ASAYİŞ - 10 Şubat 2024 Cumartesi 03:05

Terör örgütü DHKP/C’ye ağır darbe: Tutuklananlar arasında örgütün kilit isimleri yer alıyor

A
A
A

Terör örgütü DHKP/C tarafından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önündeki kontrol noktasına düzenlenen terör saldırısıyla ilgili başlatılan soruşturmada 48 şüphelinin tutuklandığı bildirildi. 48 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, tutuklananlar arasında etkili eylem talimatı ile hareket ettikleri anlaşılan örgütün kilit isimleri yer alıyor.

Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi girişinde düzenlenen saldırıda düğüm çözüldü. Sol terör örgütü DHKP/C’ye mensup iki hücre üyesi tarafından polis kontrol noktasına düzenlenen terör saldırısıyla ilgili başlatılan soruşturmada yakalanan 96 şüpheli dün sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi.

Önemli isimler cezaevine konuldu

Gece yarısına kadar devam eden duruşma, 01.15’te sona erdi. 96 şüpheliden 14’ü ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’ ve ‘nitelikli kasten öldürme’, 33’ü ‘silahlı terör örgütüne üye olma’, 1’i ‘örgüte yardım etme’ suçlarından olmak üzere 48 zanlı tutuklandı. Geri kalan 48 şüpheli hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulanarak salıverilirken, öldürülen örgüt üyesi Pınar Birkoç’un eylem esnasında 13. Ağır Ceza Mahkemesinde duruşmada yargılaması bulunan kardeşinin de eylem ile irtibatlı olduğu değerlendirilerek, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan tutuklanmasına karar verildiği belirtildi.

Ayrıca menfur saldırı sonrasında sosyal medya hesaplarından provakatif paylaşımlar yaptıkları saptanan kişiler ile ilgili yürütülen soruşturma çerçevesinde kolluk kuvvetlerince gözaltına alınarak mahkemeye çıkarılan 6 şüpheliden 5’inin de tutuklanarak cezaevine gönderildiği aktarıldı. Toplam tutuklanan şüpheli sayısı ise 54 olarak kaydedildi.

Eyleme ilişkin yürütülen soruşturmada, tutuklananlar arasında etkili eylem talimatı ile hareket ettikleri anlaşılan örgütün kilit isimleri bulunuyor.

Mahkeme heyetinin tutukladığı şüpheliler arasında DHKP/C’nin Türkiye sorumlusu olduğu iddia edilen C.E.’nin eşi örgütün İstanbul sorumlusu olduğu ileri sürülen G.E., Mart 2018’de Lübnan’da gözaltına alındığı öne sürülen, DHKP/C örgütü yöneticisi olmak suçlamasıyla yargılanan A.Ö., saldırı esnasında öldürülen DHKP/C militanı Pınar Birkoç’un ablası N.B., Ocak 2015’te Dolmabahçe Sarayı önünde saygı nöbeti tutan askerlere yönelik saldırı yapan hücre üyesi Fırat Ö.’nün kuzeni olan ve örgütün Hatay sorumlusu olarak gösterilen, geçmiş dönemlerde Suriye’de bomba ve silah eğitimi aldığı iddiasıyla soruşturma geçiren örgüt sorumlusu S.Ö.’nün de tutuklanan isimler arasında yer aldığı öğrenildi.

Yine İstanbul Adliyesi’ne yönelik terör saldırısı soruşturmasında mahkemeye sevk edilip tutuklanan 48 şüpheli arasında 22 yıl önce 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından 2002 yılında cezaevindeyken affedilen M.Ö. isimli örgüt üyesi de yer alıyor. Geçmişte bir çok örgütsel faaliyetlere katıldığı gerekçesi ile hüküm giyen M.Ö., cezaevinde ölüm orucuna girdiği dönemde 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından 2002 yılı Ocak ayında affedilmişti. Örgüt üyesi Ö.’nün, 22 yıl önce ölüm orucu sırasında yakalandığı wernicke-korsakoff sendromu nedeniyle affedildiği ifade edildi.

