SAĞLIK - 16 Kasım 2023 Perşembe 10:23

Prof. Dr. İbrahim Öztek: “Bir nesil sonra Türk nesli kısırlaşacaktır”

A
A
A

Sigara ve akciğer kanseri ilişkisiyle ilgili araştırmalar yapan Üsküdar Üniversitesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Öztek, tütün tarlalarında bitkinin genetiğinin değiştirildiğini ifade ederek, “Tütün elde etme miktarı artıyor ama sonuç itibarıyla bir nesil sonra Türk nesli kısırlaşacaktır” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Çarşı Yerleşkesi’nde ‘Sigara ve Akciğer Kanseri İlişkisi’ adlı konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak katılan Üsküdar Üniversitesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Öztek, öğrencilere sigaranın zararları ve yaptıkları araştırmalarla ilgili bilgiler aktardı. Konferansın ardından İhlas Haber Ajansı’na (İHA) açıklamalarda bulunan Prof. Dr. İbrahim Öztek, “Sigaranın, her şeyden önce kanserin bir numaralı etkeni olduğunu, aynı zamanda kalp damar hastalığında da bir numaralı etken olduğunu ve bu nedenle sigaraya yapılan harcamalar ile birkaç tane Çanakkale Köprüsü, bir tane nükleer santral, birkaç tane havaalanı gibi alanların kurulabileceğini, sigaraya ödediğimiz paralarla 100 milyar dolar cebimizden çıkıyor. Bu korkunç bir masraf ve bütün kötülüklerin bu alışkanlıkla başladığını öğrencilerimize anlattık” diye konuştu.

Prof. Dr. İbrahim Öztek: “Bir nesil sonra Türk nesli kısırlaşacaktır”

İlkokulda sigara içenlerin oranı artıyor

Sigaranın zararları ile ilgili yaptıkları araştırmalar hakkında bilgiler veren Öztek, “2005, 2008 ve 2017 yıllarında yapmış olduğumuz araştırmalar var. Buna göre 2007 yılında lise öğrencilerinden yüzde 14’ü sigara içerken, 2010 yılında bu rakam bu rakam biraz daha artıyor. 2015 yılına geldiğimiz zaman lise, ortaokul hatta ilkokul öğrencilerinde bu oran yüzde 25’e kadar çıkıyor. Uyuşturucu da buna ekleniyor, bu asrımızın en büyük felaketi. Sigara bütün bunların önde geleni, neden? Sigara insanın beyninde kimyasal reaksiyonlar meydana getiriyor. Sigara içen insanlar ve sigara içmeyen insanların otopside yapılan incelemede; sigara içen insanların beyinlerinde büyük harabiyetler meydana geldiği, beynin küçüldüğü, Alzheimer hastalığı bu tür insanlarda daha erken olduğu görülmüş. 1990’lı yıllarda yaptığımız araştırmada erkeklerin kadınlarda oranı 8’e 1 idi. Şimdi oran 3’e 1’lere indi. Kadınlarımız da sigara içmeye başladı. Sanayi ilerledikçe, fabrika bacalarından püsküren dumanları soluduğumuz için asbest, sigara içenlerde çok sayıda arttırıyor” diye konuştu.

“Bir nesil sonra Türk nesli kısırlaşacaktır”

Tütün tarlalarında bitkinin genetiği ile oynandığına vurgu yapan Öztek, şunları söyledi:

“Tütün tarlalarımız eskiden milletçe işliyorduk, yetişen tütüne Türk tütünü veya Şark tütünü deniyordu. Bu tütün çok fazla ilaçlanmıyordu. Bugün tütün tarlalarımızın yüzde 87’si yabancıların eline geçti. Eskiden bizim Türk tütünü diz boyundayken, şimdiki tütün tarlalarında insan kayboluyor. Yaprakları kocaman, genetiği değiştirilmiş organizmalar şekliyle bu bitkinin genetiği değiştiriliyor. Büyük büyük yapraklar elde ediliyor, tütün elde etme miktarı artıyor ama sonuç itibarıyla bir nesil sonra Türk nesli kısırlaşacaktır. Gelişmiş ülkeler, geri kalmış ülkelerin nesillerini tüketmek için en zararlı şekliyle sigara gönderiyorlar veya onların tütünlerini o hale getiriyorlar.”

