KÜLTÜR SANAT
Mustafa Kemal Atatürk’ün Bilecik’e gelişi canlandırıldı 05 Aralık 2025 Cuma - 20:06:34 Mustafa Kemal Atatürk’ün Bilecik’e gelişinin ve tarihe ’Bilecik Mülakatı’ olarak geçen tarihi görüşmenin 105. yıl dönümü düzenlenen anlamlı etkinliklerle kutlanırken, Mustafa Kemal Atatürk o gün kentte geldiği kara tren ile gelişi yeniden canlandırıldı. 1920 tarihinde TBMM ve Hükümet Başkanı Mustafa Kemal Atatürk ile İstanbul (Osmanlı) Hükümeti tarafından görevlendirilen Dahiliye Nazırı A. İzzet Paşa başkanlığındaki temsilcilerin Bilecik Mülakatı’nın yapıldığı tarihi İstasyon Binasını bir araya geldi. Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihi görüşmenin 105. yıl dönümü, Bilecik’te düzenlenen anlamlı etkinliklerle kutlandı. Programa Bilecik Valisi Faik Oktay Sözer, Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, Bilecik Cumhuriyet Başsavcısı Burak Olgun, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Kurt, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Seda Bayrakçı, kurum müdürleri ve öğrenciler katıldı. Açılış konuşmasında Milli Mücadele tarihimizin bu kritik dönüm noktasını bir kez daha hatırlatarak geleceğe taşıdı. Programda, Bilecik’in Kurtuluş Savaşı’ndaki stratejik rolü ve Cumhuriyetin temellerini oluşturan bu mirasın korunmasının önemine vurgu yapıldı. Tiyatral canlandırmalar büyük ilgi gördü Etkinlik kapsamında okunan milli mücadele temalı şiirler okunmasının ardından, geleneksel halk oyunlarından oluşan folklor gösterisi izleyicilerden tam not aldı. En dikkat çeken bölümü ise, Atatürk’ün Bilecik ziyareti ve Bilecik Mülakatı’nın temsili olarak sahnelendiği tiyatral gösteri oldu. Bu canlandırma, tarihi bir atmosfer oluşturarak, katılımcıları adeta o günlere götürdü. Tarihi günlere ışık tutan sergi açıldı Etkinlikler çerçevesinde ayrıca, ’5 Aralık 2025 Atatürk’ün Bilecik’e Teşrifleri ve Bilecik Mülakatı’nın 105. Yıldönümü’ konulu sergi ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Sergide, Atatürk’ün Bilecik ziyaretiyle ilgili fotoğraflar, belgeler ve döneme ait çeşitli materyaller yer aldı.
05 Aralık 2025 Cuma - 19:59 Mustafa Kemal Atatürk’ün Bilecik’e gelişi canlandırıldı Mustafa Kemal Atatürk’ün Bilecik’e gelişinin ve tarihe ’Bilecik Mülakatı’ olarak geçen tarihi görüşmenin 105. yıl dönümü düzenlenen anlamlı etkinliklerle kutlanırken, Mustafa Kemal Atatürk o gün kentte geldiği kara tren ile gelişi yeniden canlandırıldı. 1920 tarihinde TBMM ve Hükümet Başkanı Mustafa Kemal Atatürk ile İstanbul (Osmanlı) Hükümeti tarafından görevlendirilen Dahiliye Nazırı A. İzzet Paşa başkanlığındaki temsilcilerin Bilecik Mülakatı’nın yapıldığı tarihi İstasyon Binasını bir araya geldi. Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihi görüşmenin 105. yıl dönümü, Bilecik’te düzenlenen anlamlı etkinliklerle kutlandı. Programa Bilecik Valisi Faik Oktay Sözer, Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, Bilecik Cumhuriyet Başsavcısı Burak Olgun, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Kurt, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Seda Bayrakçı, kurum müdürleri ve öğrenciler katıldı. Açılış konuşmasında Milli Mücadele tarihimizin bu kritik dönüm noktasını bir kez daha hatırlatarak geleceğe taşıdı. Programda, Bilecik’in Kurtuluş Savaşı’ndaki stratejik rolü ve Cumhuriyetin temellerini oluşturan bu mirasın korunmasının önemine vurgu yapıldı. Tiyatral canlandırmalar büyük ilgi gördü Etkinlik kapsamında okunan milli mücadele temalı şiirler okunmasının ardından, geleneksel halk oyunlarından oluşan folklor gösterisi izleyicilerden tam not aldı. En dikkat çeken bölümü ise, Atatürk’ün Bilecik ziyareti ve Bilecik Mülakatı’nın temsili olarak sahnelendiği tiyatral gösteri oldu. Bu canlandırma, tarihi bir atmosfer oluşturarak, katılımcıları adeta o günlere götürdü. Tarihi günlere ışık tutan sergi açıldı Etkinlikler çerçevesinde ayrıca, ’5 Aralık 2025 Atatürk’ün Bilecik’e Teşrifleri ve Bilecik Mülakatı’nın 105. Yıldönümü’ konulu sergi ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Sergide, Atatürk’ün Bilecik ziyaretiyle ilgili fotoğraflar, belgeler ve döneme ait çeşitli materyaller yer aldı. (CKT-ÖK-Y)
