SPOR - 09 Ekim 2024 Çarşamba 10:49

Selçuk Çebi: "9 yıllık idarecilik tecrübemizi katarak Türk güreşine hizmet etmek istiyoruz"

A
A
A

Türkiye Güreş Federasyonu Başkan Adayı Selçuk Çebi, dünya şampiyonluklarının yanında 9 yıllık idarecilik tecrübesini de katarak, Türk güreşine hizmet etmek istediklerini söyledi.

Türkiye Güreş Federasyonu başkanlık seçimi 9 Kasım Cumartesi günü Ankara’da yapılacak. Eski milli güreşçi ve Sporcu Yetiştirme Dairesi Başkanı Selçuk Çebi, başkan adaylığı sürecini ve projeleriyle alakalı İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu.

Selçuk Çebi:

Adaylık sürecini anlatan Çebi, "Süreç bazen insanları belirli yönlere doğru sürükler. 25 yıllık sporcu geçmişimizin sonrasında 2017 yılından beri de Gençlik ve Spor Bakanlığı daire başkanlığı olarak görevini yapıyoruz. Sporcu Yetiştirme Daire başkanlığı görevini aktif olarak sürdürüyorum. Onunda yanında eğitim daire başkanlığı yaptım. Hem eğitim tarafıyla hem de sporcu yetişme, performans tarafıyla ilgilendik. 2018’de Türkiye Sportif Yetenek Taraması programını başlattık. 5 milyona civarında sporcumuzun fiziki özelliklerini tarayarak, onları belirli branşlara yönlendirmeyle alakalı bir yapıyı yöneten daire başkanlığının başında olan biriyim. Tüm federasyonlarla beraber hareket eden bir mekanizmanın belli yerinde olan, onların işleyişini bilen, onların mevzuatlarına hakim olan biri daire başkanlığı yönetiyoruz. Güreş bizim ailemiz, sevdamız. Güreşe olan tutkumuz 25 yıllık sporculuk geçmişimizde belli ediyor. Biz geldiğimiz yeri asala unutmadık. Biz güreşin sayesinde ve almış olduğumuz madalyalar sayesinde devletimiz bize imkanlar sağladı, ismimizi kazandık, makamımızı kazandık. 9 yıllık idarecilik tecrübemizi de katarak Türk güreşine, camiamıza, ailemize hizmet etmek istiyoruz" diye konuştu.

"Türk güreşine daha güzel işler yapabileceğimize inanıyoruz"

Türk güreşine daha güzel işler yapabileceklerine inandıklarını söyleyen Selçuk Çebi, "Sistemi bilen, bakanlığın mevzuatına hakim olan, her bir genel müdürlüğü ile iletişimi iyi kuran sporcu arkadaşlarıyız. Bazılarının ağabeyleri, bazılarının kardeşiyiz. Türk güreşi sporun lokomotifidir. Avrupa, dünya ve olimpiyatlarda madalya almak anlamında, olimpiyat şampiyonu çıkarmak anlamında her zaman ön planda olmuştur. Bu lokomotif devam etmedir. Teknik, ekonomik ve yönetsel tarafı var. Türk sporu bizim ata sporumuz. Karakucak, hem minderin hem de yağlı güreşlerin altyapısı olan bir güreş. Türk güreşinde isimler değişir ama madalyalar olmaya devam edecektir. Daha liyakatli, daha adaletli olacağız. Milli takım antrenörleri seçme kriterleri ve milli takıma girecek çocuklarımızın kriterleri belli olması lazım Olimpiyata kadar 4 yıllık bizim yıllık faaliyet programımızın net olması lazım. Biz 2027’ye kadar olan faaliyet programımız hazırladık. İdarecilikte istişare kültürü vardır. Biz federasyon seçiminden sonra aralık ilk haftasında bir çalıştay düzenlemeyi planladık. Hep beraber bir araya gelip, reçeteyi yazacağız. Kısa, orta ve uzun vadeli planlamamızı camiamızla beraber sonlandırmayı planlıyoruz" şeklinde konuştu.

