SAĞLIK - 29 Temmuz 2023 Cumartesi 12:05

Sağlık turizminin kalbi bu fuarda atacak: Hedef 2 milyon turist

A
A
A

İstanbul, Ağustos ayında Türkiye’deki sağlık sektörünün sağlık turizmindeki payını artırmak amacıyla düzenlenecek önemli bir fuara ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle, Türk Arap Ülkeleri İşbirliği Derneği (TÜRAP) tarafından organize edilen fuarına, Arap ülkeleri ve Türki Cumhuriyetleri büyük ilgi gösteriyor. TÜRAP Yönetim Kurulu Başkanı Sabuhi Attar, "Türkiye, sağlık sektöründe öncü konumda. Arap ülkelerindeki zengin turistler para harcamak için İngiltere’ye, Almanya’ya ve ABD’ye gidiyor. Biz bu fuarla, Arapların ve Türki Cumhuriyeti’ndeki insanların, sağlık hizmeti alması için Türkiye’yi tercih etmelerine öncülük edeceğiz" dedi.

22 Arap ülkesi fuara katılacak

Son yıllarda büyük ilgi gören sağlık turizmine yönelik olarak İstanbul’da düzenlenecek olan “1. Turabexpo Sağlık Turizmi Fuarı”, 16-17 Ağustos 2023 tarihleri arasında İstanbul Pullman Otel ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek. TÜRAP tarafından organize edilen ve Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı desteği, Demir Sağlık ve Hayat Sigorta sponsorluğunda düzenlenecek olan fuara, Türkiye’deki birçok hastane ile medikal firmaların temsilcilerinin yanı sıra, 22 Arap ülkesi ve 5 Türki Cumhuriyetinden sağlık sektörünün öncüleri katılacak. Türk-Arap ülkeleri arasında işbirliğine öncülük eden isimlerden biri olan ve fuarın mimarı TÜRAP Yönetim Kurulu Başkanı Sabuhi Attar, Türkiye’nin sağlık turizmi alanında, Arap coğrafyasındaki marka ve bilinirlilik imajına katkı sağlamak istediklerini söyledi. Uzun yıllardır Türk-Arap ülkeleri ve Türki Cumhuriyetler arasında önemli zirvelere imza attıklarına vurgu yapan Attar, "Türkiye sağlık sektöründe fark oluşturuyor. Bacasız bir sanayi diyebiliriz. Çünkü ithalata dayalı bir öğreti değil. Türkiye, sağlık turizminde çok başarılı. Çok iyi hastanelerimiz var" diye konuştu.

Sağlık turizminin kalbi bu fuarda atacak: Hedef 2 milyon turist

"Araplar ABD’ye değil Türkiye’ye gelecek"

Sağlık turizmi sektörü açısından Türkiye’ye tedavi amaçlı ziyaretçilerin en çok geldiği bölgelerin, Arap coğrafyası ile Orta Asya Türk coğrafyası olduğunu belirten Attar, şunları kaydetti:

“Zengin Arap turistler, Türkiye’deki sağlık sektörünü yeteri kadar tanımıyor. Arap ülkelerindeki zengin turistler para harcamak için İngiltere’ye, Almanya’ya ve ABD’ye gidiyor. Biz zengin Arapların, sağlık hizmeti alması için Türkiye’yi tercih etmelerine öncülük edeceğiz. Bu sektör büyük bir sektör. Türkiye’nin en büyük hastaneleri katılacak. Medikal firmalar var. Arap ülkelerinden Türkiye’ye çok ilgi var. Mide ameliyatı, saç ekimi, estetik gibi alanlarda çok büyük ilgi gösteriliyor. Arap ülkelerinde yeteri kadar Türk sağlık sektörünün tanıtımı yapılmıyor. Bu tanıtımı daha iyi bir şekilde yapmalıyız. Çok önemli hocalarımız var. Çok büyük markalarımız var. Sağlık turizmini, çok iyi bir noktaya taşıyabiliriz. Güçlü tanıtım yapar, markamızı ortaya koyarsak, sağlık turizminden büyük kazanç sağlarız ve Arap coğrafyasındaki ülkeler ile Orta Asya’daki turistleri Türkiye’ye çekebiliriz.”

Sağlık turizminin kalbi bu fuarda atacak: Hedef 2 milyon turist

Yatırım iki katına çıkacak

Arap turistlerin Türkiye’deki harcamalarını iki katına çıkarmayı hedeflediklerini ifade eden Attar, "Sağlık turizminde Türkiye’ye gelen Arap turistlerin harcaması geçen yıl yaklaşık 1 milyar dolardı. Kişi başı bin dolar civarında bir harcama söz konusu. Bu rakamları arttırmak için çalışıyoruz. Kişi başı harcamayı en az 2 bin dolara çıkarmamız lazım. 2023 yılında sağlık turizminin, 2 milyon turiste hizmet etmesini hedefliyoruz. Tüm bu fuar çalışmalarımız, bu hedefleri gerçekleştirmek için" dedi.

"Sağlık sigortası sektöre can olacak"

"Nitelikli ciddi bir kitleye ulaştık. Hem Arap ülkelerinde, hem Türki Cumhuriyetlerinde, hem de Türkiye’de önemli firmalara ulaştık” diyen Attar, şöyle devam etti:

“Bu fuarda sağlık sektöründeki önemli bir konuyu; ‘Sağlık Sigortasını’ da gündeme aldık. Sigorta, sağlık turizmini ileriye taşıyacak bir atılım olacak. Fuarımız ana sponsoru Demir Sağlık ve Hayat Sigorta, önemli bir paketi Arap turistlere sunacak. Bu kapsamda, gelen turiste hastanelerimizde faydalanacağı güzel bir hizmet sunulacak. Ticaret Bakanlığı ile ortak paneller yapılacak. Fuarın ardından ise özel heyetler organize edilerek, 50-100 kişilik özel bir grup, gün boyu bu işte varım diyen hastaneleri ziyaret edecek. Fuarda ayrıca kozmetik gibi alanlarda faaliyet gösteren firmalar da yer alabilecek."