Prof. Dr. İbrahim Öztek: “Bir nesil sonra Türk nesli kısırlaşacaktır”

“Gençlerin sigara ve nargileden uzak durması lazım”

Spor yapan kişilerin riski azalttığına ancak çözüm olmadığını da belirten Prof. Dr. İbrahim Öztek, “Sigara zararını hiçbir şey engellemiyor. Biz bunu akciğerimize çekiyoruz. Bir de tükürükle mideye, pankreasa, kan yoluyla idrar kesesine gidiyor. Kan kanserleri yapıyor. Çok spor yapıyorsun akciğerlerini oksijenle dolduruyorsun, yetmiyor. Çünkü hava odacıklarına kadar inen duman, hava odacıklarındaki hücreleri etkiliyor. Onlar mutasyona uğruyor, özel yapısını kaybediyor ve kanser olmaya başlıyor. Kanser olma yoluna girdiysek engelleyecek hiçbir şey yok. Sigara içen insan ‘ben çok spor yapıyorum’, belki çok spor yaptığı için içtiği sigara az olabilir; içtiği sigaranın azlığı da riskini biraz azaltabilir. Hepsi bu kadar. Nargilenin bir tütünü, içine neler konduğu meçhul. Kırk tane sigaraya bedel. Nargilenin marpucu dediğimiz boruların içinde yüzlerce bakteri ne kadar steril edilirse edilsin ölmüyor. Elektronik sigara çıktı; ‘bu zararsız bunu içerek sigarayı bırakacağım’ diyenler var. Patlıyor, adamın yüzü gözü yanıyor, evi yanıyor. Bunların hepsinden gençlerimizin uzak durması lazım” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. İbrahim Öztek: “Bir nesil sonra Türk nesli kısırlaşacaktır”

“Nar ve portakal çok büyük bir antikanserojen etki yapar”

Bağışıklık sistemini kuvvetlendirecek ve kansere karşı etki yapabilecek meyvelerin tüketilmesi konusunda vatandaşlara çağrıda bulunan Öztek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Antioksidan dediğimiz bir takım meyveler var; kavun, karpuz, portakal, mandalina. Özellikle kara üzüm, insanlara ilaç olarak tavsiye ediliyor. Bunun çekirdeğini yiyeceksin. Eczanelerde kara üzüm çekirdeği toz haline getirilmiş, bağışıklık sistemini kuvvetlendirecek ilaç gibi satılıyor. Nar, portakal gibi meyveleri sabah bir bardak sıkılarak içilirse insana çok büyük bir antikanserojen etki yapar. Etin ateşte islenmiş şekilde yenmesi doğrudan kanserojen gıdadır. Ateşte yapılan ızgara köfte, mangal partisi bunlar da pek uygun değil. Etin üzerinde kanserojen etki meydana getiriyor.”