05 Aralık 2025 Cuma - 19:19 HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla uluslararası alanda gerçekleştirilen ’HAK-İŞ 14’üncü Uluslararası Kısa Film Yarışması’ ödülleri sahiplerini buluyor. Ankara’da bir otelde düzenlenen yarışmanın ödül töreninde, ulusal ve uluslararası kategoride 4 dalda toplam 8 ödül ve ’Sendikacı Gözünden’ kategorilerinde ödüller verildi. Törene, HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, yarışmacılar, aileleri ve davetliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, gün özelinde hazırlanan tanıtım filminin seyredilmesiyle devam etti. Şiir ve balaban dinletisinin ardından açılış konuşmalarına geçildi. "Biz bütün kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz" Sanat ve kültürün sinemayla, dizilerle sınırlı olmadığını belirten Arslan, "Biz bütün bu kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz. 50’nci yılımız etkinliğinden bir tanesi Türkiye’nin gerçekten hepimizin tanıdığı, gurur duyduğu büyük sanatçılarımızın birer tane eserini Ankara’da Resim Heykel Müzesi’nde sergiledik ve o eserlerin satışını ressamlarımız Filistinlilere bağış olarak gerçekleştirdi. Resim yarışmalarımızdan başlayarak ebru sanatını tekrar ihya etmek, özellikle meddah diplemeleriyle ilgili unutulmuş sanatlarımızı yeniden toplumla buluşturma çabalarımız daha birçok çalışmalarımızla beraber HAK-İŞ, kültür ve sanat alanında da yeni damarları açmaya devam edecek. Sizlerden desteğimiz bizi bu konuda daha çok teşvik etmeniz, bu konudaki çalışmalarımıza destek olmanız ve bu işin sendikacılığımızın o temel kurallarından bir tanesi olduğunu da sizin de inanmanızı, bize de inandırmanızı istiyoruz. Özellikle Emek Hareketi’nin bir temsilcisi olarak sinema ve dizi sanatçılarının özellikle mevzuat açısından, örgütlenme açısından, sendikalaşma açısından da kendilerine her türlü desteği katkıyı vereceğimizi buradan ilan etmek istiyoruz" diye konuştu. "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Dizi konusunda Türkiye’nin, dünyanın pek çok ülkesine ihracat yaptığını dile getiren Arslan, "Dizide görev alan emekçilerin, oyuncuların ve bu konuda gerçekten alın teri akıtan insanların haklarının aynı ölçüde korunmadığını görüyoruz. Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor. Bir başka sorun toplumumuzu ne yazık ki bu uzun dizi saatleri başka bir noktaya taşıyor. Bunun tedbirlerin alınması gerekiyor" şeklinde konuştu. Arslan, konuşmasında Mevlana’nın pergel metaforuna atıf yaparak sendikal anlayışlarını anlattı. Pergelin sabit ayağı gibi değerlerine, inancına ve medeniyetine bağlı durduklarını, diğer ayağıyla ise tüm dünyaya açık, evrensel bir sendikal perspektif benimsediklerini ifade etti. HAK-İŞ’in hem milli duruşu hem de evrensel sendikal ilkeleri birlikte taşıyan bir hareket olduğunu vurgulayan Arslan, kuruluş felsefelerinden ve emek mücadelesine kattıkları ilkelerden vazgeçmeden yollarına devam edeceklerini kaydetti. Ödül alacak sanatçıların yanı sıra televizyon dizilerindeki oyunculuklarıyla tanınan, dizi ve sinema filmleri oyuncuları Arzu Balkan, Hakan Boyav, Koray Karaca, Zeynep Aytem, Fatih Küçük, Dursun Ali Erzincanlı ve Melahat Abbasova katılacak. Sanatçılara "Emeğe Saygı" plaketi takdim edilecek.
