YEREL HABERLER - 03 Ağustos 2017 Perşembe 12:33

Karaman’da fabrika işçisi genç, dövüş sanatlarında altın kemerin sahibi oldu

A
A
A
Karaman’da fabrika işçisi genç, dövüş sanatlarında altın kemerin sahibi oldu

Karaman’da özel bir fabrikada işçi olarak çalışan Gökhan Çiçek, Elazığ’ın Baskil ilçesinde Şehit Fethi Sekin anısına düzenlenen Muay Thai Altın Kemer Turnuvası’nda 63 kiloda altın kemerin sahibi oldu.

Karaman’da özel bir fabrikada işçi olarak çalışan Gökhan Çiçek, Elazığ’ın Baskil ilçesinde Şehit Fethi Sekin anısına düzenlenen Muay Thai Altın Kemer Turnuvası’nda 63 kiloda altın kemerin sahibi oldu. Ailesine destek olmak için özel bir fabrikada çalışan 19 yaşındaki Çiçek’in bu başarısı başta ailesi olmak üzere antrenörü ve herkesi sevindirdi.


Türkiye Muay Thai Federasyonu tarafından Şehit Fethi Sekin anısına organize edilen Büyükler Altın Kemer Muay Thai müsabakalarında rakibini üçüncü raund da nakavt ile yenen Gökhan Çiçek 63 kiloda altın kemerin sahibi oldu. Genç yaşta elde ettiği başarılarıyla adından söz ettiren Halit ve Nazmiye Çiçek çiftinin üç çocuğundan ikincisi olan Gökhan Çiçek Karaman’da özel bir fabrikada çalışarak yaşamını sürdürüyor. Aile bütçesine katkı sağlamak için özel bir fabrikada vardiyalı olarak çalışan Gökhan Çiçek, boşta kalan zamanlarında ise antrenmanlarına aksatmadan devam ediyor. Gökhan’ın turnuva öncesi sıkı bir çalışma programından geçtiğini belirten antrenörü Celalettin Gözel, “Muay Thai branş olarak diğer branşlara nazaran çok sert bir yapısı olduğu için ciddi bir kondisyon ve dayanıklılık ister. Turnuva öncesi çok sıkı bir çalışma sürecinden geçen sporcumuz çalışmalarının karşılığını altın kemerle süsledi. Sporcumuz özel bir fabrikada vardiyalı sistemde çalıştığı için tamamen kendinden fedakarlık yaparak turnuvaya hazırlandı. Altın kemeri mutlaka Karaman’a getirme azmiyle kendini motive ederek antrenmanlara devam etti. Hamdolsun, yoğun hazırlık döneminin sonunda söz verdiği gibi altın kemeri ilimize getirerek, ilimizi en iyi şekilde temsil etti. Bu gayret ve azimde olan sporcularımıza her şekilde destek olmak bizler için bir borçtur. Sporcumuzu uluslararası arenada ülkemizi temsil etmesi ise arzu ettiğimiz bir tablodur” dedi.



“Ailesine destek olmak için küçük yaşta çalışma hayatına başladı”


Çocuk yaştan beri sürekli çalışmak zorunda kaldığını belirten Gökhan Çiçek, “2015 yılında ailemle birlikte Karaman’a geldik. Durumumuz çok iyi değildi. Aileme destek olmak iş hayatına başladım ve çalıştığım için okulu bırakmak zorunda kaldım. İnşaattan lokantaya, oto temizlikten fabrikaya birçok özel sektörde çalıştım. Şuandan özel bir fabrikada işçi olarak çalışmaya devam ediyorum. Fabrikada çalışırken antrenmanları sürdürmek biraz zor oluyor. Sadece mesai saati dışında kalan zamanlarımda antrenmanlarıma gidebiliyor ve çalışmalarıma devam edebiliyorum. Ailem ve antrenörlerim bu yolda hep yanımda olarak bana çok büyük destek oldular. Benim başarılarımın temeli hocalarımın bana olan öğretileri ve destekleri olmuştur. O yüzden hocalarıma ve aileme her zaman minnettarım” ifadelerini kullandı.