İsmail Yasin Akçın - Enes Gümüş

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas İlçe sakinleri koruyucu aile ile çocuk edinme hakkında bilgilendirildi Sivas’ta Suşehri Kaymakamlığı öncülüğünde, Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ve Suşehri Aile Toplum Sağlığı Merkezi tarafından ‘Koruyu Aile’ programı düzenlendi. Suşehri Öğretmen Evi konferans salonunda, koruyucu ailelik sisteminin güçlendirilmesi ve farkındalığın artırılması amacıyla program düzenlendi. Programa Suşehri Kaymakamı Mahmut Fazıl Yıldız, Sivas Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Özgür Kırmızıtaş, ilçe protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Koruyucu Aile ile ilgili düzenlenen konferansta konuşan Sivas Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Özgür Kırmızıtaş "Sadece toplu toplum için değil, bir çocuğun hayatına umut olmak, sıcak bir yuvası olmak, bir geleceği sevgiyle inşa etmek görevimiz. Ne yazık ki bazı çocuklarımızda hayatın ilk adımlarında ağır silahlarla donanmış. Kimi çocuklarımız anne şefkatinden kimi çocuklarımız baba güveninden, kimi ise sıcak bir yuvanın huzurundan mahrum kalabilmektedir. Bu gün bizler burada bu eksikliği sevgiyle tamamlayabilmek için toplanmaktayız. Koruyucu aile, sadece bir çocuğun elinden tutmak değildir. Koruyucu aile bir çocuğun gözyaşını silmek, geceleri korkuyla uyandığında başını güvenle yaslayabileceği bir omuz olmaktır. Koruyucu ailelik ‘yalnız değilsin’ demenin en samimi ve güçlü varlığıdır" dedi. Programda koruyucu aileler ve koruyucu ailede yetişen bireyler de konuştu.
Isparta Şarkıcı Melis Fis, 8. Isparta Kitap Fuarı’nda hayranlarıyla buluştu 8. Isparta Kitap Fuarı’na özel konuk olarak katılan şarkıcı Melis Fis, hayranlarıyla buluştu, posterlerini imzaladı. Özellikle çocukların yoğun ilgi gösterdiği Melis Fis, müziğiyle olduğu kadar samimi tavırlarıyla da büyük beğeni topladı. 8. Isparta Kitap Fuarı, kitap kokularının arasında dolu dolu etkinliklerle devam ediyor. Fuarın 5’inci gününe Türk pop müziğinin genç yıldızlarından, ünlü şarkıcı Melis Fis, 8. Isparta Kitap Fuarı’nda imza gününe katıldı. Özellikle çocukların yoğun ilgi gösterdiği Melis Fis, posterlerini hayranları için imzaladı, onlarla bol bol fotoğraf çektirdi. Melis Fis, imza etkinliği öncesinde çocuklarla ‘Kara Kedi’ şarkısını da seslendirdi. Etkinliğin sonunda Isparta Belediye Meclis Üyesi Mahmut Oğuz Bozkır, Melis Fis’e gül tablosu hediye etti. "Şarkılarını severek dinliyoruz" Uzun kuyruklar oluşturan çocuklar sevdikleri şarkıcı Melis Fis’ten imza aldıktan sonra duygularını paylaştı. Melis Fis’i gördükleri için çok mutlu olduklarını dile getiren çocuklar, "Melis ablayı uzun zamandır takip ediyoruz, şarkılarını çok severek dinliyoruz. Kendisinden imza aldık ve fotoğraf çektirdik. Melis ablayı davet ettiği için belediye başkanımıza teşekkür ederiz" dediler. Melis Fis: "Katılımcıların enerjisi ve coşkusu muhteşemdi" 8. Isparta Kitap Fuarı’na katılmaktan dolayı duyduğu memnuniyetini ifade eden Melis Fis, "Isparta Belediye Başkanı’nın daveti üzerine kitap fuarına geldim. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Fuar etkinliği benim için muhteşem geçti. Katılımcıların enerjisi ve coşkusu muhteşemdi" diye konuştu.
