KÜLTÜR SANAT
İznik’te 1700 yıl sonra bir ilk: Konsil kültürel etkinlikle anılacak 28 Aralık 2025 Pazar - 23:27:45 İznik’te 325 yılında gerçekleştirilen ve Hristiyanlık tarihi açısından büyük önem taşıyan İznik Konsili, aradan geçen 1700 yılın ardından ilk kez kültürel bir etkinlikle anılacak. 31. Noel Baba ile Dünya Barışına Çağrı Etkinlikleri kapsamında düzenlenecek programda, görme engelli yurttaşlar onur konuğu olacak. Noel Baba Barış Konseyi tarafından organize edilen etkinlikler, İznik Gölü kıyısında bulunan Aziz Neofitos Bazilikası’nın seyir platformunda gerçekleştirilecek açılış programıyla başlayacak. Açılışta, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, aziz şehitler, görevleri başında hayatını kaybeden askerler, milletin bağımsızlığı uğruna mücadele eden isimsiz kahramanlar ile Gazze’de ve tüm savaşlarda yaşamını yitiren çocuklar anısına saygı duruşunda bulunulacak. Saygı duruşunun ardından aynı platformda kültürel bir etkinlik düzenlenecek. Programın sunumunu görme engelli Halil Bilgiç yaparken, etkinliklerin onur konuğu ise İstanbul’dan gelecek görme engelli yurttaşlar olacak. Etkinlikler kapsamında ayrıca "1700 Yıl Önce - 1700 Yıl Sonra: Arama Konferansı" düzenlenecek. Konferansta, Roma İmparatoru I. Konstantin’in 325 yılında İznik Konsili’ni toplama gerekçeleri ve konsilde yaşanan gelişmeler ele alınacak. Tarihçiler, akademisyenler, milletvekilleri, gazeteciler ve araştırmacıların katılımıyla gerçekleşecek konferansta, 1700 yıl önceki süreç ile günümüz değerlendirmeleri birlikte masaya yatırılacak. Öte yandan, anti-siyonist entelektüel çevrelerde önemli bir yere sahip olan Yahudi Haham Yaakov Shapiro’ya Noel Baba Barış Ödülü’nün verilmesi de programda yer alıyor. Etkinlikler, İznik Konsili’ne 1700 yıl önce katılan Antalyalı Aziz Nikolaus’un anısına düzenlenen ve bu yönüyle 1700 yıl içerisindeki ilk kapsamlı anma programı olma özelliğini taşıyor. Böylece İznik Konsili, tarihte ilk kez 1700 yıl sonra, 2025 yılında gerçekleştirilen kültürel bir etkinlikle anılmış olacak. Noel Baba Barış Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Karabulut, etkinliklerin barış, tarihsel hafıza ve toplumsal farkındalık açısından önemli bir buluşma olacağını ifade etti.
28 Aralık 2025 Pazar - 21:58 Buharkentliler ‘doğa ve tarih’ için yürüdü Aydın’ın Buharkent ilçesinde ilçe belediyesi tarafından geleneksel hale getirilen doğa yürüyüşünün 28. rotası bu kez tarihle buluştu. Karura Harabeleri’ni de rotalarına ekleyen doğa tutkunları sağlıklı yaşam için de adımlamış oldu. Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol’un 2014 yılında göreve gelmesinin ardından başlatılan doğa yürüyüşleri her yıl farklı zamanlarda gerçekleştirilmeye devam ediyor. Hafta sonlarını doğa ve tarihle iç içe geçirmek isteyenlerin yoğun ilgi gösterdiği yürüyüş rotası be kez Kızıldere Mahallesi üzerinden Karura Harabeleri (Buhar Bacaları) mevkisine uzandı. Her yaştan katılımın gözlendiği yürüyüşe protokol üyeleri de katılarak heyecana ortak oldu. "Hemşehrilerimizi doğa ve tarih ile buluşturmaya devam edeceğiz" Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol, geleneksel halde 28. Doğa yürüyüşlerini yine yoğun katılımla gerçekleştirdiklerini ifade ederek: "28. Geleneksel Doğa Yürüyüşümüzde; Kızıldere Mahallemizden başlayarak Karura Harabeleri (Buhar Bacaları) mevkisine uzanan parkurda doğanın eşsiz güzellikleri eşliğinde, sağlıklı ve keyifli bir günü hemşehrilerimizle birlikte yaşayarak, ilçemizin önemli tarihi değerlerine de yakından tanıklık ettik. Yaklaşık 200 hemşerimizin katılımı ile 12 kilometrelik yolu hep birlikte tamamladık. Bu anlamlı etkinliğimize katılım sağlayarak bizleri yalnız bırakmayan tüm hemşehrilerime gönülden teşekkür ediyorum. Geleneksel hale getirdiğimiz doğa yürüyüşlerimizi önümüzdeki dönemlerde de sürdürmeye, hemşehrilerimizi doğa ve tarih ile buluşturmaya devam edeceğiz" dedi.
