GÜNDEM - 07 Eylül 2025 Pazar 11:17

Uluslararası 14. Mevlana şiir şöleni gerçekleştirildi

A
A
A
Uluslararası 14. Mevlana şiir şöleni gerçekleştirildi

Konya’nın merkez Karatay ilçe Belediyesi ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi’nin iş birliği, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle düzenlenen "Uluslararası 14. Mevlânâ Şiir Şöleni" Konya’da sanatseverlere unutulmaz bir gece yaşattı.


Karatay’da artık gelenekselleşen ve bu yıl 14’üncüsü yapılan Mevlânâ Şiir Şöleni şiir sevdalılarını Konya’da buluşturdu. Gülbank duasıyla başlayan programda, Türkiye, Filistin ve Türk Cumhuriyetlerinden gelen şairler Mevlâna’nın huzurunda şiirlerini okudu. Mevlana Müzesi’ndeki programın ardından Uluslararası 14. Mevlânâ Şiir Şöleni, Mevlana Dergâhı Gül Bahçesi’nde devam etti.


Mevlana Dergâhı Gül Bahçesi’nde düzenlenen programa, 22. Dönem AK Parti Konya Milletvekili ve Konya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Halil Ürün, 27. Dönem AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, 24. Dönem AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Kabakcı, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcı, Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu şairler, yazarlar ile Konyalı sanatseverler katıldı.



Köseoğlu: Şiirin eşsiz gücüne yürekten inanıyoruz


Mevlânâ Şiir Şöleni’nin açılış konuşmasını yapan Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu, şölenin köklü bir geleneğe dönüştüğünü belirtti.


Köseoğlu şunları söyledi; "Nice büyük şairlerle günümüze ulaşan bu kadim geleneğin bir yansıması olarak, Karatay Belediyesi iş birliğiyle düzenlediğimiz Mevlânâ Şiir Şöleni’nin bu yıl 14’üncüsünü uluslararası katılımla gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. 1990’lı yıllardan bu yana Konya’da sürdürülen bu şölenler, Akif İnan, Alaaddin Özdenören gibi pek çok değerli şairin onurlandırmasıyla şairler nezdinde hatrı sayılır bir buluşma noktasına dönüşmüştür."



"Atölyelerimizle şiir şölenini zenginleştirdik"


Hazreti Mevlânâ’nın ilhamıyla şiirin evrensel bir dil olduğunu vurgulayan Köseoğlu, "Şiirin kalp atışı gibi olan gücüyle huzuru ve kardeşliği tüm dünyaya duyurma gayretindeyiz. Bu yıl da Kırgızistan’dan Özbekistan’a, Doğu Türkistan’dan Filistin’e, ülkemizin dört bir yanından gelen şairlerle Mevlânâ Dergâhı’nın Gül Bahçesi’nde buluştuk. Çünkü bizler şiirin toplumu dönüştüren, dili zenginleştiren eşsiz gücüne yürekten inanıyoruz." diye konuştu.


Her yıl düzenlenen şiir atölyeleri ve akademik oturumlarla şölenin sadece bir dinleti olmanın ötesine geçtiğini belirten Köseoğlu, "Atölyelerde ‘şiirde mana ve şiirde teknik’ ana başlığı altında geleceğe dair çok değerli bilgiler sunuldu. Bu oturumların kayıtlarını aldık ve her yıl kitaplaştırıyoruz. Böylece bugünün şairlerinin sözlerini gelecek nesillere aktarmayı görev edindik." ifadelerini kullandı.



"D. Mehmet Doğan abimizi anmak bizim için bir onurdur"


TYB Onursal Başkanı merhum D. Mehmet Doğan’ın aziz hatırasına ithaf edilen bu yılki şölenin hem hüzün hem de onur taşıdığını dile getiren Köseoğlu, "Konya’daki şiir şölenlerinin tamamına katılarak bizleri hiç yalnız bırakmayan Mehmet Doğan ağabeyimizi rahmetle anıyoruz. Onun aziz hatırası bu yılki şölenimizde bizimleydi." dedi.


