ASAYİŞ - 10 Aralık 2025 Çarşamba 22:17

Kırıkkale Valisi Makas’tan fabrika yangınıyla ilgili açıklama: "Tamamen kontrol altına aldık"

A
A
A
Kırıkkale Valisi Makas’tan fabrika yangınıyla ilgili açıklama: "Tamamen kontrol altına aldık"

Kırıkkale’de kimya fabrikasında çıkan büyük yangın, 10 saat süren yüksek riskli müdahalenin ardından tamamen kontrol altına alındı. Vali Mehmet Makas, termal kameralı dronlarında kullanıldığını belirterek, fabrika yangının da 462 personelin görev yaptığını söyledi.


Kırıkkale’nin Yahşihan ilçesindeki Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Bahadır Kimya Fabrikası’nda öğle saatlerinde başlayan yangın, yaklaşık 10 saatlik müdahalenin ardından tamamen kontrol altına alındı. Ekiplerin su ve köpükle yapılan soğutma çalışmalarının sabaha kadar devam edeceği belirtildi. Yangın süresince olay yerinde bulunan Kırıkkale Valisi Mehmet Makas, müdahalenin yüksek risk altında gerçekleştirildiğini belirtti.



"Üst düzey bir çalışma yürütüldü"


Vali Makas, kimyasal üretim yapılan bir tesiste çıkan yangının ciddi bir tehlike oluşturduğunu vurgulayarak, "Öğle saatleri itibarıyla Kırıkkale OSB’de başlayan ve an itibarıyla tamamen kontrol altına aldığımız, soğutma çalışmalarının sürdüğü fabrikamızdaki yangın mahallinin tam önündeyiz. Önce şunu belirtmek istiyorum: Çok yüksek riskli bir müdahaleydi. Çünkü kimya sektörü üzerine çalışan bir fabrika olduğu için gerek araç gerekse personel noktasında üst düzey bir çalışma yürütüldü. Yangın tamamen söndürüldü, soğutma çalışmaları ise sabaha kadar sürecek" dedi.



"Çevre vilayetlerimizin büyük katkısı oldu bize"


AFAD Başkanlığı Acil Durum Yönetim Merkezi koordinasyonunda yürütülen çalışmalara çok sayıda kurum ve çevre illerden ekiplerin destek verdiğini belirten Makas, "Çevre vilayetlerimizin büyük katkısı oldu bize. Koordinasyon, AFAD Başkanlığı Acil Durum Yönetim Merkezi tarafından sağlandı. Sayın İçişleri Bakanımızın talimatları doğrultusunda, Sayın AFAD Başkanımızın koordinasyonunda ekipçe bir çalışma gerçekleştirdik" diye konuştu.



"462 personelle müdahale ettik."


Yalnızca yangın söndürme faaliyetlerinde görev alan 262 personelin 52 araçla sahada olduğunu ifade eden Makas, "An itibarıyla sabahtan bu yana 262 personel ve 52 araçla müdahale ettik. Özellikle belirtiyorum; bu verdiğim rakamlar yalnızca yangın söndürme üzerine görevli itfaiye söndürme personeline aittir. Bunun dışında sağlık personelimiz, UMKE, Kızılay, emniyetimiz, jandarmamız ve diğer paydaş kurumlarımızdan toplamda yaklaşık 200 personel daha görev yaptı. Böylece 462 personelle müdahale etmiş olduk" şeklinde konuştu.



"Termal dronlar kullandık"


Açıklamasında çevre illerden gelen desteklere de dikkat çeken Makas, Ankara başta olmak üzere Çankırı, Kırşehir, Yozgat, Çorum, Sivas, Samsun, Kayseri ve Kayseri OSB’den itfaiye ve AFAD ekiplerinin bölgeye sevk edildiğini belirtti. Makas, yangına müdahalede ilk kez termal dronlar ve kule sistemiyle sıcaklık tespiti yapıldığını, bu yöntemle müdahalenin daha etkin şekilde gerçekleştirildiğini aktardı.



"Ekiplerimize teşekkür ediyorum"


Vali Makas, "Sayın İçişleri Bakanımızın şahsında, AFAD Başkanımıza, ilgili bakan yardımcımıza, AFAD başkan yardımcımıza teşekkür ediyorum. Çevre illerden gelen tüm itfaiye ve AFAD teşkilatlarına teşekkür ediyorum. Millî Savunma Bakanlığına da teşekkür ediyorum; burada hem MKE itfaiye teşkilatını hem de Mühimmat Garnizon Komutanlığının şoförlerini kullanmış olduk, büyük destek verdiler. Çok riskli, çok tehlikeli bir yangını sıfır zayiatla tamamladık. Alın teriyle rızık peşinde koşan 70 işçi kardeşimizin birinin bile burnu kanamadan tahliyesi bizim için en büyük tesellidir. Devletimizin tüm kurumlarıyla gösterdiği güçlü dayanışma, yangının büyümeden kontrol altına alınmasında etkili olmuştur" dedi.



