KÜLTÜR SANAT - 12 Ekim 2025 Pazar 11:35

Kocaeli Kitap Fuarı’nda ebeveynliğe derin bakış

A
A
A
Kocaeli Kitap Fuarı’nda ebeveynliğe derin bakış

Uluslararası 15. Kocaeli Kitap Fuarı, yalnızca edebiyatın değil, hayatın merkezindeki konuların da konuşulduğu bir platform haline geldi. Bu yıl fuar kapsamında düzenlenen iki farklı söyleşide, aile yapısı, kültürel süreklilik ve dijital çağda ebeveynliğin değişen dinamikleri konuşuldu.


Uluslararası 15. Kocaeli Kitap Fuarı’nda bu yıl, aile yapısı, kültürel süreklilik ve dijital çağda ebeveyn olmanın zorlukları ele alındı. Eğitimci-yazar Dilek Cesur ve dijital dünyalar uzmanı Orhan Toker, ebeveynliğe dair geleneksel ve çağdaş yaklaşımlarıyla dinleyicilere hem duygusal hem de düşündürücü mesajlar verdi.



"Birliğin temeli aile, eksik olan ise mutlu çocukluk"


Birliğin Temeli Türk Dünyasında Aile Yapısı ve Kültürel Süreklilik başlıklı söyleşisinde Dilek Cesur, toplumun temelinin aileyle başladığını vurguladı. Katılımcılara duygusal ve düşündürücü mesajlar veren Cesur, anne ve babanın varlığının çocuğun hayatındaki yerini şu sözlerle anlattı; Bir annen ve bir baban varsa, kaç yaşında olursan ol çocuksun. Yaslanacak bir dizin, sığınacak bir yerin vardır." Cesur, "mutlu çocukluk hatıralarının" erişilmesi en zor ve en değerli şey olduğunu vurgulayarak, çocukluğa dair eksikliklerin bireyin hayat boyu taşıdığı duygusal bir boşluk oluşturduğunu ifade etti.



"Amacın varsa uyanırsın"


Dilek Cesur’un altını çizdiği bir diğer konu ise bireyin yaşam enerjisi ve amacıydı. Her sabah insanı uyandıran şeyin sadece alarm değil, hayattaki amacı olduğunu söyleyen Cesur, depresyonun çözümünün bedeni ve zihni birlikte çalıştırmak olduğunu dile getirdi. Cesur, "Bugün bir kişinin yüzü benden dolayı tebessüm ederse, görevimi tamamlamış hissederim" diyerek, bireyin mutluluğunun toplumun mutluluğuna dönüşeceği mesajını verdi. Söyleşi sonunda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Nagehan Malkoç, Cesur’a plaket takdim etti.



"Dijital çocukların ebeveyni olmak ayrı bir sanat"


Dijital Çocukların Ebeveyni Olmak başlıklı söyleşisinde Orhan Toker, dijital çağda çocuk büyütmenin geleneksel yöntemlerden ne kadar farklılaştığını çarpıcı örneklerle anlattı. Toker, çocuklarda artan kaygıya dikkat çekerek, "Şimdiki çocukların hepsinde bir kaygı var. Çünkü ortamı dinleyen, sürekli müdahale eden bir ebeveyn var" dedi. Toker, ebeveynlerin çocuk düşecek mi, kalkacak mı, haksızlığa mı uğradı gibi konularda aşırı hassas olmasının, çocukta özgüven sorunları doğurduğunu vurguladı.



"Diplomalar değil, yetenekler önemli"


Toker’in en dikkat çeken mesajı ise eğitim sistemine ve geleceğe dair öngörüleri oldu. Toker sözlerine şöyle devam etti: "Dünya artık diplomaların değil, birden fazla yeteneği olan insanların değerli olduğu bir yere gidiyor. Çocuğunuzun hangi okulda okuduğundan çok, neyi istikrarlı bir şekilde yapabildiği önemli" dedi. Ebeveynlerin çocukları için duyduğu gelecek endişelerinin, önümüzdeki 10 yıl içinde anlamını kaybedeceğini savunan Toker, bu süreçte önemli olanın çocukların potansiyellerini bastırmak değil, desteklemek olduğunu belirtti. Söyleşi sonunda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Toker’e plaket takdim edildi.