El-Aziz-Der’de Elazığ ve Malatyalı milli sporculara moral gecesi
04 Aralık 2025 Perşembe - 11:09 El-Aziz-Der’de Elazığ ve Malatyalı milli sporculara moral gecesi El-Aziz Kültür Eğitim ve Yardımlaşma Derneği (El-Aziz-Der), Malatya ve Elazığ’dan gelen milli sporcular için moral programı düzenledi. Büyük Bayanlar Türkiye Şampiyonası öncesi düzenlenen kürsübaşı gecesinde kültürel etkinlikler gerçekleştirildi. El-Aziz Kültür Eğitim ve Yardımlaşma Derneği, Elazığ ve Malatya’dan milli sporcuların da katılacağı Kocaeli Darıca’daki Büyük Bayanlar Türkiye Şampiyonası öncesi moral amaçlı kürsübaşı programı düzenledi. Dernek binasında düzenlenen etkinlikte Dernek Başkanı Onur Şahin ile Boks Milli Takım Antrenörü Cemil Döndü, olimpiyat adayı sporculara başarı dileklerinde bulundu. El-Aziz-Der Başkanı Onur Şahin, "Elazığ’ımızın ve Malatya’mızın ülkemizi en iyi şekilde temsil eden güzide sporcuları derneğimize hoş gelmişler, şeref vermişler. Derneğimiz 4. yılında. Kültür, eğitim ve yardımlaşma anlamında programlar düzenleyen bir derneğiz. Buradaki hocalarımız ve arkadaşlarımız konservatuvar bölümünü bitirmiş veya bu bölümde okuyanlardır. Bugün hem Malatya’dan gelen misafirlerimize hem de Elazığ’daki değerli hocalarımıza ve misafirlerimize gideceğiniz şampiyona öncesinde moral, motivasyon anlamında kürsübaşı programı düzenliyoruz" dedi. Boks Milli Takım Antrenörü Cemil Döndü ise sporcuların olimpiyata hazırlandığını belirterek, "Malatya’dan gelen misafirlerimiz ve Elazığ’dan benim sporcularım ile buraya geldik. Burada üç tane olimpik sporcumuz ve adayları var. Nasip olursa 2028 Los Angeles Olimpiyatları’na aday sporcularımız da buradalar. Onur Şahin değerli bir arkadaşımızdır, Elazığ’daki güzel çalışmalarını da izliyoruz. El-Aziz-Der de hem yardımlaşma konusunda hem de Elazığ’ın kültürünü yaşatma konusunda çok başarılıdır" ifadelerini kullandı.