İstanbul Sea To Sky, 2026 Dünya Şampiyonası takviminde Uluslararası Motosiklet Federasyonu Hard Enduro Dünya Şampiyonası’nın 2026 takvimine göre Sea To Sky Enduro Motosiklet yarışları 8-10 Ekim tarihlerinde Antalya’da düzenlenecek. Uluslararası Motosiklet Federasyonu (FIM) Hard Enduro Dünya Şampiyonası’nın 2026 takvimi açıklandı. Şampiyonanın en değerli ve en çok beğenilen yarışlarından biri olarak gösterilen Türkiye ayağı, geçmiş yıllarda dünya takviminde yer alan Sea To Sky Enduro Motosiklet Yarışı ile dünya yıldızlarını 8-10 Ekim 2026 tarihlerinde bir kez daha Antalya’da ağırlayacak. Avrupa, Asya, Kuzey Amerika ve Afrika olmak üzere 4 kıtada 9 yarıştan oluşan şampiyonada, Türkiye ayağı yine takvimin en prestijli duraklarından biri olacak. 2026 yılında 9 ayaklı bir organizasyona onay veren Uluslararası Motosiklet Federasyonu (FIM), nisan ayından ekim ayına kadar soluksuz bir şampiyona planlıyor. Birbirinden önemli ve zor etaplarıyla teknik beceriyi öne çıkaran FIM Hard Enduro Motosiklet Dünya Şampiyonası’nda Asya ayağı olan Türkiye, şampiyonanın 8. etabı olarak koşulacak. Heyecan Fransa’dan başlayacak FIM Hard Enduro Motosiklet Dünya Şampiyonası’nda heyecan 17-19 Nisan tarihlerinde Fransa’da 24MX Alestrem Hard Enduro ile başlayacak. Serinin ikinci ayağı 1-3 Mayıs tarihlerinde Portekiz’de Extreme XL Lagares’te devam edecek ve ardından ABD’nin Idaho eyaletindeki engebeli dağlara gidecek. Silver Kings Hard Enduro, 18-20 Haziran tarihlerinde bir kez daha Kuzey Amerika’nın en önemli Hard Enduro parkurlarından birini sergileyecek. Şampiyonanın dördüncü ayağı ise 10-12 Temmuz tarihlerinde İtalya’da Abestone Rodeo Miravalle ile yeni bir bölgede gerçekleşecek. Yeni takvimin en önemli özelliklerinden biri, 20-22 Ağustos 2026 tarihlerinde İsveç’in Orsa Grönklitt kentinde düzenlenecek Forza Orza’nın eklenmesi olacak. Bu etapla İsveç, ilk kez FIM Hard Enduro Dünya Şampiyonası’na ev sahipliği yapacak. İsveç’teki ilk yarışın ardından şampiyona, 11-13 Eylül tarihlerinde İtalya’daki Wild Woods Extreme’de devam edecek. Serinin 7. yarışında pilotlar, 23-26 Eylül tarihlerinde Afrika’da The Roof of Africa’da kıyasıya mücadele edecek. Şampiyonluk mücadelesinin en kritik ve en prestijli etaplarından biri ise Türkiye’de koşulacak. Antalya’nın Kemer ilçesinde, Kemer Motosiklet Kulübü tarafından düzenlenen ve şampiyonanın en özel yarışları arasında gösterilen Sea To Sky Enduro Motosiklet Yarışı, eşsiz manzarasıyla yine katılımcıların beğenisini toplayacak. Zorlu parkurları ve dere geçişleriyle görsel bir şölene dönüşen Sea To Sky, 8-10 Ekim 2026 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Sezonun final yarışı ise 23-25 Ekim tarihlerinde 24MX Hixpania ile İspanya’da yapılacak. Şampiyona Direktörü Ross Whitehead, dünya standartlarında bir takvim oluşturmayı hedeflediklerini belirterek, "2026 için hedefimiz netti; sürücüler, takımlar ve organizatörler için uygun, hayranlara unutulmaz bir sezon yaşatacak kompakt ve dünya standartlarında bir takvim oluşturmak. Dünyanın en ikonik ve zorlu arazilerinde dokuz turdan oluşan bu şampiyonanın seri için büyük bir adım olduğuna inanıyoruz" ifadelerini kullandı. Semih Özdemir: "Motor sporları tutkunlarının gözü ekim ayında Türkiye’de olacak" Sea To Sky Organizatörü Semih Özdemir, şampiyonayla ilgili yaptığı açıklamada, "Sea To Sky yarışları, son iki yılda olduğu gibi 2026 yılında da Dünya Şampiyonası’ndaki yerini korudu. Ülkemizde gerçekleştirilen önemli dünya şampiyonalarından biri olan organizasyon, hem Türkiye’nin tanıtımına hem de spor turizmine büyük katkı sağlamaya devam edecek. Gelecek yıl şampiyonadaki yarış sayısının artmasıyla birlikte heyecanın da 9’a katlandığını söyleyebiliriz. Türkiye’nin en önemli motorsporları organizasyonlarının başında gelen Sea To Sky yarışlarında dünya yıldızları, Antalya’nın eşsiz parkurlarında mücadele ederken, motor sporları tutkunlarının gözü de ekim ayında Türkiye’de olacak" dedi.