Kırıkkale Valisi Makas’tan fabrika yangınıyla ilgili açıklama: "Tamamen kontrol altına aldık"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Genel Sekreterliğinden açıklama TBMM Genel Sekreterliği, TBMM’de görev yapan stajyerlerden birinin ailesinin şikayeti dilekçesi üzerine, 20 Kasım’da soruşturma başlatıldığını, iddiaların titizlikle incelendiğini, şu ana kadar aşçı olarak görev yapan bir kamu personelinin görevinden uzaklaştırıldığını açıkladı. TBMM Genel Sekreterliğinden yapılan yazılı açıklamada, TBMM’de 2024-2025 öğretim yılında görev yapan stajyerlerden bir tanesinin ailesi tarafından TBMM Genel Sekreterliği’ne yapılan 19 Kasım 2025 tarihinde şikayet dilekçesi üzerine Genel Sekreterlik tarafından 20 Kasım 2025 soruşturma başlatıldığı belirtilerek, soruşturma kapsamında dilekçede yer alan iddiaları, titizlikle incelendiği, şu ana kadar aşçı olarak görev yapan bir kamu personelinin 4 Aralık 2025 tarihinde görevinden uzaklaştırıldığı ifade edildi. Açıklamada, 12 Aralık 2025 tarihinde soruşturmanın tamamlanmasının öngörüldüğü belirtilerek, ilgililer hakkında iş akdi feshi, görevden çıkarma gibi cezaların uygulanacağı kaydedildi. Mevcut soruşturma kapsamında elde edilen hususlar adli makamlar ile paylaşılacağı da aktarıldı. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, "Meclis olarak burada bulunan 600 milletvekili olarak, tüm milletvekilleri olarak çocuklara karşı sorumluyuz, çocukların haklarını korumakla mükelleftir. Bu Meclisin kendisi, burada bulunan her bir milletvekilinin kendisi çocuğun üstün yararını gözetmek zorundadır. Bu vahim olayda da gerçekten etkin, şeffaf bir soruşturma sürecinin yürütülmesi ve bunu yapanların adalet önüne çıkarılıp yargılanması konusunda da DEM Parti Grubu olarak da takipçisi olacağımızı ifade etmemiz gerekiyor ve şununla bitirmek istiyorum; Biz DEM Parti olarak sadece idari bir soruşturmayla yetinmek yerine bütün partilerin kadın milletvekillerinden oluşan bir komisyonu da buradan bütün Meclise ve Divana da, Meclis Başkanlığına da teklif ediyoruz. Ancak böyle bir komisyon süreci çok yönlü araştırabilir ve gerçek anlamda çocukların haklarını da koruyabilir diyorum" ifadelerini kullandı. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da, "Vahim bir olaydır; Meclise yakışan, bizlere yakışan bu olayı tüm yönleriyle araştırıp gerçek suçluları kanuna teslim edip davayı da takip etmektir. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak ki tüm grupların böyle düşündüğünü biliyorum, hepimiz aramızda konuştuk, bu konuda aynı düşünüyoruz, bu konuyu takip edeceğiz. Bu konuda kamuoyu rahat olsun; suçlularla, iddia edilen, suçlu olduğu iddia edilen kişilerle mücadele edeceğiz" şeklinde konuştu. MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, olayı kınadıklarını belirterek, "Biz grup olarak, sadece çocuk istismarı değil, her türlü istismara karşı olduğumuzu, kadın erkek, bunu da ayırt etmeden her türlü istismara karşı olduğumuzu öncelikle belirtmek istiyorum. Akabinde de Gazi Meclisimizin çatısı altında böylesine Türkiye’nin kalbinin, beyninin bulunduğu bir ortamda çocuğumuza ya da çocuklarımıza karşı kız ya da erkek -ben doğrusu bu konuda dediğim gibi cinsiyet ayırmıyorum- yapıldığı iddia edilen bu olaya karşı Genel Sekreterliğimizin hemen olaya müdahil olması ve gerekenleri yapmaya başlamış olması da bizim açımızdan manidardır ancak bir an önce gerekenlerin tam yapılıp gerek yargı önünde gerek Genel Sekreterliğimiz nezdinde bir an önce yapılmasını talep ediyoruz ve diğer Grup Başkan Vekillerimizin sözlerine de katıldığımızı ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı. AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, 20 Kasım tarihinde olayla ilgili soruşturma başlatıldığını söyleyerek, "4 Aralık itibariyle de ilgili kişi görevinden uzaklaştırılmıştır. 