"Federasyon binamız için mücadelemizi vereceğiz"

Selçuk Çebi:

Projeleri hakkında da bilgiler veren Çebi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Federasyon binamızın olmayışı kanayan bir yaradır. Biz inşallah Osman Aşkın Bak bakanımızın talimatlarıyla beraber Türkiye Güreş Federasyonumuza binamızı, otelimizi, antrenman sahamızı yapmak istiyoruz. Projesi de hazır olan, Keçiören’de bir arazimiz vardı. Biz bunu gerçekleştirmek için mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz. 2028 yılına kadar faaliyet programımız net olacak. Eşofmanlı diplomatlar yetiştirmek istiyoruz. Ne kadar eşofman da olsa, Avrupa, dünya şampiyonu da olsa, spordan sonra uzun bir hayat var. Bu hayatta kariyer planlamalarını doğru yapmak için onları yönlendirecek iyi bir ekip kurmak istiyoruz. İngilizce eğitimi, beden dili ve diksiyon gibi eğitimleri vermek zorundayız ki sadece sporculuk yaparken bizim baş tacımız değil, ondan sonra da kariyerini planlaması yönünde destek olmak istiyoruz. Biz aile olarak birlik ve beraberliği hep beraber koruduğumuz zaman, kenetlediğimizde başaramayacağımız şey yoktur. Güreş bireysel spor görülür ama takım sporu gibiyiz. Biz de sporculukta madalyayı almaktan ziyade bizim için en zor olan dışarıdaki etkenlerdir. Aileden, sevdiklerinden uzaksın. Bizim motivasyonumuzu yükselten değerlerimiz var. Bu değerlere sahip bir sürü kardeşlerimiz var. Bizim için bayrak her şeyden ön planda geliyor. Bayrağı göndere çektirebilmek için hayatımızdan ödün vermemiz gerekiyorsa, veriyoruz zaten. Madalya almaya yardımcı olan partnerlerimiz bu işte emektardır. Onlar da ailelerinden ödün veren dostlarımızdır."

Selçuk Çebi:

"Tecrübemizi camiamıza aktarmak istiyoruz"

Tecrübelerini güreş camiasına aktarmak istediğini vurgulayan Selçuk Çebi, "Bir seçime girdik, 3-5 arkadaş yarışıyoruz. Herkes kendi derdini, yapabileceklerini anlatıyor. 3-4 arkadaşımız da Avrupa ve dünya şampiyonu, olimpiyat katılmış, madalya almış birbirinden değerli kardeşlerimiz, ağabeylerimiz. Biz dışarıda dostluk, kardeşlik yaptık ama mindere girdiğimiz zaman sonuna kadar kazanmak için savaş yaptık. Bizi burada ayıran en büyük etken, 25 yıllık sporculuk hayatı içinde 3 kez dünya şampiyonluğu yaşamış, dünya ikincilikleri, üçüncülükleri, başarı anlamında bir portföy geliştirmiş, bıraktıktan sonra 8 yıldır, neredeyse 9. yılına girdik, ciddi idarecilik tecrübesi olan biri olan kardeşleri, arkadaşlarıyım. Şu ana kadar geliştirdiğimiz tecrübemizi camiamıza aktarmak istiyoruz. Yarış bittikten sonra yine arkadaşız, dostuz. Birimizin başına bir şey gelse ilk önce birbirimizin sıkıntısına koşacak bir aileye sahibiz" açıklamasında bulundu.

"Şampiyonalarda kulüplerimizin konaklamasını desteleyeceğiz"

