GÜNDEM - 13 Eylül 2024 Cuma 13:25

Batı Şeria’da İsrailli askerlerin öldürdüğü Ayşenur için İzmir’de tören

A
A
A
Batı Şeria’da İsrailli askerlerin öldürdüğü Ayşenur için İzmir’de tören

İsrail’in işgali altındaki Filistin’in Batı Şeria bölgesinde katıldığı bir gösteride İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi’nin cenazesi, İzmir’de törenle karşılandı. Eygi’nin Türk bayrağına sarılı cenazesi, otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.


Filistin’in işgal altındaki Batı Şeria topraklarında İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi’nin cenazesi, İstanbul’dan İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na getirildi. Havalimanında gerçekleşen törene Ayşenur Ezgi Eygi’nin amcası Yılmaz Eygi ve kuzeni Şerif Sarper Eygi’nin yanı sıra İzmir Valisi Süleyman Elban, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Fahri Mutlu Tosun, Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Yeşim Kebapçıoğlu, İl Emniyet Müdürü Celal Sel, İzmir İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Metin Düz, İzmir milletvekilleri, siyasi parti, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Şehit Eygi’nin Türk bayrağına sarılı naaşı, uçaktan alınarak cenaze aracıyla tören alanına getirildi. Polis mangası cenazeyi tören alanına taşırken, İzmir İl Müftüsü Sinan Kazancı törende dualar okudu. Törenin ardından şehit Ayşenur Ezgi Eygi’nin cenazesi, otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.



CHP Genel Başkanı Özel: "Filistin davası Türkiye’nin davasıdır"


Cenaze törenine katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, törenin ardından açıklamalarda bulundu. Özel, "Filistin davası, bütün Türkiye’nin davasıdır. Ama bilhassa solun davasıdır. 1970’lerde nasıl bir başımıza Filistin’in arkasında durduysak, bugün de her türlü hamasetten, iç siyasete alet etme çabalarından ve Filistin davasını sanki sağ görüşün davası gibi göstermeye çalışanların hedefinde olan Filistin, tüm solcu ve sosyal demokratların tam burasındadır. Bunu biraz önce naaşını karşıladığımız evladımız, hayatıyla ödeyerek göstermiştir. Aydın Büyükşehir Belediyemiz ve Didim Belediyemiz takip ediyor. Yarın cenazesi Didim’deki törenden sonra 13.30’da defnedilecek. CHP olarak üzerimize düşeni yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Buradan ’amasız, fakatsız olarak’ İsrail’in yaptığı devlet terörünü tekrar kınamaktır hepimize düşen. Hamas’ın saldırılarına misilleme diye başlayıp, bunu kendince fırsata çevirip, ‘meşru müdafaa’ hakkını kullanıyorum diye gösterip bir anda soykırıma girişen İsrail Devleti, bunun tarih önünde hesabını çok zor verecektir. Yahudiler büyük zulüm gördüler, soykırıma uğradılar ve bu dünyada herkes onların uğradığı soykırımın karşısında onların yanında yer aldı. Şimdi İsrail Devleti’ni yönetenlerin yaptıklarını kimse tüm Yahudilerin sırtına yüklemiyor ama tarihi mağduriyet ve haklılığı olan Yahudilerin bu duruma düşürülmesi, Netanyahu’nun bunu tüm Yahudilere yapması, ne Yahudilere ne Müslümanlara ne de dünyadaki hiçbir insana zerre kadar faydası olmayan bir iştir. Maalesef pek çok ülke de Rusya’nın Ukrayna’ya yaptıklarına karşı fevkalade titiz, katı ve korumacıyken, İsrail’in Filistin’e yaptığına sıra gelince yutkuna yutkuna, kelimeleri yumuşatarak konuşuyorlar. Bu iki yüzlülüğe de isyan ediyoruz. Biz hem CHP hem de uluslararası alanda Türkiye’yi temsil eden sol sosyal demokrat bir parti ve geleceğin iktidar namzeti bir parti olarak, dostumuza düşmanımıza ’Doğru tarafta durun, Filistin’in yanında olun ve bir kez daha İsrail’i durdurun’ diyoruz" diye konuştu.



