GENEL - 19 Mart 2019 Salı 19:49

Aliağa Mesleki ve Çevresel Hastalıklar Hastanesi’nin temeli törenle atıldı

A
A
A
Aliağa Mesleki ve Çevresel Hastalıklar Hastanesi’nin temeli törenle atıldı

Türkiye’nin dördüncü İzmir’in ilk mesleki ve çevresel hastalıklar hastanesinin temeli, Aliağa’da düzenlenen törenle atıldı.

Türkiye’nin dördüncü İzmir’in ilk mesleki ve çevresel hastalıklar hastanesinin temeli, Aliağa’da düzenlenen törenle atıldı.


Aliağa Mesleki ve Çevresel Hastalıklar Hastanesi’nin temel atma törenine Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal, İzmir Milletvekilleri Hasan Kalyoncu, Alpay Özalan, Tamer Osmanağaoğlu, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Dokuz Eylül Üniversitesi Prof. Dr. Nükhet Hotar, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan, Sahil Güvenlik Ege Deniz Bölge Komutanı, Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, Aliağa Kaymakamı Erhan Günay, İl Sağlık Müdürü Bediha Salnur, siyasi parti temsilcileri, belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.



“Aliağa’ya önemli bir değer katacak”


Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal, yaptığı konuşmada, Aliağa’nın gelişen sanayisi ve yatırımlarıyla bir cazibe merkezi haline geldiğinin altını çizdi. Ağbal, “Aliağa’da büyük bir rafineri ve petro kimya tesisi var. Bu bölgeye önümüzdeki yıllarda çok daha fazla sanayi yatırımları gelecektir. Burada birçok kardeşimiz de bu yatırımlar sayesinde iş bulacak, evine ekmek götürecek. Allah hepsini hastalıktan, kazadan saklasın. Hasta oldu mu da hemen yanı başında bir hastane olması lazım. Bu hastaneye hemen erişmesi lazım. Burada sadece kardeşlerimiz ihtiyaç duyduğunda meslek hastalıkları hizmeti verilmeyecek aynı zamanda burada araştırmalar yapılacak. Bu bölgede ihtiyaçların karşılanması konusunda gayretler gösterilecek. Biz de Cumhurbaşkanlığı strateji bütçe başkanlığı olarak değerli rektörümüzün ve belediye başkanımızın yanındayız. Bu yatırımın hayata geçmesi için üzerimize düşen sorumluluğu alıyoruz. En yakın zamanda bu yatırımın tamamlanması ve bu hastanenin burada hizmete geçecek olması gerçekten buraya önemli bir değer katacaktır” dedi.


İzmir’in ve bölgenin sanayi gelişimi açısından bakıldığında meslek hastalıkları hastanesinin Aliağa’ya yapılmasının çok doğru bir karar olduğunu söyleyen Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan ise, “Hem sayın valimiz hem rektörümüz gayet net bir şekilde ihtiyacı belirlemiş belediye başkanımız da yeri tahsis etmiş. Yerel bazda bütün bunlar tamamlanmış. Tabi ki işin kaynak tarafı da çok önemli. Burada bunun için de sayın bakanımız geldi. Bu işlere son derece hâkim kendisi. Bu projenin ben çok uzun süreceği kanaatinde değilim Aliağalılar da fazla beklemeyecektir” dedi.



“Dünyada sağlık hizmetini daha iyi sunan bir devlet yok”


Aliağa’nın Türkiye’nin göz bebeği olduğunu ifade eden İzmir Valisi Erol Ayyıldız ise, “Sanayi ve ekonomi anlamındaki bu canlılık burada oluşan insan sağlığını da ön plana çıkarmakta aynı şekilde etkilemektedir. Zaman zaman değerlendirme yaparız ama toplam olarak baktığınızda sağlık hizmeti açısından dünyada Türkiye’den daha iyi sunan bir devlet yok. Şu anda Aliağa’da bir ihtiyacı gideriyoruz. Aliağa ekonomisi ve sanayisiyle buna ziyadesiyle ihtiyaç hissetmekte ve ihtisaslaşma anlamında da kendine uygun bir yatırıma şu anda kavuşmaktadır. Bu ihtiyacı ilçesine getirip dolayısıyla mihmandar olan Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’a çok teşekkür ediyorum” dedi.



