SAĞLIK - 28 Temmuz 2025 Pazartesi 11:58

Türkiye’de her 100 kişiden 24’ünde görülüyor

A
A
A
Türkiye’de her 100 kişiden 24’ünde görülüyor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından belirlenen 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü’ne özel açıklamalarda bulunan Medicana Sağlık Grubu Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Serhan Sakarya, hepatit hastalığının iyi tanınması gerektiğinin mesajını verdi. Hepatit konusunda en büyük sorunun kan yoluyla ve cinsel yolla olan bulaş olduğunu söyleyen Prof. Dr. Serhan Sakarya "Türkiye’de her 100 kişiden 24’ünde hepatit görülüyor" dedi.


Dünya Hepatit Günü dolayısıyla hepatit hastalığı hakkında açıklamalarda bulunan Medicana International İzmir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, hepatit hastalığını iyi tanımak gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Serhan Sakarya, "Hepatit, karaciğer hücrelerinin hasarlanmasına bağlı gelişmiş olan klinik bir tablo olarak özetlenebilir. Bu tablo birçok nedene bağlı olarak gelişebilir. Enfeksiyon hastalıkları başta olmak üzere otoimmün hastalıklar, yediğimiz içtiğimiz gıdalara bağlı olarak gelişen hepatitler ya da ilaca bağlı toksin olarak gelişen hepatitler bunların hepsi hepatit olarak tanımlanır. Ama toplum içinde akla gelen en önemli şey mikroplarla olan hepatitlerdir. Bu nedenle hepatitleri iyi tanımlamak gerekiyor" dedi.



Tıpkı grip gibi bulaşabiliyor


Hepatitlerin bulaşma şekli hakkında bilgi veren Prof. Dr. Serhan Sakarya, "Bulaşıcı hepatitler tıpkı grip, nezle, zatürre gibi bulaşır. Hepatit virüsü denilen A, B, C, D ve E’den oluşan virüsler ve bunun yanında bazı diğer virüsler örneğin; Epstein-Barr, Sitomegalovirüs (CMV), brusella, tüberküloz gibi mikroplar karaciğeri tutaraktan hepatit yapabilir. Fakat bizim çoğunlukla enfeksiyon olarak viral hepatitler dediğimiz bu saydığım A, B, C, D ve E’lerdir. Bunların bazıları ağız yoluyla bulaşır. Yani gıdalar yoluyla bulaşır, bazıları da kan yoluyla bulaşır. Özellikle A ve E, gıda ve suyla bulaşan hepatit türü olup, salgın yoluyla seyredebilir. Bunlar genellikle yaşa ve bağışık yanıta bağlı olarak farklı klinik şekilde seyredebilir. Çocuklarda genellikle hafif seyrederken, büyüklerde ağır seyreder. Çünkü büyüklerde bağışık yanıt daha güçlü olduğu için hastalığa karşı daha güçlü cevap vermekte ve bu cevap da karaciğeri yıkmaktadır. Bağışıklık ne kadar güçlüyse o kadar çok karaciğerde tahribat oluşuyor. Ağız yoluyla bulaşan hepatitlerde klinik değişken olmakla birlikte yüz güldürücüdür çünkü kronikleşme riski yoktur. Hepatitlerde en çok korkulan, kronik karaciğer hastalığı olan siroz ya da kanserdir. Onun için bu saydıklarımızda bu risk yoktur. Ama Hepatit B de ve Hepatit C de bu riskler çok yüksektir. B ve C kendi başına birer virüsken D ise inkoplekt tam virüs olmayan bir bulaşandır" açıklamasını yaptı. Prof. Dr. Serhan Sakarya, hepatitler konusunda en büyük sorunun kan ve cinsel yolla olan bulaş olduğunu vurguladı.


Hepatit C için bir aşı olmadığını ve bu virüsün kan yoluyla bulaştığını ifade eden Prof. Dr. Serhan Sakarya, "Hepatit C’ye karşı aşı yoktur. Kan yoluyla bulaşır ve de siroz ve kanser yapma riski yüksektir. Fakat yeni çıkan antiviraller yüzde 100 tedavi edebilme özelliğine sahiptir. Ama B için hasta olduğunuz takdirde yapılacak olan tedavi ile tamamen virüsten kurtulma şansınız yüzde 8 ile 12 arasındadır. Onun için ömür boyu tedavi olma ihtiyacı ortaya çıkabilir" diye konuştu.



Aşılanma hastalık oranını ciddi oranda düşürüyor


Hepatite karşı korunmanın yollarına dikkat çeken Prof. Dr. Serhan Sakarya, özellikle Hepatit B’ye karşı geliştirilen aşıyı hatırlatarak, "Hepatit B’ye karşı yapılan aşılar; Hepatit B’ye ve dolayısıyla Hepatit D’ye karşı koruma sağlıyor. Bu aşılar çocukluk döneminde yapılması gereken aşılardır. Türkiye’de de yapılan çalışmalar göstermiştir ki aşılanma hastalık oranını ciddi oranda düşürmüştür. Buna farklı bir gözle bakarsak, bir kronik karaciğer hastasının tedavi maliyeti yaklaşık olarak 10 binlerce insanın aşılanması maliyeti kadardır. Dolayısıyla aşılanma bu anlamda çok önemli. Özellikle sağlık çalışanları ve gelişen nesil için tamamen temiz bir ülke ve çevre yaratılabilir. Bunun en güzel örneği Küba’dır. Aşılanma sayesinde 2012 yılından beri hiç vaka görülmeyen ülke haline gelmiştir" mesajını verdi.



Tedavi gecikirse sonuç organ yetmezliğine varabilir


Türkiye’de her 100 kişiden 24’ünde Hepatit B görüldüğünü aktaran Prof. Dr. Serhan Sakarya, hepatit hastalığının belirtileri hakkında bilgi verdi. Hastalığın akut ve kronik dönemleri olduğunu ayrıca sessiz taşıyıcı diye konuşulan bir dönemi de olduğunu belirten Prof. Dr. Serhan Sakarya, "Akut dönem aynı enfeksiyonlar gibi başlar. Ateş kusma bulantı iştahsızlık gibi... Hemen arkasından gelişen bir sarılık hali olur. İdrar renginde koyulaşma, ciltte ve gözlerde sararmalarla hasta bunu anlar. Hepatitin de her enfeksiyon gibi başlangıcı benzerdir. Hastalığın alevlenme döneminde karaciğerdeki yıkım enzimleri çok artar. Cilt tamamen sararır, idrar rengi koyulaşır, dışkı rengi açılır. Hastada bu dönemde bile çok ciddi bulgular olmaz. Halsizlik dışında bazen hafif bulantı görülebilir. Hasta aksine kendini iyi hisseder. Bu çok sıkıntılı bir tablodur. Çünkü iyi hissettiği için tedavi adına gerekli olan istirahat ve kendine vermesi gereken önemi göstermez. Bu da çok hızlı bir şekilde alevli ve hızla ilerleyip hastanın ölümüyle sonuçlanabilen ve karaciğeri hemen hemen hepsinin yok olduğu organ yetmezliğine varabilir. Ya da kronik fazda kalabilir. Kronik fazın sonunda siroz ya da kanser olarak devam edebilir" ifadelerini kaydetti.


Öte yandan Prof. Dr. Serhan Sakarya, hepatitin belirtilerinin hastayı yanıltmasından kaynaklı bulaş olduğunda pek anlaşılamadığını belirterek, genellikle hastaların ameliyat öncesinde ya da check-up sırasında yapılan testlerle hepatit olduğunu öğrenebildiğini söyledi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.