KÜLTÜR SANAT
27 Aralık 2025 Cumartesi - 14:22 Çöp kamyonlarını ışıklarla süsleyen Kuşadası Belediyesi, yeni yılda çevre temizliğine dikkat çekti Kuşadası Belediyesi, yeni yıl öncesi çevre temizliğine dikkat çekmek için çöp kamyonlarını ışıklarla süslerken, Noel Baba kostümü giyen personeler ise hem çocukların yüzünü güldürdü hem de çevre bilinci mesajı verdi. Kuşadası Belediyesi, yaklaşan yeni yıl öncesinde hem kent estetiğine hem de çevre bilincine dikkat çeken renkli bir etkinliğe imza attı. Çevre temizliği konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne bağlı çöp kamyonları rengarenk ışıklarla donatıldı. Üzerinde "Temiz bir Kuşadası, Temiz bir Gelecek" yazan süslü çöp kamyonları, kent merkezinde tur atarak yeni yıl coşkusunu sokaklara taşıdı. Işıklarla süslenen kamyonlardan inen Noel Baba kostümlü belediye personeli ise çocuklara ve yetişkinlere şeker ikram etti. Etkinlik kapsamında çevrenin temiz tutulması için yapılması gerekenler anlatılırken, doğanın korunmasının önemi vurgulandı. Hem kent sakinlerinin hem de Kuşadası’nı ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisiyle karşılanan etkinlik, yeni yıl atmosferine çevreci bir anlam kattı. Yıl boyunca çevreyi korumaya yönelik birçok projeyi hayata geçiren Kuşadası Belediyesi’nin çalışması dikkat çekerken, özellikle çocukların büyük ilgisiyle karşılaştı. Hatıra fotoğrafı çektirmek için sıraya giren minikler, unutulmaz anlar yaşadı. Etkinliğin yılbaşına kadar devam edeceği bildirildi. "Çok temiz ve düzenli bir kent" Etkinliğe katılan kent sakinlerinden Gökhan Güldiken, çalışmayı takdirle karşıladığını belirterek, "Uzun yıllardır Kuşadası’nda yaşıyorum. Burası çok temiz ve düzenli bir kent. Kuşadası Belediyesi’ne, bize her yönüyle yaşanabilir bir şehir sunduğu için teşekkür ediyorum" dedi. Kuşadası Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü Hakan Bayrak ise çevre temizliğine büyük önem verdiklerini vurgulayarak "Yıl boyunca temizlik işlerinde görev yapan emekçi personelimiz, kent sakinlerinin ve ilçemizi ziyaret eden yerli-yabancı turistlerin konforu için aralıksız çalışıyor. Türkiye’nin turizm incisi Kuşadası’nın her zaman temiz olması bizim için çok önemli. Yeni yılda da temizlik ve hijyen çalışmalarımız çevreye değer veren uygulamalarla devam edecek. Çocuklarımıza temiz bir gelecek bırakmak için doğaya ve çevreye karşı çok daha duyarlı olmamız gerekiyor" dedi.
27 Aralık 2025 Cumartesi - 13:49 Sanatla buluşan genç yetenekler beğeni topladı Köşk Anadolu İmam Hatip Lisesi tarafından düzenlenen "Şiir ve Müzik Dinletisi" programı, öğrencilerin sahne performanslarıyla katılımcılardan büyük beğeni topladı. Köşk Anadolu İmam Hatip Lisesi tarafından hazırlanan "Şiir ve Müzik Dinletisi" programı, okulun konferans salonunda gerçekleştirildi. Şiir ve müziğin bir araya geldiği program, izleyicilere duygu dolu anlar yaşattı. Programa, Köşk Kaymakamı Hasan Taş, Köşk İlçe Milli Eğitim Müdürü Selim Karataş, Köşk Anadolu İmam Hatip Lisesi Okul Müdürü Kemal Başaran, ilçede görev yapan okul idarecileri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Öğrencilerin sahnelediği şiir dinletileri ve müzik performansları ilgiyle takip edilirken, program sonunda konuşan Köşk Kaymakamı Hasan Taş, öğrencilerin ortaya koyduğu sanatsal çalışmaları takdirle karşıladığını ifade etti. Kaymakam Taş, sanatsal faaliyetlerin öğrencilerin kişisel gelişimindeki önemine dikkat çekerek, programda emeği geçen öğretmen ve öğrencileri tebrik etti ve öğretmenlere teşekkür belgelerini takdim etti. Köşk İlçe Milli Eğitim Müdürü Selim Karataş ise konuşmasında, eğitim anlayışlarının yalnızca akademik başarıyla sınırlı olmadığını vurguladı. Karataş, köklerinden beslenen ve geleceğe emin adımlarla yürüyen bireyler yetiştirmenin temel hedefleri olduğunu belirterek, Köşk Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin öğrencilerin sosyal, kültürel ve sanatsal alanlarda gelişimine önem verdiğini dile getirdi. Programın sonunda Köşk İlçe Milli Eğitim Müdürü Selim Karataş tarafından, etkinliğin hazırlanmasında görev alan öğretmen ve öğrencilere teşekkür belgeleri takdim edildi. Şiir ve müziğin buluştuğu anlamlı program, katılımcıların beğenisini kazanırken, öğrencilerin sahne performansları uzun süre alkışlandı.