İznik Papa 14. Leo’yu bekliyor
28 Kasım 2025 Cuma - 10:25 İznik Papa 14. Leo’yu bekliyor Papa 14. Leo, Birinci İznik Konsili’nin 1700’üncü yıl dönümü anma etkinlikleri kapsamında bugün Bursa’nın tarihi ilçesi İznik’e resmi ziyarette bulunuyor. Papa Leo’nun papalık görevine seçildikten sonra gerçekleştirdiği ilk yurtdışı seyahatinin en dikkat çeken durağı olan İznik, Hristiyanlık tarihinde dönüm noktası kabul edilen konsilin yıldönümü nedeniyle büyük önem taşıyor. Papa 2014 yılında keşfedilen bazilikada bir ayin de gerçekleştirecek. 325 yılında toplanan Birinci İznik Konsili’nde Hristiyan inancının temel doktrinleri belirlenmiş, kiliseler arası birlik konusunda tarihi kararlar alınmıştı. Papa Leo’nun ziyareti, hem bu köklü tarihe saygı niteliği taşıyor hem de Hristiyan dünyasında birlik ve ekümenik diyalog mesajı açısından sembolik değer taşıyor. İznik’teki ayin alanı ve çevresi günler öncesinden düzenlenerek Osmanlı motifli çinilerle süslendi, ilçenin tarihi kimliğini yansıtan hazırlıklar tamamlandı. Ziyaret öncesi ilçede günlerdir yoğun bir turist hareketliliği yaşandığı, bu büyük organizasyonun İznik açısından önemli bir fırsat oluşturduğu ifade ediliyor. Papa’nın ziyaretinin ardından İznik’in uluslararası görünürlüğünün artmasıyla turizmde ciddi bir ivme beklediklerini belirtiyor. Güvenlik üst seviyeye çıkarıldı Tarihi ziyaret öncesi güvenlik güçleri ilçede yoğun tedbirler aldı. Kentin giriş ve çıkışlarında 200 polis tarafından denetim yapılırken, araçlarda arama ve kimlik kontrolü gerçekleştiriliyor. Yetkililer, ziyaret günü görev alacak personel sayısının 2 bin 300 olacağını bildirdi. Ayin alanı ve önemli noktalar çevresinde güvenlik bariyerleri oluşturulurken, ekiplerin alan taramaları aralıksız sürüyor. Papa Leo’nun Türkiye temaslarının, farklı inanç ve kültürlerin bir arada yaşadığı Anadolu’nun hoşgörü geleneğine vurgu yapması açısından diplomatik ve manevi önem taşıdığı ifade ediliyor. Papa’nın ziyareti sonrası İznik’in Hristiyan dünyası için daha da önem kazanacağı ve İstanbul’a gelen turistler için İznik’in yeniden bir turizm rotası olacağı konuşuluyor. Bu çerçevede İznik’te yeni turizm yatırımlarının da yapılması planlanıyor İznik’in Hristiyanlar için önemi İznik’in Hristiyan dünyası için önemi 325 yıl öncesine dayanıyor. Roma İmparatoru I. Konstantin’in talebiyle, dönemin tüm piskoposlarının katılımıyla İznik’te toplanan Birinci Konsil, Hristiyanlık tarihinde bir dönüm noktası oldu. Bu toplantıda, kiliseyi uzun süredir meşgul eden tartışmalar ele alındı ve kararlar alındı. Hristiyan doktrininin çerçevesini çizen ilkeler İznik’te netleşti. Konsilin en kritik çıktılarından biri ise, İsa’nın Tanrı’nın oğlu olduğunu vurgulayan ve bugün hâlâ birçok kilisede okunan İznik İnanç Bildirgesinin hazırlanmasıydı. Ayrıca, Hristiyan dünyasında yüzyıllardır süren bir başka konu olan Paskalya’nın kutlanma tarihi de burada ortak bir karara bağlandı. Böylece İznik, hem teoloji hem de kilise takvimi açısından belirleyici bir merkez haline geldi. Ölen Papa vasiyet etmişti Önceki Papa, Konsil’in 1700’üncü yıl dönümünde İznik’te bulunmayı özellikle istiyordu. Ancak 21 Nisan’da hayatını kaybettiği için bu planını gerçekleştiremedi. Ölmeden önce ise yeni Papa’ya mutlaka İznik’i ziyaret etmesi yönünde bir vasiyette bulundu. Birinci İznik Konsili’nin İznik Gölü Bazilikası’nda yapıldığı tahmin ediliyor. 