Güreşin bu zamana kadar başarılar başarılara ulaşmasında en büyük etkenlerden birinin sporcu eğitim merkezleri olduğunu hatırlatan Çebi, "Hem kulüplerimizin altyapısını buralardan güçlendiriyoruz hem de il müdürlüklerinde görev yapan antrenörlerle hareket ediyorlar. Spor Lisesi’nden ziyade 35 ilimizde zaten güreş eğitim merkezimiz var. Bu farklı bir proje, olabilir mi? Olmaz diye bir kaide yok. Bizim planımızda 35 eğitim merkezinin olduğu yerde hem ortaokul hem lise, bunların belirli alanlarına Türkiye Olimpik Hazırlık Merkezlerini koyduk. Bunların birkaç tanesinin yerini değiştirmemiz lazım. Başarılı olan çocuklar, ortaokuldan liseye, lisede başarılı olan TOHM merkezlerine, burada başarılı olanlar da asıl yeri olan milli takıma gelecek. Kulüpler bu işin yüzde 50’sidir. Nasıl deriz ya insanı yaşat ki devlet yaşasın, kulüpleri yaşat, spor yaşasın, sporcu yaşasın, yoksa olmaz. Biz federasyonumuzu yürütürken, kulüplerimizin sıkıntılarınız biliyoruz. Ekonomik anlamda, malzeme anlamında sıkıntıları var. Bizim mevzuatında federasyonumuzun bütçesinin yüzde 15’ini ayni ve nakdi yardım yapabilir diyor, altyapıya anlamında. Liglerde ödül sistemimiz var. Her ligin en altından en üstüne kadar ödül sistemimiz var. Büyük bir ihtimalle liglerde de, Türkiye şampiyonalarında da onların konaklamasını, yemesini, içmesini federasyon imkanlarımızdan, bazen sponsorluktan desteklerimiz olacak. Bunların planlamasını yapıyoruz" ifadelerini kullandı. Selçuk Çebi son olarak birlik ve beraberlik vurgusu yaparak, "9 Kasım’da yapılacak seçimin hem camiamıza, hem spor ailesine hayırlı olur diyoruz. Güreş lokomotif bir spordur. Gelecek olan arkadaşımızın başarılı olmasını canı gönülden isteriz. Birlik ve beraberliğimizi korumak ve en güzel şekilde seçime gitmeyi temenni ediyorum" dedi.

