EKONOMİ - 24 Aralık 2025 Çarşamba 14:24

Gülsoy: "2025’te ciddi sınavlar verdik, 2026’da dijital ve akıllı üretimle şahlanacağız"

A
A
A
Gülsoy: "2025’te ciddi sınavlar verdik, 2026’da dijital ve akıllı üretimle şahlanacağız"

Kayseri Ticaret Odası’nda (KTO) 2025 yılının son meclis toplantısı yapıldı. Yılın genel bir değerlendirmesini yapan KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, "2025 yılı küresel fırtınaların ve ekonomik sınavların yılı oldu. Reel sektör olarak ciddi sınavlar verdik ancak enseyi karartmadan; çalışmaya, üretmeye ve ihracat yapmaya devam edeceğiz" dedi. 2026 yılı tahmini gelir ve gider bütçesinin oy birliğiyle kabul edildiği toplantıda Gülsoy, Kayseri Ticaret Odası’nın üyelerine destek olmak amacıyla en asgari şekilde aidat ücreti aldığını, hizmet ücretlerinde de artış yapmadıklarını vurguladı.


KTO Aralık Ayı Olağan Meclis Toplantısı, M. Rifat Hisarcıklıoğlu Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Meclis Başkanı Cengiz Hakan Arslan’ın başkanlığındaki toplantıya; Başkan Ömer Gülsoy, Yönetim Kurulu üyeleri, Meclis üyeleri, Kadın Girişimciler Kurulu ve Meslek Komitesi üyeleri katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan toplantıda, 2026 yılı tahmini bütçesi oy birliğiyle kabul edilerek karara bağlandı.



"Tüm dünyada öngörülebilirliğin olmadığı zorlu bir yılı geride bırakıyoruz"


Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunmak üzere kürsüye gelen Başkan Ömer Gülsoy, küresel ekonomideki belirsizliklere dikkat çekerek şunları söyledi:


"Jeopolitik risklerin, ticaret savaşlarının ve korumacı politikaların tırmandığı bir dönemden geçiyoruz. Ukrayna’dan Gazze’ye kadar uzanan savaşlar ve Kızıldeniz’deki gerilimler, navlun fiyatlarından enerji maliyetlerine kadar her alanı etkiledi. Artık serbest ticaretin yerini korumacı politikalar aldı. Savaşların gölgesinde, iklim krizinin kapımızı çaldığı, korumacı politikaların ticaretin önüne set çektiği, tüm dünyada öngörülebilirliğin olmadığı zorlu bir 2025 yılını geride bırakıyoruz."



"Reel sektör olarak 2025 yılında ciddi sınavlar verdik"


Türkiye ekonomisindeki gelişmelere değinen Gülsoy, reel sektörün yüksek enflasyon ve finansmana erişimde yaşanan darboğazlar ile mücadele ettiğini belirterek, "Yüksek faiz oranları ve işletme sermayelerindeki erime, artan girdi maliyetleri hepimizin omuzlarındaki yükü artırdı. Üreticimiz de iş dünyamız da bu süreçte büyük direnç gösterdi. Ancak Türkiye ekonomisinin bel kemiği olan KOBİ’lerimiz, adeta bir kahraman gibi üretimi ve istihdamı ayakta tuttu. Enflasyonla mücadelenin tüm yükü fedakâr iş dünyasının omuzlarına bırakılmamalıdır. İhracat desteklerinin önümüzdeki yılda artırılması, emek yoğun sektörlere pozitif ayrımcılık yapılması zorunlu hale gelmiştir. Başta; tekstil, hazır giyim, mobilya ve inşaat olmak üzere rekabet gücü zayıflayan sektörle mutlaka ek destekler sağlanmalıdır. " ifadelerini kullandı.



Gülsoy, 2026 yılı beklentilerini değerlendirdi


2026 yılı beklentilerinin, dezenflasyon sürecinin meyvelerini vermesi ve enflasyonun kalıcı olarak tek haneli rakamlara inişe geçmesi olduğunu ifade eden Başkan Gülsoy, şunları söyledi:


"İş dünyası olarak 2026 yılından beklentilerimiz nettir; enflasyonun düştüğü, öngörülebilirliğin arttığı bir piyasa düzeni istiyoruz. Yatırımın önünü açacak makul faiz oranları, finansal kolaylıklar ve işletme sermayelerimizi koruyacak mali düzenlemelerin hayata geçmesini arzuluyoruz. Unutmayalım ki iş dünyasının en büyük düşmanı belirsizliktir. Dünya değişirken, küreselleşme tüm hızıyla devam ederken ve teknoloji baş döndürücü bir şekilde ilerlerken; işletmelerimizin ve işverenlerimizin bu yeni gerçekliğe uyum sağlaması kritik önemdedir. Bu anlamda planlamadan seri üretime, istihdam politikasından ihracat stratejilerine kadar her alanda reel sektörün tüm aktörlerinin yeni şartlara hızla adapte olması, küresel rekabette elimizi güçlendirecek, ekonomimize dinamizm katacak en önemli faktördür. 2026’nın belirsizliklerin azaldığı, üretimin ve ihracatın şahlandığı bir yıl olacağına yürekten inanıyorum."



