DÜNYA - 07 Aralık 2011 Çarşamba 15:02

KARABÜKSPOR ESKİ BAŞKANI TANKUT`TAN DÖNÜŞ SİNYALİ

A
A
A
KARABÜKSPOR ESKİ BAŞKANI TANKUT`TAN DÖNÜŞ SİNYALİ

Kardemir D.Ç Karabükspor eski kulüp Başkanı Hikmet Ferudun Tankut, başkanlığa geri dönebileceğini belirterek, ""Ben geri dönmek istersem dönerim ve o noktada da engellemeye kimsenin gücü yetmez" dedi.
Karabükspor’da 11 yılı aşkın kulüp başkanlığı yapan ve geçtiğimiz sezon görevini bırakan Hikmet Ferudun Tankut, Emenike’nin Karabük’e ve Karabükspor’a bir değer kazandırdığını belirterek, "Emenike, şike soruşturmasında bir sıkıntıya düşmüştür ve bugün kendisi yargılanıyor. Kendisi yargılanırken, kulüp bundan yara almadan çıkmıştır" diye konuştu.
"FAHRİ OLARAK SAHİP ÇIKIYORUM"
Kardemir D.Ç Karabükspor’dan ayrılmasının tamamen kendisinin kişisel olarak verdiği bir karar olduğunu kaydeden Tankut, suskunluğunu bozarak çarpıcı açıklamalarda bulundu. Görevi bırakırken çok zorlandığını ve çok düşündüğünü anlatan Tankut,
"Bir ay uykum kaçtı. Ailemle görüşüp karar verdikten sonra Kardemir Yönetim Kurulu Başkanı Mutullah Yolbulan, Başkan Yardımcısı Kamil Güleç ve Genel Müdür Fadıl Demirel’le de görüştüm ama onlar ısrarla Karabükspor’un başında kalmamı istedi. Kardemir Yönetimi ile bu konu için üç kez bir araya geldik. Daha sonra o zaman TBMM Başkanı olan ve şuan Karabük Milletvekilimiz Mehmet Ali Şahin beyle de 1.5 saat süren bir görüşmemiz oldu. Kararımda ısrarcı olduğumu söyledim. O şekilde bırakmış oldum. Bir gönül
kırıklığım var. Ama Kardemir D.Ç Karabükspor’un her zaman başarılı olması ve çıtasının yüksek tutulması ve her zaman süper ligde en iyi yerde tutulmasında en büyük arzum ve ondan haz alacak biriyim. 11 yılı aşkın kulüp başkanlığım ile yönetim ve görevde olmadığım yıllarda fahri olarak 20 yıl Karabükspor’a hizmet ettim. Böyle hizmet ettiğim bir kurumun başarısı her zaman beni onurlandırır. Başarısızlığı da beni üzer. Karabükspor’un mutluluğunda ve mutsuzluğunda en fazla etkilenecek killerden biriyim.
Çelik - İş’in efsana başkanı rahmetli Metin Türker’in 3 vasiyetinden biri olan Karabükspor’a sahip çıkın olmuştu. Bunu sadece beni göstererek değil Karabük halkına söylemişti. Ben sahip çıktım ve şimdi fahri olarak sahip çıkıyorum. İnşallah şimdiki yönetimdeki arkadaşlarda bu işi en iyi şekilde getiriler ve Karabükspor’a zeval gelmeyecek noktadan sezonu en iyi şekilde tamamlar diye düşünüyorum" dedi.
"EMENİKE DEĞER KATTI"
Ekibiyle birlikte Karabükspor’u yalnız Süper Lige çıkartmakla kalmadıklarını da anlatan Tankut, şunları söyledi:
"Ekibimizle birlikte Bank Asya’da kırılmayacak rekorları kırdık. Son 3 yılda Karabükspor’la Karabük’ün reklamı hangi şartlar kim yapabilirdi. Hiç yara almadan nasıl çıkılır. Bugün şike davasında 8 tane takım yer alırken, Karabükspor bunların içinde en müsait takımlardan biriydi, çünkü son 2 maçı şampiyonluk ayağında devam eden Fenerbahçe ve Trabzonspor ile oynuyordu. Bugün çok rahat bugün bu sıkıntıları yaşayan bir kulüp olabilirdik. Bizden 3-5 hafta önce maç yapan takımlar buna düşmüşken, Kardemir
Karabükspor bunların hiçbirine bulaşmadan bugün yüzünün akıyla başı dik olarak Türkiye’de şaibelere karşımadan çıkan bir takım olmuştur. Kulüp Başkanı olarak emeğim ve çorbada tuzum vardır diye düşünüyorum. Emenike Karabük’e değer kazandırmıştır. Bank Asya’dan Süper Lige açık ara lig atlamamızı sağlamıştır. Kulübe 9 milyon avroluk bir gelir sağlamıştır. Bir sıkıntıya da düşmüştür ve bugün kendisi yargılanıyor. Kendisi yargılanırken, kulüp bundan yara almadan çıkmıştır. Bir futbolcu yargılanırken, kulübü
bundan yara almıyorsa, o kulübü idare eden insanların başta kulüp başkanı olarak ben ve ekibim yara almadan çıkmanın mutluluğunu yaşıyorum."