Batı Şeria’da İsrailli askerlerin öldürdüğü Ayşenur için İzmir’de tören

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya merkezli 25 ilde 1,5 milyar liralık işlem hacimli siber operasyon: 53 gözaltı Antalya merkezli 25 ilde bahis, şans oyunlarında kanuna muhalefet etmek ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerini aklama suçlarına yönelik yapılan eş zamanlı operasyonda 53 şüpheli yakalandı. Şüphelilerin banka hesaplarında yapılan incelemelerde 1 milyar 402 milyon 146 bin 795 TL işlem hacminin olduğu tespit edildi. Şüphelilere ait çok sayıda gayrimenkul ve araca tedbir uygulanırken, şahıslara ait banka ve kripto borsalarındaki hesaplara da el konuldu. Antalya Emniyeti Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen soruşturma kapsamında “Futbol Ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanuna Muhalefet Etmek” ve “Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerini Aklama” suçlarından Antalya merkezli toplam 25 ilde 186 şüpheli şahsa yönelik eş zamanlı operasyon yapıldı. Operasyonda çok sayıda dijital materyal ile 3 adet pompalı tüfek, 6 adet ruhsatsız tabanca ve bu silahlara ait 169 adet fişek le geçirildi. 1 milyar 402 milyon 146 bin 795 TL işlem hacmi Şüpheli şahısların banka hesapları üzerinde yapılan incelemelerde ise 1 milyar 402 milyon 146 bin 795 TL işlem hacminin olduğu tespit edildi. Şüpheli şahıslara ait çok sayıda gayrimenkul ve araca tedbir uygulanırken, şahıslara ait banka ve kripto borsalarındaki hesaplara el konuldu. Operasyon kapsamında yakalanan 53 şahıs adli makamlara sevk edildi.
Ankara TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay: “Anayasa değişikliğine hiç kimsenin ihtiyacı yoksa işçinin, işsizin, kadının, çocuğun ihtiyacı var" Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, “Anayasa değişikliğine hiç kimsenin ihtiyacı yoksa işçinin ihtiyacı var, işsizin ihtiyacı var, kadının ihtiyacı var, çocuğun ihtiyacı var. Böyle bir tespit komisyonu (Asgari Ücret Komisyonu) olur mu? 15 kişi var, ikisi beraber oturuyor istediği kararı veriyor” dedi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay, konfederasyon genel merkezinde 20 Ekim’de Ankara’da düzenlenecek ‘Zordayız Geçinemiyoruz’ sloganlı mitingin yanı sıra asgari ücret, emekli aylıkları, taşeron işçiler gibi konular başta olmak üzere gündeme dair açıklamalarda bulundu. Atalay, temmuz ayında HAK-İŞ ve DİSK’in de bulunduğu bir toplantı düzenlediklerini ve ortak sorunlarını dile getirerek yol haritası çizdiklerini aktardı. Çizdikleri yol haritası çerçevesinde üç konfederasyonun da Türkiye genelinde belirli çalışmalar yaptığını söyleyen Atalay, bu kapsamda TÜRK-İŞ’in gerçekleştirdiği çalışmalara değindi. Atalay, “TÜRK-İŞ önünde bir çalışma yaptık. Onun dışında Trakya’da geniş kapsamlı bir miting yaptık. Akabinde Zonguldak’ta geniş kapsamlı bir miting yaptık. 