, adres izleme ile takip çalışmalarını aynı ekipte görevli polis memurları Hakan Telli, A.Y.Ç. ve B.Ö. tarafından yapıldığı, 25 Ağustos günü şüpheliler Görkem Doğan ve Kadir Taşdemir’in adresin bulunduğu binanın önüne geldikleri, şüpheli Taşdemir’in elinde beyaz bir poşetle binadan dışarıya çıkıp kendisini bekleyen motosiklete doğru yöneldiğinin görülmesi üzerine polis memurlarınca müdahale edildiği anlatıldı.



Pizza kutusunun içinden otomatik silah çıktı


Şüpheli Taşdemir’in elindeki poşetin içinde pizza kutusu olduğunun aktarıldığı iddianamede, pizza kutusunun içerisinde ise ‘UZİ’ olarak bilinen otomatik tüfeğin olduğunun görüldüğü, bunun üzerine şüpheliler ile otomatik silahın muhafaza altına alındığı, şüphelilerin kelepçelenerek binanın kamera odasında geçici olarak muhafaza edildiği, polis memurları Hakan Telli ile A.Y.Ç.’nin yakalanan şüphelilerin tarif ettiği dairenin önüne geldikleri, olayın acil olmasından dolayı kapının çalınıp görevlilerin kendilerini polis diye tanıttıkları, kapının açılmayıp, içeriden koşuşturma ve su seslerinin gelmesi üzerine polis memuru Telli’nin takviye ekip için telefon görüşmesi yaptığı kaydedildi.



‘Ateş etmeyin, polis’ uyarısına rağmen ateş edilmeye devam edildiği belirtildi


İddianamede, elinde bulunan silahla şüpheli Ozan Anacur’un kapıyı yarım şekilde araladığı, silah olduğunu gören polis memuru A.Y.Ç.’nin silahı almak için hamle yaptığı, yaşanan boğuşmada şüpheli Ozan Anacur ile polis memuru A.Y.Ç.’nin dairenin içine doğru düştükleri, polis memuru Hakan Telli’nin de daire içine doğru hamle yaptığı, bu sırada daire içerisinden, dairenin giriş kısmında bulunan polis memurlarına doğru ateş edilmeye başlandığı ve ‘ateş etmeyin, polis’ uyarısına rağmen ateş edilmeye devam edildiği belirtildi.



Polis memuru A.Y.Ç.’nin kafasına doğrultup tetiğe bastığı ancak silahın ateş almadığı aktarıldı


Şüpheli Ozan Anacur’un, A.Y.Ç.’nin beylik silahını almak için boğuşmaya devam ettiğinin aktarıldığı iddianamede, evde bulunan diğer şahısların da şüpheliye yardım ettikleri, silahın şüpheliler tarafından alındığı, şüpheli Anacur’un silahı polis memuru A.Y.Ç.’nin kafasına doğrultup tetiğe bastığı ancak silahın ateş almadığı, açılan ateş sonucu vurulan polis memurları Hakan Telli ve A.Y.Ç.’nin yaralı şekilde daire dışına çıktıkları, şüpheliler Ozan Anacur, Diyar Anacur ve Akın Arsakay’ın ise silahlı şekilde binanın otoparkından çıktıkları, binanın çevresinde beklemekte olan polis memurlarının şüphelileri fark ettikleri, şüphelilerin ellerindeki silahları polis memurlarına doğru doğrultarak polis memurlarının bulunduğu yöne doğru hareket ettikleri, bunun üzerine açılan ateşte şüpheli Diyar Anacur’un vurulduğu, diğer 2 şüphelinin ise binanın girişine giderek orada bulunan memurlara teslim oldukları kaydedildi.