“Bir balkan ve iki Türkiye şampiyonluğu bulunuyor”


Spor hayatına Adıyaman’ın Besni ilçesinde muay thai hocası Serdar Meşen ile başladığını belirten Çiçek, Türkiye’de yıldızlar kategorisinde iki kere Türkiye şampiyonluğu ve gençlerde ise Balkan şampiyonluğu yaşadığını ifade etti. Karaman’da ise spor hayatına Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü muay thai antrenörü Celalettin Gözel ile tanıştıktan sonra devam ettiğini belirten Çiçek, “ Yeni bir yere taşınmanın verdiği dezavantaj ile uzun bir süre spora ara vermek zorunda kaldım. Fakat içimdeki spor aşkı ve inanç beni yine sporun içerisine sürükledi. Karaman’da muay thai sporunu araştırmaya başladım ve Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünde çalışmaların yapıldığını öğrendim. O an içimdeki spor aşkı ile hemen antrenmanlara gidip çalışma saatleri ile ilgili bilgi aldım. Sıkı bir çalışma programı ile Şehit Fethi Sekin anısına düzenlenen Muay Thai turnuvasına katılarak altın kemeri Karaman’a getirdim. İnşallah antrenmanlarımı aksatmadan daha rahat bir şekilde çalışacağım iş bulabilirsem önümüzdeki yıl hedefim Avrupa ve Dünya Şampiyonlarına ülkemi temsil etmek. 2015 yılında da Avrupa şampiyonasına gitmeye hak kazanmama rağmen maddi imkansızlıklardan dolayı gidememiştim ve bu olay beni çok üzmüştü. İnşallah içimdeki büyük hırs ve hocamın motivesiyle hayallerimi tek tek gerçekleştireceğim. Bana bu yolda destek olan herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Stanimir Stoilov: “Hedefim Süper Lig’e çıkmaktı” Göztepe Teknik Direktörü Stanimir Stoilov, Gençlerbirliği galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, "Çok mutluyum çünkü buraya tek sebep için tek hedefle geldim o da Süper Lig’e çıkmaktı. Bu büyük kulüp taraftarıyla, tesisleriyle, organizasyonuyla Süper Lig’de olmayı hak ediyor” dedi. Trendyol 1. Lig’in 32. haftasında Göztepe, konuk ettiği Gençlerbirliği’ni 2-0 mağlup etti. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Göztepe Teknik Direktörü Stanimir Stoilov, "Çok mutluyum çünkü buraya tek sebep için, tek hedefle geldim o da Süper Lig’e çıkmaktı. Bu büyük kulüp taraftarıyla, tesisleriyle, organizasyonuyla Süper Lig’de olmayı hak ediyor. Göztepe, Türkiye’de futboluyla keyif veren Fenerbahçe, Galatasaray’la birlikte belki 3 kulüpten bir tanesi. Çok iyi bir oyuncu grubumuz vardı. Çok çalıştılar. İki inanılmaz kaptanımız İsmail ve Atınç karakterleriyle takıma çok iyi liderlik ettiler. Özellikle Atınç oynamamasına rağmen gördüğüm en iyi profesyonellerden biriydi. Takıma liderlik etti. Kimse bireysel olarak kendisini düşünmedi, sadece kulübü düşündü. Taraftarlarımızı tebrik etmek, onlara teşekkür etmek istiyorum hep anımızda oldular" ifadelerini kullandı. “Bu kulüp Süer Ligi hak ediyor” Göztepe’nin ve bu şehrin Süper Lig’de olmayı hak ettiğini dile getiren Stoilov, "Taraftarımızdan seneye de bizi Süper Lig’de her zaman desteklemelerini istiyorum. Seneye Süper Lig’de taraftarımız için elimizden gelenin en iyisini yaparak en iyi performansımızı göstereceğiz. Tüm kulüp çalışanlarına, bu kulüp için emek veren herkese çok teşekkür etmek