Köseoğlu, konuşmasının sonunda Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’ya ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teşekkür ederek, "Bu geleneğin gelecekte de aynı kararlılıkla süreceğine inanıyoruz. Çünkü biz bu çabayı dilimize, edebiyatımıza ve şiirimize karşı bir vefa borcu olarak görüyoruz. Şiir gibi bir şehir olan Konya’da şiirler her daim okunmaya devam edecek." diye konuştu.



Kılca: Konya şairlere ilham oldu


Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Konya’nın tarih boyunca kültür ve medeniyetin estetikle bütünleştiği önemli bir şehir olduğuna dikkat çekerek şairlere ilham verdiğini belirtti.


Başkan Kılca, "Bu şehrin kalbi olan Karatay da şairlere ilham veren bir kaynak olmasının yanında şiire derin anlamlar katan bir kültür merkezidir. Mevlâna’yı burada tutan, Obruk Hanı’nı kıymetli kılan işte bu derin kültürün taşa, söze ve gönle işlenmiş olmasıdır. Karatay Medresesi, İplikçi Camii, Aziziye Camii gibi pek çok eserde bunun izlerini görmek mümkündür." ifadelerini kullandı.


Konya’nın yalnızca bir Selçuklu başkenti değil, aynı zamanda aşkın da başkenti olduğuna işaret eden Kılca, "Konya, ruhun sırlandığı, aşkın ilham olup aktığı bir diyardır. Bu yüzden estetik, sadece göze hitap eden bir güzellik değil, aynı zamanda ruha dokunan bir derinliktir. Mevlâna’nın manevi iklimi bu topraklarda eşsiz bir harmoni oluşturur." sözleriyle şehrin şiire ait kimliğini dile getirdi. Başkan Kılca, ecdadın şiiri bir yaşam biçimi olarak gördüğünü hatırlatarak, "Fuzuli’nin ‘Aşk imiş her ne varsa âlemde’ sözü, Yunus’un ‘Gelin tanış olalım’ çağrısı, Şeyh Galib’in ‘Hoşça bak zatına’ öğüdü, hep bu hakikatin peşindeydi. Onlar için şiir sadece bir söz sanatı değil, hayatın ta kendisiydi." açıklamalarına yer verdi.



"D. Mehmet Doğan’ı rahmetle anıyoruz"


Mevlâna Şiir Şöleni’ni bu yıl fikir ve edebiyat dünyasının önemli isimlerinden D. Mehmet Doğan’ın aziz hatırasına ithaf ettiklerini hatırlatan Kılca, "Kalemiyle değerlerimizi yaşatan, fikirleriyle iz bırakan kıymetli büyüğümüz Mehmet Doğan’ı rahmetle anıyoruz. Onun ‘Çizgilerde Yaşamak’ şiiri bugün de ilham olmaya devam ediyor. Şiirden ilham alan herkes, bu kadim geleneğin mirasçısı olacaktır." şeklinde konuştu. Hasan Kılca, sözlerini şöyle noktaladı: "Konya’nın manevi ikliminde şiirin büyülü dünyasında yeni dizeler filizlenmeye, yeni arayışlar yeşermeye devam edecek. Çünkü şiir, tıpkı Mevlâna’nın dediği gibi, ‘Susmanın sesidir.’ Bu anlamlı buluşmada emeği geçen tüm kültür ve sanat emekçilerine, TYB Konya Şubesi’ne ve şiirin sessizliğinde anlam arayan tüm dostlara şükranlarımı sunuyorum."



Kabakcı: Şairler sözü her zaman diri tutan sanatkârlardır


24. Dönem AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Kabakcı ise Uluslararası 14. Mevlânâ Şiir Şöleni’nde yaptığı konuşmada şairlerin kelimelere yeniden anlam kazandırdığını belirtti.