Anacurlar ile Gündoğmuşlar suç örgütlerinin kanlı hesaplaşmasının olduğu vurgulandı


Hazırlanan iddianamede, olayın yaşandığı evin Sinan Anacur liderliğindeki suç örgütü tarafından uyuşturucu ve silah ticaretini takip etmek ve örgüt mensuplarının saklanmasını sağlamak amacıyla hücre evi olarak kullanıldığının tespit edildiği, örgütün zaman içerisinde uyuşturucu ağlarını güçlendirerek hem uyuşturucu madde üretimi hem de yurt dışından kaçak yollarla ülkeye çeşitli uyuşturucu maddeler sokmaya başladıkları, uyuşturucu madde satışından doğan rantı kaybetmek istemeyen Uğurcan Gündoğmuş liderliğinde kurulan silahlı suç örgütü ile aralarında düşmanlığın başladığı, Anucurlar ve Gündoğmuşlar isimli silahlı suç örgütleri arasında meydana gelen Mehmet Emin Kalkan ve Ramazan Arslan isimli şahısların öldürülmesi ile sonuçlanan çatışmalardan bahse konu rant kavgasının kanlı bir hesaplaşmaya dönüştüğünün anlaşıldığı kaydedildi.



Örgüt liderinin kardeşi olduğu öğrenildi


Örgüt lideri Sinan Anacur’un, saldırının gerçekleştiği evde bulunan Ozan Anacur’un ağabeyi olduğunun aktarıldığı iddianamede, şüpheli Ozan Anacur’un, ağabeyi Sinan Anacur’un yurt dışına çıkması ve diğer örgüt yöneticisi olan Serhat Anacur’un ise cezaevinde olması nedeniyle suç örgütünün uyuşturucu madde ve silah ticaretini yönettiği, husumetli grup olan Gündoğmuşlar isimli gruba yönelik gerçekleştirilecek saldırı öncesi bu grup üyelerini takip ettirdiği, polis memurlarına yönelik silahlı saldırının gerçekleştirildiği daireyi kendini gizlemek amacıyla başkalarına kiralattığı kaydedildi.



4 şüpheliye 146’şar yıla kadar hapis talebi


Hazırlanan iddianamede şüpheliler Ozan Anucur, Sinan Anucur, Serhat Anucur ve Yılmaz Burak’ın ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürme’, ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs’, ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama’, ‘izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma imal etme, nakletme ve satma’, ‘resmi belgede sahtecilik’, 4 kişiye karşı ‘kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘mala zarar verme’, ‘görevi yaptırmamak için direnme’, suçlarından ayrı ayrı 107’şer yıl 4’er aydan 146’şar yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.


İddianamede, 47 şüphelinin ise ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma’, ‘izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma imal etme, nakletme ve satma’, ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama’, ‘parada sahtecilik’, ‘suç delillerini yok etme’, ‘mala zarar verme’, ’kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘resmi belgede sahtecilik’, ‘sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermilerin satın alınması, taşınması ve bulundurulması’ suçlarından ayrı ayrı 5’er yıldan 97’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.