27 Aralık 2025 Cumartesi - 13:42 Antalya’da geleneksel bamya çorbası etkinliği Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, Akdeniz Konyalılar Federasyonu’nun düzenlediği ‘Geleneksel Bamya Çorbası Etkinliği’nde Konyalı vatandaşlarla bir araya geldi. Başkan Vekili Özdemir, bu etkinlikte bir çorbayı paylaşmaktan ziyade; bir geleneğin, memleket özleminin ve güçlü bir dayanışma kültürünün paylaşıldığını ifade etti. Akdeniz Konyalılar Federasyonu’nun ‘Geleneksel Bamya Çorbası’ etkinliğine Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir’in yanı sıra Muratpaşa Kaymakamı İhsan Kara, Döşemealtı Belediye Başkanı Menderes Dal, Akdeniz Konyalılar Federasyonu Başkanı Hasan Hüseyin Cengiz, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve federasyon üyeleri katıldı. Etkinlikte konuşan Başkan Vekili Özdemir, Antalya’nın farklı şehirlerden gelen insanların kendi kültürlerini koruyarak ortak bir kent kimliği oluşturduğu çok özel bir şehir olduğunu belirtti. Konyalı vatandaşların kente kattığı emek, alın teri ve değerlerin son derece kıymetli olduğuna dikkat çekti. "Bu sofralarda çok güzel dostluklar kuruluyor "Sizler burada yalnızca bir çorbayı değil; bir geleneği, bir memleket özlemini ve güçlü bir dayanışma kültürünü paylaşıyorsunuz" diyen Başkan Vekili Özdemir, şunları söyledi "Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak kültürel çeşitliliği büyük bir zenginlik, hemşehrilik hukukunu ise en güçlü bağımız olarak görüyoruz. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek’in sizlere her zaman gösterdiği samimiyet ve önemi bizler de aynı anlayışla sürdürüyoruz. Bu sofralarda kurulan dostluklar ve bu buluşmalarda güçlenen birlik duygusu, bizim en büyük umudumuzdur. Hiç kimseyi doğduğu yere, inancına, mezhebine ya da ırkına göre ayırmadık, ayırmayacağız." Başkan Vekili Büşra Özdemir, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Mevlana’nın Konya’dan insanlığa miras bıraktığı; adaletin, kardeşliğin ve insan sevgisinin en güçlü ifadesi olan ‘Gel, ne olursan ol yine gel’ çağrısını bugün de yaşatan ve bu anlamlı geleneği yıllardır sürdüren Akdeniz Konyalılar Federasyonu’na ve emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyorum." Etkinliğin sonunda Başkan Vekili Büşra Özdemir, Akdeniz Konyalılar Federasyonu Başkanı Hasan Hüseyin Cengiz’e ev sahipliği için teşekkür ederek katılımcılarla birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.
Şehit yakınları ve gaziler için ’Sanatla Yaşam Sergisi’ Diyarbakır’da açıldı
12 Ekim 2025 Pazar - 14:47 Şehit yakınları ve gaziler için ’Sanatla Yaşam Sergisi’ Diyarbakır’da açıldı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Şehit Yakınları ve Gaziler Genel Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğiyle şehit yakınları ve gazilerin eşlerine yönelik yeni bir hizmet modelini Diyarbakır’da hayata geçirdi. Proje, sanatın birleştirici ve iyileştirici gücünden yararlanarak şehit ve gazi eşlerinin psikososyal olarak desteklenmesini hedefliyor. İlk uygulaması Ankara’da Çukurambar Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen proje kapsamında katı sanatı, minyatür ve yağlı boya gibi geleneksel sanat dallarında 150’ye yakın eser üretildi. Diyarbakır’da başlatılan ’Sanatla Yaşam Sergisi’ pilot uygulamanın 81 ile yaygınlaştırılmasının ilk adımı olarak dikkat çekiyor. Proje, özellikle travma sonrası süreçte ailelerin psikososyal dayanıklılığını artırmayı ve toplumsal bağlarını güçlendirmeyi amaçlıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Şehit Yakınları ve Gaziler Genel Müdürü Muharrem Kurt, müdürlük olarak bugün Diyarbakır’da Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte şehit yakınları ve gazilerimizin eşlerine yönelik özel bir hizmet modelini hayata geçirdiklerini aktardı. Kurt, "Bu modelin ilk uygulamasını Ankara Çukurambar Kültür Merkezi ile ortak yürüttüğümüz proje kapsamında gerçekleştirdik. Sanatın birleştirici gücünü kullanarak şehit ve gazi eşlerimizi bir araya getirdik. Katı sanatı, minyatür, yağlı boya gibi geleneksel sanat dallarında 150’ye yakın eserin üretildiği bu pilot uygulama, psikososyal destek ve iyileşmeyi hedefleyen bir ’şifa eğitimi’ modeli olarak tasarlandı. Bugün Diyarbakır’da başlattığımız bu çalışmayı, 81 ile yaygınlaştırmayı planlıyoruz. Projemiz, yas travma sonrası süreçte ailelerimizin psikososyal dayanıklılığını artırmayı, aynı zamanda şehit yakınlarımız ve gazi ailelerimizin bir araya gelerek kaynaşmasını sağlamayı amaçlıyor. Süreç, psikologlar eşliğinde yürütülüyor ve hem manevi hem de sosyal anlamda güçlendirici bir destek modeli sunuyor" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçısı katı-ebru sanatçısı ve Çukurambar Kültür-Sanat yöneticisi Hülya Uşan, projeye haziran ayında başladıklarını ifade etti. Uşan, "Yaklaşık 20 şehit ve gazi eşimizle birlikte yola çıktık. Proje aslında sanatın iyileştirici yönünü kullanarak, evlerinde oturan ve gerçekten psikososyal desteğe ihtiyaç duyan şehit eşleri, kadın gaziler ve şehit çocuklarımıza yönelik bir sanat terapisi çalışması olarak başladı. Atölye çalışmalarında onlarla birlikte ağladık, birlikte güldük. Zamanla birbirleriyle sorunlarının ne kadar ortak olduğunu fark ettiler. Bu farkındalık sayesinde aralarında çok güzel bir iletişim gelişti ve şimdi hala bu birliktelikleri devam ediyor" diye konuştu. Sanatın evrensel ve iyileştirici gücünü gösteren bu proje, insan ruhuna ve bedenine şifa veren bir deneyim olduğunu aktaran Uşan, "Yaklaşık iki aylık bir pilot çalışma gerçekleştirdik ve şimdi bu süreci hayata geçirme aşamasındayız. Şu anda yaklaşık 60 eserle buradayız. Eserler arasında ebru, katı, tezhip ve minyatür gibi dallar yer alıyor. Tüm bu eserlerin şehit ve gazi eşleri tarafından yapılmış olması beni çok mutlu ediyor’’ şeklinde konuştu.