istiyorum. Herkes büyük bir mücadele gerçekleştirdi. Aynı zamanda özellikle Rasmus Ankersen, Ivan Mance ve Mehmet Sepil’e teşekkür ediyorum. Bana her zaman ilk andan beri güven verdiler. Bu büyük kulübün Süper Lig’de olmasını istiyordum, bunu başardığımız için çok mutluyum" dedi. Stoilov, "Bugüne kadar çok kupa kazanmış, Şampiyonlar Ligi tecrübeleri yaşamış, finaller görmüş bir hocayım. Göreve geldiğimizde daha agresif, daha önde basan bir Göztepe oluşturmaya çalıştık. Böyle hırslı taraftarı olan bir takımın agresif, baskılı oynaması gerektiğini düşünüyorum. Onlar sadece taktiksel bir futbol izlemeye gelmiyorlar, hırslı bir takım izlemek istiyorlar. Biz onlara bunu verdik ve başarılı olduk" şeklinde konuştu.
Şanlıurfa Cihat Arslan: “İnşallah biz Çorum’u yenersek son maça kalmaz ” Şanlıurfaspor Teknik Direktörü Cihat Arslan, Eyüpspor mağlubiyetinin ardından yaptığı açıklamada, "İnşallah biz Çorum’u yenersek son maça kalmaz ama kalacak görünüyor. Burada bir daha birlikteliğe, bütünlüğe ihtiyacımız var. Bu bizim tek başına takımla beraber kaldırabileceğimiz bir yük değil” dedi. Kendi sahasında Eyüpspor’a 3-1 yenilerek ligde kalma şansını son iki maça bırakan Şanlıurfaspor Teknik Direktörü Cihat Arslan maç sonu açıklamalarda bulundu. Ligde kalmalarının büyük ihtimalle son iki maça kalacağını söyleyen Arslan, “Ligde kalma mücadelesi verirken taraftarımıza teşekkür ediyorum ama bütünleşememenin sıkıntılarını da yaşıyoruz. Kimsenin kimseden haberi yok, kimsenin kimseye desteği yok. Maçtan önce yönetim kurulu geldi. Şehrimizde önemli bir yerde olan bir kişi, takım düşerse düşsün demiş. Yani çok enteresan. Yani bunu diyebilen insan bu şehirde nasıl yaşıyor. Diğer takımlar bütünleşirken bizim dağılmamamız lazım. Bunu özellikle söylüyorum. Yani düşerse düşsün, bu çok ağır bir şey. Sonrasında Eyüpspor’u sonuna kadar kutluyorum. Yanlış anlamayın, biz Eyüpspor’dan hiçbir şey istemedik, Allah korusun. Çünkü bize yapılan kıyak başkasına zulümdür. Bu yüzden ben verdikleri mücadeleyi tebrik ediyorum. Sadece orada bir penaltı pozisyonunda sakin olun, ne de olsa VAR var dedim, orada ben hata yaptım, özür dilerim. Durum bu, Eyüpspor’u tebrik ediyorum. Biz 2-1’den sonra çok pozisyona girdik. Hatta bir puanı cebimize de koyabilirdik ama onların önemli silahları var. Mağlup olduk ama puan tablosuna baktığınızda mücadele son iki maça kaldı. Hatta son maça bile kalabilir. İnşallah biz Çorum’u yenersek son maça kalmaz ama kalacak görünüyor. Burada bir daha birlikteliğe, bütünlüğe ihtiyacımız var. Bu bizim tek başına takımla beraber kaldırabileceğimiz bir yük değil” diye konuştu.
Eskişehir Bıçaklanan kadını kurtardıktan sonra tutuklanan gençlere destek için sevenleri bir araya geldi Eskişehir’de karısını ve kızını bıçaklayan Afganistan uyruklu şahsa müdahale ettiği esnada bıçakladığı gerekçesiyle tutuklanan gençlerin aileleri ve arkadaşları bir araya gelerek, ‘Adalet’ çağrısı yaptı. Odunpazarı ilçesi Emek Mahallesi’nde 5 Şubat 2022’de eşi Shannaz Nazari ve kızı Nasimgül Ahmadi’yi bıçaklayan Afganistan uyruklu Abdulkadir Ahmadi’ye o esnada yakınlardan geçen Tolga