ÇEVRE - 18 Ekim 2020 Pazar 10:53

Türkiye’nin en uzun nehri Kızılırmak’ta kuraklık tehlikesi

A
A
A
Türkiye’nin en uzun nehri Kızılırmak’ta kuraklık tehlikesi

Türkiye’nin en uzun nehri olarak bilinen 1355 kilometrelik Kızılırmak’ta kuraklık tehlikesi yaşanırken, toplu balık ölümleri de başladı.

Türkiye’nin en uzun nehri olarak bilinen 1355 kilometrelik Kızılırmak’ta kuraklık tehlikesi yaşanırken, toplu balık ölümleri de başladı.


Sivas’tan doğup İç Anadolu topraklarını sulayan Kızılırmak’ta sular çekilince toplu balık ölümleri yaşanmaya başladı. Kırıkkale halkı için özellikle sulama ve balıkçılıkta önemli yeri olan Kızılırmak yatağındaki suların çekilmesiyle kuru bölgeler oluşması da dikkat çekti. Tarım arazilerini sulayan Kızılırmak, aşırı sıcaklar ve baraj kapaklarının da kapanması nedeniyle debisi oldukça düşük akmaya başladı. Kızılırmak’ın kıyılarında alüvyonlar ortaya çıktı, adacıklar oluştu. Nehir drone ile havadan görüntülendi.



"Her yer ölü balık kaynıyor"


Olta balıkçılığı yapan Kemal Işıker, "Eskiden Kızılırmak çok akardı biz çocukken. Adı üstünde kızıl akardı. O vakitler çok balık tutardık eskisi gibi gür akmıyor. Bir baktık ırmağın kenarında hep ölü balık yazık günah. İnsan acıyor ben de bir olta balıkçısı olarak. O da Allah’ın yarattığı bir varlık. Her yer ölü balık kaynıyor. Irmak kesikte olsa az bir şey akıyor. Havasızlıktan ölmedi zannetmiyorum kesinlikle zehir bıraktılar. Yazık günah" dedi.