“Kentimiz önemli bir sağlık yatırımına daha sahip olacak”


Meslek hastalıkları hastanesinin Dokuz Eylül Üniversitesi’nin gelecek vizyonu ile bütünleşen kentin ortak bir eseri olarak yükseleceğini belirten Dokuz Eylül Üniversitesi Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Bir süre önce ülkemizin batıya açılan penceresi güzel İzmir’de bir hayali gerçekleştirmek ve sağlık alanındaki önemli bir boşluğu gidermek amacıyla bir çalışma başlattık. Buradaki temel düşüncemiz ülkemizin tarım sanayi ve hizmet sektörlerindeki en büyük yapılarından bazılarını barındıran Aliağa’da Mesleki ve Çevresel Hastalıklar Hastanesi’ni inşa ederek sağlık ve iş dünyasına hizmet verecek önemli bir yapıyı kazandırmaktı. Yaptığımız fizibilite çalışmaları ve değerlendirmeleri neticesinde konuyla ilgili ilk girişim ve görüşmelere başladık. Aliağa Belediye başkanımız Serkan Acar’ın yer tahsisi konusunda iş birliğine hazır olduklarını iletmesi üzerine de süreci başlatmış olduk. Çalışabilir iş gücü nüfusu açısından Türkiye’nin en büyük üç şehrinden biri olan şehrimizde mesleki hastalıklar hastanesinin büyük bir ihtiyaç olduğunu görmekteydik. Dolayısıyla İstanbul, Ankara ve Zonguldak’tan sonra bu anlamda ihtisaslaşan ülkemizin dördüncü hastanesi olacak olan bu yatırım 200 kişilik yatak kapasitesiyle birçok ihtiyaca cevap verecek nitelikte planlanmaktadır. Bu yatırımın en önemli özelliği ise Türkiye’de çevresel faktörlere bağlı hastalıklar konusunda hizmet verecek ilk hastane olma özelliğini taşımaktadır. Günün teknolojik şartlarına ve deprem yönetmeliklerine uygun inşa edeceğimiz hastanemizde ilgili sağlık birimlerinin yanı sıra yanık ünitesi, basınç odası ve hiperbarik oksijen odası da bulunacaktır. Sanayinin hızla geliştiği günümüzde ağır metaller endüstriyel solventler, tarım ilaçları veya fabrikalardan çıkan karbonmonoksit gazları çalışan ve yetişkinlerde olduğu kadar çocuklarda da bir takım sıkıntılar ortaya çıkarmaktadır. Bunun yanı sıra bu olumsuz etkenler mesleğe bağlı hastalıkları ciddi oranda tetiklemektedir. Burada çalışanların sağlığı olduğu kadar aile fertlerinin de koruma altına almayı hedefliyoruz. Bu noktada taramalar ve periyodik muaneyeler ile önleyici sağlık hizmetleri sunmayı da hedefliyoruz. Hızla tamamlamayı düşündüğümüz bu yatırım ile kuzey aksına doğru hızla büyüyen kentimiz önemli bir sağlık yatımına daha sahip olacaktır” diye konuştu.



“Hastane uluslararası çapta hizmet verecek”


Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar ise, Aliağa’nın Türkiye ekonomisi için stratejik bir üs konumunda olduğunu belirterek, “Bu unvanının yanında Aliağa, kültür sanat etkinlikleri, sosyal donatı alanları, yeşil alanları ve sahil bandı ile Kuzey İzmir bölgesinin cazibe merkezi haline gelmiş, hızla gelişen ve büyüyen bir şehir kimliğine bürünmüştür. 2014 yılından bu yana Aliağamızı cazibe merkezi bir şehir kimliğine büründürmek için gece gündüz, yağmur çamur demeden canla başla çalıştık. Şimdi de sayın cumhurbaşkanımızın desteğini de alarak Aliağamızın ikinci perdesini açıyor, ‘Hayaller Gerçeğe Aliağa Geleceğe’ diyoruz. İşte bugün burada bu hayallerimizden biri olan Meslek Hastalıkları Hastanesi’nin temelini atıyoruz. Temellerini attığımız hastane sadece bölgemize değil, tüm ülkemize ve hatta uluslararası çapta hizmet verecek, dünyanın dört bir yanından gelecek insanlar ile sağlık turizmini de canlandıracak, vizyonu oldukça geniş olan bir projedir” dedi.



