GENEL - 18 Mart 2020 Çarşamba 10:59

İtalya’da yaşayan Türk öğrenciden gençlere önemli mesaj

A
A
A
İtalya’da yaşayan Türk öğrenciden gençlere önemli mesaj

İtalya’da bir üniversitede eğitimine devam eden Elif Canbazoğlu, ülkedeki korona virüsü pandemisine dair süreci değerlendirdiği videoda Türkiye’deki genç bireylere seslenerek durumun ciddiyetinin kavranması gerektiğini belirtti.

İtalya’da bir üniversitede eğitimine devam eden Elif Canbazoğlu, ülkedeki korona virüsü pandemisine dair süreci değerlendirdiği videoda Türkiye’deki genç bireylere seslenerek durumun ciddiyetinin kavranması gerektiğini belirtti.


Tüm dünyaya yayılan korona virüsü, Çin’den sonra kendisini en fazla İtalya’da hissettirdi. Ülkede virüsün yayılmasını yavaşlatabilmek adına ülke de karantina altına alındı. Eğitim almak amacıyla gittiği İtalya’nın Trieste kentinde yaşayan konservatuvar öğrencisi Elif Canbazoğlu da süreci en başından bu yana yaşayanlar arasında yer alıyor.


Sosyal medyasında paylaştığı videosuna "Benim de yaşadığım ve büyüdüğüm topluma karşı bir sorumluluğum var" diyerek başlayan Canbazoğlu, İtalya’da olayın nasıl bu noktaya geldiğini anlattı. Canbazoğlu, “Henüz 150 vaka bile yokken olayın patladığı İtalya’nın kuzey bölgesindeki birçok şehirde okulların 1 hafta tatil edilmesi kararı verildi. Bu noktada alınan bu önlemin kısa sürede sonuç vereceğini düşünüyorduk. Çünkü o sırada vakaların arttığı İran’daki gibi bir ivme beklemiyorduk hiçbir şekilde. Fakat maalesef tam tersi oldu ve İran’daki toplam vaka sayısını geçmeye başladık. Tıpkı şu an ülkemizde olduğu gibi burada da şakalar yapılıyordu. Fakat çok değil sadece 2 hafta içerisinde koskoca bir ülkenin karantinaya alınmasının ne denli büyük bir olay olduğunu, asıl ciddiye alınması gereken zamanlarda önemsenmediği için bu duruma geldiğimizi kendi gözleriyle gördü herkes” dedi.



“Lütfen durumu hafife almayın”


İtalya’da da ilk zamanlarda risk grubunda bulunmayanların dışarı çıkarak sosyal yaşamlarına devam ettiğini fakat gelinen noktada kimsenin evden çıkamadığını vurgulayan Canbazoğlu, Türkiye’de durumun hala kontrol edilebilir bir dönemde olduğunu belirtti. Canbazoğlu, “Bu videoyu çekiyorum henüz çok yeniyken, çok erkenken, her şeyin başındayken kendi ülkemiz için yapabileceğimiz şeyler var. Çok şey var hatta. Sadece iki hafta içerisinde burada gelinen nokta inanılmaz derecede şaşırtıcı. Biz en azından kontrol edilebilir bir dönemdeyiz. Kısacası ‘korkmayın, abartılıyor’ denilmemesi gereken bir durum bu. Lütfen hafife almayın. Panik yapmaya gerek yok fakat ciddiye alınması gerekiyor. Kontrol altında tutmak için devletler önlemler alıyor evet fakat bunu uygulamak tamamen bizim sorumluluğumuzda ve bizim görevimiz” ifadelerini kullandı.



“İnsanlar bir salgın yokmuşçasına hayatlarına devam etti ve sonuç ortada”


Özellikle gençlerin çok dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Elif Canbazoğlu, şunları dile getirdi:


“Özellikle İtalya’daki gençlerin sosyal hayatın çok fazla içerisinde olması sebebiyle ortaya çıkan bazı görüntüler var. İnsanlar risk grubunda olmadıkları için dışarıya çıktılar, kalabalık ortamlarda bulundular. Bir salgın yokmuşçasına hayatlarına devam ettiler ve sonuç ortada. Hiçbirimiz evden çıkamıyoruz. ‘Biz gençleri öldürmüyor, hasta etmiyor, hasta olsak da belirtisiz atlatabiliyoruz.’ diye yaşadığımız çevreye, topluma karşı sorumluluklarımız yok değil. Bu hastalığa yakalandıktan sonra atlatabileceklerini düşündükleri için sadece dikkatsiz davranabiliyorlar. Hastalık kapmamaya çalışmak yalnızca kendimizi korumak kendimiz için bir iyilik değil. Bu büyük bir sorumluluk, üzerimize düşen bir görev. Bu çarkın bir parçası olmamak bizim elimizde. Türk toplumu olarak bize çok güveniyorum ben. Burada alınan tedbirlere yeteri kadar özen gösterilmediğini gördüm diyebilirim. Kurallara uyulmadığı için şu anda bu durumdayız. Bugün itibariyle de gelinen nokta ortada. İki hafta süreceği söyleniyor fakat biz de artık ne zaman biteceğini bilemiyoruz.”



“Korona virüsü sebebiyle hastaneler tamamen taşmış durumda"