2014 yılında gölün çekilmesiyle ortaya çıkan bazilika, müze olarak kapılarını açtı. İznik Kaymakanlığı, sitesinde bu tarihi yapı için şu bilgiler yer aldı: "Aziz Neophytos adına yapılan bazilikanın, İznik Gölü’nün sularına İS 740 yılındaki depremle gömüldüğü tahmin ediliyor. Hristiyanlık kutsal kitabı İncil’in yüzlercesi toplatılarak Matta, Markos, Luka, Yuhanna isimleri ile 4 taneye düşürüldüğü ve diğerlerinin yakıldığı 1. konsil (iznik konsili) bu bazilikada yapıldığı söylenmektedir."
Kahta’da açılan ilk kitap fuarına yoğun ilgi
28 Kasım 2025 Cuma - 10:09 Kahta’da açılan ilk kitap fuarına yoğun ilgi Adıyaman’ın Kahta ilçesinde ilk defa açılan kitap fuarı vatandaşların yoğun ilgisini görüyor. Fuara giden vatandaşlar, kitap alıp yazarlarla buluştu. Adıyaman’ın Kahta ilçesi tarihinde ilk defa bir kitap fuarına ev sahipliği yapıyor. Kahta Belediyesinin girişimleri sonucu Ramazan Çarşısında açılan fuara Türkiye’nin ünlü yayınevleri katılıyor. Fuara giden vatandaşlar kitapları uygun fiyata alma imkanı buldu. Yazarlarla da buluşan vatandaşlar, kitap alıp imzalattı. Yazarlarla fotoğraf çekmeyi de unutmayan vatandaşlar, sohbet edip kitapları hakkında bilgi aldı. "Sosyal medya bağımlılığından dolayı kimse artık kitaba erişmiyor" Fuarın yoğun ilgi gördüğünü söyleyen Kahta Belediye Başkanı Mehmet Can Hallaç, "Geçen hafta cumartesi gününden beri fuarımız açık. Halkın muazzam bir ilgisi var. Biz de bu kadar beklemiyorduk. Kahta’nın bir kitap fuarına ne kadar ihtiyacı olduğunu biz burada gördük. 75’ten fazla yayınevi burada kitaplarını sergiliyor. Ayrıca 70’ten fazla yazar da kitaplarını imzalıyor. Bizim Adıyamanlı 30 civarında yazarımız da burada kitaplarını imzalıyor. Aynı kitapseverlerle tanışıp söyleşiler de yapıyorlar, konferanslar veriyorlar. Kahta’da bir kütür haftası olmuş oldu. Hemen hemen bütün öğrencilerimiz bu kitap fuarını gezdi, kitaplara dokundu, kitaplar aldı. Bize çok önemli dönüşler oldu. Anne ve babalar bizi arayarak çocuklarının ilk defa televizyonu kapatıp, tablet bilgisayarlarını kapatıp kitap okuduğunu söylediler. Bu da bizim için çok sevindirici, çok gurur verici bir şey. Milletimiz, gençlerimiz, çocuklarımı artık kitap almayı, kitaplara dokunmayı unutmuş. Bu sosyal medya bağımlılığından dolayı kimse artık kitaba erişmiyor. Bu kitap fuarı da buna bir vesile oldu. Artık gençlerimiz burada kitaba dokundu, kitap aldı. Biz belediye olarak da yaklaşık 3 bin öğrenciye hediye çeki verdik. Buradan kitap aldılar. Ayrıca 24 Kasım Öğretmenler Gününde de öğretmenlerimiz için aynısını yaptık. Buradan kitap almaları için bir miktar hediye çeki verdik. Dolu dolu bir hafta geçti. İnşallah biz bunu gelenekselleştirip