SAĞLIK - 09 Kasım 2024 Cumartesi 11:07

Uzmanı açıkladı: "Diş tedavileriyle yaşlanmayı geciktirin"

A
A
A
Uzmanı açıkladı: "Diş tedavileriyle yaşlanmayı geciktirin"

Güzelleşmek ve gençleşmek isteyenler, birbirinden farklı yöntemlerin kapılarını çalarken, uzmanlar diş tedavileri ile doğal yolla, ameliyatsız, kozmetik işlemsiz yüz gençleştirmenin mümkün olduğunu açıkladı.


Uzman Diş Hekimi ve Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, ameliyatsız ve kozmetik işlemsiz de yüzün gençleşebileceğini açıkladı. Prof. Dr. Özkan, diş işlemleriyle yüz hatlarını yeniden şekillendirebilecek teknikleri anlattı. Anatomik diş dolgusu ve kaplama tedavi yöntemleriyle elde edilen bu estetik neticenin, uzun, etkili bir gençlik arayışında olanlar için yeni bir bakış açısını oluşturdu.



“Yüz V şeklini alarak daha ince ve zarif bir hale geliyor”


Yüzdeki yorgun ifadelerin azalacağını ifade eden Prof. Dr. Birkan Özkan, “her bireyin yüz yapısı eşsiz, bu nedenle her kişiye özel bir tedavi planının ardından tedavi yönteminin olması gerekiyor. Diş dolgularına özel bir anatomik şekil verilerek yüz yüksekliğinin ideal orana getirilmesi sayesinde yüze doğal bir gençlik ve dinamizm sağlanıyor. Dişlere yapılan özel dokunuşlarla göz, burun, dudak, kaş ve çene görünümünü altın orana göre ayarlanarak daha simetrik, genç ve estetik bir ifade sağlanabiliyor. Bu sayede burun çevresindeki derin oluklar sığlaşırken, yüzdeki yorgun ifade azalıyor, yüz V şeklini alarak daha ince ve zarif bir hale geliyor” dedi.



“Bu işlemle yüzü, daha genç görünüme ve ideal orana getirmek mümkün”


Yapılan tedavi ile yüz daha genç görünüme sahip olarak ideal orana getirildiğini açıklayan Prof. Dr. Birkan Özkan, “Yüz hatlarını belirginleştirmek ve keskinleştirmek isteyenler için yapılan anatomik diş dolguları sayesinde genç görünüm sürecine girilebiliyor. Geride olan çene yapısı, anatomik diş dolguları sayesinde hafifçe öne alınarak ‘kuş yüz’ olarak bilinen ovallikten kurtuluyor, alt çene önde konumlandırılıyor, çene hatları belirginleşiyor ve doğal bir jawline etkisi oluşturabiliyor. Bu işlemle yüzü, daha genç görünüme ve ideal orana getirmek mümkün” diye konuştu.



“Yapılan anatomik diş dolgu tasarımıyla, yüz ifadesinin daha canlı ve taze bir görünüme kavuşabiliyor”


Diş Tedavi sayesinde yüzün daha canlı bir görünüme dönüşebildiğinin altını çizen Uzman Diş Hekimi ve Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, “Anatomik Diş dolguları, çene alt yapısının yüzdeki konumunu değiştirerek ideal yüz oranını sağlıyor ve yüzde gençleştirme etkisi sağlıyor. Dişlerin dolgularına yapılan anatomik dolgu tasarımı, yüz ifadesinin daha canlı ve taze bir görünüme kavuşabiliyor. Anatomik diş dolguları sayesinde yüzdeki sarkmaların daha gergin bir cilde dönüşüyor. Bu sayede dolgun ve saydam bir yüz görünümü elde edilebiliyor” şeklinde konuştu.



“Diş tedavileri sayesinde domino taşı etkisi oldukça önemli”


Hem sağlıklı hem de estetik bir tedavi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Birkan Özkan, “Tombul yanak görüntüsünden sıkılanlar için diş kaplamaları ve anatomik dolgularla yüz hatlarınız incelebilir. Böylece yüzde estetik bir V şekli elde edilerek daha zarif ve doğal bir ifade sağlanıyor. Ayrıca dudak üzerindeki kırışıklıklar yumuşatılarak dudakların da daha dolgun görünmesi sağlanabiliyor. Ameliyatsız olarak yüz hatlarını şekillendirmek isteyenler için, bu yöntem mükemmel bir çözüm olabilir. Yüzün doğallığını koruyarak gençleşme etkisi sağlayabiliyor. Sonuç olarak, yüzün gençleşmesinde yüzün altyapısını oluşturan diş ve çenelerdeki değişiklik, diş tedavileri sayesinde domino taşı etkisi oluşturması oldukça önemli. Bu etkilerin uzun vadeli kalıcı yansımalarının olduğunu ve bu durumun da hem sağlık hem de estetik açıdan etkili çözümler sunulabilir” dedi.