Şehit yakınları ve gaziler için ‘Sanatla Yaşam Sergisi’ Diyarbakır’da açıldı
12 Ekim 2025 Pazar - 14:25 Şehit yakınları ve gaziler için ‘Sanatla Yaşam Sergisi’ Diyarbakır’da açıldı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Şehit Yakınları ve Gaziler Genel Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğiyle şehit yakınları ve gazilerin eşlerine yönelik yeni bir hizmet modelini Diyarbakır’da hayata geçirdi. Proje, sanatın birleştirici ve iyileştirici gücünden yararlanarak şehit ve gazi eşlerinin psikososyal olarak desteklenmesini hedefliyor. İlk uygulaması Ankara’da Çukurambar Kültür Merkezinde gerçekleştirilen proje kapsamında katı sanatı, minyatür ve yağlı boya gibi geleneksel sanat dallarında 150’ye yakın eser üretildi. Diyarbakır’da başlatılan ‘Sanatla Yaşam Sergisi’ pilot uygulamanın 81 ile yaygınlaştırılmasının ilk adımı olarak dikkat çekiyor. Proje, özellikle travma sonrası süreçte ailelerin psikososyal dayanıklılığını artırmayı ve toplumsal bağlarını güçlendirmeyi amaçlıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Şehit Yakınları ve Gaziler Genel Müdürü Muharrem Kurt, müdürlük olarak bugün Diyarbakır’da Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte şehit yakınları ve gazilerimizin eşlerine yönelik özel bir hizmet modelini hayata geçirdiklerini aktardı. Kurt, "Bu modelin ilk uygulamasını Ankara Çukurambar Kültür Merkezi ile ortak yürüttüğümüz proje kapsamında gerçekleştirdik. Sanatın birleştirici gücünü kullanarak şehit ve gazi eşlerimizi bir araya getirdik. Katı sanatı, minyatür, yağlı boya gibi geleneksel sanat dallarında 150’ye yakın eserin üretildiği bu pilot uygulama, psikososyal destek ve iyileşmeyi hedefleyen bir ’şifa eğitimi’ modeli olarak tasarlandı. Bugün Diyarbakır’da başlattığımız bu çalışmayı, 81 ile yaygınlaştırmayı planlıyoruz. Projemiz, yas travma sonrası süreçte ailelerimizin psikososyal dayanıklılığını artırmayı, aynı zamanda şehit yakınlarımız ve gazi ailelerimizin bir araya gelerek kaynaşmasını sağlamayı amaçlıyor. Süreç, psikologlar eşliğinde yürütülüyor ve hem manevi hem de sosyal anlamda güçlendirici bir destek modeli sunuyor" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçısı katı-ebru sanatçısı ve Çukurambar Kültür-Sanat yöneticisi Hülya Uşan, projeye haziran ayında başladıklarını ifade etti. Uşan, "Yaklaşık 20 şehit ve gazi eşimizle birlikte yola çıktık. Proje aslında sanatın iyileştirici yönünü kullanarak, evlerinde oturan ve gerçekten psikososyal desteğe ihtiyaç duyan şehit eşleri, kadın gaziler ve şehit çocuklarımıza yönelik bir sanat terapisi çalışması olarak başladı. Atölye çalışmalarında onlarla birlikte ağladık, birlikte güldük. Zamanla birbirleriyle sorunlarının ne kadar ortak olduğunu fark ettiler. Bu farkındalık sayesinde aralarında çok güzel bir iletişim gelişti ve şimdi hala bu birliktelikleri devam ediyor" diye konuştu. Sanatın evrensel ve iyileştirici gücünü gösteren bu proje, insan ruhuna ve bedenine şifa veren bir deneyim olduğunu aktaran Uşan, ’’Yaklaşık iki aylık bir pilot çalışma gerçekleştirdik ve şimdi bu süreci hayata geçirme aşamasındayız. Şu anda yaklaşık 60 eserle buradayız. Eserler arasında ebru, katı, tezhip ve minyatür gibi dallar yer alıyor. Tüm bu eserlerin şehit ve gazi eşleri tarafından yapılmış olması beni çok mutlu ediyor’’ şeklinde konuştu.