seneye 21’ncisini, diğer sene ise 3’üncüsünü devam ettireceğiz" dedi. "Önemli anlara tanıklık ettik" Fuara katılarak okurlarıyla buluşan Yazar Dr. Hikmet Kızıl, "Kahta’da uzun süredir özlemini duyduğumuz bir kitap fuarı açıldı, ilk defa bir kültür ortamı oluştu. Halkın yoğun ilgisi var. Bu vesile ile uzun süredir görüşmediğimiz dostlarımızı, arkadaşlarımızı da gördük. Kitaplara olun yoğun ilgi bizi mutlu etti. Kıymetli yazar arkadaşlarımızın okurlarıyla buluşması da çok önemli anlara tanıklık etmemizi sağladı" ifadelerini kullandı. "Bu kadar ilgi beklemiyorduk" Bu tür etkinliklerin devamının gelmesini istediklerini söyleyen Yazar Yahya Çiçek ise "İlgi çok iyi. Biz yazarlar olarak bu kadar ilginin olacağını düşünmüyorduk. Gerçekten çok güzel bir etkinlik oldu. İnşallah bunun devamı gelir" şeklinde konuştu. Fuarı düzenleyenlere teşekkür eden Yazar Ahmet Tepe de, "Kahta’da ilk defa böyle bir etkinlik ve organizasyon oluyor. Muazzam bir ilgi var. Çok memnunuz. Vesile olanlardan Allah razı olsun" diye konuştu. Toplam 50 standın olduğu, 75 yayınevi ve 70’ten fazla yazarın katıldığı fuarın,30 Kasım tarihine kadar açık kalacağı belirtildi.
Samsun Olgunlaşma Enstitüsü’nde kenevir lifinden geleneksel kağıt yapımı eğitimi
28 Kasım 2025 Cuma - 10:04 Samsun Olgunlaşma Enstitüsü’nde kenevir lifinden geleneksel kağıt yapımı eğitimi Samsun Olgunlaşma Enstitüsü, kültürel üretim kapasitesini artırmak ve geleneksel el sanatlarını yaşatmak amacıyla önemli bir projesini Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı(OKA) teknik desteğiyle hayata geçirdi. Enstitü personeline yönelik üç günlük uygulamalı eğitimde, geleneksel kâğıt yapımı teknikleri ve özellikle kenevir lifi kullanımı ele alındı. Kenevir lifiyle üretilen asitsiz el yapımı kâğıtların, hat ve ebru başta olmak üzere Türk-İslam sanatlarında değerlendirilerek enstitünün kültür turizmine dönük faaliyetlerine katkı sunması hedefleniyor. "Geleneksel Kâğıt Yapımı Eğitimi", Düzce Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölüm Başkanı ve Kültür Bakanlığı Ebrû ve Kâğıt Sanatçısı Doç. Dr. Yusuf Parlak tarafından verildi. Eğitime 10 enstitü personeli katıldı. Uygulamalı eğitim, katılımcıların mesleki gelişimlerine bilimsel ve pratik açıdan önemli katkılar sağladı. Eğitimde edinilen bilgi ve becerilerin kurumun üretim süreçlerine entegre edilerek ürün çeşitliliği ve kalitesinin artırılması bekleniyor. Personelin sanatsal ve teknik yeterliliklerini geliştirmeyi amaçlayan eğitim sonrasında, devam edecek danışmanlık desteğiyle katılımcıların öğrendikleri teknikleri bireysel üretimlerine aktarmaları ve kalıcı öğrenmenin sağlanması hedefleniyor. Projenin, enstitünün kurumsal kapasitesini güçlendirmenin yanı sıra kadın çalışanların mesleki uzmanlığını pekiştirerek sürdürülebilir bir kültürel üretim altyapısı oluşturulmasına katkı sunduğu değerlendirildi. Samsun’un kenevir üretimindeki öncü konumu ise yerel hammaddenin sanatsal üretime entegre edilerek yüksek katma değerli ürünlere dönüştürülmesine imkân tanıyor.