"Yapay zeka lüks değil, rekabetçiliğimizin can damarıdır"


Teknolojik dönüşümün ekonomik başarının en temel belirleyicisi haline geldiğini vurgulayan Başkan Gülsoy, dijitalleşmenin bir tercih değil zorunluluk olduğunu ifade etti. Gülsoy, konuşmasında şu sözlere yer verdi:


"Bizler sadece yerel değil, tamamen dijitalleşmiş bir dünyanın parçasıyız. Bugün artık yapay zekayı ve robotik süreçleri konuşmadığımız tek bir sektör kalmadı. Yapay zeka artık bir lüks değil, rekabetçiliğimizin can damarıdır. 2025 yılı bizim için sadece bir mücadele yılı değil, ‘verimlilik ve dijitalleşme’ yılı olmuştur. Artık sadece üretmek yetmiyor; ne kadar akıllı ürettiğiniz ve dijital dünyaya ne kadar entegre olduğunuz asıl belirleyici faktördür. Türkiye’de perakende ticaretin yaklaşık beşte biri artık dijital kanallar üzerinden yapılıyor. Dijital dönüşüme ayak uyduramayan işletmelerin rekabette geri kalması kaçınılmazdır. Rekabet gücümüzü korumak istiyorsak, dijitalleşmeyi hızlandırmak zorundayız."



Kayseri Ticaret Odası’nın 2026 vizyonu


Kayseri Ticaret Odası olarak 2026 yılı vizyonunu da paylaşan Başkan Gülsoy, teknolojik dönüşümün önemine vurgu yaptı:


"2025 bizim için sadece mücadele değil, verimlilik ve dijitalleşme yılı oldu. 2026 yılında ise teknoloji, inovasyon ve Ar-Ge ekseninde bir büyüme hedefliyoruz. Teknoloji ve İnovasyon Kampüsü Projemizin ilk adımı olan Kayseri TEKMER’i hayata geçiriyoruz. Dünya artık sadece üretmiyor; akıllı üretiyor ve dijital satıyor. Biz de üyelerimizin e-ticaret ve e-ihracat kapasitelerini artıracak projelere bütçemizden aslan payını ayırdık. Üretimde ve ihracatta Dönüşüm programımız, 2026 yılında da çalışmalarımızın merkezinde yer alacak. Çok boyutlu analizler gerçekleştireceğiz. Bu saha çalışmalarının çıktısı olarak Kayseri Üretim ve İhracat Stratejik Eylem Planı’nı hazırlayacak, İl İhracatı Geliştirme Üst ve Alt kurullarımızla birlikte bu planın sahada karşılık bulmasını sağlayacağız. Odamızın liderliğinde Belçika ve Çekya Ticaret Odalarıyla birlikte hayata geçireceğimiz uluslararası dijital iş birliği platformu ile firmalarımızın Avrupa Birliği pazarlarındaki görünürlüğünü artıracağız. Bu platform karşılıklı ticaret işbirliklerinin kurulduğu canlı bir ticaret köprüsü olacaktır. Kayseri Girişimcilik ve Uluslararası Ticaret Merkezimiz ile de ihracat odaklı eğitimlerimizi artırmaya girişimcilerimize ön kuluçka hizmetleri, üyelerimize ise hibe, fon ve devlet desteklerine yönlendirmeye kararlılıkla devam edeceğiz."



"Kayseri Ticaret Odası en asgari şekilde aidat ücreti almaktadır"


Oda faaliyetlerine dair verileri de paylaşan Gülsoy, 2025 yılında 2 bin 220 yeni kuruluş 738 ise kapanan kuruluş tescil edildiğini belirtti.


Oda Aidat politikasına dair bilgilerde aktaran Gülsoy, "Diğer odalarla kıyaslandığında Kayseri Ticaret Odası, kanunda belirtilen aidat ücretlerine rağmen en asgari şekilde aidat ücreti almaktadır. Hizmet ücretlerimizde de artış yapmadık. Bu, üyelerimize duyduğumuz saygının ve her zaman yanlarında olduğumuzun bir göstergesidir."


Sözlerini yeni yıl temennileriyle noktalayan Gülsoy, "2026 yılının fiyat istikrarının sağlandığı, belirsizliklerin azaldığı, sağlık ve bereket dolu bir yıl olmasını diliyorum" dedi.