Karabükspor’un bu sezonki konumundan büyük üzüntü duyduğunu da kaydeden Tankut, "Televizyonda bütün maçlarını izliyorum. Karabükspor’un bugünkü hak ettiği konumda olmadığını düşünüyorum. Çok üzülüyorum. Önümüzde 4 maç var ve kısa sürede bunu da aşacağına inanıyorum. 4 maçtan iyi bir şekilde puanlarla çıkarsa ikinci yarıda yara alamadan ligi atlatır. Aksini düşünmek bile istemiyorum. Alttan yukarı çıkmanın ne kadar zor ve kolay olduğunu biliyoruz ve yeniden o pozisyona düşmemek gerekiyor. O bakımdan
şehrin olmazsa olamazlarından biri olan Karabükspor’a herkesin sahip çıkmasını istiyorum" dedi.
"GERİ DÖNMEK İSTERSEM DÖNERİM"
Ferudun Tankut, zaman zaman şahsımla ilgili ulu orta laflar konuşuluyor ama sesiz kalmaya özen göstermeye çalıştığını da kaydederek, "Ben geri dönmek istersem dönerim ve o noktada da engellemeye kimsenin gücü yetmez. Kardemir Karabükspor, Çelik İş Sendikasıyla var olan bir takımdır. Ferudun Tankut olarak kulüp için yaptığım her şey ortadır. Böyle bir şeye ihtiyaç duyarsam da dönerim. Ama bunun bana sorulması gerekir. Ulu orta dışarıda spor yorumları olarak değerlendirmeyi doğu bulmuyorum. Bu şehir
atanmışlarıyla seçilmişlerine sahip çıkmalı. Dolayısıyla burada da değerlerimize sahip çıkmalıyız. Ulu orta konuşmalarla hem kurumları hem de şahısları yıpratmaya yönelik hareketler hiç kimseye kazanç sağlamaz. Üstelik bu şehre çok zarar verir. Birileri sorumsuz davranabilir ama ona alet olmamak gerekir.
Biz vasiyete göre hareket ettik ve herkes vasiyete göre hareket etsin. Üzerine düşeni yapsın" uyarısında bulundu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Başkan Albayrak: "EBB kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır" AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak AK Parti Daraltılmış İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, "Eskişehir Büyükşehir Belediyesi kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır" dedi. AK Parti il binasında ’yerel yönetimler’ gündemli toplantı düzenlendi. AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, toplantı sonrasında CHP’den istifa edip AK Parti’ye geçen Odunpazarı Belediye Meclisi Üyesi Berke Akyel’e rozetini taktı. Ayrıca Gürhan Albayrak, toplantıda gerçekleştirdiği konuşmada, kentte son günlerde yaşanan su kesintilerine de değindi. "EBB kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır" Başkan Albayrak, AK Parti Daraltılmış İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, güneme dair açıklamalarda bulundu. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin (EBB) çalışmalarını eleştiren Başkan Albayrak, "AK Parti belediyeciliği; reklam değil hakikat, makam değil insan belediyeciliğidir. Bizim anlayışımızda israfı önlemek ve şeffaflık temel esastır. Ancak, bugün Eskişehir’de hem yönetim zafiyeti hem de vatandaşa yüklenen haksız maliyetlerle karşı karşıyayız. Bakınız, Evsel Katı Atık Bedelleri konusunda tam bir karmaşa ve sorumluluktan kaçma hali yaşanıyor. Kanun açık: Katı atık bertaraf tesislerini kurmak ve bu sistemi bir bütün olarak yönetmek Büyükşehir Belediyesi’nin görevidir. Ancak, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır. Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyelerinden gelen; personel, araç ve şişirilmiş giderlerle dolu raporları meclisten aynen geçirerek vatandaşımıza yüksek faturalar çıkarılmasına göz yummuşlardır. Buradan soruyorum, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, katı atık tesisinden 2023 ve 2024 yıllarında elde ettiği toplam 110 bin MW’ın üzerindeki elektrik gelirini neden maliyetlerden mahsup etmiyor. Kayıt dışı işletmelerin maliyetini, neden esnafımızın ve vatandaşımızın omuzlarına yüklüyorsunuz. Belediyecilik, vatandaşı ’gelir kapısı’ olarak görmek değil, tam aksine vatandaşın derdine derman olmaktır. Bizler AK kadrolar olarak, bu bedellerin gerçekçi maliyetlerle minimuma indirilmesini hemşehrilerimizin adına özellikle istiyoruz. Buradan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yetkisini kullanmaya davet ediyoruz. Geçtiğimiz gün, Tepebaşı ilçemizde yaşanan su krizi, mevcut altyapının ve bu köhne yönetim anlayışının iflas ettiğinin resmidir. Eskişehir artık, CHP’li ’eski’ zihniyetten kurtulmayı, modern ve çözüm odaklı bir vizyonla yönetilmeyi hak ediyor. Halkımızı mağdur eden her krizin, her haksız bedelin hesabını sormak bizim boynumuzun borcudur. Peki, ESKİ’de yaşanan bu krizler neden bitmiyor. Çünkü Eskişehir’in altyapısı, hâlâ rahmetli Selami Vardar döneminden kalma, miadını çoktan doldurmuş borularla ve yarım asırlık yorgun sistemlerle can çekişiyor. Şehrin altyapısı çürürken üstüne makyaj yapıp ’çağdaş kent’ masalları anlatanlar, bugün acı gerçekle yüzleşiyor. 19 Aralık’tan beri Eskişehirli vatandaşlarımızı bir damla suya muhtaç eden bu liyakatsizlik, sadece bir arıza değil, bir yönetim iflasıdır. ESKİ Genel Müdürü su hesabı yapıp, belediye meclisinde üstten bakan bir tavırla konuşacağına işini yap. 2025 yılında Eskişehir’in yarısı, sizin iş bilmezliğinizden dolayı saatlerce susuz bırakılarak mağdur edilmiştir. Yapay zeka çağında şu konuştuklarımız akıl alır gibi değil. Artık bu şehir S.O.S veriyor. Bugün sözde planlı bir tamiri bile günlerce onaramayan, halkına bir damla suyu veremeyen bu zihniyetle; Allah korusun yarın bir deprem yaşasak halimiz nice olur" dedi.