81 ilde en azı bin ile 5 bin arasında katılımın olduğu ortaklaşa basın toplantıları yapıldı. Aynısını TÜRK-İŞ’in önünde 20 Ağustos’ta da yaptık. Yine 20 Eylül’de Türkiye’nin bütün iş yerlerinde 2-3 saatlik iş durdurma eylemi yapıldı. Ardından Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde yine bir eylem yaptık. Orada aldığımız karar çerçevesinde 20 Ekim’de Ankara’da ‘Emek Buluşması’ adı altında son yıllarda pek yapılmayan, en son 2013’te yapılan geniş kapsamlı bir miting yapacağız” açıklamasında bulundu. “Emeklileri, asgari ücretlileri, taşeron işçileri mitinge davet ettik” Atalay, 20 Ekim’de düzenleyecekleri mitinge ilişkin detayları da aktararak, “Bizim aldığımız karar çerçevesinde 20 Ekim’de burada bizim kendi üyelerimiz olacak. Emeklileri, asgari ücretlileri, taşeron işçileri ve emek bileşenlerinin tamamını ayın 20’sinde Ankara’ya davet ettik. Bugüne kadar bize gelen sendikalarımızın yazdığı yazı çerçevesinde Ankara dışından en azından 2 bine yakın otobüs listesi var elimizde. 17-18 kilometre yapıyor 2 bin tane otobüsün hacmi. Toplanma yerimiz demiryollarının önü olacak. Oradan da sabah 09.00’da Tandoğan Meydanı’na hareket edilecek. Mitingde emekli arkadaşımızın birine, bir tane taşeron işçimize ve bir tane asgari ücretli işçimize söz vereceğiz” ifadelerine yer verdi. Atalay, çalışanların içinde bulunduğu sorunları ve sıkıntıları anlatacakları mitingin ‘Zordayız Geçinemiyoruz’ sloganıyla gerçekleştirileceğini kaydetti. “Sorunlarımızı ülke gündeminde anlatmaya devam edeceğiz” Atalay, mitingde çalışma hayatındaki problemlere değineceklerini ifade ederek, “Burada örgütlenmeden, işten atılmadan, kamu işçilerinin ücret dengesizliğinden, emeklilik bağlanma oranlarından, kayıt dışından, güvenliksiz çalışma ortamından iş kazalarına kadar çok sorunumuz ve problemimiz var. Bizim sendika olarak görevlerimiz bunları kamuoyuna anlatmak. Ülkeyi yönetenlerin bunlarla ilgili müspet bir çözüm bulması gerek. Bugüne kadar bize bununla ilgili ve bizim dışımızdaki sendikalara da şu ana kadar bir dönüş olmadı. ‘Gelin arkadaşlar bununla ilgili ne derdiniz var’ diye bir temasımız olmadı. Benim dışımda da zannediyorum ne DİSK’in ne de HAK-İŞ’in böyle bir teması olmadı. Onun için bu meseleler çözüm bulana kadar biz bu sorunlarımızı ülke gündeminde anlatmaya devam edeceğiz. Onun için 20 Ekim çalışma hayatı için önemli” şeklinde konuştu. “30 milyona yakın kişi, 12 bin lirayla 20 bin lira arasında maaş alıyor” Atalay, emeklilerle beraber ülkede yaklaşık 30 milyon kişinin çok düşük ücret aldığını ifade ederek, “Ülkemizde 30 milyona yakın 12 bin lirayla 20 bin lira arasında maaş alan insan var. Bunlar emekli, asgari ücretli, aşağı yukarı ülkenin yarısı. Son yıllarda zengin daha da zengin oldu, orta tabaka diye ortada bir şey kalmadı. Sıkıntıda olanlar daha fazla sıkıntı çekmeye ve bedel ödemeye devam ediyorlar” diye konuştu. “Asgari ücreti konuşmaya başladığınız zaman ev sahibi de, market de zam yapıyor” Aralık ayında toplanacak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na ilişkin de açıklamalarda bulunan Atalay, “Önümüzdeki günlerde asgari ücret görüşmeleri başlayacak. Asgari ücretli zamlı maaşını şubat ayında alacak ve daha 4 ay var. 4 ay önceden asgari ücreti konuşmaya başladığınız zaman ev sahibi de, market de zam yapmaya devam ediyor. Geçmiş yıllarda olduğu gibi yine Asgari Ücret Komisyonundakiler asgari ücretli olacak. Biz orada olmayacağız. Komisyonun başında temsilde Ramazan Ağar olacak. Onun dışındakilerin tamamı asgari