Uzmanı açıkladı: "Diş tedavileriyle yaşlanmayı geciktirin"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Çameli’nin titrek kavak ormanları bulutların arasında görsel şölen sunuyor Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarı, kızıl, turuncu ve yeşilin tonlarıyla oluşan renk cümbüşü havadan görüntülendi. Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 750 ile 2 bin 300 metre rakımda yer alan ilçe; vadileri, meraları ve yüksek dağlarıyla çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Çameli florasında 200’a yakın endemik bitki türünün bulunması, bölgenin coğrafi yapısının sağladığı doğal zenginlikten kaynaklanıyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarıdan kahverengiye uzanan tonların hâkim olduğu bölgede yüksek ağaçların oluşturduğu renk cümbüşü doğaseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de bu denli yoğunlukta görülen titrek kavak topluluklarına nadiren rastlandığını belirten uzmanlar, Çameli’nin bu açıdan önemli bir ekolojik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bölge hem biyolojik çeşitlilik hem de doğal güzellik açısından eşsiz bir zenginlik sunuyor. "Bu orman Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır" Titrek kavak ağaçlarının titizlikle korunduğunu ifade eden Endemik Bitkiler Araştırmacısı Rıfat Özdemir, "Bu gördüğünüz titrek kavak ormanları sonbahar ve kış aylarında renk cümbüşü oluşturuyor. Bütün renkleri hemen hemen görürsünüz. Türkiye’deki dağılımı oldukça seyrektir. Bu saha, Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır. Çameli ilçemiz flora açısından çok zengindir" dedi. "Yapılan çalışmalar sonucunda 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildi" Çameli’de 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirten Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, "Çameli ilçemiz endemik türler bakımından en zengin bölgelerden bir tanesi. Özellikle Gargın Yaylası bölge dediğimiz rakamı 2 binin üzerinde olan bir bölgemiz var. Bu bölgemizde şu anda Hasan Hocamızla beraber yapmış olduğumuz çalışmalarla 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespitini yaptık. İnşallah yakın bir zamanda da bunların kitap basımını açıklamasını yapmış olacağız. Şu anda özellikle Fethiye-Çameli arasında Akta bölgesi dediğimiz bölgede bir Akkavak orman bölgemiz var. Gerçekten doğanın bir harikası, güzel bir şekilde orada yetişmiş çoğalmış bu ormanımız özellikle sonbahar ve kış aylarında trekking yapmak isteyen yürüyüş yapmak isteyen gruplar için çok güzel bir görsel şölen sunuyor" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" Vatandaşları bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet eden Başkan Cengiz Arslan, "Orman İşletme ile beraber bu bölgenin korunması ile ilgili yerel yönetimler belirli olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. İnşallah buranın doğa turizmine kazandırılması ile ilgili de güzel düşüncemiz projemiz var. Bu bölge bizim yürüyüş rotalarımız alanında en güzel rotalarımız bir tanesi. Bütün bizi izleyen vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" dedi.
Düzce Fındıkta verim ve kalite artırılıyor DÜZCE(İHA) – Düzce’de Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından fındık budama eğitimleri, merkez ve ilçelerde devam ediyor. Düzce’de fındıkta verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen Fındık Budama Eğitimleri, merkez ve 7 ilçede, 90 köy ve mahallede toplam bin 200 üreticiye ulaşması hedefleniyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, fındığın Düzce için stratejik bir ürün olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "İlimizde yaklaşık 75 bin hektar tarım arazisi bulunmakta olup, bunun yüzde 85’i, yani yaklaşık 63 bin hektarı fındık alanlarından oluşmaktadır. Fındık, Düzce’nin ana ürünüdür. Bu nedenle verim ve kaliteyi artırmaya yönelik eğitim çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Merkez ve 7 ilçemizde yürüttüğümüz budama eğitimleriyle bir budama seferberliği başlattık ve bugüne kadar yaklaşık 1.000 üreticimize eğitim verdik. Amacımız, üreticilerimizin daha kaliteli ve daha yüksek verim elde etmesini sağlamak ve bu yolla gelirlerini artırmaktır." Fındığın dünya markası bir ürün olduğunu da belirten Uzun, Düzce’den yıllık yaklaşık 20 bin ton fındık ihracatı gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Üreticilerimizin bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmesini istiyoruz. İl Müdürlüğü olarak teknik ekibimizle birlikte fındık verimini artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz" dedi. Eğitim programları kapsamında üreticilere doğru budama teknikleri uygulamalı olarak anlatılarak, fındık bahçelerinde verim ve kalite artışının sağlanması hedefleniyor.