Ailesiyle birlikte topladığı 5 bine yakın fosille müze kurdu
12 Ekim 2025 Pazar - 13:01 Ailesiyle birlikte topladığı 5 bine yakın fosille müze kurdu Karaman’da ortaokul öğrencisi 12 yaşındaki Bahar Alime Eren, ailesiyle birlikte topladığı yaklaşık 5 bine yakın fosille, fosil müzesi kurdu. Karaman’da 7’nci sınıf öğrencisi Bahar Alime Eren, ailesiyle yaptığı doğa gezileri sırasında son 6 yılda binlerce fosil topladı. Topladığı fosillerin bir kısmını çeşitli müzelere bağışlayan Eren, elinde kalan fosilleri Karaman Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) bünyesinde TEMA Vakfı’nın destekleriyle açılan Yasin Yıldırım Bilim Müzesi’nde sergilemeye başladı. Öte yandan Bahar Alime Eren’in "Keşfetmenin Neşeli Yolculuğu-2" TÜBİTAK 4007 Bilim Şenliği’nde sergilediği fosiller yoğun ilgi gördü. "Karaman eskiden bir iç denizdi" Ailecek topladığı fosillerle oluşturdukları müze hakkında bilgi veren Bahar Alime Eren, "Bu fosilleri Karaman’ın iç denizinden bulduk. Karaman eskiden Hazar Denizi gibi kıyısı olmayan bir iç denizdi ve Konya’ya kadar uzanıyordu. Bu deniz çok sayıda canlıya ev sahipliği yapıyordu. Karaman’ın ekosistemini ve biyoçeşitliliğini öğrencilerin daha iyi öğrenebilmesi için bu deniz canlılarının fosillerini topladık" dedi. Eren, fosillerin bir kısmını Hacettepe Üniversitesi Biyosfer Müzesine bağışladıklarını belirterek, "Orada öğrenciler bu fosilleri inceleyerek ülkemizin biyoçeşitliliğini, geçmişini ve değerini öğreniyorlar. Hacettepe’deki müze, Türkiye’nin en büyük okul müzesi olarak biliniyor. Bizim Karaman’da kurduğumuz müze ise BİLSEM’de, biyoloji sınıfının önünde yer alıyor ve endemik türlerle fosilleri sergiliyor" diye konuştu. "Fosil toplamak hem eğlenceli hem öğretici" Fosil merakının küçük yaşta başladığını ifade eden Eren, "Altı yaşından beri ailemle birlikte gezerken fosil topluyorum. Bu sayede hem gezilerimiz eğlenceli hale geldi hem de çok şey öğrendim. Şimdi Karaman BİLSEM’deki müzemiz sayesinde diğer öğrenciler de fosilleri yakından görüp öğrenme fırsatı buluyor" dedi. BİLSEM’de genel yetenek alanında eğitim gördüğünü söyleyen Bahar Alime Eren, bilimsel keşif yapmanın, araştırmanın ve öğrendiklerini paylaşmanın kendisini çok mutlu ettiğini dile getirdi.
Tarihi Süleymanlı’da öğretmenler kültür, tarih ve doğa ile iç içe eğitim aldı
12 Ekim 2025 Pazar - 13:00 Tarihi Süleymanlı’da öğretmenler kültür, tarih ve doğa ile iç içe eğitim aldı Kahramanmaraş’ta öğretmenler, yeni döneme Tarihi Süleymanlı gezisi ile başlayarak bölgenin tarihî ve kültürel mirasını yerinde tanıma fırsatı buldu. Kahramanmaraş İl Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından öğretmenlerin mesleki, kültürel ve kişisel gelişimlerini desteklemek amacıyla yürütülen program, bu yılın ilk etkinliği olan Tarihi Süleymanlı Gezisi ile başlandı. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle, gerçekleştirilen etkinlik, katılımcılara kültür ve tarih dolu bir gün yaşattı. Şehrin en kadim yerleşim alanlarından biri olan Süleymanlı, tarihî dokusu, doğal güzellikleri ve kültürel mirasıyla öğretmenleri geçmişle bugünü buluşturan anlamlı bir yolculuğa çıkardı. Katılımcılar; Soğukpınar Çeşmesi, Zeytun Tarihi Taş Köprü, Roma Yolu ve Süleymanlı Şehitliği gibi önemli mekânları ziyaret ederek bölgenin tarihî ve kültürel kimliğini yerinde tanıma fırsatı buldu. Gezinin rehberliğini, bölgeye dair derin bilgi birikimiyle tanınan Okul Müdürü Mustafa Değirmenci üstlendi. Değirmenci, öğretmenlere Süleymanlı’nın geçmişten günümüze uzanan hikâyesini, Roma döneminden kalan izleri ve yöre halkının geleneksel yaşam biçimlerini aktararak katılımcılara unutulmaz bir deneyim yaşattı. Katılımcılar, programdan büyük memnuniyet duyduklarını belirterek; bölgenin tarihini, kültürünü ve doğal güzelliklerini yakından tanımanın hem kişisel gelişimlerine hem de mesleki bakış açılarına önemli katkılar sağladığını ifade ettiler.