Şüpheliler yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nce başlanacak.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’da 30 köy yolu ulaşıma kapandı Bartın’da 3 gündür devam eden kar yağışı nedeniyle 30 köy yolu ulaşıma kapandı. Hasankadı Beldesi’nde evinde kar nedeniyle mahsur kalan bir hastanın ise yardımına sağlık ekipleri yetişti. Bartın’da aralıklarla yağan kar, kırsal kesimlerde hayatı durma noktasına getirdi. Kar nedeniyle il merkezine bağlı 1 köy, Ulus ilçesine bağlı 29 köy olmak üzere toplam 30 köy yolu kar ve tipi nedeniyle ulaşıma kapandı. İl Özel İdaresine ait iş makineleri ile gece gündüz yürütülen çalışmalarla yolların yeniden ulaşıma açılabilmesi için çalışma yürütülüyor. Çalışmalar hakkında bilgi veren İl Genel Meclisi Başkanı Turhan Kalaycı, "İlimizin yüksek kesimlerinde ciddi bir kar yağışı oldu. Halen devam eden kar yağışı öncesinde gerekli hazırlıklarımızı tamamlamıştık. Sabah saatlerine kapanan yol sayısı 80’e çıktı ama yürütülen çalışmalarla bu sayıyı 30’a düşürdük. Devam eden yağışla açılan yollar yeniden kapanabiliyor. Ulaşımın sağlanabilmesi için gece gündüz karla mücadelemizi sürdürüyoruz" dedi. Evinde mahsur kalan hastanın yardımına yetiştiler Bartın’ın merkez Hasankadı Beldesi Doğancılar Mahallesi’nde nefes darlığı ve kronik akciğer rahatsızlığı bulunan 66 yaşındaki hastanın yardımına ise Acil Sağlık Hizmetleri ekipleri yetişti. Evinde mahsur kalan hastayı kurtarmak için harekete geçen sağlık ekipler, yola devrilen ağaç ve tipi gibi engelleri aşarak hastaya ulaştı. Ekipler, hastayı branda sedye ile güvenli şekilde ambulansa kadar taşıyarak, oksijen desteği sağladı. İlk tıbbi müdahalenin ardından hasta, Bartın Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne getirilerek tedavi altına alındı. Zamanında hastaneye yetiştirilen hastanın sağlık durumunun iyiye gittiği öğrenildi.
Rize Rize Valisi Baydaş 1 yıllık asayiş bilançosunu açıkladı Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, yıl boyunca yürütülen asayiş ve diğer kurumlara ait çalışmalara ilişkin ayrıntılı değerlendirmelerde bulundu. Rize Valisi İhsan Selim Baydaş 2025 yılı boyunca Rize’de yürütülen güvenlik, asayiş, uyuşturucuyla mücadele, trafik, düzensiz göç, sahil güvenlik, 112 çağrıları ve kamu hizmetleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Asayiş olaylarında 2024 yılına nazaran düşüş olduğuna dikkat çeken Vali Baydaş "2024 Ocak-Aralık ve 2025 Ocak-Aralık dönemlerini karşılaştırdığımızda, kişilere karşı işlenen suçta bir azalma görüyoruz. 2024’te 2 bin 368 olay meydana gelmişken, 2025’te olay sayısı 265 azalarak 2 bin 103’e düşmüştür. Bu yaklaşık yüzde 11’lik bir azalmaya tekabül ediyor ve bu tabloyu memnuniyetle müşahede ediyoruz" dedi. Mal varlığına karşı işlenen suçlara da değinen Vali Baydaş, "Mal varlığına karşı işlenen suçta da azalma devam etmektedir. 2024’te 549 olay meydana gelmişken, 2025’te bu sayı 173 azalarak 376’ya düşmüştür. Hem kişilere karşı işlenen suçlarda hem de mal varlığına karşı işlenen suçlardaki bu düşüş, kolluk birimlerimizin, emniyetimizin ve jandarmamızın dikkatli takibi ve önleyici çalışmalarıyla mümkün olmuştur" ifadelerini kullandı. Rize’de terörle mücadele kapsamında 2025 yılı içerisinde 31 operasyon gerçekleştiğini kaydeden Baydaş "Terörle mücadele kapsamında 2025 yılı Ocak-Aralık döneminde, 25’i kırsal alanda jandarma sorumluluk bölgesinde, 6’sı şehir merkezinde olmak üzere toplam 31 operasyon gerçekleştirilmiştir. Bu operasyonların 4’ü FETÖ, 3’ü DEAŞ, 2’si PKK, 1’i DHKP-C, MLKP ve diğer terör örgütleri kapsamındadır. Bu 31 operasyonla ilgili faaliyetler 2025 yılında da aralıksız şekilde sürdürülmüştür" şeklinde konuştu. Olayların yüzde 100’e yakını aydınlatılıyor Rize’de suç olaylarının tamamına yakının aydınlatıldığının altını çizen Baydaş "Evet, olaylar yaşanıyor ama burada aydınlatma oranı çok önemli. Kişilere karşı işlenen suçlarda aydınlatma oranımız yüzde 99,67. Mal varlığına karşı işlenen suçlarda ise bu oran yüzde 97,72. Bu küsuratlı kısım devam eden soruşturmalardan ve delil toplama süreçlerinden kaynaklanıyor. Bu işlemler tamamlandığında oranlarımızın yüzde 100’lere ulaşmasını hedefliyoruz. Bu alanda arkadaşlarımızın üstün gayretine özellikle teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu. "360 bin 112 acil çağrısının 141 bini asılsız" 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan çağrıları da değerlendiren Vali Baydaş, bu çağrılarından asılsız olanların büyüklüğüne dikkat çekerek "112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan çağrıların toplamı 360 bin 904’tür. Maalesef bu çağrıların 141 bin 250’si asılsız çağrı" ifadelerini kullandı.