“Atatürk’ün izinde emin adımlarla”


Dokuz Eylül Üniversitesi’nin vizyonunun geleceğe ışık tuttuğunu ifade eden Başkan Acar, “9 Eylül tarihinin anlamı Türkiye’dir. İzmir’de, 15 Mayıs 1919’da Hasan Tahsin’in yaktığı istiklal ateşi, 9 Eylül’de Türk istiklal ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş ve kuruluş günüyle anlamlandırılan tarihtir. Bu yüzdendir ki 9 Eylül Üniversitesi’nin vizyonu, geçmişten geleceğe ışık tutmak, ülkenin tüm değerlerini barındırarak, Atatürk’ün izinde emin adımlarla yürümeye devam etmektir. 9 Eylül üniversitesinin bu vizyonu ile Türkiye’nin en önemli sanayi şehrinin, en güçlü kurumu olan Aliağa Belediyesi’nin vizyonunun birleşmesi sonucunda, uluslararası alanda hizmet verecek hastanemizin ülkemize kazandırılması için yola çıkmış bulunmaktayız. Bu yatırımın Aliağa’da gerçekleşmesine teveccüh gösteren Sayın Cumhurbaşkanımız ve 9 Eylül Üniversitesi Rektörümüz başta olmak üzere emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.


Yapılan konuşmaların ardından temel atma töreni gerçekleştirildi. Aliağa Çaltılıdere Mahallesi’nde temelleri atılan hastane tamamlandığında Türkiye’de çevresel faktörlere bağlı hastalıklar konusunda hizmet verecek ilk hastane olacak. Aliağa Belediyesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi’nin birlikte projelendirdiği hastanede yanık ünitesi ve mikrocerrahi gibi bölümler yer alacak. Hastane 200 ve üstü yatak kapasitesi ile hizmet verecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Rize’de ayı için sürek avı başlatıldı Başta ayı olmak üzere insanların yaşam alanlarına girerek özellikle çiftçileri daha çok mağdur eden yaban hayatı için özel izinle avlanma yapılıyor. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde popülasyonu oldukça artan ve insanların yaşam alanlarına kadar inen ayılar vatandaşları mağdur etmeye başladı. Özellikle arıcılık yapan üreticilerin korkulu rüyası haline gelen ayılar bölgede meyve, sebzelerin yanı sıra evlere de girerek zarar vermeye başladı. Normal şartlarda avlanması yasak olan ayılar için bu kez vatandaşlar başvuruda bulunarak zarar veren ayıların avlanmasını talep etti. Hal böyle olunca iş avcılar derneklerine düşüyor. İnsan yaşamını olumsuz yönde etkileyerek çiftçilere zarar veren yaban hayatı ile mücadele de avcı dernekleri ile yapılıyor. Bölgede mahsule ve vatandaşlara zarar veren ayılar için özel izin çıkartıldığını kaydeden Avcılar Derneği Başkanı Halil İbrahim Topçu "Domuz avı popülasyonu biraz fazla olduğu için ve tarlalara da zarar verdiği için, biz bunları avcılar olarak arkadaşlarımızla beraber bugün bir av programı düzenledik. Kazasız belasız bir şekilde av yapmayı düşünüyoruz. Amacımız tarlalara zarar veren hayvanları kaçırmak, bu arazilerden uzaklaştırmak. Domuz avında talep yok ama ayı avında resmi talep olması gerekir. Ayı avı için izin 1 günlük çıkartılıyor ve ertesi gün yine ayı avı yapmak yasaktır. Ayı nedeniyle tarlası, bahçesi zarar gören, ayıdan korkusundan tarlaya, bahçeye gidemeyen vatandaşlar bunu talep ediyor. Ayı popülasyonu fazla olduğundan dolayı. O durumda da muhtarlıklar müracaat ediyor. Sonrasında bölge araştırılıp izin öyle çıkartılıyor. 1 günlük veya 2 günlük izin çıkartılıyor. Bulabilirsek avımızı yapıyoruz, bulamazsak izin bittiği anda av işi de bitiyor" ifadelerini kullandı. Ayının avlanmasını bölgedeki vatandaşların talep ettiğini ifade eden Topçu "Ayı vatandaşlara zarar veriyor. Arısı olanlara çok daha fazla zarar veriyor. Mesela üreticinin 10 adet peteği var. Peteklerinin yanına bir çıkıyor bakıyor ki hepsini ayı mahvetmiş. Bölgemizin insanı tarlada, bahçede çalışmayı sever. Ayı korkusundan rahat bir şekilde işine de bakamıyor. Tedirgin oldukları için ‘bu hayvanları bizden uzak tutun’ diye istiyorlar. Dernek olarak bize bilgi veriyorlar, bizde ona göre bir program düzenliyoruz. Bulabilirsek avlıyoruz, kaçırabilirsek kaçırıyoruz. Avımızı öyle sonlandırıyoruz" dedi.