İtalya’nın son durumu hakkında da bilgiler veren Canbazoğlu, "Burada insanlar tren bileti dahi almadan bavullu, bavulsuz karantina bölgelerinden kaçmaya çalıştılar. Kendi ülkemizde de okullar tatil oldu. Herkes kendi memleketine dönüyor. Çok büyük kalabalıklar oluşturuluyor. Ne olur bu büyük kalabalıkları oluşturmayın. Biliyorum bireyiz, isteklerimiz var ama bu tarz konularda da topluma karşı sorumluluklarımız olduğunu unutmayalım. Çünkü biz de bu toplumun bir parçasıyız. Kimse saygı duymazsa bunun sonunu alamayız. Korona virüsü sebebiyle hastaneler tamamen taşmış durumda. Bir şekilde daha yoğunluğu daha az olan hastanelere, çevre hastanelere gönderiliyor başka hastalar. Başka bir sebeple de hastaneye gidecekseniz gitmemeniz tavsiye ediliyor. Gitseniz de sizinle ilgilenebilecek bir sağlıkçı yok çünkü onlar da gerçekten 7 gün 24 saat mücadele veriyorlar. Devamlı bu işin başındalar ve artık insanlara seslenmeye başladılar. Lütfen bize yardımcı olun ve bunu ancak hep beraber durdurabiliriz diye" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Lansmana özel kampanya Fuyapı tarafından Kuşadası’nın en çok tercih edilen bölgesi Davutlar’da 14 bin metrekarelik alanda gerçekleştirilen Citylife projesinde lansmana özel kampanyalı satışlar hız kesmeden devam ediyor. Projede yer alan villa ve daireler, kişiye özel vade farksız ödeme seçeneği ve peşin satın alımlarda avantajlı fiyatlarla alıcısıyla buluşuyor. Sınırlı sayıdaki villa ve konutlar için geçerli olan kampanyadan yararlanmak isteyen alıcılar satış ofisinde yoğunluk oluşturuyor. Fuyapı Yönetim Kurulu Başkanı Özer Ünsal, "Doğa ile çevrelenmiş şehir hayatının canlılığını taşıyan projemiz, merkezi konumu, her ihtiyaca karşılık veren ticari alanları, lüks villa ve daireleriyle ayrıcalıklı bir hayatın kapılarını aralayacak. Ayrıca şehrin içinde doğa ve denizle bir bütün olan proje bölgenin en çok tercih edilen projesi, Kuşadası’nın uçsuz bucaksız sahiline 5 dk., tabiatıyla hayran bırakacak Dilek Yarımadası Milli Parkı’na sadece 8 dk. mesafedeyken bir yandan da merkeze yakınlığıyla ihtiyacınız olan sosyal hayatın hemen yanı başında yer alan projede bir evde olması gereken tüm konforu sağlayacak her detayı özenle düşünüldü. Citylife projesi, akıllı ev sistemi, elektrikli araç şarj ünitesi, multi klima iklimlendirmesi, su arıtma altyapısı ve bunun gibi birçok özelliğiyle bir evden daha fazlasını sunuyor. 28 lüks daire, 26 lüks villa ve 6 ticari alandan oluşan projede 2+1 ve 3+1 daire tipleri yer alıyor. Yoğun talep ve beğeni gören projemizde kaba inşaatımız biterek ince işçilik safhasına geçmiş bulunmaktayız" dedi.
İstanbul Üsküdar’da okul çıkışı öğrenciler birbirine girdi Üsküdar Zeynep Kamil Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde beden eğitimi dersinde voleybol topuna ayakla vurulması nedeniyle öğrenciler arasında kavga çıktı. Okul çıkışında birbirine giren öğrencilerin yumruklu, tekmeli ve bıçaklı kavgası başka bir öğrencinin cep telefonu kamerasına yansıdı. Olay, geçtiğimiz gün Üsküdar’da bulunan Zeynep Kamil Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde saat 16.00 sıralarında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, beden eğitimi dersinde öğrencilerden birinin voleybol topuna ayakla vurması nedeniyle bir grup öğrenci arasında tartışma çıktı. Öğrenciler arasındaki sözlü tartışma okul çıkışında bir anda şiddetlenerek kavgaya dönüştü. Yumruk ve tekmelerin havada uçuştuğu kavgaya bir kişi de bıçakla dahil oldu. Kavgayı çevredeki vatandaşlar ve okul öğretmenleri zorlukla ayırdı. Kavgaya karışan öğrencilerden E.O. ve S.B. kafasından yaralandı. Durumun bildirilmesi üzerine kavganın yaşandığı okula çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen polis ekipleri olaya karışan öğrencilerin ailelerini okula çağırırken, olayla ilgili inceleme başlattı. "Şikayetçiyim" Kavgaya karışan öğrencilerden E.O.’nun babası Elvan Oğlakçı, "Ders esnasında çocuklar voleybol oynarken top nedeniyle tartışmışlar. Saat dört gibi dışarıya çıkınca yaklaşık 25 kişilik öğrenci ve öğrenci olmayan bir grup, üç kişiyi darp edip bıçak çekiyorlar. Okuldakiler çocukları kurtarıyor. Ama o anda herhangi bir adli işlem başlatılmıyor. Sağlık sorunu olsa bile bir müdahale yapılmıyor. Ben şikayetçiyim" dedi.