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Gül: "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" dedi. TBMM Genel Kurulu, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, birleşimi açtıktan sonra bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi. Bütçe üzerine konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Bu bütçe milletimizin AK Parti’ye vermiş olduğu 24’üncü bütçe. Her zaman çıkıp ‘Bu millet sizi gönderecek. İşte bu son bütçeniz, bir daha burada oturamayacaksınız’ diyenleri gördük. Ama milletimiz her şeyi çok iyi görüyor, her şey milletimizin hakemliğinde gidiyor ve milletimiz hamdolsun 24’üncü bütçeyi de AK Parti’ye verdi, Cumhur İttifakı’na verdi. İnanıyorum ki daha nice bütçeyi, 2026’ları, 27’leri, 28’leri ve daha nice bütçeleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu milletimiz güçlü desteğiyle inşallah verecek çünkü milletimiz bize güveniyor. Dünya demokrasi tarihinde benzeri az görülmüş bir siyasi süreklilik, siyasi istikrar ve büyük bir toplumsal güven ve mutabakat var. İşte biz de milletimize layık olmak için bütün yürütme olarak, gece gündüz çalışıyoruz ve hedefimiz Türkiye Yüzyılını kurmak" diye konuştu. Konuşmasının devamında milletin çizdiği istikametten yollarına devam edeceklerini dile getiren Gül, "Birçok şey yaptık değerli arkadaşlar; yollar, köprüler, birçok yapılar yaptık. Değerli arkadaşlar, bugün elde ettiğimiz bütün başarıların arkasında devlet ve millet arasındaki bir kaynaşması var. Gazi Meclisimiz, kurucu Meclis olması hasebiyle de dünya parlamentolarında çok önemli bir yere sahip ve Cumhuriyetimizi kurdu. Bu Cumhuriyetimiz ne zaman kök salsa kökü budanmaya çalışıldı, ne zaman demokrasi güçlense hep kesmeye; darbelerle, vesayetlerle, muhtıralarla bu milletin önü kesilmeye çalışıldı, darağacına gönderilen başbakanlar oldu ve bu ülke ne zaman kenetlense hep düşmanlar karşımıza çıkarıldı. Bu düşmanlar, bu ötekileştirilen kesimler kimi zaman dindarlar oldu, kimi zaman Aleviler oldu, kimi zaman Kürtler oldu ve bu kesimler dışlandı, hedef gösterildi. Rövanşist vesayetçi anlayışı, tepeden bakan bir anlayışı, milletin tepesinde boza pişiren zihniyetleri, dönemleri yaşadık" ifadelerini kullandı. "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" Terörsüz Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Gül, "İç cephemizi ne kadar güçlendirirsek dışarıdaki meydan okumalara karşı daha güçlü olacağız, daha güçlü bir meydan okumalara karşı ülkemizin gücünü daha da güçlendirmiş olacağız. Dolayısıyla terörün sona ermesi, varlığını sona erdirmesi ve Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması bu anlamda çok önemlidir ve Suriye’nin Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Nusayri’siyle, hep birlikte, beraber kardeşçe yaşamasını, demokratik katılım ve istikrarını son derece önemli görüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, İran’da yaşayan Kürt kardeşlerimizi kendimizden ayrı görmüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Esad zamanında da oradaki Kürtlerin kimlik problemlerini bire bir sorun eden, onların tanınmasına yönelik her türlü politikalarda Kürt kardeşlerimizin yanında olmuştur. Şimdi de varlıkları ve güçlü temsilleri için her zaman bölgedeki tüm Kürtlerin yanında güçlü bir şekilde olacağız, o kardeşlerimiz her zaman bizleri yanlarında görecekler ve böylece hem ülkemizde hem bölgede huzurlu, kalıcı bir barışı temin ediyoruz" dedi.