Gülsoy: "2025’te ciddi sınavlar verdik, 2026’da dijital ve akıllı üretimle şahlanacağız"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir cezaevlerinde 5 bin 742 hükümlü ve tutuklu bulunuyor Adli Kolluk Değerlendirme Toplantısı’nda, 24 Aralık 2025 tarihi itibariyle Eskişehir Ceza İnfaz Kurumları’nda 5 bin 26 hükümlü ve 716 tutuklu olmak üzere toplam 5 bin 742 kişi bulunduğu bilgisi paylaşıldı. Eskişehir Adliyesi Yunus Emre Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantı, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. "Güçlü bir adli kolluk yapısı, güçlü bir hukuk devleti anlayışının en önemli teminatlarındandır" Ardından, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah tarafından açılış konuşması yapıldı. Karakülah, adli kolluğun, ceza adalet sisteminin temel unsurlarından biri olduğunu belirtti. Başsavcısı Üzeyir Karakülah, "Suçun aydınlatılması, delillerin hukuka uygun şekilde toplanması, mağdurun korunması ve şüphelinin haklarının gözetilmesi noktasında gösterilen her titiz çalışma, adaletin doğru ve zamanında tecellisine doğrudan katkı sağlamaktadır. Bu çerçevede, soruşturma ve kovuşturma aşamasında alınan kararlar, ancak sizlerin titizlikle yürüttüğünüz çalışmalar ile verilebilir. Unutulmamalıdır ki; güçlü bir adli kolluk yapısı, güçlü bir hukuk devleti anlayışının en önemli teminatlarındandır. Bu noktada, kurumlarımız arasındaki koordinasyonun artırılması, suçla mücadelede daha etkin olma yolunda büyük önem taşımaktadır. Adli kolluk ile Cumhuriyet Başsavcılığımız arasındaki koordinasyonun güçlenmesi, hem soruşturmaların hızını hem de hukuki güvenliği artırmaktadır. Elbette değerlendirme toplantıları, yalnızca başarıların konuşulduğu değil; eksikliklerin, yaşanan sorunların ve geliştirilmesi gereken alanların da samimiyetle ele alındığı toplantılardır. Gerçekleştirdiğimiz bu toplantıyla da yargı hizmetlerinin daha etkili ve verimli bir şekilde yürütülmesini amaçlamaktayız" şeklinde konuştu. Adli kolluk birimlerinin bir yıl boyunca yürüttüğü çalışmalar hakkında istatistikler paylaşılması sonrası basına kapalı şekilde devam eden programda, karşılaşılan sorunlar ve gelecek döneme ilişkin hedeflerle ilgili değerlendirmeler yapıldı. Programa; Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah’ın yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Demir, İl Emniyet Müdürü Tolga Yılmaz, Gümrük Müdürü Muhammet Uçar, Orman Bölge Müdürü İsmail Çetin, Uludağ Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürü Vekili Mustafa Aşıcı, Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri, Cumhuriyet Savcıları ve kolluk amirleri katıldı.
Erzurum ETÜ’de "Erzurum’daki kütüphaneleri tanımak ve tanıtmak" söyleşisi düzenlendi Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Merkez Kütüphanesi ev sahipliğinde "Erzurum’daki Kütüphaneleri Tanımak ve Tanıtmak" başlıklı söyleşi programı gerçekleştirildi. Erzurum’daki kütüphanelerin mevcut durumu, sundukları imkânlar ve kütüphanelerin kültürel hayattaki yerini konuşmak amacıyla düzenlenen programa ETÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Naim Ürkmez, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Moderatörlüğünü ETÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Süleyman Yıldız’ın üstlendiği programda, Atatürk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkan Vekili Murat Üstündağ, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanı Mustafa Keleş ile İsmail Saib Sencer İl Halk Kütüphanesi Müdür Vekili Hatice Doğulu konuşmacı olarak yer aldı. Konuşmacılar kendi kurumlarında yürütülen kütüphane hizmetleri, kullanıcı odaklı uygulamalar ve kütüphanelerin sosyal yaşam içindeki rolüne ilişkin görüş ve deneyimlerini paylaştı. Programda konuşan ETÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Yıldız ise Erzurum’un tarih boyunca ilim ve irfanın önemli merkezlerinden biri olduğuna dikkat çekerek, kütüphanelerin yalnızca kitapların saklandığı mekânlar olmadığını, aynı zamanda geçmiş ile gelecek arasında köprü kuran, bireyin kendini ve dünyayı anlamasına katkı sağlayan canlı kültür merkezleri olduğunu vurguladı. 