ÇEVRE - 20 Mart 2024 Çarşamba 10:00

İsveç’i aratmayan tabiat parkı doğa tutkunlarının yeni rotası olacak

A
A
A
İsveç’i aratmayan tabiat parkı doğa tutkunlarının yeni rotası olacak

Kastamonu’nun Küre ilçesinde bulunan Ersizlerdere Tabiat Parkı’nın turizme kazandırılması için başlatılan çalışmalar çerçevesinde seyir terası ve giriş takları yerleştirildi. Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte bölgenin cazibe merkezi haline geldiğini ve ziyaretçi sayısının da bu yıl artmasının beklendiğini söyledi.


Kurtuluş Savaşı’nda tüm erkeklerini cephede kaybettiği için adı “Ersizlerdere” olarak değişen köyden ismini alan Ersizlerdere Kanyonu, 2020 yılında Türkiye’nin 252’nci tabiat parkı ilan edildi. Doğa harikası bölgenin Tabiat Parkı ilan edilmesiyle birlikte Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından Ersizlerdere Tabiat Parkı’nda çalışma başlatıldı. Yürütülen çalışmalar çerçevesinde bölgeye seyir terası ve giriş takları yerleştirildi. Ayrıca doğa harikası manzarasıyla vatandaşların son yıllarda uğrak yeri haline gelen Kastamonu’nun Küre ilçesindeki Ersizlerdere Tabiat Parkı, içerisinde barındırdığı 12 kilometrelik tarihi kervan yolunda doğa yürüyüşü imkanı da sunuyor.


Ormanlarındaki zengin bitki örtüsü, florası ve kanyonlarıyla ilgi çeken, Avrupa’nın 13., Türkiye’nin ise tek Pan Parks statüsüne sahip Küre Dağları içerisinde bulunan Ersizlerdere Tabiat Parkı, her mevsim ayrı bir güzelliğe bürünüyor.



“Ersizlerdere Tabiat Parkı’na herkesi gezmeye bekliyoruz”


Ersizlerdere Tabiat Parkı’nın doğa harikası bir yer olduğunu söyleyen Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, “Ersizlerdere Kanyonu üzerinde bulunan Ersizlerdere Tabiat Parkı, adı üzerinde tabiat harikası bir yer olduğundan ötürü Kastamonu Üniversitesi ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Kastamonu Şube Müdürlüğü ve Küre Eko Turizm Derneğiyle birlikte bölgede birçok çalışmalarda bulunduk. Harita, etüt, envanter gibi kaynak değerlerini ön plana çıkardıktan sonra burada neler yapabiliriz diye çalışmada bulunduk. Ardından bölgenin Tabiat Parkı olması hususunda karar kılındı ve Türkiye’nin 252’inci tabiat parkı olarak ilan edildi” diye konuştu.



"Bölge, kaynak değerleri açısından biyo-çeşitliliği çok ön planda"


Ersizlerdere’nin tabiat parkı olarak ilan edilmesiyle kendilerinin de çalışmalarını bölgede yoğunlaştırdıklarını söyleyen Haberal, “Bölge, kaynak değerleri açısından biyo-çeşitliliği çok ön planda. Bitki örtüsü ve yaban hayatı ile ön plana çıkan bir bölge. Ersizlerdere köyünün üst tarafından bulunan alanda kanyonun geçişinin olduğu yere İpsine Tepesi deniliyor. Burada yamaç paraşütü yapılabilecek alanın olduğunu belirledik. Kamp alanlarının yerlerini belirledik. Yürüyüş güzergahlarını belirledik. Doğanlar kalesi ve mağarası bulunuyor. Bizler, bu bölgeye kadar olan alana rotalama çalışmasında bulunduk. Kanyon geçişi çok güzel, harika bir kanyon geçişi bulunuyor. Aynı zamanda kaynak değerleri açısından en önemli varlıklarından bir tanesi de tarihi ipek yolunun ve eski kültür yollarının bu bölgeden geçmesidir. Ayrıca tarihi İstiklal Yolu’nun da bir kolunun Ersizlerdere Tabiat Parkı’ndan geçiyor. Çuha doruğu mevkiinden başlayıp Ersizlerdere köyünün içerisinden geçilerek Küre ilçesine kadar devam ediyor. Burada yürüyüş güzergahları içerisinde kamp alanları belirlendi. Sportif olta balıkçılığı belirlendi. Tarihi İkiçay Köprüsü hemen bu alan üzerinde bulunuyor. Tarihi kültür yolu ve ipek yolunun bu bölgeden geçmesi ayrıca İnebolu’dan Ankara’ya kadar uzanan güzergahta İstiklal Yolu’ndan eskiden insanların ulaşımını sağladıkları katırlarla, atlarla, öküzlerle ya da kağnılarla gittikleri bir ticari yoldur" diye konuştu.