Kocaeli Kitap Fuarı’nda ebeveynliğe derin bakış

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Özgür Mumcu Nilüfer’de okurlarıyla buluştu Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği "Koza Buluşmaları" söyleşilerinin konuğu olan ünlü yazar Dr. Özgür Mumcu, son romanı "Dünyalılar" üzerinden çağımızın toplumsal meselelerini ele aldı. Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği Koza Buluşmaları’nın son konuğu, çağdaş Türk edebiyatının önemli isimlerinden Dr. Özgür Mumcu oldu. Koza Kütüphane’de gerçekleşen ve Hakan Akdoğan’ın moderatörlüğünü yaptığı "Yalnızlık, İletişim, Temas: İnsanlık Ne Kadar Hazır?" başlıklı söyleşi, sanatseverlerin yoğun ilgisiyle karşılandı. Etkinliği Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in eşi Nuray Özdemir de takip etti. Söyleşide son romanı "Dünyalılar" üzerinden insanlığın içinden geçtiği dönüşüm sürecini değerlendiren Mumcu, uzaylıların aslında bir metafor olarak kullanıldığını belirtti. Yazar, romanında uzaylıları toplumsal fay hatlarını görünür kılmak için bir araç olarak kullandığını ifade ederek, "Uzaylılar gelirse ne yapardık, ne kadar hazırız buna diye düşündüm. Gramsci’nin 1930’larda söylediği gibi geçiş dönemlerindeyiz. Ölmekte olan ölemiyor, doğmakta olan doğamıyor. Şimdi canavarlar zamanı" dedi. Mumcu, romanında önemli yer tutan bio-akustik alanından ve hayvanların ses ile iletişiminden bahsetti. Yunusların ve balinaların iletişim yöntemlerinden etkilendiğini belirten yazar, "Ya uzaylılar gelir ve hayvanlarla konuşursa, bizle hiçbir irtibat kurmak istemezlerse diye düşündüm. Yapay zeka teknolojisiyle birlikte bu alanda büyük gelişmeler yaşanıyor. Bio-akustik bize evren ve dünyamızla ilgili birçok kapıyı aralayacak gibi görünüyor" diye konuştu. Sosyal medya ve dijitalleşmenin oluşturduğu sorunlara da değinen Mumcu, herkesin cebinde farklı bir dünya taşıdığını ve ortak gerçeklik duygusunun kaybolduğunu vurguladı. "Algoritma meselesi başlı başına acayip bir hadise. Hepimizin telefonunda başka bir dünya var. Bu da ortak gerçeklik duygumuzu aldı. Herkes orada başka bir dünya yaşadığı için kutuplaşıyor. Ana akım medya kalmadığı zaman hangi ortak gerçekler üzerine konuşacağız?" diyerek dijital çağın oluşturduğu paradoksa dikkat çekti. Yazar, sosyal medyadan uzak durmanın artık bir lüks haline geldiğini belirterek, "Bu dönemde yalnız başına, dağda yaşamak istiyorsan zengin olman gerekiyor. Eskiden tam tersiydi, insanlar oradan şehirlere kaçmaya çalışıyordu ama şimdi şehirlerden kaçalım, internete ihtiyacımız olmasın deniliyor" ifadelerini kullandı. Yazım tekniği hakkında da konuşan Mumcu, ironinin sinizme dönüşmemesi gerektiğini vurguladı. Mumcu, "İroniyi çok fazla devam ettirirseniz o sinizme gidiyor. O zaman da her şeyi boş verelim, bu dünyanın bir anlamı yok, zaten her şeye dalga geçelim gibi nihilizme doğru hızla ilerleme ihtimali var. Hele dünyanın ve Türkiye’nin bu zor durumunda insanın kolaylıkla düşebileceği bir tuzak sinizm" dedi. Romanlarını katmanlı yazmaya özen gösterdiğini belirten yazar, 16-17 yaşında bir gencin de kitabı başından sonuna zevkle okuyabilmesini önemsediğini ifade etti. Söyleşinin sonunda umut mesajı veren Mumcu, insanların hem korku hem de şefkat duygularını aynı anda yaşayabildiğini, bunun doğal olduğunu belirterek, "Bazen şefkat duyuyoruz, bazen korkuyoruz. İnsan böyle bir tür. Temel nokta, ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olmamız ve öncelikle daha iyimser tarafı ön plana çıkarmamız. Çok umutsuz bir dönemden geçiyoruz ama umudu bırakmamak gerektiğini düşünüyorum" dedi. Söyleşinin sonunda katılımcıların sorularını da yanıtlayan Özgür Mumcu’ya, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in eşi Nuray Özdemir günün anısına hediye verdi. Mumcu, etkinliğin sonunda son romanı "Dünyalılar"ı okurları için imzaladı.