12 Aralık 2025 tarihine kadar da soruşturmanın tamamlanması öngörülmekte, bu konuda bu disiplin soruşturmasının sonucuna göre de yargı yolu söz konusu olabilecek. Dolayısıyla hem idari anlamda disiplin soruşturması hem de yargısal boyutu itibarıyla Genel Sekreterliğimiz ve bütün parti grupları olarak, özellikle de AK Parti Grubu olarak, bu konunun yakın takipçisi olarak, ne gerekiyorsa bunun cezalandırılmasıyla ilgili de hep beraber bu duyarlılığı ortak olarak ortaya koyacağız. Her zaman çocuk istismarının karşısında olduk, olmaya birlikte devam edeceğiz. Şunu da ifade etmek isterim ki Türkiye dış politikada, her platformda, her alanda ve her yerde hak, alaka ve menfaatlerine sahip çıkmıştır, çıkmaya da devam edecektir" dedi. İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, "Çocuk istismarı bir insanlık suçudur, çok vahim, çok ağır bir suçtur ve bunun Parlamento çatısı altındaki bir kurumda gerçekleşmiş olma iddiası bu vahameti giderek artırmaktadır. Nerede hata var, nerede eksiğimiz var? Yansıyan haberlere baktığımızda bu sistematik bir olay. Aralarında devam eden mesajlaşmalar, kısa vadeli olmuş bir olay değil. Dolayısıyla burada kurumsal bir ihmal ve eksiklik var. Yanı sıra bu çocukları buraya staj için gönderen kurumların da takip eksikliği var" diye konuştu. Yeni Yol Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen de, "Bu fiilin Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında gerçekleşmiş olması ve anlaşıldığı kadarıyla bir süre devam etmiş olması, faillerin ve mağdurların birden fazla olması olayın vahametini artırmıştır. Genel Sekreterliğin neredeyse aynı gün işlem başlatmış olması elbette hepimiz adına sevindiricidir ama bu incelemenin müştekinin beyanıyla sınırlı kalmadan, Türkiye Büyük Millet Meclisinde son yıllarda staj veya başka bir gerekçeyle gelen kız çocuklarının üzerinde de benzer sıkıntıların yaşanıp yaşanmadığı geniş kapsamıyla yapılması gerektiğini ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu.
Isparta Art arda yaşanan köpek ölümleri sonrası muhtardan Yalvaç Belediyesi’ne tepki Isparta’nın Yalvaç ilçesindeki bir köyde art arda yaşanan köpek ölümlerine tepki gösteren köy muhtarı Hasan Aydın, Yalvaç Belediyesi’nin konuya ilgisiz kaldığını söyledi. Aydın, "3 ay önce başıboş köpeklerin toplanması için tüm yetkililere başvurdum. Yalvaç Belediyesi dahil herkes ‘Aracımız yok, imkânımız yok’ dedi" ifadelerini kullandı. Isparta’nın Yalvaç ilçesine bağlı Hisarardı köyünde geçtiğimiz günlerde art arda yaşanan köpek ölümleri, köyde büyük tedirginlik oluşturdu. Konuyla ilgili konuşan Köy Muhtarı Hasan Aydın, uzun süredir sahipsiz köpekler konusunda yardım istediğini ifade ederek, "Köyümde son günlerde art arda köpek ölümleri yaşanıyor, zehirlenme iddiaları var. Bu durumla ilgili 3 ay önce resmi başvurumu yaptım. Köyümüzde çok sayıda sahipsiz köpek bulunuyor. İlçeden gelenler, tarladan dönenler, yolda yavrulayanlar derken sayı her geçen gün arttı. Yolda yavrulu köpeklerin araçlara ve motosikletlere yönelme riski olduğunu daha önce yetkililere defalarca bildirdim. Yavruların ve annelerinin toplanmasını istedim" dedi. Aydun, Yalvaç Belediyesi dahil herkesin ‘Aracımız yok, imkânımız yok’ dediğini anlattı. "Köpekleri toplasınlar, barınaklara yerleştirsinler" 37 köyde köpeklerin toplandığını fakat kendi köyünde durumun bu şekilde olmadığını aktaran muhtar Aydın, "Köyümüzden bir tane bile köpek alınmadı. 37 köyün köpekleri toplandı, bir tek bizim köy kaldı" ifadelerini kullandı. Aydın, "Bu yavruların ve annelerinin toplanıp güvenli bir barınağa götürülmesini istiyoruz. Orada bakılsınlar, beslensinler. Aksi halde bugün birkaç köpek öldüyse yarın 400’den fazlası ölebilir. Gelsinler, köpekleri toplasınlar, barınaklara yerleştirsinler. Şu anda köyün 4–5 farklı noktasında hem yetişkin köpekler hem yavrular bulunuyor" dedi.