Antalya’da sanatın kalbi Kaleiçi’nde attı
12 Ekim 2025 Pazar - 12:58 Antalya’da sanatın kalbi Kaleiçi’nde attı Muratpaşa Belediyesi’nin bu yıl 10’uncusunu düzenlediği Kaleiçi Old Town Festivali, antik kentin dar sokaklarını sanatın büyüsüyle buluşturdu. Resimden seramiğe, heykelden keçe sanatına uzanan atölye çalışmaları ve sergiler, Kaleiçi sokaklarını adeta bir açık hava sanat galerisine dönüştürdü. Kaleiçi Old Town Festivali kapsamında kentin farklı noktalarında resim, seramik, heykel, keçe ve fotoğraf atölyeleri düzenlenirken; sergiler, sokak performansları ve dans gösterileri Kaleiçi’nin dört bir yanını sanatla doldurdu. Katılımcılar hem ürettikleri eserlerle festivale renk kattı hem de antik kentin tarihî atmosferinde sanatın farklı dallarını deneyimleme fırsatı buldu. Festival kapsamında Kaleiçi’nde en dikkat çeken etkinliklerden biri, Hadrian Kapısı önünde gerçekleştirilen "Likya’nın Atları: Devam Eden Bir Yolculuk" adlı heykel çalıştayı oldu. Heykeltıraş Cem Güney Çevikbaş, eserini kentin simge noktalarından biri olan Üç Kapılar’da şekillendirdi. Çeşitli aşamalardan geçen at heykelini törpüleyip biçimlendiren sanatçı, izleyicilere süreci canlı olarak sundu. Üç Kapılarda Likya Atları sergilendi Ortaya çıkan etkileyici eser, festival boyunca bölgeyi ziyaret eden kent sakinlerinin fotoğraf çektirmek için durakladığı bir uğrak noktası oldu. Kaleiçi Old Town Festivali’nin 10’uncu yılına özel olarak, iki yıldır üzerinde çalıştığı "Likya’nın Atları" projesini tarihi kent merkezi Kaleiçi’ne taşıyan heykeltıraş Cem Güvenbaş, eserini kent sakinlerinin gözleri önünde şekillendirdi. Güvenbaş, "Bir heykelin yapım sürecini ziyaretçilerimizle paylaşmak için hızlı kuruyan alçıyla performans çalışması gerçekleştiriyoruz" dedi. Festivalde yoğun ilgi gören etkinliklerden biri de Üç Kapılar’da gerçekleştirilen güneş baskı çalışması oldu. Fotoğrafların karanlık odada bekletilme sürecini anımsatan bu atölyede, katılımcılar önce güneş ışığıyla renk değiştiren özel bir kimyasalı kâğıtlarının üzerine sürdü. Güneşte bekletilen ve koyu mavi tonunu alana kadar suda bekletilen eserler daha sonra Üç Kapılar girişine asılarak kurumaya bırakıldı. Vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi Halkın katılımına açık olarak gerçekleştirilen etkinlik, çok sayıda kent sakininin ilgisini çekti. Katılımcılar hem denemeler yaptı hem de kendi sanat eserlerini oluşturmanın keyfini yaşadı. Güneş baskı atölyesine katılanlardan Fehime Demircan, uygulamanın yapım aşamalarını paylaştı. Demircan, "İlk kez böyle bir çalışmaya katıldım. Çok ilgimi çekti. Günlük hayatımda hobi olarak yapabilirim. Öğrenmenin yaşı yok" diye konuştu. Festivalde, birbirinden renkli sergilerin yanı sıra dans gösterileri de büyük ilgi gördü. Etkinliklere hareket ve tarihî bir renk katan gençler, eski Roma dönemi kıyafetleriyle Üç Kapılar’a inerek antik kenti adeta asırlar öncesine taşıdı. Hadrian Kapısı önünde gerçekleştirilen fotoğraf çekimi, hem katılımcılar hem de ziyaretçiler tarafından büyük beğeni topladı. Gençlerin Roma kostümleriyle yaptığı bu performans, izleyenlere tarihin büyülü atmosferini yeniden yaşattı.
Ailesiyle birlikte topladığı 5 bine yakın fosille müze kurdu
12 Ekim 2025 Pazar - 12:49 Ailesiyle birlikte topladığı 5 bine yakın fosille müze kurdu Karaman’da ortaokul öğrencisi 12 yaşındaki Bahar Alime Eren, ailesiyle birlikte topladığı yaklaşık 5 bine yakın fosille, fosil müzesi kurdu. Karaman’da 7’nci sınıf öğrencisi Bahar Alime Eren, ailesiyle yaptığı doğa gezileri sırasında son 6 yılda binlerce fosil topladı. Topladığı fosillerin bir kısmını çeşitli müzelere bağışlayan Eren, elinde kalan fosilleri Karaman Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) bünyesinde TEMA Vakfı’nın destekleriyle açılan Yasin Yıldırım Bilim Müzesi’nde sergilemeye başladı. Öte yandan Bahar Alime Eren’in "Keşfetmenin Neşeli Yolculuğu-2" TÜBİTAK 4007 Bilim Şenliği’nde sergilediği fosiller yoğun ilgi gördü. "Karaman eskiden bir iç denizdi" Ailecek topladığı fosillerle oluşturdukları müze hakkında bilgi veren Bahar Alime Eren, "Bu fosilleri Karaman’ın iç denizinden bulduk. Karaman eskiden Hazar Denizi gibi kıyısı olmayan bir iç denizdi ve Konya’ya kadar uzanıyordu. Bu deniz çok sayıda canlıya ev sahipliği yapıyordu. Karaman’ın ekosistemini ve biyoçeşitliliğini öğrencilerin daha iyi öğrenebilmesi için bu deniz canlılarının fosillerini topladık" dedi. Eren, fosillerin bir kısmını Hacettepe Üniversitesi Biyosfer Müzesine bağışladıklarını belirterek, "Orada öğrenciler bu fosilleri inceleyerek ülkemizin biyoçeşitliliğini, geçmişini ve değerini öğreniyorlar. Hacettepe’deki müze, Türkiye’nin en büyük okul müzesi olarak biliniyor. Bizim Karaman’da kurduğumuz müze ise BİLSEM’de, biyoloji sınıfının önünde yer alıyor ve endemik türlerle fosilleri sergiliyor" diye konuştu. "Fosil toplamak hem eğlenceli hem öğretici" Fosil merakının küçük yaşta başladığını ifade eden Eren, "Altı yaşından beri ailemle birlikte gezerken fosil topluyorum. Bu sayede hem gezilerimiz eğlenceli hale geldi hem de çok şey öğrendim. Şimdi Karaman BİLSEM’deki müzemiz sayesinde diğer öğrenciler de fosilleri yakından görüp öğrenme fırsatı buluyor" dedi. BİLSEM’de genel yetenek alanında eğitim gördüğünü söyleyen Bahar Alime Eren, bilimsel keşif yapmanın, araştırmanın ve öğrendiklerini paylaşmanın kendisini çok mutlu ettiğini dile getirdi.