İzmir fuarına Düzce damgası
04 Aralık 2025 Perşembe - 10:57 İzmir fuarına Düzce damgası Düzce Belediyesi, İzmir’de kapılarını açan 19. TTI İzmir Uluslararası Turizm Ticaret Fuar ve Kongresi’nde yerini aldı. Fuarın ilk gününde Düzce Belediyesi’nin yer aldığı stant ziyaretçilerin yoğun ilgisi ile karşılaşırken, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, "Burada Düzce’mizin turizm zenginliklerini tanıtmak için bulunuyoruz. Aynı zamanda Düzce’nin içinde bulunduğu Batı Karadeniz Bölgesi’ndeki turizm potansiyelini tanıtmak için buradayız" dedi. Düzce Belediyesi, Batı Karadeniz Kalkınma Birliği (BAKAB) ile ortak kurulan ve şehrin turizm ve gastronomi potansiyellerinin ziyaretçilerle buluşturulduğu 19. TTI İzmir Uluslararası Turizm Ticaret Fuarı’nda B Hol C-125 numaralı salonda yerini aldı. Ulusal ve uluslararası turizm profesyonellerini bir araya getiren, binlerce ziyaretçiye de ev sahipliği yapan ve üç gün sürecek olan fuar, kapılarını açtı. Fuarın başlamasıyla birlikte alanda yerini alan Düzce Belediyesi’nin de içerisinde bulunduğu stantlar, ziyaretçilerin uğrak noktalarından biri haline gelirken, Düzce Beltur A.Ş. ile Kültür Sanat ve Sosyal İşler Müdürlüğü yetkilileri, ziyaretçilere Düzce’ye özgü coğrafi işaretli yöresel ürünlerin yanı sıra bölgenin tarihi ve turistik alanlarının da tanıtımını gerçekleştirdi. Fuar alanında ziyaretçileri ağırlayan Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, İzmir’in fuarcılığın başkenti olduğunu ifade ederek, "İzmir ülkemizin fuarcılık başkentidir. Türkiye’nin en eski fuarlarının yapıldığı yer İzmir’dir. Biz de bu fuar için İzmir’e geldik. Burada Düzce’mizin turizm zenginliklerini tanıtmak için bulunuyoruz. Aynı zamanda Düzce’nin içinde bulunduğu Batı Karadeniz Bölgesi’ndeki turizm potansiyelini tanıtmak için buradayız. Batı Karadeniz Bölgesi’nde turizmin doğal sınırlarını oluşturan 6 il var. Düzce, Zonguldak, Karabük, Bartın, Kastamonu ve Bolu. Bu 6 ili kapsayan Batı Karadeniz Bölgesi’nin turizm potansiyelini İzmir’de bütün Türkiye’ye tanıtmak için bulunuyoruz. Fuar çok kalabalık" dedi. Turizm yatırım ve faaliyetlerine büyük katkı sunan ve 5 Aralık Cuma gününe kadar açık kalacak olan fuarı çok sayıda katılımcının ziyaret etmesi bekleniyor.
El-Aziz-Der’de Elazığ ve Malatyalı milli sporculara moral gecesi
04 Aralık 2025 Perşembe - 10:48 El-Aziz-Der’de Elazığ ve Malatyalı milli sporculara moral gecesi El-Aziz-Der, Malatya ve Elazığ’dan katılan milli sporcuların da yer aldığı moral programına ev sahipliği yaptı. Kocaeli Darıca da düzenlenecek olan Büyük Bayanlar Türkiye Şampiyonası öncesi düzenlenen kürsübaşı gecesinde hem kültürel etkinlikler gerçekleştirildi hem de sporculara motivasyon sağlandı. El-Aziz Kültür Eğitim ve Yardımlaşma Derneği, Elazığ ve Malatya’dan milli sporcularının da katılacağı Kocaeli Darıca da düzenlenecek olan Büyük Bayanlar Türkiye Şampiyonası öncesi moral amaçlı kürsübaşı programı düzenledi. Dernek binasında düzenlenen etkinlikte Dernek Başkanı Onur Şahin ile boks milli takım antrenörü Cemil Döndü, hem kültürel faaliyetlerin önemini vurguladı hem de olimpiyat aday sporculara başarı dileklerinde bulundu. Programda konuşan El-Aziz-Der Başkanı Onur Şahin, " Elazığ’ımızın ve Malatya’mızın, ülkemizi en iyi şekilde temsil eden güzide sporcuları derneğimize hoş gelmişleri, şeref vermişler. Derneğimiz 4. yılında. Kültür, eğitim ve yardımlaşma anlamında programlar düzenleyen bir derneğiz. Buradaki hocalarımız ve arkadaşlarımız konservatuvar bölümü bitirmiş veya bu bölümde okuyanlardır. Bugün hem Malatya’dan gelen misafirlerimize hem de Elazığ’daki değerli hocalarımıza