Kabakcı, ünlü şair Ramiz Rövşen’in sözlerine atıfta bulunarak, "Ramiz Bey, ‘Şairler kelimelerden mana çalar ve onlara yeni derinlikler katar’ der," ifadelerini kullandı. Konuşmasında Rövşen’in dizelerinden örnekler de veren Kabakcı, "Şairin ‘Beni de yola saldı söz, yine taptaze kaldı söz. Ben sözün tozunu aldım’ mısraları, bu gerçeği en güzel şekilde özetlemektedir. Şairler, sözü çağlara taşıyan ve her daim taze tutan sanatkârlardır." dedi. Mustafa Kabakcı, konuşmasının sonunda şölenin gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, "Bu anlamlı programda emeği bulunan başta Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi olmak üzere, Karatay Belediyesi’ne ve katkı sunan tüm kurum ve kuruluşlara şükranlarımı sunuyorum." dedi.



Arıcı: Şiir şöleni uluslararası boyut kazandı


Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcı da şiirin yalnızca estetik bir değer olmadığını, aynı zamanda medeniyetin, birliğin ve kültürün taşıyıcısı olduğunu vurguladı. Arıcı, konuşmasına şunları ifade ederek başladı; "Bugün bizleri Kubbe-i Hadra’nın gölgesinde, Gül Bahçesi’nin manevi ikliminde buluşturan Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun. Hazreti Mevlânâ’nın huzurunda şiirin ve aşkın kalbinde bir kez daha bir araya geldik. Bu buluşma sadece bir şiir şöleni değil, aynı zamanda bir gönül şöleni ve gönül seferberliğidir."


Şöleni gelenek haline getiren Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’ne ve emeği geçenlere teşekkür eden Arıcı, "Önceki başkanlarımıza ve şu an bu emaneti yürüten değerli Başkanımız Ahmet Köseoğlu’na şükranlarımızı sunuyorum. Onun gayretiyle bu şölenler süreklilik kazanmış ve uluslararası bir boyuta ulaşmıştır." dedi. Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’ya da özel bir teşekkür ileten Arıcı, "Başkan Kılca bize gösteriyor ki belediye yalnızca yolları ve parkları inşa eden bir yapı değil, aynı zamanda gönülleri de inşa eden bir kurumdur. Onun gayretiyle Konya, sadece Selçuklu’nun değil, aşkın, şiirin, irfanın ve hikmetin şehri olma yönünde önemli bir örnek teşkil etmektedir." ifadelerini kullandı.



"Mevlana’nın dizeleri bugünü aydınlatıyor"


Şiirin milletlerin ruhunu diri tutan bir güç olduğunu vurgulayan Arıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü; "Hazreti Mevlânâ’nın çağlar ötesinden seslenen dizeleri bugünü aydınlatıyorsa, bu şiirin hakikati kuşatan gücünü gösterir. Allâme filozof Muhammed İkbal, ‘Mevlânâ benim ruhumun rehberidir’ derken gönül köprüleri kurmuş, Arif Nihat Asya ise Mevlânâ’nın nefesini milletimizin manevi direncine taşımıştır. Demek ki şiir, yalnızca bir estetik değil, milletlerin ruhunu diri tutan kudrettir."


Musa Kazım Arıcı, uluslararası katılımın önemine de dikkat çekerek, "Bu akşam aramızda Kırgızistan, Azerbaycan, Özbekistan, Doğu Türkistan, Tataristan ve Filistin’den değerli şairlerimiz var. Şairlerimizin mısralarıyla Konya, yalnızca Türkiye’nin değil, tüm Türk-İslam dünyasının ve insanlığın ortak kalbine dönüşmektedir." açıklamasında bulundu.



