EĞİTİM - 17 Ekim 2025 Cuma 10:05

Efsane isimden gençlere ‘girişimcilik’ tüyoları

A
A
A
Efsane isimden gençlere ‘girişimcilik’ tüyoları

Amerikan F-35 uçaklarına görünmezlik sağlayan özel kaplama malzemesinin üreticisi olan Türk mühendis ve iş insanı Ergün Kırlıkovalı, İzmir Ekonomi Üniversitesine (İEÜ) konuk olarak gençlerle bir araya geldi. Yaratıcılık, inovasyon ve girişimcilik konularında öğrencilere ilham veren tavsiyelerde bulunan Kırlıkovalı, "Hayal kurun, hedef belirleyin ve sonuna kadar fikirlerinizin peşinden koşun. Sizler, benden 10 kat daha başarılı olabilirsiniz." diye konuştu.


Polimer bilimcisi ve IPI Kurucu Başkanı Ergün Kırlıkovalı, ‘Yarat, Yenile, Yükselt: Girişimciliğin Yolculuğu’ konulu konferansta, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) 50 yıllık iş tecrübesiyle geliştirdiği yaratıcılık felsefesini açıkladı. Gençlerin sorularını tek tek yanıtlayan Kırlıkovalı’nın sunumunu; İEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Güneri Şahin, İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Burcu Güneri Çangarlı, Rektör Danışmanı Dr. Burçin Önder ve çok sayıda akademisyen de dinledi.



Rektörden gurur veren teklif


Rektör Abacıoğlu, etkinlik sırasında müjdeli bir haberi katılımcılarla paylaşarak, "Sayın Kırlıkovalı’nın fikirlerinden ve tecrübesinden daha fazla yararlanmak için kendisine, üniversitemizin danışma kurulu üyelerinden biri olma teklifinde bulundum. Bu teklife olumlu yanıt verdiği için Kırlıkovalı’ya ayrıca teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki, Kırlıkovalı’nın hayatı ve paylaştığı ilham verici bilgiler, gençlerimizin kariyerine ışık tutacak" diye konuştu.



"Ya batarsak düşüncesi sizi geri götürür"


Yaklaşık 1,5 saat süren konferansta, kendi yaşamından örneklerle gençlere önemli mesajlar veren Kırlıkovalı, "Katma değer olmadan refah olmaz. Katma değer ise yaratıcılıkla başlar, inovasyonla vücut bulur ve girişimcilikle taçlanır. Bu sıralama çok önemli. Unutmayın ki hayatınızı, alacağınız kararlar şekillendirecek. Hiç darbe yememiş, sıkılmamış iş insanı yoktur. Hiç yumruk yemeyen boksör de yoktur. Ya batarsak, ya başaramazsak gibi düşünceler sizi geri götürür. Evet, zorluklar olacak. Önemli olan hiç zorluk yaşamamak değil, zorlukları aşmasını bilmek. Yıkılmamak, yılmamak. Başarıya giden yolu belirleyen de bunlardır. Kendinize güvenin ama emin olmadan da hiçbir işe girmeyin. Bir işle ilgili, ‘Acaba yapsam mı?’ diyorsanız, o iş için doğru zaman değildir. Bir işte başarılı olmak için emin ve kararlı olmanız gerekir" dedi.



"Sınıf geçmeye değil, öğrenmeye odaklanın"


Kırlıkovalı, gençlere önerilerini şöyle sürdürdü: "Üniversiteler, aynı zamanda öğrenmenin öğrenildiği yerlerdir. Dersi, sınıf geçmek için değil, öğrenmek için çalışın. Unutmayın ki, buradaki bilgiler hayatınızın farklı zamanlarında karşınıza çıkabilir. Ben, öğrencilik dönemimde hep soru sorardım. Amacım öğrenmekti. Sınavda çıksın ya da çıkmasın; siz de öğrenmeye odaklanın. Mezun olduktan sonra birçok alternatifiniz var. Deneyim kazanmak için önce küçük, ardından orta, son olarak da büyük bir firmada çalışmayı planlayabilirsiniz. Aradaki kültür farklarını ve fırsatlara hangi ölçekteki şirketin, nasıl tepki verdiğini görmek son derece önemlidir. Böyle bir tecrübeyi edinen genci durdurmak artık mümkün değildir. Peki, bir insan kendi işini kurmaya hazır olduğunu ne zaman bilir? Eğer girişimcilik arzusu kontrol edilemeyecek derecelere çıkarsa; kendi işini kurmak fikri uykulara, rüyalara girerse artık vakit tamamdır."