ve misafirlerimize gideceğiniz şampiyona öncesinde moral motivasyon anlamında kürsübaşı programı düzenliyoruz" dedi. Boks milli takım antrenörü Cemil Döndü ise sporcuların olimpiyat yolunda hazırlandığını belirterek, "Malatya’dan gelen misafirlerimiz ve Elazığ’dan benim sporcularım ile buraya geldik. Burada üç tane olimpik sporcumuz ve adayları var. Nasip olursa 2028 Los Angeles Olimpiyatlarına aday sporcularımız da buradalar. Onur Şahin değerli bir arkadaşımızdır, Elazığ’daki güzel çalışmalarını da izliyoruz. El-Aziz-Der’de hem yardımlaşma konusunda hem de Elazığ’ın kültürünü yaşatma konusunda çok başarılıdır" ifadelerini kullandı. (RY-YRT
Akçakale su kuyusu ve kuş bakışı manzarasıyla turist çekiyor
04 Aralık 2025 Perşembe - 10:36 Akçakale su kuyusu ve kuş bakışı manzarasıyla turist çekiyor Yozgat’ın Kadışehri ilçesi Akçakale Mahallesi, bölgeye hakim noktadan kuşbakışı manzara sunuyor. Yaklaşık bin 500 rakımda bulunan Akçakale’deki kalede su kuyusu ve tarihte iz bıraktığı rivayet olunan bir kişinin mezarı bulunuyor. Tepeye yakın noktaya kadar araçla, kalan yolu ise yürüyerek çıkmanın mümkün olduğu kale turistlerin de uğrak noktası. Eskiden bir dağ hayvanının girdiği deliğe taş atan biri tarafından keşfedildiği rivayet edilen su kuyusu köylülerin de su ihtiyacını karşılamış. Akçakale’de aynı zamanda Şemün El-Gazi’ye ait olduğuna inanılan bir de kabir bulunuyor. Köy halkından Seyfet Dursun, köylerinin geçiminin tarım ve hayvancılıkla olduğunu belirtti. Dursun, "Dağ hayvanının biri kaçmış. Delikten geçince arkasından bakan kişi taş atmış. Taş suya düşünce ses gelmiş. Ses gelince köy halkına su bulduğunu söylemiş. Aşağıdaki pelitlikte geyik boynuzuyla harp ederken bu mübarek orada şehit olmuş. Pelitlikte bir damla kanı düşmüş. Sonra gelip buraya yatmış. Burayı ziyaret eden çok olur. Özellikle yazın çok gelirler. Gelen ziyaretçilerimiz bazen mağdur oluyor. Köyün içinden yukarı çıkamıyor. Köyümüz Tokat, Sivas, Kırıkkale, Erciyes Dağı il sınırının ortasında. Burada turistlerin oturacağı eğleneceği yer olsa daha güzel olur. Su veya oturacak yer bulamıyorlar. Bunlar olsa çok güzel olur" dedi.
Akçakale su kuyusu ve kuş bakışı manzarasıyla turist çekiyor
04 Aralık 2025 Perşembe - 10:35 Akçakale su kuyusu ve kuş bakışı manzarasıyla turist çekiyor Yozgat’ın Kadışehri ilçesinde bulunan Akçakale, köye hakim noktadan kuşbakışı manzara sunuyor. Akçakale yaklaşık bin 500 metre rakımlı yükseklikte bulunuyor. Tepeye yakın noktaya kadar araçla, kalan yolu ise yürüyerek çıkmanın mümkün olduğu kalede su kuyusu ve tarihte iz bıraktığı rivayet olunan bir kişinin mezarı bulunuyor. Eskiden bir dağ hayvanının girdiği deliğe taş atan biri tarafından keşfettiği söylenen su kuyusu, köylülerin su temin etmek istediği zamanlarda su ihtiyacını karşılıyor. Akçakale’de aynı zamanda Şemün El-Gazi’ye ait olduğuna inanılan birde kabir bulunuyor. Köy halkından Seyfet Dursun, köylerinin geçiminin tarım ve hayvancılıkla olduğunu belirtti. Dursun, "Dağ hayvanının biri kaçmış. Delikten geçince arkasından bakan kişi taş atmış. Taş suya düşünce ses gelmiş. Ses gelince köy halkına su bulduğunu söylemiş. Aşağıdaki pelitlikte geyik boynuzuyla harp ederken bu mübarek orada şehit olmuş. Pelitlikte bir damla kanı düşmüş. Sonra gelip buraya yatmış. Burayı ziyaret eden çok olur. Özellikle yazın çok gelirler. Gelen ziyaretçilerimiz bazen mağdur oluyor. Köyün içinden yukarı çıkamıyor. Köyümüz Tokat, Sivas, Kırıkkale, Erciyes Dağı il sınırının ortasında. Burada turistlerin oturacağı eğleneceği yer olsa daha güzel olur. Su veya oturacak yer bulamıyorlar. Bunlar olsa çok güzel olur" dedi.