"Mehmet Doğan abimizin mirasına sahip çıkacağız"


Şölenin, Türkiye Yazarlar Birliği’nin kurucu ve şeref başkanı D. Mehmet Doğan’ın aziz hatırasına ithaf edildiğini hatırlatan Arıcı, "Mehmet Doğan ağabeyimiz, dilimizi, şiirimizi ve ruhumuzu diri tutmanın önemini her zaman vurgulardı. Biz de onun mirasına sahip çıkarak, şiirle hem dilimizi hem ruhumuzu yaşatıyoruz." şeklinde konuştu.


Konuşmasını şiirin birleştirici gücüne vurgu yaparak tamamlayan Arıcı, "Şiir bizleri birleştiren en güçlü köprüdür; kalpten kalbe akan bir nehir gibidir. Bu gece her dize bir duaya, bir nefese ve birliğe dönüşsün. Dilde birlik, gönülde birlik ve sözde birlik olsun. Konya’dan Gazze’ye, Filistin’e, Doğu Türkistan’a ve tüm mazlum kalplere selam olsun." ifadeleriyle sözlerini noktaladı.



Şairlerin eserleri şiirseverlerle buluştu


Protokol konuşmalarının ardından Uluslararası 14. Mevlânâ Şiir Şöleni’ne katılan şairler, birbirinden kıymetli eserlerini sanatseverlerle paylaştı. Öte yandan, şairlerin programda okudukları şiirlerden oluşan kitaplar, programa katılanlara günün anısı olarak hediye edilirken, şiir şölenine katılan şairlere de günün anısına tablo takdim edildi.



Uluslararası 14. Mevlana şiir şöleni gerçekleştirildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.
Eskişehir Aynı anda aynı caddede 4 kaza: Başka kaza olmasın diye çaba gösterdiler Eskişehir’de yağmurun etkisiyle aynı yolda aynı anda toplam 4 ayrı kaza meydana gelirken, çekici bekleyen sürücüler diğer araçların kaza yapmaması için yoğun çaba gösterdi. Bir otomobilin duvara çarptığı kazada 1 kişi yaralanırken, aracını pert eden oğluna kızan baba, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek tepki gösterdi. Odunpazarı ilçesi Yenikent Mahallesi Zümrüt Caddesi üzerinde aynı anda 4 ayrı kaza meydana geldi. Edinilen bilgilere göre ilk kazada, Mustafa S.K. (19) idaresindeki 06 BM 8846 plakalı otomobil, yağmurdan dolayı kayganlaşan yolda kontrolden çıktı. Virajı alamayan otomobil, yol kenarındaki duvara çarptı. Kullanılamaz hale gelen araçta bulunan 4 arkadaştan B.E. isimli şahıs kazada yaralanırken, sürücü haricindeki 2 kişi kaza mahallinden uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. B.E. isimli yaralı, ilk müdahalesinin ardından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Aracı pert eden oğluna kızdı Kazanın ardından şoka giren araç sürücüsü Mustafa S.K. (19) kullanılamaz hale gelen aracı üzülürken, olay yerine gelen yakınları arkadaşını, "Cana geleceğine mala gelsin" diyerek sakinleştirmeye çalıştırdı. Mustafa S.K.’nın olay yerine gelen babası Mustafa K. ise, "Gece vakti burada ne işin var?" diyerek oğluna tepki gösterirken, diğer aile ferleri bu kez de babayı sakinleştirmeye çalıştı. Aynı yolda kaza yapan sürücülerden diğer araçlara örnek hareket Öte yandan, aynı cadde üzerinde bahse konu kazaya sadece 300 metre uzaklıkta 3 ayrı kaza meydana geldi. 2 araç ve 1 motosiklet daha kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Bahse konu 3 kazada da yaralanan olmadı. Motosiklet sürücüsü kalkıp yoluna devam ederken, şarampole saplanan 39 FB 525 plakalı otomobil ve 65 HC 935 plakalı kamyonet sürücüleri çekici beklerken, diğer sürücüleri kaza yapmamaları için uyardı.