Kastamonu Özel bireyler ve aileleri kolları sıvadı, serada çilek üretimine başladı Kastamonu’da hayata geçirilen proje ile özel bireyler ve aileleri serada üretim yaparak hem gelişimlerine katkı sağlayacak hem de maddi gelir elde edecek. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Kastamonu Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde hazırlanan 4 kadın kooperatifinin de paydaş olduğu “Benim Engelim Üretim Yapmama Engel Değil” projesi özel bireyleri üretimle geleceğe hazırlayacak. Kastamonu İhsan Ozanoğlu Özel Eğitim ve Meslek Okulu, Sarıkonak Kadın Kooperatifi, Dadaylı Üreten Kadınlar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Hanönü Kadın Girişimi Üretim ve İşleme Kooperatifi ile Devrekani Kadın Girişimciler Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin paydaş olarak yer aldığı proje ile kırsal alanda yaşayan özel bireyler ve ailelerinin üretim yapmasını sağlayacak. Proje ile 2 yıl içerisinde, Kastamonu İhsan Ozanoğlu Özel Eğitim ve Meslek Okulunda eğitim gören 10 özel birey ve ailesine, 200’er metrekare çilek bahçesi tahsis edilecek. Proje sayesinde gelir elde edecek olan özel bireyler ile ailelerinin tarımsal üretim içerisinde yer almaları sağlanacak. Bu çerçevede Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Kastamonu Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde İhsan Ozanoğlu Özel Eğitim Meslek Okulunun “Benim Bahçem Benim Dünyam” eTwinning projesinin yürütülmesi amacıyla kadın çiftçi Lemiye Budak’ın bahçesinde sera kurulumu gerçekleştirildi. Hazırlanan serada özel bireyler ve aileleri ilk çileklerini ekti. Düzenlenen programa Özel Eğitim ve Kaynaştırma Daire Başkanı Fatih Paça, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu ile özel bireyler ve aileleri katıldı. “Gelecek kaygısı taşımamaları adına geliştirilmiş bir proje” Programda konuşan Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu, “Yaptığımız proje özel birey ve aileleri için geliştirilmiş bir proje. Geçen sene bunu bakanlığımıza teklif ettiğimde olumlu bir şekilde karşılanmıştı. Projemiz kabul edilmişti ve bu yıl, geçen yıl yaptığımız serada hem çilek bahçesi, çilek fidesi dikimiyle de bu projenin başlangıcı için adım attık. Proje ile özel birey ve ailelerinin gelecek kaygısı taşımamaları adına geliştirilmiş bir proje. Çünkü okul hayatından sonra bu bireylerimiz genellikle aileleri ile özelikle anneleri ile beraber hayatlarını sürdürüyorlar. Biz de buna bir nefes olsun diye yaptı. Toprağın içinde, üretimde birlikte olurlarsa, tarımla ilgili meşakkatli olurlarsa kendilerini hem geliştirme hem de toprağın vermiş olduğu pozitif enerjiyi özel hayatlarına aktarma adına bu proje geliştirildi” dedi. “Bir takım etkinliklerle istihdamını destekleyici projeyi gerçekleştiriyoruz” Seranın öğrencilerin eğlenerek öğrenmelerine ve istihdamına katkı sağlayacağını ifade eden Kastamonu Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş de, “Kıymetli gençlerimizin 21. yüzyıl becerileri ile donatılmasını önemsiyoruz. Bunun yanında özel bireylerimizin hem becerilerinin artırılması hem de ilerde istihdamla ilişkilendirilmesi için birçok projeyi hayata geçiriyoruz. Bugün de yine özel birey öğrencilerimizin becerilerini artırabileceği, hoşça vakit geçirebileceği, ileriye yönelik tarımsal faaliyetlerde gelir getirici birtakım etkinliklerle istihdamını destekleyici bir projeyi de gerçekleştiriyoruz. Birçok paydaşımız var. Öncelikle Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüze bizi projeye dahil ettikleri için çok teşekkür ediyoruz. Velilerimiz, öğrencilerimizin hem becerilerinin geliştirilmesine hem de birlikte bu tarım faaliyetlerini yaparak daha güzel işler yapmış olacaklar. Aynı zamanda da öğrencilerimiz gelecekte bu tür faaliyetleri daha çok çeşitlendirerek istihdama ve üretime yönelik bir çığır açmış olacaklar. Bu projenin hayata geçirilmesinde kooperatiflerimize, Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüze, Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğümüze ve burada tüm herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Eğitim, çocukların ihtiyaçlarını karşılama yoludur” Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Kaynaştırma Daire Başkanı Fatih Paça ise, “Yürüyeceğimiz yolun felsefesini yaptığımız projeler belirler. Farklı ihtiyaçlarımız var. Hayata hazırlanma adına bu çok kıymetli bir süreç. Dolayısıyla eğitim dediğimiz şey çocukların ihtiyaçlarını karşılama yoludur. Özel çocukların, özel ihtiyaçları var. Ama birbirimize benzer yaşantılarımız var. Bir şey anlamak için size benzeyen yanlarımıza bakarak görürseniz daha doğru anlarsınız. Daha iyi tanırsınız” şeklinde konuştu. “Bu proje çerçevesinde bu çocuklara farklı eğitimlerde düzenliyoruz” Çocukları sosyal yaşama kazandırmada aktivitelerin önemli olduğunu belirten Sosyolog Aysu Köserecep, “En çok sıkıntıyı anneler çekiyor. Annelerin hayatlarını rahatlatırsak onlara ufak bir iş yapabilirsek çocuklarda ferahlayacak yüzden biz 10 tane ailemize çilek bahçesi tesis edeceğiz. Ancak bu sadece fiziksel boyut. Amacımız sosyal sorumluluk. Biz çocuklarımızı insanlarla kaynaştırıp, toplum içine çıkarmak, ‘ben de varım’ diyebilmelerini sağlamak istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki her biri birer denizyıldızı. Biz bir taneyi alıp hayatlarını kurtarırsak ne mutlu. Hepimiz aynı Ülkenin evlatlarıyız. Sadece isimlerimiz farklı. Farklı olduğumuz için zenginiz” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından verilen eğitim sonrasında, özel bireyler ve aileleriyle birlikte seraya çilek fidesi dikildi.