Mersin’de kadın radyocuların hikayesine ışık tutan belgesel gösterimi
04 Aralık 2025 Perşembe - 10:23 Mersin’de kadın radyocuların hikayesine ışık tutan belgesel gösterimi Mersin Sinema Ofisinin düzenlediği gösterimde, kadın radyocuların mücadelesini anlatan ‘Biz Radyoyu Çok Sevdik’ belgeseli Mersinlilerle buluştu. Gösterimin ardından yönetmenlerin katıldığı söyleşi yoğun ilgi görürken, izleyiciler belgeselin zamansal yolculuğunda duygusal anlar yaşadı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesinde hizmet veren Mersin Sinema Ofisi tarafından düzenlenen ‘Biz Radyoyu Çok Sevdik’ isimli belgeselin gösterimi, Mersinlilerin yoğun katılımına sahne oldu. Kadın radyocuların mücadelesine ışık tutan belgeselin gösteriminin ardından yönetmenler Prof. Dr. Nazan Haydari, Prof. Dr. Özden Cankaya ve Öğretim Üyesi Dr. Cem Hakverdi ile yapılan söyleşide ise kadın radyocuların mücadelesi, Türkiye’de radyoculuğun yeri ve belgeselcilik üzerine merak edilen sorular yanıtlandı. Mersinliler, kadın radyocuların öyküsü ile zamansal yolculuğa çıktı Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayında gerçekleştirilen gösterimde salonu dolduran Mersinliler, 1970’lerin öyküsünü bugüne taşıyan belgesele tam not verdi. Radyoda görev almak için sınava girerek, 70’li yıllarda çalışan kadınların döneme tanıklığı da gözler önüne seriliyor. Dönemin radyoculuğuna, politik olaylarına, kadınların radyoculuk mesleğinde yaşadıklarına belgesel aracılığıyla tanıklık eden izleyiciler, zamansal yolculuğa çıkarak duygusal anlar yaşadı. İzleyicide derin izler bırakan belgesel ayakta alkışlandı. Gösterime katılan yönetmenler Prof. Dr. Nazan Haydari, Prof. Dr. Özden Cankaya ve Öğretim Üyesi Dr. Cem Hakverdi, gösterimin ardından yapılan söyleşide soruları yanıtladı. Moderatörlüğünü Prof. Senem Duruel Erkılıç’ın yaptığı söyleşiye, TRT Radyoda aynı yıllarda görev yapan Nursel Duruel de katılarak yorumlarını aktardı. Sözlü tarih çalışması olarak başlayan ve belgesel ile beyazperdeye aktarılan kadın radyocuların hikayesini anlatan yönetmenler, Mersinli izleyenlerin yoğun katılımından duydukları memnuniyeti dile getirerek teşekkürlerini sundu. "Kentte böylesi kıymetli çalışmaların olması çok önemli" Yakın tarihe ışık tutan böyle bir belgeselin gösterimini gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyduklarını ifade eden Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü, Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger, belgeseli izlerken duygulandığını belirtti. Belgeseli izlemekten büyük keyif aldığını sözlerine ekleyen Özdülger, "O dönemi tekrar hatırlamak, yaşanılan güzellikleriyle beraber zorluklarına da şahit olmak gerçekten çok anlamlıydı ve beni çok etkiledi. O dönemin çok kıymetli prodüktörleriyle ve belgeselin yapımcılarıyla beraber olmanın, onları dinlemiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum" dedi. Kentte böylesi kıymetli çalışmaların olmasının önemine de değinen Özdülger, "Mersin Sinema Ofisi olarak bu çalışmalara devam edeceğiz. Şehrimizin genelinde kültür ve sanat anlamında yapılan tüm çalışmaların Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak destekçisiyiz ve bunun için büyük gurur duyduğumuzu da ifade etmek istiyorum. Bu çalışmaya destek ve emek veren herkese çok teşekkür ediyorum" sözlerini kaydetti. "Mersinlilere, kadın radyocuların mücadelelerini anlatmak istedik" Belgeselin yönetmen ve yapımcılarından Prof. Dr. Özden Cankaya, belgeselin yolculuğunun sözlü tarih çalışması olarak başladığını belirterek, "Bunu bir toplumsal hafıza çalışması olarak kabul ettiğimiz için Türkiye’nin yakın geçmişindeki radyo tarihine bir katkıda bulunmak amacıyla çok çeşitli festivallere katılıyoruz. Mersin Büyükşehir Belediyesinin bizi davet etmesinden dolayı çok mutlu olduk. Mersin’de yaşayanlara da yakın tarihimizde kadın radyocuların mücadelelerini anlatmak için geldik ve gördüğümüz ilgiden çok mutlu olduk" diye konuştu.
