GÜNDEM - 08 Ekim 2025 Çarşamba 11:09

Kilis’teki antikacı, sergilediği eski eşyalarla geçmişe ışık tutuyor

A
A
A
Kilis’teki antikacı, sergilediği eski eşyalarla geçmişe ışık tutuyor

Kilis’te antikacıda sergilenen yöresel eşyalar, ustaların elinden çıkan son örnekler olarak dikkat çekiyor.


Kilis’teki bir antikacı dükkanında sergilenen yöresel ürünlerin üretiminde kullanılan eşyalar, ziyaretçileri geçmişe götürüyor. Antikacıyı gezen vatandaşlar, o dönemlerde üretimin ne kadar zor şartlarda yapıldığını ifade ediyor. Yaklaşık 20 yıldır antikacılık yaptığını belirten Murat Üzümbalı, Türkiye’nin farklı illerinden gelen ziyaretçilerin hem eski eşyaları hem de yöresel ürünlerin yapımında kullanılan taşları büyük bir ilgiyle incelediğini söyledi.


"El işçiliği tamamen bitti"


Üzümbalı, "Bu taşları artık yapan usta kalmadı. Kilis’te en son iki yıl önce bir ustamız vefat etti. El işçiliği tamamen bitti. Bu taşlar hem güç gerektiriyor hem de üretimi çok zor. İçinde biber, zahter ya da sumak olduğunu düşünün, bunları dövmek büyük emek ister. Usta yetişmeyince, çırak da kalmayınca artık son dönemlerini yaşıyorlar" dedi.


"Günümüzde her şey hazır ama burada özümüze dönüyoruz"


Antikacının geçmişe ışık tuttuğunu belirten ziyaretçilerden Hüseyin Şahan, "Buraya gelince atalarımızın bu eşyaları nasıl yaptığını öğreniyoruz. Günümüzde her şey hazır, ama burada özümüze dönüyoruz. Eskiden elde edilenin değeri bilinirmiş. Bu eşyalar o dönemin ne kadar zor şartlarda üretildiğini hatırlatıyor" şeklinde konuştu.


"Bu dükkana girince nenemle dedem aklıma geliyor"


Bir diğer ziyaretçi Abdurrahman Çalıcıoğlu, "Bu dükkana girince nenemle dedem aklıma geliyor. Eskiden evlerde kullanılan dolapları, taşları görünce geçmişi hatırlıyoruz. Yaş ilerledikçe bu eşyaların kıymetini daha iyi anlıyoruz" ifadelerini kullandı.


"Burası insanı çocukluğuna götürüyor"


Gaziantep’ten gelen Ali Yeşildağ da, "Burası insanı çocukluğuna götürüyor. 44 yaşındayım belki benden daha yaşça büyük kişileri daha da eskiye götürüyor, ama burada huzur buluyorum. İnsanların gelip bu tarihi görmesi gerekiyor" diye konuştu.


(MYP-SVY-Y)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ’Dünya Türk Dili Ailesi Günü’ Eskişehir’de coşkuyla kutlandı Eskişehir’de ’Dünya Türk Dili Ailesi Günü’ kapsamında bir kutlama programı gerçekleştirildi. Eskişehir Yunus Emre Kültür Merkezi’ndeki programa, Eskişehir Türk Ocakları, üniversitelerin Türk dünyası öğrenci toplulukları, mülki ve adli idareciler ile çok sayıda vatandaş programa katılım gösterdi. Kazakistan’ın tanınmış sanatçısı Arslanbek Sultanbekov, Grup Mesa-i toplulukları, ses sanatçısı öğrenciler ve halk oyunu ekipleri kutlamalarda sahne alarak katılımcıların keyifli zaman geçirmesini sağladı. Büyük bir kalabalığın eşlik ettiği kutlamalar, bütün Türkiye’de olduğu gibi Eskişehir’de de geç saatlere kadar coşkuyla devam etti. "Türk dili, bugün 300 milyon tarafından ’benim dilim’ diye kabul ve ilan ediliyor" Günün anlam ve önemiyle ilgili bir konuşma yapan Eskişehir Türk Ocakları Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal, "2003 yılında Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurulması, arkasından yakın zamanda 34 harfli ortak Türk alfabesinin kabul edilmesi ve şimdi de UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ile bütün Türk devletlerinin müracaatı üzerine UNESCO’nun Dünya Türk Dili Ailesi Günü’nü ilan etmesi, bin yıldır birbirinden ayrı olan Doğu Türklüğü ile Batı Türklüğü’nün tarihindeki en önemli gündür. Bu 3 karar, uzun Türk Tarihi’nin bir bakıma en önemli kararlarıdır. Türklük âlemine kutlu olsun. Gök kubbenin altında dünyanın yakından takip ettiği 300 milyonluk geniş bir coğrafyada yer alan, adeta dünyanın kalpgahı konumunda olan Türk Dünyası doğuyor. Alınan bu kararla dünyada konuşulan 5’inci sırada yer alan ve İngilizce’den sonra en çok takip edilmek istenen Türk dili, bugün 300 milyon tarafından ’benim dilim’ diye kabul ve ilan ediliyor. Önümüzdeki günler kağıtların yeniden karıldığı, dünyanın yeniden şekillendiği, Türklük âleminin de bu yeni dünyada kendine yaraşan ve yakışan yeri alacağı görülüyor ve hissediliyor" dedi.
Samsun Samsunspor’dan Coulibaly açıklaması Trendyol Süper Lig ekiplerinden Samsunspor, uzun bir süredir takımda yer alamayan Tanguy Coulibaly’nin tekrar sakatlandığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Sezon başında Fransa Ligue 1 ekiplerinden Montpellier’den transfer edilen Fildişi Sahili asıllı Fransız kanat oyuncusu Tanguy Coulibaly, 23 Ekim’de oynanan Dinamo Kiev karşılaşmasında sakatlanmış ve o tarihten itibaren ligde 7, Avrupa’da ise 10 karşılaşmada forma giyememişti. Coulibaly’nin sahalara dönüşü için Galatasaray maçı işaret edilirken, oyuncunun bu karşılaşma ve sonrasındaki 2 maçta kadroya alınmaması kafalarda soru işareti oluşturdu. Kırmızı-beyazlı ekip, resmi sosyal medya hesabından spekülasyonlara yönelik açıklama yayımladı. Samsunspor Kulübü’nden konu hakkında yapılan açıklamada, "Oyuncumuz Tanguy Coulibaly’nin sakatlığıyla ilgili tedavi ve rehabilitasyon süreci planlandığı şekilde devam etmektedir. Oyuncumuzun mevcut sakatlığı (sol diz iç yan bağ tam kat yırtığı) için öngörülen iyileşme süresi, sakatlandığı tarih itibarıyla 8–10 hafta olarak belirlenmiştir. Sağlık ekibimizin değerlendirmeleri doğrultusunda, Tanguy Coulibaly’nin hazır olması halinde takımımızla birlikte çalışmalara başlayacaktır. Kamuoyunda yer alan, oyuncumuzun yeniden sakatlandığı yönündeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır" ifadelerine yer verildi. Samsunspor formasıyla bu sezon 7 maçta görev alan 25 yaşındaki Tanguy Coulibaly, gol ve asist katkısı sağlayamazken,söz konusu müsabakalarda 3 sarı kart gördü.