ücretli olacak. Bir talebim de basından; bir veya iki tane asgari ücretli verirseniz onları da komisyona zevke alırız haberiniz olsun” dedi. "Cevdet Yılmaz ve Vedat Işıkhan ile görüşmeler oldu" Açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Atalay, sorunlara yönelik hükümet yetkilileriyle görüşüp görüşülmediği sorusu üzerine, “Cevdet Bey’le, Çalışma Bakanıyla görüşüldü. Maliye Bakanlığına ne bir randevu talebim oldu, ne bir görüşme talebim oldu. Bir şey çıkmayacağını bildiğim için o tarafa hiç bakmıyorum. Müspet bir dönüş yok” dedi. “TÜİK’in açıkladığı rakamla pazar, market hiç uyuşmuyor” Dünyanın her yerinde gelişmekte olan ülkelerde işçilerin bedel ödediğini söyleyen Atalay, “Bunları ödemekten yorulduk. Onun için diyoruz ya öyle zordayız ki bu kelimeyi zor anlatırsın. Özellikle bu TÜİK’in açıkladığı rakamla pazar, market hiç uyuşmuyor. Öyle bir noktaya geldik ki, geçen sene bu vakitler peynir 130 liraydı, 600 lira oldu. Bizde karnımızı nasıl doyururuz ona bakıyor insanlar. Yani güçlerimizi birleşmediğimiz müddetçe biz bu işin altından kalkamayız. Biz sporda sendikalı değilsek, biz sendikalı bir basında örgütlü değilsek bu meseleleri bugüne kadar zor anlattık ve zor anlatmaya devam ederiz. Asgari ücret, geçim ücreti oldu ülkemizde. Ki asgari ücret kamuyu hiç ilgilendirmiyor. Özel sektörü ilgilendiren bir rakam. Ama burada kamu, devlet bu işin önünden gidiyor” diye konuştu. “Anayasa değişikliğine en çok işçinin ihtiyacı var” Anayasa tartışmalarına ilişkin de konuşan Atalay, anayasa değişikliğine en çok işçinin ihtiyacı olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Hiç kimsenin ihtiyacı yoksa işçinin ihtiyacı var, işsizin ihtiyacı var, kadının ihtiyacı var, çocuğun ihtiyacı var. Böyle bir tespit komisyonu olur mu? 15 kişi var, ikisi beraber oturuyor istediği kararı veriyor. Bu ilçenin yüksek hakem kurulunda da böyle. 8 tane üye var. Geçen konuşulan şu, ‘Hafta tatili, pazar günü kaldırılmalı mı?’. Yüksek hakem kurulunda konuşuluyor. Bu ne? İşte orada eksik bir temsil var. Onun için burada işçinin bir anayasaya ihtiyacı var. Ya da kanunu değiştirsinler bizle ilgili. Anayasa değişmiyorsa da 7 sene mahkeme sürüyor, 8 sene mahkeme sürüyor. Örgütleniyoruz, bizi kapının önüne koyuyorlar. Ne hakkını alıyorsun, ne sendika kalıyor, ne işçi kalıyor. Bununla ilgili bir kanun değişikliğine ihtiyaç var.” “Asgari ücretle ilgili komisyonun tamamı işçi olacak” Gücün patronların ve zenginlerin elinde olduğunu kaydeden Atalay, “Görevini yapan düzgün zenginler var mı, var. Görevini yapan işverenler var mı, var. Ama inanın sayıları o kadar az ki, bize 17 bin lirayı, 20 bin lirayı çok fazla gören zenginler var. İmkan olsa bizi kuru ekmeğe, bir tas çorbaya çalıştıracak adamlar var. Yani bizi yok sayıyorlar. Bu kafa benim ülkemde var. Dün de vardı, bugün de var. Öyle gemiyi götüremezsin. Öyle bir ülkede huzur bulamazsın. Öyle bu ülkede barış bulamazsın. Denesin, kendi 17 bin lirayı, 20 bin lirayı alsın bir hafta geçinsin bakalım göreyim ne oluyor? Ona göre karar versin. Onun için asgari ücretle ilgili komisyonun tamamı işçi olacak. Toplanacaklar, buraya gelecekler, bir karar alacaklar. Aldıkları karara uyacağız” dedi.