Çemişgezek’te ilk kez sahnelenen opera ve baleye yoğun ilgi
27 Kasım 2025 Perşembe - 23:15 Çemişgezek’te ilk kez sahnelenen opera ve baleye yoğun ilgi Tunceli’nin Çemişgezek ilçesi, kültür sanat tarihinde ilk kez sahnelenen opera ve bale ile bir ilke tanıklık etti. Kültür ve Turizm Bakanlığı Samsun Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü tarafından düzenlenen "2. Anadolu Opera ve Bale Festivali" çerçevesinde, ilçede ilk kez opera ve bale gösterisi sahnelendi. Çemişgezek Kültür Merkezi’nde hem yetişkinlere hem de minik izleyicilere özel olarak sahnelenen gösteri salonu dolduran sanatseverlerden yoğun ilgi gördü. Geleneksel Anadolu motiflerinin modern sahne sanatlarıyla buluşturulduğu gösteri, büyük beğeni toplandı. Etkinliğe; Çemişgezek Kaymakamı Levent Küçük, Mazgirt Kaymakamı Emrah Karaduman, Pülümür Kaymakamı Mehmet Anıl Çolak, Tunceli İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Kaya, ilçe adliyesinde görevli savcı ve hakimler, kamu kurumlarının yöneticileri ile farklı yaş gruplarından çok sayıda vatandaş katıldı. İlk defa opera izlediğini dile getiren vatandaşlardan Neslihan Kaycı, "İlk defa Çemişgezek’te bugün opera dinledim. Çok güzeldi. Çok keyif aldım. Sanal alemde görüyordum, televizyonda izliyordum. İnternette görüyordum ama ilk defa canlı dinledim. Çok güzeldi, bu kadar güzel olduğunu bilseydim daha önceden de izlemeye giderdim. Opera ve balenin Çemişgezek’e gelmesi bizim için bir ayrıcalık oldu. Ben keyif alarak dinledim. Bundan sonra operaya sık sık gideceğim" dedi. Etkinliği düzenleyenler ve sanat ekibine teşekkür eden Ahmet Eren Özen, "Tunceli Çemişgezek’te böyle bir etkinliğin yapılmasından son derece mutluyum. İlçemizde ilk defa olan bu program için Devlet Opera Balesi’ne teşekkür ediyoruz. Gerçekten opera gibi sahne sanatları herkesin izlemesi gereken, dinlemesi gereken özel programlardır. Bu program için son derece mutluyum, son derece müteşekkirim. İzmir’de Istanbul’da, Ankara’da operayı izliyordum. Ama ilk defa Çemişgezek’te böyle bir etkinlik yapılmasından özel bir mutluluk duyduğumu belirtmek isterim" şeklinde konuştu. Çemişgezek’te opera sayesinde özel bir an yaşadıklarını aktaran Serap Altuntaş ise, "Heyecanla beklediğim bir konserdi. Duyduğum zaman gerçekten çok heyecanlanmıştım. Harika bir konser oldu. Çok özlemişim böyle ortamları diye düşündüm. Gerçekten sanatçılarımızın ellerine, emeklerine, yüreklerine sağlık. Performansları çok güzeldi. İlçemiz için de çok güzel bir anı bıraktılar diye düşünüyorum. Özellikle opera, bale gibi sanat etkinlikleri sanıyorum Çemişkezek’te ilk defa oluyor. Anadolu şehirleri bunlardan biraz daha mahrum kaldılar. İlçemiz insanlarına da çok güzel bir örnek olduğunu düşünüyorum. Daha fazla, daha sık gelmelerini, daha uzun konserler vermelerini istiyorum. Bana çok kısa geldi mesela bu konser. Göz açıp kapayıncaya kadar bitti diye düşünüyorum. Gençlerimizin, çocuklarımızın, hanımlarımızın çok memnun kalacağını düşünüyorum. Çok güzel bir örnekti. Umarım daha sık gelirler" diye konuştu.