Vali Murat Zorluoğlu: "Diyarbakır, bu yıl çok iyi turizm sezonu geçirdi"
04 Aralık 2025 Perşembe - 09:13 Vali Murat Zorluoğlu: "Diyarbakır, bu yıl çok iyi turizm sezonu geçirdi" Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, "Diyarbakır, bu yıl çok iyi turizm sezonu geçirdi. 2025 yılının ilk 10 ayında 541 bin konaklama oldu. Bunun 510 bini yerli, 31 bini de yabancı misafirlerden oluşuyor. Yine bu süre zarfında toplam turist sayısı yaklaşık 1 milyon 300 bin civarında oldu. Bunlar 2024’e göre önemli artışları ifade ediyor. Bu durum Diyarbakır’ın artık yavaş yavaş turizm anlamında da önemli destinasyon haline gelmeye başladığını gösteriyor" dedi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanlığınca Mehmet Şirin Açar Kongre Salonu’nda "Sanayici ile İstişare Toplantısı" düzenlendi. Toplantıda konuşan Vali Zorluoğlu, yaklaşık 1,5 yıldır kentte görev yaptığını, bu sürede en büyük başarının kurumlar arası iş birliğinin arzu edilen noktaya taşınması olduğunu ifade etti. Bu işbirliği zemininin Diyarbakır için çok kıymetli olduğunu, bunun üzerine çok büyük üretimin ve başarıların inşa edilebileceğini belirten Zorluoğlu, bunun yavaş yavaş etkisini göstermeye başladığını kaydetti. Kentin geleceğini şekillendireceğine inandıkları üç ana sektörün kültür ve turizm, tarım ve sanayi ile ticaret olduğunu, Valilik olarak bütün kurumlarıyla bu alanlara özellikle yoğunlaşmaya gayret ettiklerini aktaran Zorluoğlu, "Diyarbakır, bu yıl çok iyi turizm sezonu geçirdi. 2025 yılının ilk 10 ayında 541 bin konaklama oldu. Bunun 510 bini yerli, 31 bini de yabancı misafirlerden oluşuyor. Yine bu süre zarfında toplam turist sayısı yaklaşık 1 milyon 300 bin civarında oldu. Bunlar 2024’e göre önemli artışları ifade ediyor. Bu durum Diyarbakır’ın artık yavaş yavaş turizm anlamında da önemli destinasyon haline gelmeye başladığını gösteriyor" dedi. "Arkeoloji müzemiz 171 bin misafirini ağırladı" Zerzevan Kalesi’ni 300 bin kişinin ziyaret ettiğini belirten Zorluoğlu, "2026 yılında UNESCO süreci inşallah haziran ayında tamamlanacak. Diyarbakır’ın Surlar ve Hevsel Bahçeleri’nden sonra UNESCO’nun Kalıcı Miras Listesi’ne giren yeni destinasyonu Zerzevan Kalesi’nin içerisindeki kutsal Mithras Tapınağı olacak. Diyarbakır’da arkeoloji müzemiz 171 bin misafirini ağırladı. Cahit Sıtkı Tarancı Evi ve Etnografya Müzemizi 75 binin üzerinde kişi ziyaret etti. Bunlar bizim umudumuzu geleceğe dair artıran çok önemli rakamlar" diye konuştu. Zorluoğlu, 2023 rakamlarına göre Diyarbakır’ın tarımsal üretim anlamında Türkiye’nin 10’uncu büyük kenti olduğunu, şu anda 4 milyon 500 bin dönümlük tarım alanının sadece 1 milyon 500 bin dönümünün sulanabildiğini, geri kalan 3 milyon dönümünün henüz suyla buluşmamasına rağmen tarımsal üretimde bu sırada yer aldığını aktardı. Silvan Barajı Projesi’nin tamamlanmasıyla 2 milyon 300 bin dönüm arazinin daha suyla buluşacağını bildiren Zorluoğlu, bu sayede kentin tarımsal üretimde Türkiye’de ilk 3’e veya 5’e girebileceğini söyledi. Zorluoğlu, Diyarbakır’ın bu