"İsveç, Norveç, İskandinav ülkelerini aratmayacak güzellikler ve görüntüler mevcut"


Bölgenin önemli bir tarihi değere de sahip olduğunu kaydeden Haberal, "Ersizlerdere Tabiat Parkı, hem tarihi anlamda önemlidir hem kültürel anlamda hem de coğrafi anlamda önemli bir bölgemizdir. Bu yüzden birçok kaynak değeri bir araya toplayarak Tabiat Parkı ilan edilmesini zaten fazlasıyla hak etmişti ve de ilan edildi. Şu anda etrafındaki kaynak değerleri açısından bölgeye inanılmaz bir turist akınının olacağını düşünüyorum. Şu anda Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne bağlı Kastamonu Şube Müdürlüğü ekiplerince sosyal donatılar yapılmaya başlandı. Yürüyüş platformları, seyir terası, tuvalet, mescit, insanların ihtiyaçlarını karşılaşabilecek uygun yerler tespit edilerek şu anda belirlenen alanlara bunlar konuldu, monte edildi. Harika bir görsellik oluştu. Bölgenin yazı ayrı kışı ayrı her mevsim ayrı bir güzelliği ve görüntüsü bulunuyor. Ersizlerdere Tabiat Parkı, İsveç, Norveç, İskandinav ülkelerini aratmayacak güzellikler ve görüntüler mevcut. Herkesi bu bölgeyi gezmeye bekliyoruz. Bizlerde zaten üniversitemizdeki öğrencilerimizle birlikte bu bölgeye ara ara etkinlikler yapıyoruz. Tabiat Parkı’nda yürüyüşler yapıyoruz. Tarihi İstiklal Yolu da bu bölgeden geçtiği için herkesi gezmeye bekliyoruz. Bölgedeki çeşitli turizm aktivitelerine insanlarımızın katılımını bekliyoruz. Rehberlere de buradan seslenmek istiyoruz. Turizm acentelerine çağrıda bulunmak istiyorum. Rehberlerimizi ve turizm acentelerimizi, İnebolu’dan Küre, Seydiler’den Kastamonu’ya kadar yeni bir rota belirlemeleri tavsiyesinde bulunmak istiyorum. Bizler zaten bölgede rota çalışmasında bulunduk, onların da buraları turizme kazandırmalarını bekliyoruz” şeklinde konuştu.