Çemişgezek’te İlk kez sahnelenen opera ve baleye yoğun ilgi
27 Kasım 2025 Perşembe - 23:11 Çemişgezek’te İlk kez sahnelenen opera ve baleye yoğun ilgi Tunceli’nin Çemişgezek ilçesi, kültür sanat tarihinde ilk kez sahnelenen opera ve bale ile bir ilke tanıklık etti. Kültür ve Turizm Bakanlığı Samsun Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü tarafından düzenlenen "2. Anadolu Opera ve Bale Festivali" çerçevesinde, ilçede ilk kez opera ve bale gösterisi sahnelendi. Çemişgezek Kültür Merkezi’nde hem yetişkinlere hem de minik izleyicilere özel olarak sahnelenen gösteri salonu dolduran sanatseverlerden yoğun ilgi gördü. Geleneksel Anadolu motiflerinin modern sahne sanatlarıyla buluşturulduğu gösteri, büyük beğeni toplandı. Etkinliğe; Çemişgezek Kaymakamı Levent Küçük, Mazgirt Kaymakamı Emrah Karaduman, Pülümür Kaymakamı Mehmet Anıl Çolak, Tunceli İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Kaya, ilçe adliyesinde görevli savcı ve hakimler, kamu kurumlarının yöneticileri ile farklı yaş gruplarından çok sayıda vatandaş katıldı. İlk defa opera izlediğini dile getiren vatandaşlardan Neslihan Kaycı, "İlk defa Çemişgezek’te bugün opera dinledim. Çok güzeldi. Çok keyif aldım. Sanal alemde görüyordum, televizyonda izliyordum. İnternette görüyordum ama ilk defa canlı dinledim. Çok güzeldi, bu kadar güzel olduğunu bilseydim daha önceden de izlemeye giderdim. Opera ve balenin Çemişgezek’e gelmesi bizim için bir ayrıcalık oldu. Ben keyif alarak dinledim. Bundan sonra operaya sık sık gideceğim" dedi. Etkinliği düzenleyenler ve sanat ekibine teşekkür eden Ahmet Eren Özen, "Tunceli Çemişgezek’te böyle bir etkinliğin yapılmasından son derece mutluyum. İlçemizde ilk defa olan bu program için Devlet Opera Balesi’ne teşekkür ediyoruz. Gerçekten opera gibi sahne sanatları herkesin izlemesi gereken, dinlemesi gereken özel programlardır. Bu program için son derece mutluyum, son derece müteşekkirim. İzmir’de İstanbul’da, Ankara’da operayı izliyordum. Ama ilk defa Çemişgezek’te böyle bir etkinlik yapılmasından özel bir mutluluk duyduğumu belirtmek isterim" şeklinde konuştu. Çemişgezek’te opera sayesinde özel bir an yaşadıklarını aktaran Serap Altuntaş ise ’Heyecanla beklediğim bir konserdi. Duyduğum zaman gerçekten çok heyecanlanmıştım. Harika bir konser oldu. Çok özlemişim böyle ortamları diye düşündüm. Gerçekten sanatçılarımızın ellerine, emeklerine, yüreklerine sağlık. Performansları çok güzeldi. İlçemiz için de çok güzel bir anı bıraktılar diye düşünüyorum. Özellikle opera, bale gibi sanat etkinlikleri sanıyorum Çemişkezek’te ilk defa oluyor. Anadolu şehirleri bunlardan biraz daha mahrum kaldılar. İlçemiz insanlarına da çok güzel bir örnek olduğunu düşünüyorum. Daha fazla, daha sık gelmelerini, daha uzun konserler vermelerini istiyorum. Bana çok kısa geldi mesela bu konser. Göz açıp kapayıncaya kadar bitti diye düşünüyorum. Gençlerimizin, çocuklarımızın, hanımlarımızın çok memnun kalacağını düşünüyorum. Çok güzel bir örnekti. Umarım daha sık gelirler" diye konuştu.