Uzunluğu 1355 kilometre olan Kızılırmak, Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Aksaray, Çankırı, Çorum ve Samsun illerinden geçerken çok sayıda dere ve çayın sularını toplayarak Bafra Burnu‘ndan Karadeniz‘e ulaşır. Başlıca kolları Delice Irmağı, Devrez ve Gökırmak’tır.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Batman Batman’da hazırlıklarını tamamlayan arıcılar organik bal üretimi için yaylalara çıkıyor Batman’ın Sason ilçesinde organik bal üretimi yapan arıcılar, daha kaliteli bal üretebilmek için son hazırlıklarını tamamlayarak yüksek rakımlı dağlara çıkacak. Sason’da arcılık yaparak geçimini sağlayan birçok arıcı, ilkbaharın ardından karların erimesiyle birlikte zengin bitki florası bulunan yüksek rakımlı dağlara çıkarak kara kovanlarda organik bal üretimi yapılıyor. Geçtiğimiz yıl, Sason balında yapılan analiz raporunda balın 1454 prolin, 50,1 diastaz enzim değerli olduğu ortaya çıkmasının ardından bu yılda bu sonuçları geçmek için yaylalara çıkmaya hazırlandıklarını belirten genç arıcı Alptuğ Belge, “Ben geçen yıl devletin verdiği destek sayesinde bal üretimine başladım. Geçen yıl 3 kovanla başlattığım arı besiciliğini geliştirerek bu yıl 50 kovan arım oldu. Amacımız tamamen yüzde 100 organik bal elde edebilmektir. Bunun için son hazırlıklarımızı tamamlayarak yüksek yaylalara çıkacağız. Hedefimiz geçen yıl elde ettiğimiz yüksek kalitedeki balı bu yıl geçerek daha organik bal elde etmektir. Şifalı olan balımızı herkese ulaştırmaya çaba sarf edeceğiz” dedi. “Dağlardaki zengin bitki türlerinden faydalanmak istiyoruz” 25 yıldır arı besiciliği yaparak organik bal üretimi yaptığını belirten arıcılardan Ekrem Yalçın, "Yüksek dağlarda bulunan kekik sayesinde çok kaliteli bal elde edebiliyoruz. Sason balının özeliği yüksek miktarda dağlarda bitki türünün olmasından kaynaklanıyor. Sason balının üzerinde bal tanımıyorum” ifadelerinde bulundu.
Diyarbakır Diyarbakır’da eğitimini tamamlayan Motosikletli Yunus Timi gösteri yaptı Diyarbakır’da, katıldıkları 10’uncu dönem eğitimini başarıyla tamamlayan 5’i kadın olmak üzere 45 Motosikletli Yunus Timi personeli, gösteri eşliğinde mezun oldu. İl Emniyet Müdürlüğü Motosikletli Yunus Timi, Kayapınar ilçesinde 10’uncu dönem eğitimini başarıyla bitiren 5’i kadın olmak üzere 45 polis için mezuniyet töreni düzenledi. Törene, İl Emniyet Müdürü Fatih Kaya, yardımcıları, şube müdürleri ile mezun olan polisler ve yakınları katıldı. Tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Törende motosikletleriyle akrobatik hareketler yapan yunus timleri, büyük hayranlıkla alkışlandı. Yunus Marşı’nın okunduğu törende polislere sertifikaları verildi, hatıra fotoğrafı çekildi. Törende ayrıca Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı yunus polisleri tarafından zeybek oynandı. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü olarak 2022 yılı Ağustos ayında 100 personel ve 30 motosikletin yunus sayımlarından oluştuğunu, 150 personel ve 52 motosikletin çıkartıldıklarını söyleyen İl Emniyet Müdürü Fatih Kaya, 2023-2024 yıllarında kentte suçla mücadelede büyük mesafe kat ettiklerini ifade etti. Kaya, “Bugün mezun olan yunus polisleri ile birlikte hem sayımızı hem gücümüzü daha da arttırmış olup, Diyarbakır’da polisimizin daha görünür olmasını, emniyet hizmetlerinin daha kaliteli ve verimli olmasını hedeflemekteyiz. 2023-2024 yıllarında ilimizde suçla mücadelede büyük mesafe kat ettik. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü olarak önceki yıllara kıyasla tüm asayiş suçlarında yüksek bir azalma sağladık. Ülkemiz genelinde Diyarbakır ilimiz 81 il içerisinde suçların azaltılmasında en üst sıralara yükseltilmiştir. Burada yükselişin ana etkenlerinden olan yunus polislerinin daha fazla görünür olması olaylara daha hızlı bir şekilde müdahale etmesinden kaynaklıdır” dedi. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü olarak suçla mücadelede daha fazla başarıya ulaşmayı hedeflediklerini dile getiren Kaya, “İlimizde tüm suçlarda geçen yıla kıyasla yüzde 10 oranında bir azalma gerçekleştirilmiştir. Asayiş suçlarında aldığımız tedbirlerle ve proaktif polislikle suça ve suçluya asla fırsat vermeyip oranlarını daha da azaltmak için kararlı bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Suçla mücadelemiz ’kendine güven kentine güven’ anlayışıyla kararlılıklarla sürecektir. Bu vesileyle güzel Diyarbakır’ımızın huzurunu, canlarını huzuru uğrunda feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum. Burada motosikletli polis timleri temel eğitim kursunu başarıyla tamamlayıp mezun olacak arkadaşlarımıza üstün başarılar diliyorum” diye konuştu. Törenin ardından kentte görev yapan ve başarılı olan personellere İl Emniyet Müdürü Fatih Kaya tarafından ödül verildi.
Batman Batman’da hazırlıklarını tamamlayan arıcılar organik bal üretimi için yaylalara çıkıyor Batman’ın Sason ilçesinde organik bal üretimi yapan arıcılar, daha kaliteli bal üretebilmek için son hazırlıklarını tamamlayarak yüksek rakımlı dağlara çıkacak. Sason’da arcılık yaparak geçimini sağlayan birçok arıcı, ilkbaharın ardından karların erimesiyle birlikte zengin bitki florası bulunan yüksek rakımlı dağlara çıkarak kara kovanlarda organik bal üretimi yapılıyor. Geçtiğimiz yıl, Sason balında yapılan analiz raporunda balın 1454 prolin, 50,1 diastaz enzim değerli olduğu ortaya çıkmasının ardından bu yılda bu sonuçları geçmek için yaylalara çıkmaya hazırlandıklarını belirten genç arıcı Alptuğ Belge, “Ben geçen yıl devletin verdiği destek sayesinde bal üretimine başladım. Geçen yıl 3 kovanla başlattığım arı besiciliğini geliştirerek bu yıl 50 kovan arım oldu. Amacımız tamamen yüzde 100 organik bal elde edebilmektir. Bunun için son hazırlıklarımızı tamamlayarak yüksek yaylalara çıkacağız. Hedefimiz geçen yıl elde ettiğimiz yüksek kalitedeki balı bu yıl geçerek daha organik bal elde etmektir. Şifalı olan balımızı herkese ulaştırmaya çaba sarf edeceğiz” dedi. “Dağlardaki zengin bitki türlerinden faydalanmak istiyoruz” 25 yıldır arı besiciliği yaparak organik bal üretimi yaptığını belirten arıcılardan Ekrem Yalçın, "Yüksek dağlarda bulunan kekik sayesinde çok kaliteli bal elde edebiliyoruz. Sason balının özeliği yüksek miktarda dağlarda bitki türünün olmasından kaynaklanıyor. Sason balının üzerinde bal tanımıyorum” ifadelerinde bulundu.
Osmaniye Osmaniye’de Türk Halk Müziği konseri verildi Osmaniye’de Çukurova Halk Kültürünü Araştırma ve Yaşatma Derneği (ÇUHADER) tarafından kurulan Türk Halk Müziği Korosu, Türkülerle Moral Gecesi adlı konser verdi. Koro ve solo sesler, yüksek performansları ile salonu dolduran davetlilerden yoğun alkış aldı. Cebelibereket Kültür Merkezinde düzenlenen, Fatma Candemir ve Onur Duran sunumunda gerçekleşen programda, Şef Hüseyin Yücel yönetimindeki 41 kişilik Türk Halk Müziği korosu kimi zaman hüzünlü kimi zaman neşe dolu Türküler seslendirdi. Şef Hüseyin Yücel, çalışmaların halka yönelik olduğunu belirterek, “Sizlerden sağladığımız desteklerle yapılmaktadır. Bu faaliyetimizde de bizi sizlerle buluşturan İl Emniyet Müdürümüz Mehmet Sarıbuva ve ekibine teşekkür ediyoruz. Ayrıca üç yıldan bu yana çalışmalarımızda salonu esirgemeyen baro başkanımıza ve yönetimine çok teşekkür ediyoruz. Sizleri türkülerimizi dinlemeye davet ediyorum” dedi. Salondaki sanatseverler, koro ve solo halinde seslendirilen, ‘ceylan gözlerine kurban olduğum’, ‘yol ver dağlar yol ver bana’, ‘bu dağlar kömürdendir’, ‘halaylı yar halaylı’ ve ‘hecel obası’ gibi türkülere eşlik ederek, unutulmaz bir gece yaşadı. Polis memuru Adil Emre Demir tarafından “Şehit Fethi Sekin” adlı şiirin okunması esnasında salonda duygu dolu anlar yaşandı. Program, Öğretmen Adamlar Ekibi Kerimoğlu Zeybeği, Cuma Ovası Zeybeği Solo gösterisi ile sona erdi. İl Emniyet Müdürü Mehmet Sarıbuva ve İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Halit Gülten, seslendirdikleri birbirinden güzel eserlerle salondakilere unutulmaz bir gece yaşatan koro üyelerini ve saz ekibini tebrik etti.