"Görev olarak görüyorum"


Bilgi ve tecrübeyi gençlere aktarmayı en önemli görev olarak gördüğünü söyleyen Kırlıkovalı, "Ülkemi seviyorum, Türkiye benim vatanım. Ülkeme destek olabilirsem ne mutlu bana. Niyetim; Türk gençlerinin kafasındaki yaratıcılık gücünü ortaya çıkarmak. Girişimcilik konusunda onları cesaretlendirmek, motive etmek. Biliyorum ki, geleceğe yön verebilecek donanımda, zekada ve bilgide çok sayıda gencimiz var. Bu nedenle üniversitede gençlerle buluşmayı çok önemsiyor, değerli buluyorum" ifadelerini kullandı.



Efsane isimden gençlere ‘girişimcilik’ tüyoları

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Valorant dünyasının yeni kahramanları Türkiye’nin farklı illerinde yaşayan genç kızların oluşturduğu Bağcılar Belediyesi Kadın Esports takımı, 100’den fazla takımın katıldığı ilk uluslararası valorant turnuvasında 25. olarak büyük gurur yaşattı. Bağcılarlı kızların en büyük hedefi dünyanın en iyi valorant takımı olmak. Bağcılar Belediyesi’nin e-spor alanında oyuncuların yetiştirmek ulusal ve uluslararası turnuvaları yapmak için hizmete sunduğu E-spor Merkezi, sadece İstanbul değiş şehir dışından da yoğun ilgi görüyor. İstanbul’dan iki, Ankara, Sakarya, Denizli ve Kocaeli’nden gelen 4 sporcunun katılımıyla Kadın Esports takımı kuruldu. Sporcuların nickleri dikkat çekiyor Yaşları 15 ile 22 arasında değişen kadınların nickleri de çok dikkat çekiyor. Sporculardan Ayşegül Yeter "Aysheesh", Ezgi Eylül Bilgin "Ezeybx", Gökçe Kırmızı "Asteria", Mehlika Tepe "Mhesty", Serra Aydın "Aden" ve Tuğba Kaya da "Hanami" nickini kullanıyor. Belirli zamanlarda Bağcılar’da buluşan kadın sporcular, valorant oyunu oynuyor. Hedefleri en iyisi olmak Bağcılar Belediyesi E-Spor Merkezi’nde hem eğitim alan hem de oyunlara katılan Bağcılar Belediyesi Kadın Esports takımı turnuvalara da katılmaya başladı. Bağcıların gözdesi kadın sporcular, ilk katıldıkları VCT Game Changers EMEA: Contenders turnuvasında 100’ün üzerinde takımla karşı karşıya geldi. Zorlu geçen müsabakaların sonucunda 25’inci oldular. Takımın en büyük hedefi dünyanın en iyi valorant takımı olmak. Kadınları bu sporda görmek bizi mutlu ediyor Gençlerin spor yapması için çalışmalarına devam edeceklerini söyleyen Bağcılar Belediye Başkanı Yasin Yıldız, "İlçemizde spor branşları sürekli artıyor. Bunlardan biri de e-spor. Erkeklerin ağırlıkta olduğu bu spor dalında kadınları da görmek bizi çok mutlu etti. Valorant dünyasının yeni kahramanları Bağcılar’ımızdan çıkıyor. Çalışarak kısa zamanda önce İstanbul’un sonra da dünyanın en iyileri arasına gireceğine inanıyorum. Hepsine başarılar diliyorum" dedi.
Tokat Kervan yolu suyu 800 yıl sonra yeniden mescide ulaştı Tokat’ta 800 yıl önce künklerle taşınan tarihi su yolu yeniden canlandırılarak Büğdüz Mescidi yanındaki vakıf çeşmesinden tekrar akmaya başladı. Tokat’ın Çamlıbel beldesinde, Türklerin 24 boyundan biri olan Büğdüz boyunun adını taşıyan tarihi mescidin yanında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından mesire alanı ve vakıf çeşmesi yapıldı. Tarihi kervan yolu güzergâhında yer alan mescidin çevresinde gerçekleştirilen düzenleme ile hem bölgenin tarihi dokusu korunurken hem de vatandaşların kullanabileceği yeni bir sosyal alan oluşturuldu. Gerçekleştirilen