İsveç’i aratmayan tabiat parkı doğa tutkunlarının yeni rotası olacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Afyon Sarı serumdan ölüm olayında ilk duruşma görüldü Afyonkarahisar’da geçtiğimiz yaptırdığı sarı serum sonrası fenalaşan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Mehmet Gündoğan olayında hakim karşısına çıkan doktor kendisini gerekli yasal prosedürleri yerine getirdiği şeklinde savunarak, "Yoğun bakımda hayatını kaybeden Gündoğan için gerekli tetkiklerle birlikte elimizden geleni ekibimizle birlikte yaptık" dedi. Olay, geçtiğimiz 13 Ocak 2025’te kent merkezindeki özel bir klinikte meydana geldi. İddiaya göre, mobilya sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın sahibi olan ve umre yolculuğu hazırlığı yapan 2 çocuk babası Mehmet Gündoğan, grip şikayetiyle kliniğe başvurdu. Burada Gündoğan’a herhangi bir tetkik yapılmadan sarı serum bağlandı. Ancak Gündoğan serumun bitmesine yakın nefes almakta güçlük çektiğini söyleyerek fenalaştı. Sonrasında ise Gündoğan’a iddiaya göre klinik çalışanları müdahale edemedi. Yaklaşık 10 dakika sonra Gündoğan’ın refakatçi olarak yanında götürdüğü arkadaşı Gündoğan’ın durumunu görünce 112 Acil Çağrı Merkezini arayarak yardım istedi. İhbar üzerine kliniğe gelen ambulansla Afyonkarahisar Devlet Hastanesine kaldırılan Gündoğan müdahalenin ardından yoğun bakıma alındı. Ancak Gündoğan girdiği yoğun bakımdan 20 saatin sonunda yaşama tutunamayarak hayatını kaybetti. "Sözlü onayıyla tedaviye başlandı" Olayın ardından Afyonkarahisar 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘taksirle ölüme neden olma’ suçundan açılan davanın ilk duruşması yapıldı. Duruşmaya tutuksuz sanık doktor S.E. ile tanıklar olayda yaşamını Mehmet Gündoğan’ın ailesi ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada sanık S.E. verdiği ifadesinde Gündoğan’ın kliniğe 13 Ocak’ta grip, bademcik şikayetiyle birlikte hızlı bir şekilde iyileşmek istediği üzerine başvurduğunu ve Gündoğan’ın sözlü onayıyla tedaviye başlandığını kaydetti. "O gün penisilin kaynaklı öngörülemeyen alerjiye bağlı olarak nefes almakta güçlük çekti" İçerikleri hakkında bilgi verdiği iki serumun maktule takıldığını söyleyen S.E, hastanın o gün penisilin kaynaklı öngörülemeyen alerjiye bağlı olarak nefes almakta güçlük çekmesi üzerine 112 Acil Sağlık ekibini çağırdıklarını kaydederek, "Bir süre sonra ambulansla entübe edilerek hastaneye kaldırıldı. Yoğun bakımda hayatını kaybeden Gündoğan için gerekli tetkiklerle birlikte elimizden geleni ekibimizle birlikte yaptık" dedi. Sanık S.E., son olarak beraatini talep etti. Duruşmada söz alan Göndoğan’ın eşi Songül Gündoğan ise özel klinikte ihmallerin olduğu gerekçe göstererek suçluların cezalandırılmasını istedi. Tanık beyanlarının alınması sonrası, mahkeme duruşmayı 3 Mart 2026’ya erteledi.
Edirne Edirne’de mera ıslah projeleri ile hayvancılığa destek Edirne’nin Keşan ve Havsa ilçelerinde hayvancılığın geliştirilmesi, mera alanlarının verimliliğinin artırılması ve üreticilerin kaba yem ihtiyacının karşılanması amacıyla yürütülen Mera Islah ve Amenajmanı Projesi kapsamında çalışmalar aralıksız devam ediyor. Keşan ilçesine bağlı Karahisar köyünde projeyle ilgili toplam 25 dönüm mera alanında ıslah çalışmaları sürdürülüyor. Geçtiğimiz yıl mera verimliliğini artırmak amacıyla ön bitki olarak yulaf ekimi yapılan alanda, bu yıl 7’li karışım mera otu ekimi gerçekleştirildi. Ekim çalışmaları, modern tarım tekniklerinden biri olan drone destekli ekim yöntemi kullanılarak yapıldı. Karahisar Köyü Muhtarı Cavit Ateş, "Geçen yıl yapılan ekipleri çok iyi verim aldık. Bu