Tarihi Süleymanlı’da öğretmenler kültür, tarih ve doğa ile iç içe eğitim aldı
12 Ekim 2025 Pazar - 12:44 Tarihi Süleymanlı’da öğretmenler kültür, tarih ve doğa ile iç içe eğitim aldı Kahramanmaraş’ta öğretmenler, yeni döneme Tarihi Süleymanlı gezisi ile başlayarak bölgenin tarihî ve kültürel mirasını yerinde tanıma fırsatı buldu. Kahramanmaraş İl Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından öğretmenlerin mesleki, kültürel ve kişisel gelişimlerini desteklemek amacıyla yürütülen program, bu yılın ilk etkinliği olan Tarihi Süleymanlı Gezisi ile başlandı. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle, gerçekleştirilen etkinlik, katılımcılara kültür ve tarih dolu bir gün yaşattı. Şehrin en kadim yerleşim alanlarından biri olan Süleymanlı, tarihî dokusu, doğal güzellikleri ve kültürel mirasıyla öğretmenleri geçmişle bugünü buluşturan anlamlı bir yolculuğa çıkardı. Katılımcılar; Soğukpınar Çeşmesi, Zeytun Tarihi Taş Köprü, Roma Yolu ve Süleymanlı Şehitliği gibi önemli mekânları ziyaret ederek bölgenin tarihî ve kültürel kimliğini yerinde tanıma fırsatı buldu. Gezinin rehberliğini, bölgeye dair derin bilgi birikimiyle tanınan Okul Müdürü Mustafa Değirmenci üstlendi. Değirmenci, öğretmenlere Süleymanlı’nın geçmişten günümüze uzanan hikâyesini, Roma döneminden kalan izleri ve yöre halkının geleneksel yaşam biçimlerini aktararak katılımcılara unutulmaz bir deneyim yaşattı. Katılımcılar, programdan büyük memnuniyet duyduklarını belirterek; bölgenin tarihini, kültürünü ve doğal güzelliklerini yakından tanımanın hem kişisel gelişimlerine hem de mesleki bakış açılarına önemli katkılar sağladığını ifade ettiler.
Kuşadası’ndan dünyaya barış, kardeşlik ve dostluk mesajları yollandı
12 Ekim 2025 Pazar - 12:23 Kuşadası’ndan dünyaya barış, kardeşlik ve dostluk mesajları yollandı Kuşadası Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Kuşadası Uluslararası Kardeş Şehirler Gençlik Toplantısı’ final günüyle sona erdi. Tarihi Kervansaray’da gerçekleştirilen etkinlikte 8 farklı ülkeden gelen öğrenciler yöresel danslarını sergilerken belediye başkanları da imzaladıkları ‘Barış ve Kültür’ deklarasyonuyla dünyaya önemli bir mesaj verdi. Kuşadası 1 hafta boyunca ‘Kardeş Şehirler Gençlik Toplantısı’na ev sahipliği yaptı. Bu kapsamda ilçeye Türkiye’nin de olduğu 8 ülkeden öğrencilerle beraber belediye başkanları ve delegasyon üyeleri geldi. Program kapsamında öğrenciler ve belediye başkanları ilçede kültürel rotaları gezip, etkinliklere katıldı. Program boyunca barış ve kardeşlik mesajları verildi. Uluslararası etkinlik, Tarihi Kervansaray’da gerçekleştirilen final günüyle son buldu. Programda, 8 farklı ülkeden gelen öğrenciler yöresel danslarını sergilerken belediye başkanları da imzaladıkları ‘Barış ve Kültür’ deklarasyonuyla dünyaya önemli bir mesaj verdi. Etkinliği son bölümünde, yabancı öğrenciler Kuşadası Belediyesi Halk Dansları Akademisi Spor Kulübü (KUŞADANS) eğitmenleri ile öğrendikleri Türk Halk Dansları gösterilerini sundu. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Kuşadası Belediye Başkan Vekili Seyfi Seyhan Suvari, "Öncelikle herkesi Kuşadası’nın misafirperver halkı adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum .Bir hafta boyunca kentimizde farklı kültürlerden gelen gençlerimizi ağırladık. Bu da bize farklılıkların aslında iletişim kurmak için bir engel olmadığını gösterdi. Kuşadası Belediyesi olarak gençlerin yarının dünyasını şekillendirecek olan en büyük güç olduğuna inanıyoruz. Buradan verdiğimiz mesaj çok açık. Gazze’de yaşanan katliamlara tanık olurken bu katliamların son bulması umudunu taşıyoruz. Hep beraber umut ve barış dolu bir gelecek inşa edebiliriz" diye konuştu.