Sultan Alaeddin Keykubad’ın iki başkentini birleştiren kadim kervan yolu için imzalar atıldı
27 Kasım 2025 Perşembe - 17:54 Sultan Alaeddin Keykubad’ın iki başkentini birleştiren kadim kervan yolu için imzalar atıldı Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad’ın iki başkentini birleştiren kadim kervan yolu, Konya Büyükşehir Belediyesi ve Alanya Belediyesi arasında imzalanan iş birliği protokolüyle yeniden hayat buluyor. 405 kilometrelik Keykubad Göç ve Kervan Yolu’nun uluslararası kültür ve turizm rotasına dönüştürülmesi hedefleniyor. Anadolu’nun binlerce yıllık tarihini ve Torosların eşsiz doğasını içinde barındıran Keykubad Göç ve Kervan Yolu projesinde önemli bir aşama geçildi. Konya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ercan Uslu ve Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Murat Levent Koçak’ın katıldığı törende projeye yönelik kapsamlı iş birliği protokolü imzalandı. "Anadolu’nun ruhuna açılan bir kapı" Konya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ercan Uslu, projenin önemine değinerek, "Bu proje ile iki kadim başkenti yeniden birbirine bağlıyor, tarihin ayak izlerini geleceğin adımlarıyla buluşturuyoruz. Bu yol, Anadolu’nun ruhuna açılan bir kapı olacaktır" dedi. "Dönemsel köklerimiz kuvvetlidir" Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Murat Levent Koçak, iki Selçuklu şehrinin tarihi bağlarına vurgu yaptı. Koçak, "Alanya dönem dönem Konya vilayetine bağlanmış, dönemsel köklerimiz bizi birbirimizden ayırmayacak derecede kuvvetlidir. Bugün de Yörüklerimizin önemli bir kısmı yaylak için Konya’ya göç etmektedir. Bu proje hem tarihimizi yaşatacak hem de doğa sporları ve turizmini bölgemizde canlandıracaktır. Her iki şehrimiz için hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu. Medeniyetlerin buluştuğu kadim koridor Keykubad Göç ve Kervan Yolu, Sultan Alaeddin Keykubad’ın vizyonunu yansıtan çok katmanlı bir rota niteliği taşıyor. 1221’de Alanya’nın fethine uzanan bu güzergah, Anadolu’nun iç kesimleri ile Akdeniz limanlarını birbirine bağlayan önemli bir ticaret yolu olarak biliniyor. Tarihte Alanya’dan getirilen susam ve kereste gibi değerli ürünler kervanlarla Konya’ya taşınırken, Konya’nın tuzu ve bozkır mahsulleri de Akdeniz’e ulaştırılarak dünya ticaretine açılıyordu. Ayrıca rota, Sarıkeçili Yörüklerinin yüzyıllardır kullandığı bir göç yolu olarak kültürel sürekliliğe ev sahipliği yapıyor. Keykubad’ın mirasına saygı Projenin, Sultan Alaeddin Keykubad’ın ismini taşıması, büyük devlet adamının mirasına bir saygı duruşu niteliği taşıyor. Keykubad döneminde kurulan erken sigorta sistemleri, yenilenen yol ağları ve ticaret güvenliği, Anadolu’yu bir "dârü’l-huzur", yani huzur yurduna dönüştürmüştü. Yeni proje ise bu yönetim ve medeniyet anlayışını günümüzde yeniden yorumlamayı amaçlıyor. Çok yönlü iş birliği Söz konusu proje, güçlü bir ortak aklın ürünü olarak hayata geçiyor. Konya Büyükşehir Belediyesi ve Alanya Belediyeleri ile Valiliklerin himayesinde yürütülen çalışmalara Orman Bölge Müdürlükleri destek verirken, bilimsel altyapı Prof. Dr. Hasan Bahar, Prof. Dr. Necmi Uyanık, Prof. Dr. Mehmet Hacıgökmen ve Prof. Dr. Osman Doğanay gibi akademisyenler tarafından oluşturuldu. Ayrıca ADDK Başkanı Tuncer Koç ve Arkeolog Osman Yılmaz’ın yoğun saha çalışmaları ise unutulmuş patikaları gün yüzüne çıkardı. 1000 kilometrelik kültür ağı İmzalanan protokol sonrası projenin yeni bir aşamaya geçtiği belirtildi. Mevcut 405 kilometrelik rota, Manavgat-Kubadabad Sarayı, Taşatan ve Akdağ gibi güzergâhlarla 1000 kilometreye çıkarılacak. Öte yandan bölgede yürüyüşçülerin yanı sıra bisiklet, off-road ve doğa sporları meraklıları için de özel parkurlar planlanıyor. Doğa tarih ve turizmi buluşturan büyük adım Tarihi iş birliğinin, sürdürülebilir turizmden kırsal kalkınmaya, kültürel mirasın korunmasından bölgesel tanıtıma kadar pek çok alanda önemli katkılar sunması bekleniyor. Keykubad Göç ve Kervan Yolu tarih, kültür ve doğa tutkunlarını medeniyetlerin buluştuğu bu eşsiz yolculuğu keşfetmeye davet ediyor.