Osmaniye Ödül almak isteyen öğrenciler, okula poşet poşet çöp taşıyorlar Osmaniye’de ortaokul öğrencilerinin hayata geçirdikleri “Ben çöp değil, geri dönüşebilir atığım” projesi çerçevesinde ödül almak isteyen öğrenciler, evdeki çöplerini okula getirerek geri dönüşüme katkı sağlayarak “Sıfır Atık” projesine destek oluyorlar. Osmaniye 75. Yıl Ortaokulu öğrencilerinin hazırladığı proje ile evde bulunan geri dönüşüm atıklarını okula getiren öğrenciler, proje ekibi tarafından programlanan manav terazisinden okul numaralarına göre etiketlerini alarak atıkları teslim ediyorlar. Öğrenciler biriktirdikleri etiketlerle hedeflenen miktarlara ulaştığında TUBİTAK yayını dergiler, akıl zeka oyunları, tablet bilgisayar ve bisiklet gibi çeşitli hediyeler kazanıyor. Adana’da düzenlenen TUBİTAK 2204-B Ortaokul öğrencileri araştırma projeleri yarışmasında 1219 proje arasından “Ben Çöp Değil, Geri Dönüşüm Atığıyım” isimli proje bölge birincisi olan öğrenciler 26-30 Mayıs tarihleri arası Ankara’da düzenlenecek olan Türkiye Finallerinde Osmaniye’yi temsil edecek. Proje hakkında bilgi veren 5.sınıf öğrencisi Eyüp Eymen Kırıcı, "Biz okulumuzdaki geri dönüşüm kutularına çok geri dönüşüm atıkları atılmadığı için biz bir proje yaptık. Bu projenin ismi ’Ben Çöp Değil Geri Dönüşüm Atayım’ bu projede okullarımıza geri dönüşüm kutuları aldık. Sonra manavlarda olan tartılardan bir tane aldık. Burada gördüğünüz gibi bu terazinin veri tabanına öğrencinin numarasını ve ismini yazdık. Öğrenciler bir miktar atık toplayıp bize getiriyorlar. Burada görevli arkadaşlarımız kiloları, geri dönüşüm atıklarını teraziye koyuyor terazide tartıyoruz. Mesela bir öğrenci 5 kilogram atık getirmiş. Biz bir etiket çıkartıyoruz öğrencinin numarasına göre o etikette öğrencinin ismi, kaç kilo getirdiği yazıyor" dedi. Proje çerçevesinde 45 günlük sürede 20 ton civarı atık malzeme toplamayı başardıklarını söyleyen 5.sınıf öğrencisi Tunahan Toklu, "Etiketleri biriktiriyorlar 30, 50, 70 kilogram getirene TÜBİTAK kitapları, 500 kilogram getirenlere tablet, bin kilogram getirenlere bisiklet veriyoruz. Toplam 20 ton kadar geri dönüştürebilen atık topladık. Bunları geri dönüşüm firmasına verdik, elde ettiğimiz parayla okul aile birliğini bağışladık ve okulumuzun ihtiyaçlarını karşıladık" diye konuştu. Geri dönüşüme katkının eğitimin merkezi olan okullardan başlayacağına farkında olduklarını söyleyen proje danışmanı Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Sedat Gündoğan, “Okulumuzda TÜBİTAK 2204 Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışmasına hazırlık kapsamında bir geri dönüşüm projesi hazırladık. Ben Çöp Değil Geri Dönüşüm Atayım ismini verdiğimiz proje kapsamında çocuklarımızı geri dönüşüm konusunda bilinçlendirme çalışmaları yaptık. Akabinde çocuklarımızın evlerden atıklar getirmeleri konusunda bir organizasyona giriştik. Çocuklar günlük olarak evde biriktirmiş oldukları geri dönüşüm atıklarını sabah okula getirerek programladığımız tartıyla tarttırıp bir etiket karşılığında teslim ettiler. Geri dönüşüm atıklarımızı belirli periyodlarda geri dönüşüm firmasına teslim ederek geri dönüşüme katkı sağlamaya çalıştık. Projemiz kapsamında aslında evlerde birçok atığımızın geri dönüşüm atığı olduğunu fark ettik. Şöyle ki birçok velimiz işte üçte ikilik oranında atmış olduğu atığın aslında geri dönüşüm atığı olduğunu fark etti. Çocuklarımız bu işin merkezinde yer aldıkları için ebeveynlerini uyardılar ve geri dönüşüme katkı sağladılar. Bu doğrultuda 45 günlük yapmış olduğumuz çalışmada 20 ton civarında bir atık toplamak nasip oldu. Projemiz Adana bölge yarışmasında birinci olarak seçildi. Şu an ilimizde beş farklı okulumuzla aynı şekilde geri dönüşüm atıkları toplanıyor. Toplanan atıklar karşılığında çocukları motive edebilmek için çeşitli hediyeler de dağıttık. Aslında doğamızı çevremize karşı görevimiz olan geri dönüşüme katkının eğitimin merkezi olan okullardan başlayacağına farkındayız ve bu noktada tüm okullarımızı bu projeye destek vermeye davet ediyoruz" dedi.