Simit kokusunda sahne ışığına yolculuk
12 Ekim 2025 Pazar - 11:50 Simit kokusunda sahne ışığına yolculuk Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından kentin kültürel belleğini koruma ve gelecek nesillere aktarma çalışmaları kapsamında başlatılan ‘Bursa Bellek-Kent Söyleşileri’nin son konuğu, Türk tiyatrosu ve sinemasının usta ismi Ali Sürmeli oldu. Kent Söyleşileri’nin konuğu; Ali Sürmeli Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığına bağlı Kent Tarihi Araştırmaları ve Arşiv Şube Müdürlüğü tarafından başlatılan ‘Bursa Bellek-Kent Söyleşileri’ ile Bursa’da doğmuş, büyümüş veya hayatının bir kısmını Bursa’da geçirmiş sanatçıların kent hatıraları kayıt altına alınıyor. Her ay farklı bir sanatçının konuk edildiği söyleşinin son konuğu, Türk tiyatrosunun ve sinemasının usta ismi Ali Sürmeli oldu. "Bursa’ya gidiyoruz" Moderatörlüğünü Sibel Bağcı Uzun’un üstlendiği söyleşi, Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç, Büyükşehir Belediyesi bürokratları, Ali Sürmeli’nin çocukluk arkadaşları ve sanatseverlerin katıldığı etkinlikte usta oyuncu Ali Sürmeli, sanat yolculuğunu, tiyatroya ve sinemaya olan bakış açısını, sanatın insan yaşamındaki dönüştürücü etkisini anlattı. 1959’da Bingöl’de doğan Ali Sürmeli, Bursa serüveninin postacı olan babasının Büyük Postane’ye sürülmesiyle başladığını anlattı. Babası "Bursa’ya gidiyoruz" dediğinde ilk sorusunun "Orada sinema var mı?" olduğunu belirten Sürmeli, Dilek Sineması’nda izlediği filmlerin gençlik hayallerini beslediğini söyledi. Simit tezgahından tiyatroya İpekçilik ve Tahtakale’de geçen yıllarında Demirtaşpaşa Endüstri Meslek Lisesi’nde okuduğunu ifade eden Sürmeli, "1977-1980 yılları arasında Merinos Fabrikası’nda elektrik işçisi olarak çalışırken, akşamları da kardeşlerimin Heykel’de simit sattığı tezgâhın başına geçiyordum. Ahmet Vefik Paşa Sahnesi’nin kapısına kadar simit arabasını sürerken, sahneden çıkan insanları izliyordum. Erkeklerin bile güzel koktuğu ama benim sadece simit ve susam koktuğum yıllardı. Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu’nun Gençlik Kursu sınavına katılmamla hayatım değişti. Kenan Işık’ın jüri olduğu sınavda Erkan Can ile tanıştım. Bu tanışma, sadece bir sınav anı değil, yıllar sürecek kardeşlik ve dostluğun başlangıcı oldu. Bana ilk defa ’zenci’ muamelesi yapmayan, ‘birader’ diyen sarışın biriydi. 1980 darbesinin gölgesinde beni kurtaran şey tiyatroydu" dedi. "Gençler, sanata sahip çıkın" Mimar Sinan Üniversitesi dönemi, rol aldığı tiyatro, sinema ve dizi projelerini de anlatan Sürmeli, sanatın, toplumun ruhunu şekillendiren bir güç olduğunu vurguladı. Gençlere sanata sahip çıkma çağrısında bulunan sanatçı, sanatın kendini ifade etme biçimi olduğunu belirterek korkmadan, çekinmeden üretmek gerektiğini anlattı. Program, sanatçıya günün anısına hediye takdim edilmesiyle sona erdi.
Vizör Fotoğraf Grubu’nun "Zincir" projesi sanatseverlerle buluştu
12 Ekim 2025 Pazar - 11:42 Vizör Fotoğraf Grubu’nun "Zincir" projesi sanatseverlerle buluştu Nilüfer Kent Konseyi Vizör Fotoğraf Grubu’nun dört yıllık bir çalışmanın ürünü olan "Zincir: İnteraktif Sergi ve Söyleşi" projesi, Nazım Hikmet Kültürevi’nde düzenlenen açılışla seyre sunuldu. Sergi, izleyicileri fotoğraf yorumlama sürecine dahil ederek kendi hikayelerini oluşturmaya davet ediyor. Nilüfer’in sanat hayatına uzun yıllardır katkı sunan Nilüfer Kent Konseyi Vizör Fotoğraf Grubu, "Zincir: İnteraktif Sergi ve Söyleşi" adını taşıyan yeni projesini sanatseverlerle buluşturdu. 2009 yılından bu yana pek çok özgün çalışmaya imza atan grubun, 2021-2024 yılları arasında yürüttüğü projenin açılışı, Nâzım Hikmet Kültürevi’nde yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Sekiz fotoğraf sanatçısının eserlerinden yola çıkan sergi, izleyiciye bakma, görme ve yorumlama üzerine interaktif bir tecrübe sunmayı hedefliyor. Açılış törenine katılan Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Bukle Erman, yaptığı konuşmada sanatın toplumsal önemine dikkat çekti. Belediye kanunlarında yapılması planlanan değişikliklerle sanat ve etkinlik harcamalarına kısıtlama getirilmesi planlarını eleştiren Erman, "Tarihin en büyük dayanağı sanattır. Çünkü zamanın ruhunu, duygusunu, yaşananları aktaran en önemli disiplindir" dedi. Nilüfer’in bir kültür-sanat kenti olduğunu ve Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in de sanata ve sanatçıya büyük önem verdiğini vurgulayan Erman, "Biz, sanata imkan oluşturacak her şeyde varız. Sizler de üretmeye devam ederek, bizi bu mücadelede yalnız bırakmayın" diyerek sanatçılara destek mesajı verdi. "Fotoğraf yaşamın izini sürmektir" Vizör Fotoğraf Grubu Başkanı Alev Tanrıkorur ise projenin felsefesini şu sözlerle anlattı: "4 yıllık süreçte yürüttüğümüz bu projede, 8 fotoğraf sanatçısının fotoğraflarındaki izlerden aldığımız tetiklenmeler ile ruhsal iletişimler kurup, bakma, görme ve yorumlama yoluyla nesnelere, hayallere anlamlar yükledik. Oluşturduğumuz fotoğraf karelerini zincir misali birbirine ekleyerek yeni izler oluşturduk. ’Fotoğraf, yaşamın izini sürmektir’ düşüncesiyle yola çıktık." Açılış konuşmalarının ardından davetliler, 130’dan fazla fotoğrafın yer aldığı sergiyi gezdi. Ziyaretçiler, fotoğrafları kendi yorumlarıyla bir araya getirerek kişisel "zincirlerini" oluşturma fırsatı buldu. Proje kapsamında ayrıca konuk sanatçılar Aykan Özener, Defne Sesin Okay, Gülbin Özdamar Akarçay, Laleper Aytek, Orhan Cem Çetin, Şenay Martinova ve Yalçın Savuran’ın katılımıyla bir de söyleşi gerçekleştirildi. Sanatseverlerde yeni bakış açıları oluşturmayı hedefleyen "Zincir: İnteraktif Sergi ve Söyleşi" projesi, 18 Ekim Cumartesi gününe kadar Nâzım Hikmet Kültürevi Yeraltı Galerisi’nde ziyaret edilebilir.