yıl da biraz daha fazla alana ekim yaparak hayvancılığa katkı yapmak için ekimi gerçekleştirdik.Bize bu imkanı sağlayan il müdürlüğümüze ve bakanlığımıza saygı sunuyoruz" dedi. Taptık köyünde suni mera alanı 600 dekara ulaşıyor Havsa ilçesine bağlı Taptık köyünde ise Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen proje çerçevesinde altılı karışım mera otu tohumu ekimi yapıldı. Bu yıl 400 dekar alanda gerçekleştirilen ekim çalışmalarıyla birlikte, daha önce ekimi tamamlanan 200 dekar alanla, köyde toplam 600 dekar suni mera alanı oluşturulmuş olacak. Mera ekim çalışmalarına; Havsa Kaymakamı Oğuzhan Aksoy, İl Tarım ve Orman Müdürü İslam Köse, İl Müdür Yardımcısı Volkan Diriker, Havsa İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ali Doğan, Havsa Ziraat Odası Başkanı Bülent Uzel, Çayır, Mera ve Yem Bitkileri Şube Müdürü Metin Özkan, teknik personel ve üreticiler katıldı. Tohum ve gübre desteği Proje kapsamında Taptık köyünde yürütülen çalışmalar için 8 ton gübre, 4 ton yulaf tohumu, 2 ton altılı karışım mera otu tohumu kullanılarak toplam 600 dekarlık suni mera alanı tesis edilecek. Ekim çalışmalarının ardından yetkililer, köy kahvesinde üreticilerle bir araya gelerek vatandaşların talep ve önerilerini dinledi, karşılıklı istişarelerde bulundu. Yürütülen çalışmalarla mera alanlarının ıslah edilmesi, sürdürülebilir hayvancılığın desteklenmesi, üreticilerin kaba yem ihtiyacının karşılanması ve yem maliyetlerinin azaltılması hedefleniyor. Yetkililer, mera ıslah projelerinin Edirne genelinde artarak devam edeceğini vurguladı. (MÇ-
Muğla Datça Yat Limanı, 2025 yazında bin 699 tekneyi ağırladı Muğla’nın Datça ilçesinde bulunan yat limanı her yıl olduğu gibi bu yıl da vatandaşların duraklarından biri haline gelirken, yaz sezonu boyunca limana bin 699 tekne yanaştı. 2025 yaz sezonunda Datça Yat Limanı, yoğun deniz trafiğine sahne oldu. Yaz sezonu boyunca limana toplam bin 699 teknenin giriş ve çıkış yaptığı kaydedildi. Datça Yat Limanı’nı kullanan teknelerin büyük bölümünü yerli ve yabancı bayraklı yatlar oluşturdu. Özellikle Ege ve Akdeniz rotasında seyreden yatların Datça’yı tercih etmesi, yaz aylarında limandaki hareketliliği önemli ölçüde artırdı. Öte yandan Datça’nın deniz ulaşımına yönelik devam eden ve planlanan projelerin de yat limanına olan ilgiyi artırdığı belirtildi. Yeni Sömbeki (Simi) - Datça feribot hattına ilişkin çalışmaların sürdüğü ve sürecin Datça Kaymakamlığı tarafından yakından takip edildiği öğrenilirken, ayrıca İstanköy (Kos) - Datça feribot seferlerinin de yılbaşından sonra başlatılmasının planlandığı bildirildi. Öte yandan geçtiğimiz Kasım ayı itibarıyla Datça Liman Başkanlığı görevini devralan Cengiz Kelepçe, Datça Liman Başkanlığı’nda yenilenme hedefiyle çalışmalara başlandığını belirterek, öncelikli ihtiyaçlardan birinin hizmet binası olduğunu ifade etti. Konuya ilişkin Milli Emlak Müdürlüğü ile görüşmeler yapıldığını kaydeden Kelepçe, sürecin olumlu ilerlediğini belirterek, yeni bina çalışmasının hayata geçmesi halinde lojman planlamasının da gündemde olduğunu söyledi. Datça’nın deniz ulaşımı açısından önemli projelerin de takip edildiğini ifade eden Kelepçe, Sömbeki (Simi) ile Datça arasında planlanan feribot hattına ilişkin çalışmaların Datça Kaymakamlığı tarafından yakından izlendiğini aktardı. Ayrıca İstanköy (Kos) – Datça feribot seferlerinin de yılbaşından sonra başlamasının planlandığını belirtti. Datça’nın denizcilik potansiyelini daha da artırmak için çalışacaklarını vurgulayan Kelepçe, Datça Liman Başkanlığı’nın tekneler için daha fazla tercih edilen bir uğrak noktası haline gelmesi, özellikle büyük teknelerin bölgeye yönelmesi adına gerekli katkıyı sunmaya devam edeceklerini ifade etti.