Erzurum Erzurumşehir Spor Kulübü’nden önemli başarı Erzurumşehir Spor Kulübü U-16 takımı Play Off’lara kalarak önemli bir başarı gösterdi. Erzurumşehir Spor Kulübü’nün hikayesinin, sadece bir futbol kulübünün yükselişi değil, aynı zamanda tarihi bilincin genç kuşaklara aktarılması ve etik değerlerin sürdürülmesi üzerine kurulu bir başarı modeli olduğunu ifade eden Başkan Ahmet Demir, "Kulübümüz, kuruluş felsefesini, altyapı çalışmalarını ve güncel mücadelesini bu tarihsel süreç üzerine inşa etmiştir. Erzurumşehir SK, şehrimizin gençleri için sadece antrenman yapılan bir tesis değil; aynı zamanda bir yuva, bir ocak ve temel bir eğitim yeridir. Yakın zamanda Play-Off’lara kalarak sportif başarımızı kanıtlamış olsak da, kulübümüzün asıl ve kalıcı başarısı, yetiştirdiğimiz gençlerin toplumun her alanında dürüst, başarılı ve ahlaklı bireyler olarak yer almasıdır. Kulübümüz, gençlerin gelişimine verdiği bu kesintisiz değer sayesinde, onları sokağın olumsuz etkilerinden koruyan güvenli bir liman olma görevini eksiksiz yerine getirmektedir. Bizim için her oyuncu, geleceğe yapılan en değerli yatırımdır. Tüm zorluklara rağmen Play-Off’lara kalma başarısını göstererek, tarihsel direniş ruhunu sportif sonuçla somutlaştırmış ve gelişimini takdir edilecek seviyeye taşımıştır. Erzurumşehir SK’nın hikayesi, tarihi mirasla bugünün gençliğini birleştiren, etik değerlerden ödün vermeyen ve zorluklar karşısında yılmayan benzersiz bir gelişim modelidir. Kulüp, Erzurum’un en değerli potansiyeli olan çocuklarına yatırım yaparak, geleceğini sağlam temeller üzerine kurmaktadır" dedi.
Aydın Efeler’de Öğretmenlere Topçu’nun Eğitim Felsefesi Anlatıldı Efeler İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Bilim Akademisi, tarafından düzenlenen program kapsamında Nurettin Topçu’nun vefatının 50. yılı dolayısıyla düzenlenen anma programı ve atölye çalışmaları, Aydın Sosyal Bilimler Lisesi’nde öğretmenlerin yoğun katılımıyla gerçekleştirildi. Eğitimin hem felsefi hem de mesleki yönünü besleyen programın açılışını Efeler İlçe Milli Eğitim Müdürü Hakan Özcan yaptı. Özcan, konuşmasında Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin eğitim sisteminin geleceğini şekillendiren yönüne dikkat çekerek, köklere bağlı bir eğitim anlayışının önemine vurgu yaptı. Modelin yalnızca akademik başarıya odaklanmadığını belirten Özcan, milli ve manevi değerlere sahip, eleştirel düşünebilen, tarih bilinci yüksek bireyler yetiştirmeyi hedeflediğini ifade etti. Nurettin Topçu’nun eğitim felsefesinin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin temel dayanaklarından olduğunu dile getiren Özcan, Topçu’nun öğretmenliği bir meslekten çok bir gönül ve ruh işi olarak tanımladığını hatırlattı. Program, alanında uzman altı isim tarafından verilen iki seminer ve dört atölye çalışmasıyla zenginleşti. Öğretmenler, "İz Bırakan Eğitimci Nurettin Topçu", "Eğitimde Yapay Zekâ Uygulamaları", "Oyun ve Etkinliklerle Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretimi", "Öğrenci ile Duygusal Bağın İnşası", "Etkili Sunum Teknikleri" ve "Etkili İletişimde Beden Dili" gibi başlıklarda bilgi ve becerilerini geliştirme fırsatı buldu. İlçe Milli Eğitim Müdürü Hakan Özcan, katkı sunan tüm eğitimcilere teşekkür ederek bu tür mesleki gelişim programlarının artarak devam edeceğini belirtti.