Bursa Rıfat Ilgaz’ın Öksüz Civciv’i çocukların karikatürlerinde hayat buldu ’Yılın Yazarı Rıfat Ilgaz’ etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen Karikatür Atölyesi sergisi açıldı. Konak Kültürevi’nde açılan sergide, çocukların Öksüz Civciv öyküsünden esinlenerek çizdikleri 51 karikatür eser 12 Kasım’a kadar ziyaret edilebilecek. Nilüfer Belediyesi’nin ’2025 Yılının Yazarı Rıfat Ilgaz’ etkinlikleri kapsamında düzenlediği Karikatür Atölyesi Sergisi, Konak Kültürevi’nde açıldı. Serginin açılışına Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin de katıldı. Mart ayında Mehmet Kahraman eğitmenliğinde başlayan atölyede 48 çocuk eğitim aldı. Çocuklar önce Rıfat Ilgaz’ın "Öksüz Civciv" isimli öykü kitabını okudu, ardından da bu öyküyü kendi hayal dünyalarında yorumlayarak çizimlerine aktardı. Atölye sonunda ortaya 51 karikatür eseri çıktı. Serginin açılışında konuşan Başkan Yardımcısı Okan Şahin, Nilüfer’in kültürün, sanatın ve sporun başkenti olduğunu vurguladı. Gençler, çocuklar, kadınlar ve dezavantajlı grupların öncelikleri olduğunu belirten Şahin, "Yılın Yazarı etkinliği bizim için çok kıymetli. Bu etkinlikler yıl boyunca sürüyor. Bu etkinlik kapsamında çocuklarla bir arada olmak bizim için mutluluk. Bu atölyeye katılan ve eser sunan tüm çocuklarımıza, emeği geçen kıymetli hocamıza ve ailelere teşekkür ediyorum" dedi. Eğitmen Mehmet Kahraman ise Yılın Yazarı Karikatür Atölyesi Sergisi’nin geleneksel bir hale geldiğini söyledi. Kahraman, "Her yıl çocuklarla birlikte yılın yazarı ile ilgili karikatürler çiziyoruz. Çocuklara kitap veriyoruz ve onlar da bu kitapları okuyarak, sonrasında ortaya çok güzel eserler çıkarıyorlar" diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından Okan Şahin, katkıları için Mehmet Kahraman’a hediye verdi. Etkinlikte çocuklara sertifikaları dağıtıldı. Şahin, sergiyi gezerek çocukların karikatürlerini de inceledi. ’2025 Yılının Yazarı Rıfat Ilgaz: Karikatür Atölyesi Sergisi’ 12 Kasım tarihine kadar Konak Kültürevi’nde ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.
Ağrı Bakan Kacır: "Türkiye, teknolojiyle kalkınan bir ülke haline geliyor" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde muazzam bir kalkınma yolculuğu sürdürdüğünü belirterek, "Türkiye artık büyük bir üretim gücü, büyük bir sanayi ülkesi haline geldi" dedi. Ağrı’da AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen programda konuştu. Kacır, Türkiye’nin son 23 yılda büyük bir dönüşüm yaşadığını belirterek, "Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde muazzam bir kalkınma yolculuğunu hayata geçiriyor. Allah’a hamdolsun, 23 yıldır AK Parti iktidarları olarak milletimize ve ülkemize asırlık eserler, hizmetler, projeler kazandırdık" dedi. "Türkiye sanayi ve teknolojide Avrupa’nın zirvesinde" "Başkalarının hayal bile edemeyeceği pek çok başarıya milletimizle birlikte imza atmak bizlere nasip oldu" diyen Kacır, ulaşımdan sağlığa, eğitimden gençliğe, kültürden turizme kadar her alanda Türkiye’nin yeni bir kalkınma seferberliği başlattığını ifade ederek, "Biz iktidara geldiğimizde organize sanayi bölgelerinin sayısı 192 idi. Bugün 372 OSB’miz var. O dönem OSB’lerde 11 bin fabrika üretimdeydi, bugün 60 bin fabrikanın bacası tütüyor. 415 bin kardeşimiz OSB’lerde çalışıyordu, şimdi 2 milyon 700 bin kişi istihdam ediliyor. Demir-çelik, beyaz eşya, ticari araç, düz cam ve güneş paneli üretiminde Avrupa’da bir numarayız. Askeri insansız hava araçlarında ise yalnızca Avrupa’da değil, artık dünyada da bir numarayız" ifadelerine yer verdi. Bakan Kacır, elde edilen tüm başarıların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçlü liderliği sayesinde mümkün olduğunu belirterek, "Bu süreçte teknolojik kabiliyetlerimizi geliştirdik, üretim gücümüzü artırdık. Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ, Şakir Zümre ve Kayseri’de kurulan TOMTAŞ uçak fabrikası gibi birçok öncü girişim ne yazık ki hak ettiği değeri göremedi, AK Parti’nin tek başına iktidara gelmesi ve Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin başına geçmesiyle birlikte ülkemiz yeniden özgüven kazandı. Türkiye Cumhuriyeti, kendi evlatlarının alın teriyle, akıl teriyle geliştirdiği her bir esere en güçlü şekilde sahip çıktı" dedi.