Kayseri Büyükşehir, ‘2027 Türk Dünyası Kültür Başkenti’ için resmen aday
27 Kasım 2025 Perşembe - 16:03 Kayseri Büyükşehir, ‘2027 Türk Dünyası Kültür Başkenti’ için resmen aday Kayseri Büyükşehir Belediyesi, kültür ve turizmde yürüttüğü güçlü hamleler doğrultusunda 2027 yılı ‘Türk Dünyası Kültür Başkenti’ unvanı için adaylık başvurusunu gerçekleştirdi. ‘Anadolu’nun Önsözü’ olarak nitelendirilen ve Anadolu’da yazının ilk kullanıldığı Kültepe’nin 6 bin yıllık kesintisiz birikimiyle Kayseri, tarihi ve stratejik önemini güçlendirerek yaşatmayı sürdüren bir şehir durumunda. Kayseri, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle, bu zenginliklerin kültür hayatına ve turizme kazandırılması çalışmalarıyla sadece ülkenin değil Türk dünyasının da gündeminde. Bu kapsamda, Kayseri Büyükşehir Belediyesi, 2027 yılında Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı’nın (TÜRKSOY) düzenleyeceği Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinliklerine ev sahipliği yapmak için adaylık başvurusunu gerçekleştirdi. Kayseri, geçmişin izlerini taşıyan tarihi yapıları ve kültürel mirasın yaşatılması adına yapılan restorasyonlar ile dikkatleri üzerine çekiyor. Kayseri’nin zengin kültür envanteri ve stratejik önemi, bu başvuruyu daha da anlamlı kılıyor. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın öncülüğünde, şehrin kültürel değerlerinin korunması ve tanıtılması adına büyük bir seferberlik başlatıldı. Kayseri Turizm Master Planı kapsamında kültür ve turizm alanındaki projeler ve gastronomi, spor, sanat ve kültür alanlarında yapılan yenilikçi çalışmalarla Kayseri, 2027 Türk Dünyası Kültür Başkenti olma yolunda önemli bir ivme kazandı. Bu süreçte, Kayseri’nin ulusal ve uluslararası platformlarda daha fazla tanınması, Türk dünyasının kültürel mirasının daha geniş kitlelere ulaştırılması amaçlanıyor. Kayseri Büyükşehir Belediyesi, yerel yönetimler, kamu kurumları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle yürütülen projeler, şehri sadece bir kültür başkenti yapmayı değil, aynı zamanda Türk dünyasının kültürel buluşma noktası hâline getirmeyi hedefliyor. Büyükşehir’den Kayseri’yi dünyanın cazibe merkezi yapacak çalışmalar Kayseri’nin 2027 Türk Dünyası Kültür Başkenti olma yolundaki adaylık süreci, Türk dünyası ile olan kültürel bağları güçlendirme ve bu bağları daha da derinleştirme adına büyük bir fırsat sunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca Türkiye’nin önemli şehirlerinde düzenlenen Kültür Yolu Festivali’nin 2025 yılından itibaren Kayseri’de de gerçekleştirilirken, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile yapılan Turizm Master Planı toplantısında, UNESCO Kreatif Şehirler Ağı’nda bulunan Kayseri’nin daimi listeye girmesi için talepler iletildi. Ayrıca Avrupa Parlamentosu tarafından akredite edilen ACESS Europe’ye "Dünya Spor Başkenti" unvanı için başvuruda bulunulurken, görüşmeler ise sağlıklı bir şekilde sürüyor. Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, Türkiye’nin her bölgesinin eşsiz değerlere sahip olduğu vurgulanarak, başvuru yapan tüm şehirlerin kıymeti hatırlatıldı ve sürecin ülkeye yüksek kazanımlar getirmesi temenni edildi.