ASAYİŞ - 19 Şubat 2024 Pazartesi 12:25

Tekel bayi cinayetine ilişkin duruşmanın görülmesine başlandı

A
A
A
Tekel bayi cinayetine ilişkin duruşmanın görülmesine başlandı

Esenyurt’ta 2 kişinin hayatını kaybettiği tekel bayii cinayetine ilişkin davanın görülmesine başlandı. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Tarık Özer “Ben sadece oğlumu, kardeşimi ve kendimi korudum. Yunus Emre Erzen’i öldürme kastım yoktu. Amacım sadece yaralamaktı” derken, Sanık Murat Özer ise, “Keşke o gün ayağım kırılsaydı oraya gitmemiş olsaydım” ifadelerini kullandı.


Esenyurt’ta Temmuz ayında Yunus Emre Erzen ve Batuhan Bayındır’ın hayatını kaybettiği tekel bayii cinayetine ilişkin 10 sanığın yargılandığı davanın görülmesine başlandı. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuksuz sanıklar Adem Kılıç, Ercan Topçu ve Hüsamettin Ahmetoğlu hazır bulundu. Duruşmada tutuklu sanıklar Tarık, Murat, Azat ve Servet Özer ise SEGBİS sistemi ile hazır edildi. Duruşmaya taraf avukatları ile müştekiler de katıldı.



“Amacım sadece yaralamaktı”


Sanık Tarık Özer savunmasında Cantürk Erzen’i 2015 yılından beri tanıdığını söyleyerek “Kendisi ile hem ticari ilişkim hem arkadaşlığım vardır. Olaydan 2-3 ay önce kendisi ve oğlu benden 70 ton demir aldılar. Bunun karşılığında 1 milyon TL tutarında 2 çek verdiler. Birini ödediler birini ödemediler. Sonra ödeme emri çıkarttım. Olay günü şirketimden çıktım evime gittim. Sonra Cantürk Erzen’in benim göndermiş olduğum ödeme emrine karşılık küfürlü, hakaretli paylaşımlarını gördüm. Kardeşim Murat Özer’e de gösterdim. Oradan kalktık kardeşime de kalk gidelim dedim. Yolda giderken birkaç kişi de beni aradı. ‘Cantürk Erzen’in paylaşımlarını gördün mü?’ dediler bana. Sonra sitemin önüne geldik. Kardeşime ‘bu bizi rezil etti’ dedim. Ne yapabiliriz diye düşündüm. Kardeşime ‘sen Cantürk’ü ara hem kendini rezil ediyor hem bizi rezil ediyor’ dedim. Kardeşim Cantürk’ü aradı ama kendisi cevap vermedi. Sonra kardeşim ile birlikte oğlumu da aldık. Paylaşımları kaldırması için gidip konuşmak istedik. Biz esnaf insanız, tatsızlık olmasın istedim. Tekel bayiye gittim. 3 kişi vardı içerde. Selam verdik. Kardeşim Murat, Yunus Emre’nin yanına gitti ‘baban nerede’ dedi. O ise ‘babamı ne yapacaksın?’ dedi. Yunus Emre o gün kinayeli kinayeli konuşmaya başladı. ‘Babanı çağır, gelsin bir konuşalım’ dedim. Kardeşim ile Yunus Emre itişip kakıştılar. Ben olayın büyümemesi için engellemeye çalıştım. O sırada Batuhan Bayındır yere düştü. Ben sırtım dönükken silah sesi duydum. Oğlum ‘baba’ diye bağırdı. Döndüğümde kardeşim vurulmuştu, kan vardı. Oğlum da vuruldu diye düşündüm. O esnada Yunus Emre’nin bacaklarına ateş ettim. Tamamen ayaklarından vurup etkisiz hale getirmek için. Yusuf Erzen eli belinde gelince bir tane de ona ateş ettim. Silahı hala bırakmadığı için Yunus Emre’ye bir kez daha ateş ettim. Ben Batuhan Bayındır’ı hayatım boyunca görmedim tanımam. Ben sadece oğlumu, kardeşimi ve kendimi korudum. Olay bu. Sonra kardeşimi acil servise bıraktım tedavi altına aldılar. Yunus Emre Erzen’i öldürme kastım yoktu. Amacım sadece yaralamaktı” dedi.


“Keşke o gün ayağım kırılsaydı oraya gitmemiş olsaydım”


Sanık Murat Özer ise, “Benim Cantürk Erzen ile herhangi bir husumetim yoktu. Abimle arasında bir demir ticareti konusu olmuştur. Cantürk çekin bir kısmını ödemiş bir kısmını ödememiş. Olay günü tekel bayide Yunus Emre Erzen kinayeli kinayeli bana baktı. İçki bardağını gördüm. Alkollü olabileceğini düşündüm. Elimi iteledi. Ben de onu içki şişelerine doğru ittim. Kasanın altında bulunan silahı aldı. Ben Yunus Emre Erzen’e zarar vermeyi istemiş olsaydım kendisine direkt ateş ederdim, ruhsatlı silahım var. Ben elime tesadüfen geçirdiğim bir şişe ile engel olmaya çalışıp vurdum. Benim de elim parçalandı. Engel olamadım. Yunus Emre silahını çıkarıp ateş etti. Ben abim Tarık Özer’in ateş edip etmediğini bile bilmiyorum. Benim amacım canımı kurtarmaktı. Ben engel olmaya çalıştım. Kendilerini dışarı çıkarmaya çalıştım. Ben yaralıydım bu nedenle hastaneye kaldırıldım. İddia makamı kan gütme saikiyle hareket ettiğimizi söylemiş. Benim yaşım 40 karakol önünden bile geçmemişimdir. 6 kardeş olarak hepimizin sabıkası tertemizdir. Ölenlere Allahtan rahmet diliyorum. Keşke o gün ayağım kırılsaydı oraya gitmemiş olsaydım. Cantürk Erzen keşke anamıza avradımıza küfretmeseydi” şeklinde savunma yaptı.



İddianameden


Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 28 Temmuz günü gece saat 23.20 sıralarında Esenyurt Güzelyurt Mahallesi Mehmet Akif Ersoy Caddesi Baray Tekel-Gold Park Şarküteri isimli iş yerinde meydana gelen olay anlatıldı. İddianamede, taraflar arasında meydana gelen tartışma ve silahla ateş edilmesi sonucu Yunus Emre Erzen’in 8 adet kurşunla yaralanarak hayatını kaybettiği, Batuhan Bayındır’ın ise 2 el ateş edilmesi sonucu yaralanarak öldüğü anlatıldı. İddianamede müşteki Yusuf Erzen ve şüpheli Murat Özer’in de çeşitli yerlerinden yaralandıkları belirtildi.


İddianamede, şüpheliler Tarık, Murat, Azat, ve Servet Özer’in ‘tasarlayarak kan gütme saikiyle kasten öldürme’, ‘kasten öldürme’, ‘tasarlayarak kan gütme saikiyle kasten öldürmeye teşebbüs’ ve 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet suçlarından 1 kez ağırlaştırılmış müebbet, 1 kez müebbet, ve 16 yıl 6 aydan 31 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. 5 diğer şüphelinin ise değişen oranlarda hapisle cezalandırılması istendi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.