Sadık Kahraman

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hülya Koçyiğit: "Berrin Menderes’i canlandırmak içimde ukde kaldı" Esenler Film Festivali kapsamında düzenlenen panelde konuşan usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Halit Refiğ’in yazdığı senaryoda Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini ancak "Şeytan Aldatması" filminin çekilemediğini belirterek, "Bu rol içimde ukde kaldı" dedi. 6. Esenler Film Festivali; sinemanın estetik, teknik ve düşünsel boyutlarını bir araya getiren çok yönlü programıyla üçüncü gününde de sinemaseverlerden yoğun ilgi gördü. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde "Onuruna Filmler" bölümü kapsamında bu yıl ‘Jüri Özel Ödülü’ kendisinin adına verilen efsane yönetmen Halit Refiğ’in "Bir Türke Gönül Verdim" filmi izleyiciyle buluştu. Filmin ardından düzenlenen "Bir Yorgun Savaşçı: Halit Refiğ" başlıklı panelde, usta yönetmenin sinemaya yaklaşımı ve Türk sinemasındaki yeri; usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Gülper Refiğ ve Suat Köçer’in katılımıyla ele alındı. "Refiğ popüler kültüre hizmet etmiyordu" Halit Refiğ’i zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamı olarak tanımlayan Koçyiğit, "O sıradan bir yönetmen, günün popüler kültürüne hizmet eden bir sinemacı değildi. Hem ülkesi hem dünya için özgün fikirleri olan bir düşünce adamıydı. Ülkemizin yetiştirdiği nadide değerlerden biriydi. Sinema yoluyla insanlarla iletişime geçerek bütün erdemleri, güzel düşünceleri, saygıyı, sevgiyi vicdanı paylaşmak istedi. O yorgun bir savaşçıydı. Zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamıydı. O günlere değil, bugünlere seslenmek istedi" şeklinde konuştu. Usta yönetmenin öngörüsü sayesinde Altın Portakal aldığını anlatan Koçyiğit, ‘Karılar Koğuşu’ filminde Perihan Savaş’ın oynadığı Hanım karakterini beğendiğini; ancak usta yönetmenin Töze karakterinde ısrar ettiğini söyledi. Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini usta yönetmen ile paylaştığını ve Refiğ’in çok güzel bir senaryo yazdığından bahseden Koçyiğit, "Muhteşem bir senaryo yazdı. Ancak o dönem, ben de sinemacı olarak çaldığım kapılardan olumlu dönüş alamadım. Bu nedenle ’Şeytan Aldatması’ filmi çekilemedi ve içimde ukde olarak kaldı" dedi. "Agresif karakterler beni rahatsız ediyor" Türk sinemasında son dönemlerde yer alan karakterleri gerçekçi bulup bulmadığı sorusu üzerine, dizi izleyicisi olmadığını belirten Koçyiğit, "Kanallar arasında gezinirken gözümün takıldığı, şaşırdığım ve beğendiğim işler oluyor. Ancak günümüzde hayat şartları, insan ilişkileri, var olma kaygıları insanları o kadar bunaltmış ki; bu karakterlere de yansımış. Agresif, kıskanç, kavgacı, sürekli gizli işler peşinde olan karakterlerin izlenmesi beni rahatsız ediyor. Böyle olmamalı bence. Toplum içinde bu tarz insanlar olabilir; ama herkes böyle değildir" ifadelerini kullandı.
Bursa Bursa Büyükşehir’den çiftçiye ‘çevreci’ destek Bursa Büyükşehir Belediyesi, tarımda verimliliği artıran suyu koruyan ve çevreye nefes aldıran projeleriyle örnek olmaya devam ediyor. Bursa’da her alanda çiftçiyi destekleyen projeleri hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, üretici maliyetlerinin düşürülmesi, suyun verimli kullanılması ve bereketli toprakların yeniden hayat bulması amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’ye örnek proje Parklardan ve terminalden toplanan plastik atıkları, Damla Sulama Boru Üretim Tesisi’nde (Tarım Plast Fabrikası) modern teknolojilerle işleyerek damla sulama borusu olarak çiftçinin hizmetine sunan Büyükşehir Belediyesi, geliştirdiği çevreci ve doğa dostu projelerle Türkiye’ye örnek olmaya devam ediyor. Hem çiftçi hem çevre dostu Tarım Peyzaj AŞ’nin hayata geçirdiği ‘Eskiyi Getir, Yeniyi Götür’ projesiyle 17 ilçede ömrünü tamamlamış plastik borular toplanarak yenisiyle değiştiriliyor. Proje çerçevesinde kilosu 10 liradan hesaplanan plastik borular, yüzde 30 fire uygulanarak yeni damla sulama hortumu alımında çiftçiye sağlanan yüzde 50 hibe desteğine ek olarak fiyattan düşülüyor. Böylece üreticilerin yeni borulara çok daha uygun ve erişilebilir fiyatlarla ulaşması sağlanıyor. 110 bin kilogram plastik geri dönüşüme kazandırıldı Böylece hem atıklar geri dönüşüm sürecine dahil ediliyor hem de üreticilere ekonomik katkı sağlanıyor. Proje kapsamında şimdiye kadar 110 bin kilogram hurda damla sulama borusu toplanarak geri dönüşüm sürecine kazandırıldı. Geri dönüşümü teşvik eden uygulamayla üreticilerde çevre bilincinin artırılması, hava ve toprak kirliliğine karşı duyarlılığın güçlendirilmesi ve modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması hedefleniyor.