2025 Yılı YÖK Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporu’nda Erzurum Teknik Üniversitesi’nin, kütüphane hizmetlerinden duyulan memnuniyet oranında yüzde 80,86 ile Türkiye genelinde zirvede yer aldığını hatırlatan Yıldız, bu sonucun nitelikli hizmet anlayışı ve kullanıcı odaklı çalışmaların önemli bir göstergesi olduğunu ifade etti. Programı, kütüphanelerin dijital çağda nasıl daha etkin kullanılabileceği, gençlerin kütüphanelere ilgisinin artırılmasına yönelik çalışmalar ve kurumlar arası iş birliğinin önemi gibi konular çerçevesinde gerçekleştirilen değerlendirmelerin ardından soru cevap bölümü ile sona erdi.
Denizli Denizli için kapsamlı turizm yol haritası belirlendi Denizli’nin 2026-2030 turizm vizyonu dijitalleşme, gastronomi, kültür, sürdürülebilirlik ve deneyim odaklı projelerle şekilleniyor. Denizli Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serkan Bertan, kentin sahip olduğu güçlü turizm potansiyelini daha etkin ve sürdürülebilir biçimde değerlendirmek amacıyla Denizli Turizm Yol Haritası’nı kamuoyuyla paylaştı. 2026-2030 yıllarını kapsayan yol haritası; dijital turizm, gastronomi, kültürel miras, doğa turizmi ve ulaşım başlıkları altında çok sayıda somut öneri içeriyor. Prof. Dr. Bertan, Denizli’nin Pamukkale ve antik kentler başta olmak üzere önemli değerlere sahip olmasına rağmen, bu potansiyelin bütüncül bir planlama ile desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Hazırlanan yol haritasının temel yaklaşımının sürdürülebilirlik, dijital entegrasyon ve deneyim odaklı turizm olduğu ifade edildi. Hop-On Hop-Off ve dijital rehber ön planda Yol haritasında, Denizli Sesli Rehber Mobil Uygulaması temel alınarak şehir merkezini ve ören yerlerini kapsayan Hop-on Hop-off tur sistemi önerildi. Pamukkale, Karahayıt, Hierapolis, Laodikya ve şehir merkezini kapsayan bu tur kapsamında DenizliCard ile müze, teleferik ve alışverişte indirimli kombine bilet uygulamaları öngörüldü. Turizm noktalarına 118 adet karekodlu dijital levha, antik kent girişlerine ve toplu taşıma alanlarına karekodlu bilgilendirme panoları yerleştirilmesi planlandı. Havalimanı, Pamukkale ve Hierapolis girişlerinde dijital tanıtım merkezleri kurulması da öneriler arasında yer aldı. Gastronomi, doğa ve kültür rotaları Denizli mutfağının turizmle daha güçlü entegrasyonu için Gastronomi Yolu, Yöresel Lezzetler Yolu, Coğrafi İşaretli Ürünler Yolu, Karanlık Gökyüzü Park Yolu ve Sakin Şehir Rotaları gibi tematik turizm yolları planlandı. Elmalı Köyü’nün Gastroköy olarak konumlandırılması, Karataş Mesireliği’nin Gastropark haline getirilmesi ve Yeryüzü Pazarları’nın yaygınlaştırılması hedeflendi. Ayrıca, Denizli mutfağının korunması ve tanıtımı amacıyla Gastronomi Müzesi/Evi kurulması, kadın kooperatifleri aracılığıyla yöresel yemeklerin sunulması ve unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerin yeniden canlandırılması önerildi. Yaşayan müzeler, çarşılar ve deneyim alanları Yol haritasında; tarihi konakların ve yapıların deneyim odaklı yaşayan müzeler haline getirilmesi, el sanatları ve somut olmayan kültürel mirasın ziyaretçilerle buluşturulması da önemli yer tuttu. Kaleiçi Çarşısı, Peynirciler Çarşısı ve Babadağlılar Çarşısı’nın yaşayan kültür alanları olarak yeniden düzenlenmesi önerildi. Ulaşım, sürdürülebilirlik ve termal turizm Ulaşım başlığında; uluslararası uçuşların artırılması, charter seferler, hızlı tren hattı, şehir merkezi-Pamukkale arasında nostaljik tren projesi gibi öneriler yer aldı. Termal turizm için ise Termal Turizm Master Planı hazırlanması, "Termal Kent Denizli" markasının güçlendirilmesi ve wellness odaklı tesislerin desteklenmesi gerektiği belirtildi. Denizli için ortak turizm vizyonu Prof. Dr. Serkan Bertan tarafından hazırlanan Denizli Turizm Yol Haritası; kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün ortak hareket etmesini hedefliyor. Yol haritasının hayata geçirilmesiyle Denizli’nin yalnızca günübirlik ziyaret edilen bir destinasyon olmaktan çıkarak, konaklama süresi uzun, marka değeri yüksek bir turizm kenti haline gelmesi amaçlanıyor.