Kocaeli Kitap Fuarı’nda ebeveynliğe derin bakış
12 Ekim 2025 Pazar - 11:35 Kocaeli Kitap Fuarı’nda ebeveynliğe derin bakış Uluslararası 15. Kocaeli Kitap Fuarı, yalnızca edebiyatın değil, hayatın merkezindeki konuların da konuşulduğu bir platform haline geldi. Bu yıl fuar kapsamında düzenlenen iki farklı söyleşide, aile yapısı, kültürel süreklilik ve dijital çağda ebeveynliğin değişen dinamikleri konuşuldu. Uluslararası 15. Kocaeli Kitap Fuarı’nda bu yıl, aile yapısı, kültürel süreklilik ve dijital çağda ebeveyn olmanın zorlukları ele alındı. Eğitimci-yazar Dilek Cesur ve dijital dünyalar uzmanı Orhan Toker, ebeveynliğe dair geleneksel ve çağdaş yaklaşımlarıyla dinleyicilere hem duygusal hem de düşündürücü mesajlar verdi. "Birliğin temeli aile, eksik olan ise mutlu çocukluk" Birliğin Temeli Türk Dünyasında Aile Yapısı ve Kültürel Süreklilik başlıklı söyleşisinde Dilek Cesur, toplumun temelinin aileyle başladığını vurguladı. Katılımcılara duygusal ve düşündürücü mesajlar veren Cesur, anne ve babanın varlığının çocuğun hayatındaki yerini şu sözlerle anlattı; Bir annen ve bir baban varsa, kaç yaşında olursan ol çocuksun. Yaslanacak bir dizin, sığınacak bir yerin vardır." Cesur, "mutlu çocukluk hatıralarının" erişilmesi en zor ve en değerli şey olduğunu vurgulayarak, çocukluğa dair eksikliklerin bireyin hayat boyu taşıdığı duygusal bir boşluk oluşturduğunu ifade etti. "Amacın varsa uyanırsın" Dilek Cesur’un altını çizdiği bir diğer konu ise bireyin yaşam enerjisi ve amacıydı. Her sabah insanı uyandıran şeyin sadece alarm değil, hayattaki amacı olduğunu söyleyen Cesur, depresyonun çözümünün bedeni ve zihni birlikte çalıştırmak olduğunu dile getirdi. Cesur, "Bugün bir kişinin yüzü benden dolayı tebessüm ederse, görevimi tamamlamış hissederim" diyerek, bireyin mutluluğunun toplumun mutluluğuna dönüşeceği mesajını verdi. Söyleşi sonunda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Nagehan Malkoç, Cesur’a plaket takdim etti. "Dijital çocukların ebeveyni olmak ayrı bir sanat" Dijital Çocukların Ebeveyni Olmak başlıklı söyleşisinde Orhan Toker, dijital çağda çocuk büyütmenin geleneksel yöntemlerden ne kadar farklılaştığını çarpıcı örneklerle anlattı. Toker, çocuklarda artan kaygıya dikkat çekerek, "Şimdiki çocukların hepsinde bir kaygı var. Çünkü ortamı dinleyen, sürekli müdahale eden bir ebeveyn var" dedi. Toker, ebeveynlerin çocuk düşecek mi, kalkacak mı, haksızlığa mı uğradı gibi konularda aşırı hassas olmasının, çocukta özgüven sorunları doğurduğunu vurguladı. "Diplomalar değil, yetenekler önemli" Toker’in en dikkat çeken mesajı ise eğitim sistemine ve geleceğe dair öngörüleri oldu. Toker sözlerine şöyle devam etti: "Dünya artık diplomaların değil, birden fazla yeteneği olan insanların değerli olduğu bir yere gidiyor. Çocuğunuzun hangi okulda okuduğundan çok, neyi istikrarlı bir şekilde yapabildiği önemli" dedi. Ebeveynlerin çocukları için duyduğu gelecek endişelerinin, önümüzdeki 10 yıl içinde anlamını kaybedeceğini savunan Toker, bu süreçte önemli olanın çocukların potansiyellerini bastırmak değil, desteklemek olduğunu belirtti. Söyleşi sonunda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Toker’e plaket takdim edildi.