Daşkıran ve arkadaşı Hüseyin Şahin müdahale etti. Abdulkadir Ahmadi çıkan arbedede Hüseyin Şahin’i bıçakla yaralarken, kendisi de Tolga Daşkıran tarafından bıçaklanması sonucu yaralandı. Olayın ardından başlatılan soruşturmada tutuklandıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Tolga Daşkıran’a devam eden yargılama sürecinin sonunda ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan haksız tahrik ve iyi hal indirimiyle 5 yıl hapis cezası verildi. Eskişehir 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava sonrası Tolga Daşkıran’ın avukatı ve cumhuriyet savcısı tarafından Ankara Bölge Adliye Mahkesi’ne itiraz dilekçesi verildi. Cumhuriyet savcısı, Tolga Daşkıran’a verilen 5 yıl hapis cezasına ilişkin hazırladığı itiraz dilekçesinde Daşkıran’ın ‘meşru savunma’ hükümleri çerçevesinde hareket ettiğini belirterek, beraatını talep etti. Mahkeme heyeti, 13 Temmuz 2023 tarihinde yapılan itiraza rağmen Tolga Daşkıran’a verilen 5 yıllık hapis cezasını onadı. Ayrıca sanık Abdulkadir Ahmadi, eşini kasten öldürmeye teşebbüs suçundan iyi hal indirimiyle 12 yıl 6 ay hapis cezası, Daşkıran’ın arkadaşı Hüseyin Şahin ise 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Cezaların onanmasından sonra Eskişehir Adliyesi’ne giderek teslim olan Tolga Daşkıran ve Hüseyin Şahin tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bugün Emek Mahallesi Yavuz Selim Sokak’ta Tolga Daşkıran’ın, Hüseyin Şahin’in ve dosyada yer alan Şükrü Tatar’ın aileleri ve arkadaşları bir araya geldi. Ellerindeki pankartla ‘Adalet’ çağrısı yapan grup, devlet büyüklerinin olaya el atmasını talep etti. Oğlunun tutuklanmasıyla büyük acı yaşadığını belirten Tolga Daşkıran’ın annesi Nazire Kurt, “Adalet çağrısı yapıyoruz. Çünkü çocuklarımız haksız yere yatıyorlar. Şu an içerideler, onların özgürlükleri bitti. Ben dayanamıyorum, ciğerim çok yanıyor. Anneyim ben. Bütün kadınlara da sesleniyorum, Tolgam’a, Hüseyin’e, hepsine destekçi olsunlar. Çünkü bunlar bir kadın için koştular. Gücüm yok, hiç konuşamıyorum. Ayakta zor duruyorum. Ben çocuklarımızı istiyorum. Türk adaletine güveniyorum. Madem bu ülkede kadın hakları var, benim çocuklarımı salsınlar. Benim çocuklarım hiçbir şey yapmadı. Allah’ın izniyle gelecekler, ben inanıyorum. Bu kul hakkı. Benim çocuklarım can kurtarmak için koştular ve de kurtardılar. Neden böyle bir şey oluyor? Ben adalet istiyorum. Ne yiyorum, ne içiyorum. Hiçbir şey düşünemiyorum, sadece gözümdeki yaşım bitti, dayanamıyorum. Lütfen, herkesten destek istiyorum” dedi. “Hem psikolojisi alt üst oldu hem de bu şahıs tarafından yaralandı” Davada 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan Hüseyin Şahin’in ablası Ayşe Şahin ise, “Hüseyin Şahin, 1 ay sonra üniversite sınavına girecek. Bu olay yüzünden hem psikolojisi alt üst oldu hem de bu şahıs tarafından yaralandı. 16 yerinden bıçaklanan kadını kızıyla kurtarmaya çalışırken kendisi de bıçaklandı ve hiçbir müdahale yapmadığı halde şu anda içeriye alındı. Adalete güveniyorum. Lütfen, özgürlüklerini istiyorum. Tekrardan hayatına dönüp okuluna devam etmesini istiyorum” ifadelerini kullandı.