 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir 6 gündür kayıp olan öğretmeni bulmak için çalışmalar devam ediyor Eskişehir’de 6 gündür kayıp olan 51 yaşındaki Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı, bulmak için AFAD Eskişehir İl Müdürlüğü koordinesindeki 40 kişilik ekip, havadan ve Porsuk Çayı’nın içinde arama çalışmalarını sürdürüyor. Eskişehir’de 6 gün önce kaybolan Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı arama çalışmaları devam ediyor. Öğretmenin son görüldüğü yer olan Porsuk Çayı’nın Gökmeydan Mahallesi kısmında Eskişehir İl Afet Ve Acil Durum Müdürlüğü’nden 9, Odunpazarı Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi’nden (OBAK) 5, Dorlion Arama Kurtarma’dan (DAK) 4, MEB Arama ve Kurtarma Birimi’nden (AKUB) 5, Şişecam’ın Acil Vaka Ekibi (SAVE) 4, itfaiyeden 6,Tepebaşı Arama Kurtarma (TAK) 5 ve Sivil Arama Kurtarma Derneği’nden (SARTEM) 2 çalışan olmak üzere toplam 40 kişilik ekiple aramalar, öğretmenin kaybolmasının 6’ıncı gününde devam etti. Havadan dron ve su da ise hem ekiplerin girmesi hemde botlarla yapılan aramalar sabah saatlerinde başladı. Ankara’dan ve Bursa’dan getirilen özel burunlu köpeklerin işaret ettiği yerde arama çalışmaları yoğunlaştı. Ekiplerin kıyı taraması da sürüyor. Tuncay Arslan’ın yakınlarının da çalışmaları yakından takip ettiği bölgede gözlendi. AFAD Eskişehir İl Müdürü Aslan Mehmet Coşkun çalışmaları sahada koordine edip yakından takip ediyor.
Kahramanmaraş MADO’dan "Salep Manifestosu" MADO, Anadolu’nun kadim lezzetlerinden biri olan salebe yönelik yaklaşımını "Salep Manifestosu" ile kamuoyuyla paylaştı. Manifestoda salebin bir içeceğin yanı sıra, kültürel miras, doğaya saygı ve sürdürülebilir üretim vurgusu öne çıktı. MADO tarafından yapılan açıklamada, salebin Anadolu’nun bin yıllık topraklarında, Torosların eteklerinde yetişen orkide köklerinden elde edildiği hatırlatılarak, her fincanın bu coğrafyanın belleğini taşıdığı ifade edildi. Salebin geçmiş ile gelecek arasında bağ kuran bir sembol olduğuna işaret edildi. Kültürel miras olduğu da vurgulandı. Manifestoda, MADO’nun salebi yalnızca bir ürün değil, kültürel bir miras olarak ele aldığı belirtildi. Bu kapsamda Türkiye’de tescilli salep yetiştiriciliği yapan ilk markalardan biri olunduğu, kendi tarlalarında üretim yapıldığı ve orkide koruma ile yaygınlaştırma projelerinin yürütüldüğü kaydedildi. Salep üreticilerine alım garantisi sunularak sürdürülebilir tarımın desteklendiği aktarıldı. Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı ile üniversitelerle iş birlikleri gerçekleştirildiği, Salep çalıştayları ve farkındalık programlarıyla üreticiler, öğrenciler ve kamuoyunun bilgilendirildiği ifade edildi. "Katkısız ve sürdürülebilir üretim" Doğallık ve saflık başlığı altında, ürünlerde katkı maddesi ve sentetik aroma kullanılmadığı belirtilirken, salep orkidesinin doğadaki dengesini korumak amacıyla kontrollü kök kullanımı ve sürdürülebilir hasat uygulamalarının hayata geçirildiği bildirildi. Manifestoda, gerçek salebin sabır ve ustalık gerektirdiği vurgulandı. MADO üretim sürecinde geleneksel yöntemlerin çağdaş tekniklerle birleştirildiği, her aşamanın deneyimli ustalar tarafından denetlendiği belirtildi. Salep kıvamı ve aromasının nesiller boyu korunan orijinal MADO reçetesiyle sağlandığı, bu bilgi birikiminin usta-çırak eğitim programlarıyla aktarıldığı kaydedildi. MADO’nun salebi yalnızca kış mevsimiyle sınırlamadığına dikkat çekilen açıklamada, Türkiye’de soğuk salep ürününü ilk kez ticarileştiren marka olduğu hatırlatıldı. Soğuk salep ve incirli, Antep fıstıklı, Türk kahveli gibi yeni çeşitlerle genç neslin damak zevkine hitap edildiği ifade edildi. "Her Mevsim Salep" vizyonu doğrultusunda global lansmanlar gerçekleştirildiği bildirildi. MADO, Salep Manifestosu kapsamında salebi çeşitlendirmeyi, geliştirmeyi ve yeniliklerle zenginleştirmeyi sürdüreceğini açıkladı. Soğuk salep çeşitleri ve farklı tat kombinasyonlarıyla salebin geleceğin içeceği haline getirilmesinin hedeflendiği belirtilirken, salebin Türk mutfak kültürünün evrensel elçisi olarak dünyaya tanıtılacağı vurgulandı. Orkide koruma ve sürdürülebilirlik konusunda da daha kapsamlı adımlar atılacağı ifade edildi.