SAĞLIK - 29 Temmuz 2025 Salı 14:21

Yaz aylarında hastalanmamak için bu önerileri dikkate alın

A
A
A
Yaz aylarında hastalanmamak için bu önerileri dikkate alın

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Yasemin Ersoy; yaz aylarının gelmesiyle birlikte gıda hijyenine dikkat çekerek, "Gıda hijyenine dikkat ettiğimizde yaz döneminde çok karşılaştığımız ishal, dizanteri, tifo gibi birçok hastalığın ve gıda zehirlenmelerinin önüne geçebiliriz" dedi.


Acıbadem Kayseri Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Yasemin Ersoy; sıcak havalarda gıda hijyeninde dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı. Ersoy; "Gıdayı temin, hazırlama ve saklama aşamasında gıdalara bazı mikroorganizmaların bulaşması, çoğalması ya da toksin oluşturmasıyla ortaya çıkan birçok hastalık vardır. Dünya Sağlık Örgütü gıda güvenliği konusunu 5 alt başlıkta toparlıyor. Gıdaların temiz, çürümemiş ve doğru depolanan, hammaddesi sağlıklı bir şekilde ele geçirilmesi önemlidir. Burada el hijyeninin çok önemi var. Dünya Sağlık Örgütü’nün de gıda hazırlama süreçlerinde ilk başta bahsettiği şey; gıda hazırlamaya başlamadan önce, gıda hazırlarken gerektikçe ellerin yeterli ve doğru bir şekilde yıkanması ve ortamın temizliği.


Kesme tahtası, bıçaklar, yemek hazırlanan alanların temiz olması gerekmektedir. Özellikle çiğ et, balık ve tavuk gibi gıdaların ortak kesme tahtalarında kullanılmaması, bunların aralarda temizlenmesi ve tercihen de kesme tahtalarının çiğ tüketilen sebzeler için ayrıca olması gerekir. Uygun saklama şartlarının olması lazım. Gıdalar pişirildikten sonra hemen tüketilmeyecekse oda ısısına geldikten sonra mümkünse 2 saat içerisinde buzdolabına kaldırılması gerekir. Çünkü 5 ile 60 derece aralığındaki sıcaklık bakterilerin üremesi ve toksin oluşturması için uygun bir sıcaklıktır. Bu aralıkta gıdaları bekletmemek lazım, buzdolabında da uzun süre beklememesi lazım, gıdalarımızı tüketirken koku ve tatta değişiklik olması durumunda da bunun tüketilmemesi gerektiğini belirtmek istiyorum. Gıdayı tekrar ısıtmaya kalktığımızda ise özellikle 60 derece sıcaklığa ulaşması ve yeterince ısıtılması lazım. Bu arada pişme dereceleri önemli. Özellikle et, tavuk ve balık da bu daha önemlidir. 70 derecenin üzerinde bakteriler çok hızlı şekilde ölürler. Parça olduğunda iç ısısının yeterince 70 derecenin üzerine çıktığından emin olmak lazım. Bu tür gıdalar haşlama suyu şeklinde ise sularının berraklaştığını da görmek lazım. 70 derecenin üzerinde pişirdiğimizde gıdalarımız yeterince pişmiş olur" ifadelerini kullandı.


"Gıda hijyenine dikkat ettiğimizde yaz döneminde en çok göreceğimiz ishal, dizanteri, tifo gibi birçok hastalıkların ve gıda zehirlenmelerinin önüne geçmemizi sağlayacak" diyen Prof. Dr. Ersoy; "Özellikle çiğ süt ve süt ürünlerinin tüketilmesiyle hayvan hasta ise bunlar vasıtasıyla insanlara brusella bulaşı meydana gelebilir. Onun için çiğ süt ve süt ürünü tüketiminden kaçınmamız, gerekirse pişirerek ve pastörize tüketmemiz ve çiğ sütten yapılmış peynir tüketmemiz gerektiğinde ise 1,5 ay kadar tadına bile bakmadan yeterli tuz oranına sahip tuzlu suda bekletmemiz ve ondan sonra tüketmeye başlanması önemlidir. Gıda hijyenine dikkat ettiğimizde yaz döneminde en çok göreceğimiz ishal, dizanteri ve gıda zehirlenmesi gibi hastalıkların önüne geçmemizi sağlayacaktır" diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Atatürk Üniversitesi ile DAP’tan hayvancılık altyapısına güçlü iş birliği Atatürk Üniversitesi ile Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı arasında, bölgesel kalkınmaya ve hayvancılık altyapısının güçlendirilmesine önemli katkılar sunacak bir iş birliği protokolü imzalandı. Rektörlük makamında gerçekleştirilen imza törenine; Atatürk Üniversitesi adına Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı adına ise Başkan Prof. Dr. Osman Demirdöğen katıldı. İmzalanan protokol kapsamında, 2025 Yılı Yatırım Programında yer alan "Hayvancılık Altyapısının Geliştirilmesi" programı çerçevesinde hayata geçirilecek "Buzağı Kayıplarında Veteriner Hizmetlerinin Geliştirilmesi" projesinin uygulanması, finansmanı, izlenmesi ve değerlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlendi. Proje ile özellikle Erzurum ili sınırları içerisinde hayvancılık faaliyetlerinde verimliliğin artırılması, buzağı kayıplarının azaltılması ve veterinerlik hizmetlerinin sahada daha etkin hâle getirilmesi hedefleniyor. DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından projeye 10 milyon 508 bin 342 TL tutarında ödenek tahsis edilirken, Atatürk Üniversitesi de proje bütçesinin en az yüzde 30’u oranında eş finansman sağlayacak. Proje, Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi bünyesinde yürütülecek saha çalışmaları, tedavi protokollerinin uygulanması ve eğitim faaliyetlerini kapsayacak. Rektör Hacımüftüoğlu: "Buzağı kayıplarının azaltılmasına yönelik yürütülecek çalışmalar büyük önem taşıyor" İmza töreninde değerlendirmelerde bulunan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, üniversitelerin yalnızca eğitim ve araştırma faaliyetleriyle değil, aynı zamanda bulundukları bölgenin kalkınmasına doğrudan katkı sunan projelerle de sorumluluk üstlendiğini vurguladı. Hacımüftüoğlu: "DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığımız ile imzaladığımız bu protokol, üniversitemizin bilimsel birikimini sahaya yansıtarak bölge hayvancılığına somut katkılar sunacaktır. Özellikle buzağı kayıplarının azaltılmasına yönelik yürütülecek çalışmalar hem üreticilerimiz hem de ülke ekonomimiz açısından büyük önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı. DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Prof. Dr. Osman Demirdöğen ise bölgesel kalkınmada üniversitelerle yapılan iş birliklerinin stratejik bir rol üstlendiğine dikkat çekerek, Atatürk Üniversitesinin akademik altyapısı ve uygulama kapasitesiyle projenin başarıyla hayata geçirileceğine inandıklarını belirtti. İmzalanan protokol ile Atatürk Üniversitesi ile DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı arasındaki iş birliğinin daha da güçlendirilmesi, bölgenin tarım ve hayvancılık potansiyelinin bilimsel temellerle desteklenerek sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması amaçlanıyor.