İstanbul Acıbadem, TotalEnergies AFCON 2025’in resmi sağlık tedarikçisi oldu Acıbadem Sağlık Grubu, Afrika’nın en prestijli futbol organizasyonu olan TotalEnergies Afrika Uluslar Kupası 2025’in (AFCON 2025) resmi sağlık tedarikçisi oldu. Afrika Uluslar Kupası’nın 35.’si 21 Aralık 2025 - 18 Ocak 2026 tarihleri arasında Fas’ta düzenleniyor. Toplam 24 milli takımın şampiyonluk için mücadele edeceği turnuvada karşılaşmalar, 6 şehirde yer alan 9 stadyumda oynanıyor. AFCON 2025’in dünya genelinde milyonlarca futbolseverin ilgisini çekmesi beklenirken; organizasyon sportif rekabetin yanı sıra küresel etkisiyle de öne çıkıyor. Uluslararası standartlarda sporcu sağlığı desteği Sporcu sağlığı alanındaki özellikli hizmetleriyle tanınan ve Türkiye’nin ilk ve tek FIFA akreditasyona sahip Sporcu Sağlığı Merkezi’ni bünyesinde barındıran Acıbadem Sağlık Grubu, AFCON 2025 boyunca sağlık hizmeti desteği sunacak. Anlaşma kapsamında, turnuva sırasında sakatlanan ve tedavisine Türkiye’de devam etmeyi tercih eden sporcuların tıbbi tedavilerinden de Acıbadem sorumlu olacak. Sporcular, Acıbadem’in ileri tıbbi altyapısından ve uluslararası standartlarda sunulan sağlık hizmetlerinden faydalanacak. Küresel spor organizasyonlarının güçlü sağlık partneri Büyük uluslararası spor organizasyonlarındaki güçlü deneyimiyle Acıbadem Sağlık Grubu, AFCON 2025 işbirliğiyle sporcu sağlığı alanındaki uzmanlığını küresel ölçekte bir kez daha sergilemeyi ve Afrika futbolunun gelişimine katkı sunmayı hedefliyor. İşbirliği anlaşması; Fas’ın Rabat kentinde, CAF Genel Sekreteri Veron Mosengo-Omba ile Acıbadem Sağlık Grubu Spor Sponsorlukları Koordinatörü Doç. Dr. Çağrı İlk arasında imzalandı.
Antalya Konyaaltı’nda sıfır atık seferberliği Konyaaltı Belediyesi ekipleri, Akdeniz Üniversitesi içerisinde faaliyet gösteren esnafı ziyaret ederek geri dönüşüm konusunda bilgilendirme yaptı. Bilgilendirmenin yanı sıra esnafa geri dönüşüm kutuları bırakıldı. Konyaaltı Belediyesi, iklim ve çevre dostu çalışmalarını sürdürüyor. Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan’ın göreve geldiği günden bu yana göstermiş olduğu hassasiyetle çalışmalarına yön veren Konyaaltı Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü ekipleri, Akdeniz Üniversitesi içerisinde faaliyet gösteren esnafla bir araya geldi. Esnafa ve üniversite öğrencilerine sıfır atık ve geri dönüşüm konularında bilgilendirme yapan ekipler, kafe ve restoranlara geri dönüşüm kutuları bıraktı. Konyaaltı Belediyesi yetkilileri yapılan çalışma ile ambalaj atıklarının kaynağında doğru ayrıştırılması ve toplanması konularında bilgilendirme yaparak farkındalık sağladıklarını aktardı. Kotan: "Amacımız geleceğe temiz bir dünya bırakmak" Çevre duyarlılığı konusunda halkın bilinçlenmesinin son derece önemli olduğuna dikkat çeken Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, "İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğümüzün, Akdeniz Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi öğrencileriyle birlikte yaptığı bu çalışma çok anlamlı. Çalışmayla bir yandan öğrencilere bir yandan da esnafa farkındalık sağlamış olduk. Ekiplerimiz eğitim ve farkındalık çalışmalarını ara vermeden sürdürüyorlar. Biliyorsunuz ki geçtiğimiz günlerde Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planımızın (SECAP) ilk toplantısını gerçekleştirdik. Çevreyi ve geleceği düşünen çalışmalarımıza var gücümüzle devam ediyoruz. Amacımız geleceğe temiz bir dünya bırakmak" diye konuştu.