YEREL HABERLER - 23 Temmuz 2017 Pazar 12:09

Konuk: “Gazeteciler ülkemizin bağımsızlığının teminatı ve sigortasıdır”

A
A
A
Konuk: “Gazeteciler ülkemizin bağımsızlığının teminatı ve sigortasıdır”

AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, 24 Temmuz Basın Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajında, "Zor ancak son derece önemli bir görevi fedakarca ifa eden gazeteciler, milletimizin duyan kulağı, gören gözü, konuşan dili, yazan eli ve hak terazisinden sapmayan vicdanıdır” dedi.

AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, 24 Temmuz Basın Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajında, "Zor ancak son derece önemli bir görevi fedakarca ifa eden gazeteciler, milletimizin duyan kulağı, gören gözü, konuşan dili, yazan eli ve hak terazisinden sapmayan vicdanıdır” dedi.


AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı nedeniyle bir kutlama mesajı yayımladı. Gazetelerin sansür memurlarına verilmeden basıldığı 24 Temmuz 1908’in yıl dönümünün 1946 yılından beri Gazeteciler ve Basın Bayramı olarak kutlandığını ifade ederek sözlerine başlayan Başkan Recep Konuk, “24 Temmuzlar vesilesiyle gazeteciler ve hür basının varlığının demokrasimiz ve toplum hayatımız açısından vazgeçilmezliğini güçlü şekilde zikrederken her 24 Temmuzda, hem basınımızın hem de gazetecilerimizin çalışma koşulları ve sorumluluklarını yerine getirirken içinde bulundukları şartlar kadar gelecekte daha güçlü bir medya daha hür gazeteciler ve mesuliyet sahibi, sorumlu yayıncılık konusunda hassas, toplum yararını, ülke bekasını önceleyen, en önemlisi de sansasyon yerine vicdanı sorumluluğunu temel referans kabul eden bir basın için atabileceğimiz adımlar konusunda da konuşmamız, konuşabilmemiz ve toplumun her kesim ve görüşünü, basınımızın her renk ve tonunu ilkeli, dürüst ve hür gazetecilik idealine katkı vermek için buluşturacak ortak bir mutabakat zemini oluşturabilmemiz gerektiğini düşünüyorum” dedi.



“Gazeteci içinde bulunduğu topluma karşı sorumludur”


Ülkemiz basın tarihine adlarını altın harflerle yazdırmış gazetecilerle dolu olduğunu ve adları tek tek zikredilemeyecek kadar çok sayıda gazetecinin, fikir, görüş, yorum ve haberleri ile ülkemize, milletimize, devletimize büyük hizmetlerde bulunduğunu ifade eden Başkan Konuk, “Gazetecilik sosyal hayatın olmazsa olmazıdır, gazeteler ve diğer medya kuruluşları demokrasinin, millet hayatının vazgeçilmezidir. Demokrasilerin seviyesini belirleyen hür basındır. Ancak unutulmamalıdır ki, hür basın zemini toplumun temel değerlerini erozyona uğratacak, millet birliğini bozacak ve kardeşi kardeşe düşman edecek, vatana bölücülük zehrini bulaştıracak zehirli tohumları filizlendirecek bir zemin değildir ve hiç kimse veya grup da gazetecilik ve hür basın kisvesi altında basın hürriyetini istismar etmemelidir. Gazeteci içinde bulunduğu topluma karşı sorumludur. Bağımsızlığın, özgürlüğün, demokrasinin, milli iradenin, üretimin, teknolojinin, sanatın, bilimin, ilmin, eğitimin, sporun, milletin, toplumun en önemlisi de haberin ve vicdanın yanındadır, bu çerçevede de taraftır. Unutmamak gerekir ki, medyayı kirli emellerine alet edenler, gazeteci kostümüne bürünüp bölücülükten terör propagandasına, ülkemizle hesabı olanların taşeronluğundan bazı servislerin tetikçiliğine kadar ülke ve millet aleyhine vazife üstlenip gazeteci kimliği ile gerçek kimliklerini gizleyenler öncelikle zorluklar içerisinde, yaşam mücadelesi ile mesleğini icra etmeye çalışan onurlu, şerefli gazetecilerimize haksızlık etmektedirler. Bu uğurda can veren nice değerli gazetecilerimize haksızlık etmektedirler. Doğru haberi ve vicdanı esas alan basın, demokratik toplumların en önemli güvencesidir. Görevini bu anlayışla, fedakarlıkla yürüten değerli basın mensuplarımız, her türlü övgü ve takdiri hak etmektedirler. Zor ancak son derece önemli bir görevi fedakarca ifa eden gazeteciler, milletimizin duyan kulağı, gören gözü, konuşan dili, yazan eli ve hak terazisinden sapmayan vicdanıdır. Demokrasi ve sosyal hayatın gazeteciler olmadan sağlıklı işlemeyeceği muhakkaktır. Çünkü yönetenler ile yönetilenler, birey ile toplum, dün ile bugün, bugün ile gelecek arasındaki tüm yolların kavşak noktasında gazeteciler vardır” diye konuştu.



“Gazeteciler demokrasinin milli iradenin teminatıdır”


Gazetecilerin bağımsızlığımızın bir teminatı olduğunu ifade eden Başkan Konuk, “Değerli gazetecilerimizin, özellikle yoklukla imtihana rağmen, gazeteci kimlikleri ile ayakta durma kararlılığından asla taviz vermeyen Anadolu’daki gazetecilerimizin; kalemlerine ve mesleki haslet ve özelliklerine kıskançlıkla sahip çıkan ve asla gazeteci kimliklerinden taviz vermeyen meslek büyüklerinden devraldıkları mirasa sahip çıktıklarını, aynı kararlılığı ve hasleti, zorluklarla ve yoklukla mücadele geleneğini amme hizmeti motivasyonuyla devam ettirdiklerini görmekten ve bilmekten mutluluk duyuyoruz. 15 Temmuz darbe girişimi bir kez daha göstermiştir ki, vicdanı ve kalemi hür gazetecilerin varlığı, demokrasimiz, millet iradesi ve ülkemizin bağımsızlığı için bir teminattır, sigortadır” şeklinde konuştu.



“Gazeteciler üreticinin dostudur”


Başkan Konuk, “Medya, bir ülkenin kalkınmasında, üretimin arttırılmasında, toplumun doğruya ve güzele yönlendirilmesi, iyiliklerin ve güzelliklerin yaygınlaştırılmasında, yeni nesillerin ülkesine, milletine bağlı mesleki, milli ve ahlaki değerleri ile donanımlı yetişmelerinde büyük roller üstlenebilecek güce sahiptir. Doğru bilgi akışıyla beslenmiş, bilgi ve habere sağlıklı erişebilen nesillerin milletimizin kaderine de doğru istikamet tayin edebileceği, içinden geçtiğimiz tarihi süreçte teyit edilmiştir. Milletimizin, ülkemize milletimize karşı yapılan yanlışa dur demesinde, diyebilmesinde en büyük paylardan biri demokrasi aşığı gazetecilerimizin dik ve tavizsiz duruşudur. Bu duygu ve düşüncelerle tüm gazetecilerimizin 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramını kutluyor, gazetecilerimize meslek hayatlarında ve tüm basın organlarımıza yayın hayatlarında başarılar, diliyorum” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.