çalışma kapsamında mescidin yapıldığı dönemden itibaren kökleriyle varlığını sürdüren tarihi su kaynağı yeniden ortaya çıkarıldı. Uzun yıllar sonra tekrar akmaya başlayan su, vakıf geleneğine uygun şekilde halkın hizmetine sunuldu. Tarihi su yolu yeniden canlandırıldı Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yürütülen projede, bölgede yapılan incelemelerde suyun mescidin olduğu alana eski künklerle taşındığı tespit edildi. Tarihi su yolunun izleri sürülerek yapılan kazı ve rehabilitasyon çalışmalarının ardından, su yeniden aynı yöntemle çeşmeye ulaştırıldı. 800 yıllık su yolunun mescit yanındaki vakıf çeşmesine yeniden bağlandığını söyleyen Tokat Vakıflar Bölge Müdürü Sebahattin Erdoğan, "Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’müzce 81 ilimizde ana yol güzergâhlarına vakıf çeşmesi yapılmasıyla ilgili başlatılan projede biz de Tokat-Sivas kara yolu üzerinde Büğdüz Mescidi’nin yanına vakıf çeşmesi yapmayı planlamıştık. Çalışmalar sırasında alana gelen suyu fark ettik. Yaptığımız kazılarla suyun tarihi bir künk sistemiyle buraya ulaştığını gördük. Künkleri ve su yolunu rehabilite ederek yaklaşık 800 yıl önceki yöntemle gelen suyu yeniden vakıf çeşmesiyle buluşturduk" dedi. Tarih ve doğa turizmine katkı sunacak Mesire alanında oturma grupları ve peyzaj düzenlemeleri yapılarak hem yerel halkın hem de bölgeyi ziyaret edenlerin dinlenebilmesi amaçlandı. Yapılan düzenlemenin bölge turizmine katkı sunması, aynı zamanda manevi mirasın korunmasına destek olması hedefleniyor.
Antalya Manavgat Atıksu Arıtma Tesisi’nin kapasitesi artırılıyor Antalya Büyükşehir Belediyesi Antalya Su ve Atıksu İdaresi (ASAT) Genel Müdürlüğü, yaklaşık 300 milyon TL maliyetli "Manavgat Atıksu Arıtma Tesisi 4. Reaktör Yapımı ve Bağlantılı Altyapı İşleri" projesini hayata geçiriyor. Çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte tesisin mevcut günlük 75 bin metreküp olan kapasitesi günlük 100 bin metreküpe çıkarılacak. Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, gerçekleştirdiği büyük ölçekli yatırımlarla kenti daha temiz, sağlıklı ve çevre dostu bir yapıya kavuşturmayı hedefliyor. Bu doğrultuda, Manavgat Atıksu Arıtma Tesisi’nde kapasite artırımı çalışmaları başlatıldı. Kapasite günlük 100 bin metreküpe çıkıyor Yatırım kapsamında, yaklaşık 11 bin metreküp hacminde betonarme biyolojik reaktör ile 2 adet bin 400 metreküp hacminde çamur stabilizasyon havuzu inşa edilecek, ayrıca bağlantılı altyapı ve mekanik ekipman montajı gerçekleştirilecek. Çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte tesisin mevcut günlük 75 bin metreküp olan kapasitesi günlük 100 bin metreküpe çıkarılacak. Toplam süresi 360 gün olan projenin Haziran 2026’da tamamlanması öngörülüyor. 2009 yılında işletmeye alınan ve 250 bin eşdeğer nüfusa hizmet veren Manavgat Atıksu Arıtma Tesisi’ne, Manavgat Merkez, Sorgun-Titreyengöl ve Kızılot-Kızılağaç bölgelerinden evsel nitelikli atık sular geliyor ve biyolojik olarak arıtılıyor. Çevre ve insan sağlığını tehlikeye atabilecek olumsuz şartların önlenmesi amacıyla işletme faaliyetleri sorunsuz bir şekilde sürdürülüyor. Tesis çıkış suyu, yasal mevzuatlarda belirtilen sınır değerlerin altında kıyı deşarjı ile alıcı ortama veriliyor.