Oğuzhan Ort - Mehmet Ekrem Ceylan - Samet Yalçın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Minik eller tohumları toprakla buluşturdu Konyaaltı Belediyesi’nin halka kazandırdığı 5’inci kreş olan Doğa Çocuk Enstitüsü’nde yer alan serada ’Sebze Ekimi Etkinliği’ gerçekleştirildi. Minikler, etkinlik için hazırlanan tohumları toprakla buluşturdu. Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan’ın, Konyaaltı’ndaki kreş sayısını iki katına çıkarma sözünün ardından açılan ilk kreş olan Doğa Çocuk Enstitüsü’nde eğitim ve etkinlikler devam ediyor. Doğayla iç içe bir ortamda eğitimlerini sürdüren çocuklar için, kreş içerisinde yer alan serada ’Sebze Ekimi Etkinliği’ gerçekleştirildi. Etkinlikte ilk olarak Eric Carle’ın ’Minik Tohum’ adlı kitabında tohumları tanıttığı kısım okundu. Ardından sevgi treni oluşturan çocuklar seraya geçerek kazma küreklerle toprağı hazırladı. Minikler öğretmenleri eşliğinde hazırladıkları toprağa roka, tere, maydanoz ve ıspanak ekip sebzeleri toprakla buluşturdu. Etkinlik boyunca keyifli vakit geçiren çocuklar, tohumları toprakla buluşturmanın tadını çıkardı. Konyaaltı Belediyesi Kreş Müdürlüğü’nden edinilen bilgiye göre, bu tür etkinliklerin çocukların gelişimi için planlanmaya devam edeceği aktarıldı. Kotan: "Çocuklarımız eğitimi en doğal ortamda görüyorlar" Konyaaltı Belediyesi kreşlerinde eğitimle birlikte çocuklara üretmenin önemini de aktardıklarını vurgulayan Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, "Kreşlerimizde verdiğimiz eğitimin kalitesini her zaman en üst seviyede tutuyoruz. İlçemize kazandırdığımız 5’inci kreşimizde çocuklar doğayla iç içe bir eğitim görüyor. Minikler burada toprakla buluşuyor. Çamurla oynuyor. Tamamen doğal bir ortam var. Kreşimizin içerisinde bir de seramız mevcut. Bu serada minikler üretmeyi öğreniyor. Gerçekleştirdiğimiz sebze ekimi etkinliğiyle, çocuklarımıza üretmenin ne kadar önemli olduğunu küçük yaşta göstermiş olduk. Miniklerimiz, sebzeleri toprakla buluşturdu. Hepsinin eline sağlık. Onları çok seviyoruz" ifadelerini kullandı. "Doğa Çocuk Enstitüsü’nde birçok etkinlik yapılıyor" Konyaaltı Belediyesi Kreş Öğretmeni Güleray Erçiftçi, "Çocuklarımız Eric Carle’ın muhteşem eserlerinden biri olan ‘Minik Tohum’un yolculuğuna çıktılar. Minik Tohum’un maceralarına tanıklık ederek, kahvaltı tabaklarımızı süsleyecek olan roka, tere ve maydanozları toprakla buluşturdular. Ardından mutfaklarımızın vazgeçilmezlerinden ıspanakları toprakla buluşturdular" dedi. Doğa Çocuk Enstitüsü’nde gerçekleştirilen etkinliklere değinen Erçiftçi, "Çocuklarımızın doğayla bağlantı kurdukları pek çok etkinlik yapıyoruz. Serbest oyun alanlarımızdaki yapı inşa oyunlarıyla, çamur mutfağımızda hazırladıkları yiyeceklerle hem doğayla bağlantı kuruyorlar hem de kendilerini gerçekleştirme basamaklarının aslında en kıymetli alanında görüyorlar. Velilerimiz çok mutlular. Çünkü kendilerine her akşam eve topraklanmış, toprak ve çamurla birlikte oyunlar oynayan çocuklar teslim ediyoruz" diye konuştu.
Muğla Prof. Dr. Türkan Saylan konser ve söyleşiyle anıldı Prof. Dr. Türkan Saylan, adını taşıdığı Menteşe Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezinde gerçekleştirilen anma etkinliği, ‘Bir kadın değişir, dünya değişir’ sloganıyla düzenlendi. Anma programı, senfoni orkestrası ve söyleşiyle devam etti. Söyleşinin moderatörlüğünü Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal Aras üstlendi. Etkinlik, Muğla Büyükşehir Belediyesi ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği iş birliğinde gerçekleştirildi. Prof. Dr. Türkan Saylan, özellikle cüzzam hastalığının araştırılması ve tedavisine yönelik çalışmalarıyla tanınmış; uzun yıllar İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalında görev yaparak hem tıp dünyasına hem de toplumsal hayata önemli katkılar sunmuştur. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Muğla Şube Başkanı Leyla Ural, Prof. Dr. Türkan Saylan’ı Türkiye’nin en önemli kadın rol modellerinden biri olarak tanımladı. Saylan’la hayattayken tanışma fırsatı bulduğunu ifade eden Ural, "Alçakgönüllülüğü, insan sevgisi ve hoşgörüsüyle çok özel bir insandı. Dernek olarak onun felsefesini yaşatıyor, çocuklara yalnızca maddi destek değil, kişisel gelişimlerine katkı sunacak çalışmalar yürütüyoruz. Büyükşehir Belediyesi ile gerçekleştirdiğimiz ortak çalışmalar için Başkanımız Ahmet Aras’a teşekkür ediyorum" dedi. Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal Aras, anma etkinliğinde yaptığı konuşmada, "O, yaşamı boyunca toplumda var olan önyargılara, ayrımcı bakış açılarına, eşitsizliğe ve haksızlıklara karşı kararlılıkla mücadele etti. Bilimi, eğitimi ve insan haklarını rehber edinerek, özellikle kadınların ve kız çocuklarının toplumsal hayatta eşit şartlarda yer alması için öncü bir duruş sergiledi" dedi. Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Prof. Dr. Türkan Saylan’ı anma programında yaptığı konuşmada, Saylan’ın Cumhuriyet değerlerini ve çağdaş yaşam anlayışını topluma miras bırakan öncü bir isim olduğunu vurguladı. Başkan Aras, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve vakfının bu anlayışın kurumsal karşılığı olduğunu belirterek, "Çağdaş yaşamdan kastımız, Atatürk’ün bize gösterdiği ufku anlamaktır. Bu; insanların onurlu, eşit, refah içinde ve hiçbir ayrımcılığa tabi tutulmadan modern bir ülkede yaşamasıdır. Atatürk’ün ‘muasır medeniyet seviyesi’ olarak tarif ettiği hedef budur" ifadelerini kullandı. Konuşmasında Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin eğitim alanındaki çalışmalarına da değinen Başkan Aras, "Göreve geldiğimizde kent genelinde yalnızca 2 kreş vardı. Bugün 7 kreşe ulaştık. Kısa sürede bu sayıyı 18’e çıkaracağız. Son 1,5 yılda 5 yeni kreşi hizmete açtık" dedi.