yıla ait Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması’ndaki verilerini de paylaştı. "Terörsüz Türkiye" sürecine de değinen Zorluoğlu, şöyle devam etti: "Diyarbakır, sanayide, tarımda, turizmde yakaladığı noktayı son 50 yıllık güvenlik ve terör problemlerinin yaşandığı ortamlardan çıkarak başardı. İnşallah önümüzdeki yıllarda artık bu sorun tamamıyla ortadan kalkmış olacak ve Diyarbakır o zaman küllerinden yeniden doğacak. Sizlerin bütün zorluklara rağmen ortaya koyduğunuz başarılı sonuçlara güveniyoruz. İnşallah el birliğiyle bütün kurumlarımızla Diyarbakır’ımızın çok daha müreffeh ve kalkınmış bir şehir haline gelmesini sağlayacağız." Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya ise geçmişte kente yatırım yapmaya gelenlerin yatırım için "Yer var mı?" sorusuna cevap veremediklerini fakat bugün gelinen noktada hangi sektör gelirse gelsin "Yerimiz var" cevabını verebildiklerini dile getirdi. Dünyada şu anda yatırımın durduğuna, Avrupa’nın sanayide hızla çöküş noktasına doğru gittiğine dikkati çeken Kaya, "Bizde halen sanayicimiz canlı, halen sanayi ihracat rakamlarımız her gün artarak devam ediyor" ifadesini kullandı. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Fidan ise, "Yönetime 2022’den geldiğimiz günden beri maşallah başımıza gelmeyen olay kalmadı. Göreve geldiğimizde birkaç ayımız iyi geçti. Sonrasında maalesef bir deprem yaşadık. Allah tekrar yaşatmasın. Ne olduğunu anlayamadık. Onunla beraber arkasında ekonomik kriz geldi. Hepinizin sıkıntısını sizden iyi biliyorum ve her platformda da dile getiriyorum. Sanayici zor durumda. Ben bunu söylerken, Allah razı olsun devletimiz gerekli desteği zaman zaman yapıyor ama bazı yerlerde, özür dileyerek Sayın Valim lütfen yanlış anlamayın destekler eksik kalıyor" dedi. OSB’lerin önemine değinen Başkan Fidan, finansal erişimde sorunlar yaşadıklarını dile getirerek, "Geçen gün Ticaret Bakanını dinliyorum müjde müjde diye bağırıyordu. Sonunda diyor ki "Esnafın faizinin yüzde 50’sini sübvanse ettik" versin. Analarının ak sütü gibi helaldir. Tarım Bakanımız çıkıp diyor ki, "Müjde çiftçilerimizin kullandığı faizi yüzde 50 sübvanse ettik, gözünüz aydın" Sayın Valim, eskiden üreticinin bir değeri vardı ama şu an bakıyorum üretici sanki ikinci plana atılmış. Tarımsal üretimin birçoğu bugün hepimiz biliyoruz organize sanayi bölgesinde üretiyor. Organize sanayi bölgesinde çarkların durduğu an, Türkiye’nin durduğu andır. Her zaman enflasyondan söz ederiz. Faizler 60’lara çıktı. Ben bunu birçok platformda dile getirdim, yüzde 60 faizle kimsenin para kazandığı yok. Ben bunun adına itibar kredisi verdim. Şu an finansal erişim konusunda sıkıntılar var. Bu salona baktığımızda henüz ikinci kuşak sanayicimiz yok. Yarım ikinci kuşak var. Biz buralara kolay kolay gelmedik. Bizim tek derdimiz üretmek, ülkemize fayda sağlamak, ihracat yapmak, istihdam etmek. Biz bunları yapmazsak enflasyon da, faizler de düşmez. Ama biz bunu yapıyoruz ama derdimize koşan yok. Bunu pandemi gördük" ifadelerini kullandı.